• Sonuç bulunamadı

Tersine lojistik ile ileri lojistik arasında bazı farklar vardır. Bu farklar, RL‘nin kendine has özellikleri olmasından kaynaklanır. Geri dönüĢ akıĢının kalite, miktar ve zamanlamasının belirsizliği, geri kazanımı sağlanmıĢ ürün ve materyaller için piyasa bulma güçlüğü, yapısal sorunlar, üreticilerin kullanılmıĢ ürünleri toplama ve geri kazanımda ki zorluklar, RL ağ tasarımında esneklik RL‘nin temel özellikleridir.

Geri dönüş akışının kalite, miktar ve zamanlamasının belirsizliği: Tersine lojistiğin

en temel özelliği belirsiz olmasıdır çünkü iade edilen ürünlerin miktarı, kalitesi ve zamanlaması önceden bilinmemektedir (Zhou ve Wang, 2008: 71). Üreticiler her geri dönüĢ akıĢının belirsizliğini ve önemini bilmeye ihtiyaç duyarlar. Her geri dönen ürün akıĢının farklı bir karakteri olabilir (Thierry vd, 1995: 117). Geri gelen her tip ürün geri kazanılamaz. Ürünlerin geri kazanımında ürünün özellikleri belirleyici olur. Bazı ürünlerin geri dönüĢümü tersine lojistik için uygun değildir. Örneğin; gıda maddelerinin ve tarihi eserlerin geri kazanılamaması gibi.

Geri dönüĢüm için kullanılmıĢ ürünlerin bulunması geleneksel bir tedarik zincirinde ki girdi tedarikinin kontrolünden daha zordur. Bu nedenle geri dönüĢüm ağında arz ve talep dengesi zamanlama ve miktar konusunda gerçekleĢemeyebilir. Daha da ötesi kullanılmıĢ ürünlerin varlığı ve miktarı genellikle önceden bilinmez. Bu da tedarikin belirsiz olmasını, geri dönüĢüm ağının genel özelliği yapmaktadır (Fleischmann vd, 2001: 158). Ġyi bir dağıtım ağ yapısı kurmak için tedarikin zamanlama ve miktarı önemli belirleyicileridir çünkü ekonomik değeri yüksek olan ürünlerin taĢıma maliyetlerine katlanılabilir veya düĢük değerli ürünlerin geniĢ kapsamlı taĢınması ekonomik olarak rasyonel olmayabilir.

Geri kazanımı sağlanmış ürün ve materyaller için piyasa bulma güçlüğü:

bulması yeni ürünle kullanılmıĢ ürün arasındaki kalite ve maliyet farkının algılanıĢına göre değiĢir. Üretici, potansiyel marketlerde ürünlerin geri dönüĢüm iĢlemleri hakkında bilgi vererek talep yaratmalıdır. Geri kazanılmıĢ ürün ve materyaller iĢletmenin kendisi tarafından, tedarik zinciri içindeki diğer iĢletmeler tarafından, tedarik zinciri dıĢındaki diğer iĢletmeler tarafından kullanılmalıdır (Thierry vd, 1995: 117). Geri kazanımı sağlanmıĢ ürünlerin pazarlaması yapılırken alıcı iyi analiz edilmeli ve buna uygun bir stratejinin geliĢtirilmelidir.

Geri dönüĢtürülmüĢ ürünler ve materyallere olan talebi birçok durumda tahmin etmek zordur. Yeniden kullanılan ürünler için olan pazarlar genellikle son yıllarda geliĢmeye baĢlamıĢ ve henüz yapılanmamıĢtır. Ayrıca geri dönüĢüm pazarlarında kullanılmıĢ ürünlerin varlığı da birçok bilinmeyen içerir (Fleischmann vd, 2000, 658). Bu

bilinmeyenler mümkün olduğunca tespit edilip geri kazanılmıĢ ürünlerle bunları talep eden pazarlar arasında etkin bir bağlantı oluĢturulmalıdır.

Öncelikle, kullanıcı pazarları ile kullanılmıĢ ürünlerin toplandığı pazarlar arasında bir geri dönüĢüm ağı oluĢturulmalıdır. Bu dönüĢüm ağında, pazarlardan ilkini kullanıcıdan genellikle ücretsiz olarak kullanılmıĢ ürünlerin toplandığı ―kullanıcı pazarları‖ oluĢturur. Diğeri ise kullanılmıĢ ürünlere olan talebin karĢılandığı ―yeniden kullanım pazarları‖dır. Kullanıcı pazarlarından geri dönüĢüm pazarlarına geçiĢten önceki karakteristik basamaklar toplama, kontrol etme ve ayırma, yeniden iĢleme, yeniden dağıtım ve imhadır. Yeniden kazanım ağının bu iki pazar arasındaki arabulucu rolü arz ile talep arasında ki irtibatın kurulmasını sağlamaktır (Fleischmann vd, 2001: 158).

Yapısal sorunlar: Tersine dağıtım ileri dağıtımın tümüyle simetrik bir görüntüsü

değildir. Bu yüzden geleneksel dağıtım modellerinde modifikasyonlara ve ilavelere ihtiyaç vardır. Tersine dağıtımın özel karakteristiği ―çoktan aza‖ ağ yapısındadır ve sistemin büyük kısmı belirsizdir. KullanılmıĢ ürünlerin hem müĢterilerden arzı hem de geri dönüĢtürülmüĢ ürünlerin son pazarları geleneksel dağıtımdaki karĢılıklarına göre genellikle birçok bilinmeyen faktörü içerir( Fleischmann ve Bloemhof-Ruwaard, 1997: 7).

Ürünün kontrolü ve ayrılması önemli noktalardan birisidir. Genellikle tüm toplanan ürünler aynı Ģekilde yeniden kullanılamaz. Daha doğrusu geri dönüĢüm iĢlemlerinin yapılabilirliği her bir ürünün durumuna bağlıdır.

Ürün geri kazanımında ürünün kendisi değil özellikleri önemlidir. Üç önemli özellik vardır. Bunlar ürün kompozisyonu, ürün kullanım alıĢkanlıkları, ürünün bozulma Ģeklidir. Ürün kompozisyonunun dört boyutu Ģöyledir: parçalama kolaylığı, ürünleri oluĢturan unsurların homojenliği, tehlikeli maddelerin varlığı ve taĢıma kolaylığıdır. Ürün kullanım alıĢkanlıklarının boyutları ise; kullanım yeri, yoğunluk ve kullanım süresidir. Ürünün bozulması ise içsel bozulma, tamir edilebilirlik, bozulmanın homojenliği ve ekonomik bozulmadır (De Brito ve Dekker, 2002: 10). Bu özelliklerin durumu bir ürünün geri kazanılıp kazanılamayacağını belirler. Örneğin kolay parçalanamayan ürünler geri kazanım için uygun olmayacaktır.

Genellikle geri dönen ürünün kalitesi önceden bilinmediği için etkili bir yeniden dağıtım yapılmaz ve bu nedenle de ürün akıĢının varıĢ yerleri ancak kontrol ve ayrıĢtırmadan sonra belirlenebilir. Diğer taraftan teknik yapılabilirliği olsa bile geri dönüĢüm iĢlemi ekonomik olarak çekici olmayabilir. Toplam geri dönüĢüm maliyetleri, taĢıma maliyetleriyle doğrudan iliĢkili olmasından dolayı toplam geri dönüĢüm maliyetleri lojistik ağ yapısına bağlı olur. Bu nedenle geri dönüĢüm ağını planlamak en önemli kısıtlardan olmaktadır. Birçok örnekte RL ağı sıfırdan kurulmamıĢ, mevcut olan ileri lojistik ağına eklenmiĢtir. (Fleischmann vd, 2001: 158) . Ġleri lojistik ile tersine lojistiğin entegrasyonu farklı özellikler taĢıması nedeniyle kolay olmamaktadır.

Yüksek seviyede koordinasyon sağlanamamasının en önemli nedenlerinden biri iade süreçlerinin stokastik doğasıdır. Ġade edilen ürünlerin önemli derecede miktar, kalite ve zamanlamada belirsizliği vardır (Aras vd, 2004: 319). Bu belirsizlik tersine lojistik ağ tasarımının planlanmasında güçlüklere neden olmaktadır. Tersine lojistik ağ yapısı oluĢturulurken tersine bilgi akıĢı iyi tasarlanabilirse bu belirsizlik nispeten kontrol altına alınacağı için yapısal sorunlar daha kolay çözümlenebilir.

Üreticilerin kullanılmış ürünleri toplama ve geri kazanımda ki zorluklar: Ġade

edilen ürünlerin durumu ve materyal bileĢimi bilinmediği gibi aynı zamanda iade edilen ürünler farklı ürün markasından da oluĢabilir (Schultmann vd, 2006: 1035). Ġadelerin zamanlamasının ve miktarının belirsizliği, taleplerle iadelerin dengesini sağlama ihtiyacı, iade edilen ürünleri parçalama ihtiyacı, iade edilen ürünlerden elde edilen materyallerin belirsizliği iade edilen ürünlerden kaynaklanan zorluklardır. RL ağ ihtiyacı, materyal eĢleme kısıtlarının zorluğu, onarım ve yeniden üretim iĢlemleri için malzemelerin stokastik yönlendirme sorunları ve çok değiĢken iĢleme süreleri de geri kazanım sürecinde karĢılaĢılan zorluklardır (Guide vd, 2003: 262). Bu yüzden iade edilen ürünler hakkında elde edilen en küçük bir bilgi bile avantaj olacaktır.

Tersine Lojistik ağ tasarımında esneklik: RL iĢlemlerinin, talep dalgalanmalarının

olduğu yerlerde geri dönen malzemeler için tesis, nakliye ve diğer iliĢkin hizmetlerin gerçekleĢtirilebilmesi açısından esnek kapasiteyi destekleyen yapıda olmalıdır. Esnekliğin dört tipi vardır. Bunlar yeni ürün, karıĢım, miktar ve teslim zamanı esnekliği olarak isimlendirilir. Ürün esnekliği ile ürün yada proses düzenlemelerindeki değiĢikliklere adapte olunur, geri dönüĢen malzeme, bileĢenler kullanılır ve yeni çevreci pazar ve tüketicilere hizmet verilir. KarıĢım esnekliğinde, geri dönüĢüm hammaddeleri, girdi olarak kullanılarak kalite değiĢimine adapte edilir. Böylece kullanıma uygunluğu sağlanır. Teslim zamanları, hava kirlenmesi gibi çevresel zararların azaltılması için zaman esasına dayanır, fakat daha az sıklıkla gerçekleĢtirilebilir. Miktar esnekliği, firmaların çevreye bıraktığı tehlikeli malzemelerin miktarı ve türü üzerindeki limitler ile sınırlandırılmıĢtır. Firmaların, deĢarj izinleri kapasite ya da talepten tamamen bağımsızdır ve her firma için çevreye belirli miktarlarda atık serbest bırakmaya izin verilmiĢtir. Üretim tesislerinin kuruluĢ yeri de bu sınırlamalardan etkilenir (Birdoğan, 2004: 110).

Benzer Belgeler