• Sonuç bulunamadı

1.2. Eserleri

1.2.2. Tercümeleri

Tanzimat döneminden itibaren oldukça yaygın hale gelen tercüme faaliyetleri o dönem içerisindeki hemen hemen bütün muharrirlerin uğraş alanlarından biri olur. Türk edebiyatının yeniden oluşturulmasının temeli olan tercüme faaliyetleri sadece sanat alanıyla sınırlı kalmayarak düşünsel anlamda da Türk edebiyatı için bir temel oluşturur. Dönem sanatkarları ilk zamanlarda yaptıkları tercümelerde daha çok fen bilimlerine dair çeviriler yaparak edebî türlere fayda sağlamaktan ziyade daha çok sosyal fayda amaçlı olarak veya bilgilendirme amaçlı olarak fenni konuları tercüme ederler. Aynı zamanda Abdülhamit’in baskıcı yönetiminin edebiyat ve sanat adamlarının çalışmalarını engelleyen bir durum yaratmasıyla birlikte yazarların büyük bir kısmında görülen edebiyatla ilgili olmayan konularda yazılar kaleme alma

anlayışı tercüme faaliyetlerini hızlandırır.49 Yapılan bu çeviriler daha çok bilim ve

teknik esaslı olarak görülür. Sonrasında ise yapılan tercümeler şiir, roman ve hikaye türlerini kapsayarak ilerleme kaydeder.

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, Galatasaray Lisesindeki öğrencilik yıllarından başlamak üzere ilk memuriyet yıllarında tercüme faaliyetlerine ağırlık verir. Fransız yazarlardan birer yıl ara ile olmak üzere üç adet çeviri yapar. Bunlardan ilki 1307 yılında tercüme ettiği “Patates”, ikincisi 1308 yılında tercüme ettiği “Bir Riyazinin Muâşakası yahut Kamil” ve son olarak üçüncüsü ise 1309 yılında tercüme ettiği “Tuvalet ve Letafet-i Âzâ” adlı çevirisidir.

Edebî hayatının ilk yıllarında tercüme eserlerle uğraşan Ahmet Hikmet, sonraki yıllarda tercüme eserler yerine daha özgün çalışmalar yapmak arzusuyla kendi eserlerini kaleme alır. Ahmet Hikmet’in tercüme faaliyetleri bırakmasının en önemli nedenlerinden biri de yazarın okuyucuya başka kültürlere ve uluslara ait ürünleri tanıtmak yerine milli bilinç çerçevesinde Türk ulusunu ve milli geleneklerimizi tanıtma arzusunda olması kabul edilebilir.

1.2.2.1 Patates

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, “Patates” 50 adlı tercümesini ünlü Fransız tarım

uzmanı, ekonomisti ve eczacı olan Antoine A.Parmantie’den çevirir. Eserin basılma

49 Dizdaroğlu, 24.

24

yılı 1307 yılı olmuş olsa da Ahmet Hikmet, eserin önsözünde bu eseri 1304 yılında çevirdiğini belirtir. Buradan da anlaşılır ki Ahmet Hikmet, Galatasaray Lisesinde öğrenci olduğu son yılda bu eseri kaleme alır.

İki ayrı kısımdan oluşan eser, toplam 64 sayfadan oluşur. Birinci bölümde eserin asıl yazarı olan Fransız bilim adamı Parmantie’nin hayatı ele alınır. İkinci kısım ise beş ayrı babtan oluşur ve bu bölümde de Patatesin tarihinden, nasıl ekilmesi gerektiğinden, içeriğinden, özelliklerinden söz edilir.

“Patates” adlı tercümesiyle Ahmet Hikmet, dönemin modası haline gelen fenni konularda eser kaleme alma modasına uymuş ve bu konuda şunları söyler: “ O zamanki muharrirleri takliden her şeyden bahsetmek, hezârfen görünmek istiyordum. Bu hevesle patates ziraatine dâir ufak bir kitabımı Asır Kütüphanesi meyânına idhal ettim.” 51

1.2.2.2. Bir Riyazinin Muâşakası yahut Kamil

1308 yılında Fransız yazar Alexandre Dumas Fils’den dilimize çeviren Bir

“Riyazinin Muâşakası yahut Kami” l52 romanı Ahmet Hikmet’in ikinci tercümesidir.

Eser, 29 sayfadan oluşur. Alexandre Dumas’ın eserinde Camille Ahmet Hikmet’in çevirisinde ise Kamil adıyla geçen kişi romanın asıl karakteridir. Kamil, edebiyattan, musikiden ve tiyatrodan nefret eden bir gençtir. Kamil’in en büyük özelliği bilimsel çalışmalara karşı meraklı oluşu ve fen bilimlerinde ilerleme isteğidir. Kamil’de görülen en önemli özellik fen bilimlerine karşı olan merakına rağmen edebiyat ve sanattan hiçbir zevk duymamasıdır. Bu özellikleriyle tanıtılan Kamil’in hayatı tiyatro sanatçısı bir kıza aşık olmasıyla beraber değişir ve Kamil’in hayatında köklü değişiklikler peyda olur.

51 Nevsal-i Milli, İstanbul, 1330 (1914) 64.

52 Sezai-zade Ahmet Hikmet, Bir Riyazinin Muâşakası yahut Kamil, (İstanbul: Ahter Kütüphanesi,

25

1.2.2.3. Tuvalet ve Letafet-i Aza

Ahmet Hikmet Müftüoğlu, üçüncü ve son tercüme eserini 1309 yılında yapar. Fransız yazar Baronne de Staff’ın Cabinet de Toilette adlı eserinden yapılan tercüme

esere Ahmet Hikmet, “Tuvalet ve Letâfet-i Âzâ” 53 adını verir.

“Tuvalet ve Letafet-i Âzâ”, 254 sayfadan oluşur. Eser, dört ayrı kısımdan ve son olarak eklenen bir ilave bölümden oluşur. Eser bütünüyle bir tercüme değildir. Ahmet Hikmet, eserin bazı bölümlerini kendine göre değiştirerek eklemeler yapar. Kendi milli kültürümüze ait kıyafetleri ele alarak esere milli bir boyut kazandırır. Ahmet Hikmet, yapmış olduğu tercüme eserinde bile Türk yaşantısını, gelenek ve göreneklerini ele almasıyla dikkat çeker.

Eserin giriş kısmında Ahmet Hikmet Müftüoğlu, kadın orientalist Gülnar

Hanım’ın54 takdim ve takdir yazısı yer alır. Ahmet Hikmet, eseriyle birlikte kadınları

yüceltmiş ve kadınları saygı ile anarak kadınların en değerli hazineleri olan namuslarını canları pahasına koruduklarını ifade eder. Eserde kadınların tuvaletlerine ve güzelliklerine dair bilgiler yer alır. Kadınların güzelliklerini koruyabilmeleri amacıyla neler yapması gerektiği ayrı kısımlar ve ayrı başlıklar halinde ele alınır. Birinci kısımda tuvalet odasının ve hamamların düzeni ve tertibi hakkında detaylıca bilgi verilir. İkinci kısımda vücut temizliği, yüz, saç, ağız, göz, kirpikler, kaşlar, şaşılık, burun, kulak, el, ayak temizliği ve son olarak tezyinat bölümü yer alır. Üçüncü kısımda düzen, şişmanlık, zayıflık, güzelliği korumanın yolları, tuvalet kokuları anlatılır. Dördüncü kısımda ise mücevher, elbise, dantel ve kumaşlar hakkında bilgi verilir. Son bölüm olan ilave kısmında ise böcek ısırması, baş ağrısı, nezle, uykusuzluk gibi hastalıkların tedavisinden bahsedilir.

Esere genel anlamda bakacak olursak Ahmet Hikmet’in bu tercüme eseri,

bütünüyle orijinal haliyle almamış olması yazarın geleneksel yaklaşımının edebî yıllarının ilk dönemlerinden itibaren başladığının kanıtıdır. Eserin orijinal halinde yer alan konuların tamamının Osmanlı adet ve ahlakıyla uyuşmadığını düşünen Ahmet Hikmet, tercüme eserini Osmanlı geleneği ve yaşayışına uyan bir şekilde değiştirir.

53 Sezai zâde Ahmet Hikmet, Tuvalet ve Letafet-i Âzâ, (İstanbul, Kitapçı Arakel, 1309).

54 Gülnar Hanım: Asıl adı Olgadelebedef olan Gülnar Hanım’ın İstanbul’daki yaşantısı hakkında

Servet-i Fünûn dergisinde detaylıca bilgi yer alır. Ahmet Hikmet’in Gülnar Hanım’la olan tanışıklığı ise Ahmet Hikmet’in Gülnar Hanım’a Türkçe öğretenlerden biri olması dolayısıyladır.

26

Yazar, eserde eklemeler ve değişiklikler yapar. Ahmet Hikmet, kimi yerde de Baronne de Staff’ın ifadelerine karşılık araya girip yorumlar yapar ve böylelikle eserin orijinal haline bağlı kalmadığını gösterir.

Benzer Belgeler