• Sonuç bulunamadı

Terörizm, tarihin derinliklerine uzanan bir olgu olmasına rağmen, henüz tanımı üzerinde uzlaşma sağlanamamışbir kavramdır. Bunun temel olarak iki tane sebebi vardır.

Bu sebeplerin birincisi terörizmin uzun bir geçmişe sahip olmasıve zaman ilerledikçe farklışekillerde ortaya çıkmasıdır. Bu sebepten dolayı, terörizmi anlayabilmek için terörizmin tarihi gelişimini de incelemek gereklidir. İkinci sebep ise terörizmin sübjektif bir kavram olmasıdır. Bundan kasıt, sınırın bir tarafında terörist olarak nitelendirilenlerin diğer tarafta özgürlük savaşçısıveya haklıbir dava için savaşveren birer kahraman olarak görülmesidir. Bu bağlamda, çalışmamızın bu kısmında terörizmin tanımıve tarihsel gelişimi hakkında bilgi verilmeye çalışılacaktır.

Terörizmin ne olduğunu anlayabilmek için onunla iç içe geçmişve çoğu zaman onunla karıştırılan, fakat aslında onun temelini oluşturup farklıbir şey olan terör kavramının ne olduğunu anlamak gereklidir.

Latince “terrere”den gelen terör sözcüğünün, “korkutmak, dehşete düşürmek, korkup kaçırmak, caydırmak” gibi anlamlarıvardır. Türkçedeki karşılığı, “korkutma, yıldırma ve tedhiş” anlamına gelmektedir (ALKAN, 2002, s. 11).

Ülkemizin 12.04.1991 tarih ve 3713 sayılıTerörle Mücadele Kanununa göre:

“Terör, baskı, cebir, şiddet, korkutma, yıldırma, sindirme veya tehdit yöntemlerinden biriyle, anayasada belirtilen Cumhuriyetin niteliklerini, siyasi, hukuki, sosyal, laik, ekonomik düzeni değiştirmek, devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünü bozmak, Türk Devletinin ve Cumhuriyeti’nin varlığınıtehlikeye düşürmek, devlet otoritesini zaafa uğratmak veya yıkmak veya ele geçirmek, temel hak ve hürriyetleri yok etmek, devletin iç ve dışgüvenliğini, kamu düzenini veya genel sağlığıbozmak amacıyla bir örgüte mensup kişi veya kişiler tarafından girişilecek her türlü eylemlerdir.”

(DENKER, 1997, s.3).

Bir başka tanımda terör, “insanlarıyıldırmak, sindirmek yoluyla onlara belli düşünce ve davranışlarıbenimsetmek için zor kullanma ya da tehdit etme eylemidir.” (BOZDEMİR, 1981, s. 523).

Emekli general Suat İlhan’a göre, en kısa tanımıile terör, “örgütlü ve kuralsız şiddet hareketidir” (ALKAN, 2002., s.13).

Bütün bu tanımlardan görüldüğü üzere, terör tanımının hakim öğelerini “şiddet” ve

“korku” kelimeleri oluşturmaktadır. Buna göre, herhangi bir linç olayında ya da trafik kazasında bile terörün varlığından söz edilebilir. Terörizm ise terörden farklıolarak siyasal amaçlar için örgütlü, sistemli ve sürekli terör kullanmayıbir yöntem olarak benimseyen bir strateji anlayışıdır (DENKER, 1997, s. 3).

Terörizmin kısaca, “siyasal amaçlar için terör kullanımı” olduğunu belirten ve onu bu yönüyle terörden ayıran özelliğine rağmen terörizm konusunda uluslararasıcamiada henüz kabul görmüşbir tanım mevcut değildir. Hemen hemen her ülkenin farklıbir biçimde tanımladığıterörizmin 1936’dan 1981’e kadar 109 değişik tanımının yapıldığıtespit edilmiştir (DENKER, 1997. s. 4). Konuyla ilgili uzmanların yer aldığıakademik çevrede bile ortak bir tanıma varılmışdeğildir. Bunun nedenleri arasında daha önce de bahsedildiği gibi terörizmin uzun bir geçmişe sahip olması, zaman ilerledikçe farklışekillerde ortaya çıkmasıve terörizmin sübjektif bir kavram olmasıgösterilebilir. Ayrıca, bazıülkeler ulusal bağımsızlık hareketlerinin terörizm kapsamıdışında değerlendirilmesini isterken bazıları

6

da diktatörlüklere veya polis devletlere karşısavaşan oluşumlarıbu kapsamın dışında tutmaya çalışmaktadır (LUTZ, 2005, s. 19).

Bununla beraber, terörizmin uluslararasıboyuta ulaştığı, devletlerin kendi menfaatleri için içerde veya dışarıdaki terörist gruplarıdesteklediği günümüzde, terörizmle etkili bir şekilde mücadele edebilmek için terörizmin uluslararasıalanda kabul gören bir tanımının olmasışarttır. Böyle bir tanım olmadığısürece tam olarak ne ile mücadele halinde olduğumuzu bilemez, terörizme destek veren ülkelere karşıhiçbir yaptırım uygulayamaz, terörizme karşıuluslararasıanlaşmalar imzalayamaz veya siyasi suçluların (ki terörizmin temelinde de siyasi suç vardır) iadesine yanaşmayan devletlere karşıhiçbir önlem alamayız (GANOR, 2002, s 300).

Terörizmin ne olduğunu daha iyi anlamak için farklıtanımlarıincelemekte yarar vardır.

FBI’ye göre terörizm, “Politik veya sosyal hedeflerin gerçekleştirilmesi amacıyla bir hükümeti veya halkıkorkutmak veya yıldırmak için kişilere veya mülke karşıkanun dışı şiddet veya güç kullanımıdır.” (WHITTAKER, 2001, s. 3).

İngiltere Hükümetinin tanımında terörizm, “Politik, dini veya ideolojik bir hedefi gerçekleştirmek amacıyla, herhangi bir kişi veya mülke karşışiddet kullanımıveya kullanma tehdididir.” (WHITTAKER, 2001., s. 3).

Meydan Larousse Ansiklopedisi terörizmi şöyle açıklamaktadır, “İhtilalci grupların giriştiği şiddet eylemlerinin tümü, tedhişçilik, bir hükümet tarafından uygulanan şiddet rejimi.” (ALKAN, 2002., s.12).

Fransız Terörle Mücadele Kanununa göre terörizm, “Baskıveya şiddet yoluyla mevcut kamu düzeninin ciddi olarak bozulmasımaksadıyla bireysel veya toplu olarak bulunulan herhangi bir faaliyettir.” (ALKAN, 2002., s.13).

CIA’nın tanımında, “Terörizm, bir kitleyi etkilemek için devlet dışıgrupların masumlara uyguladığıplanlıve politik olarak motive edilen şiddettir.” (WEBEL, 2004, s.8).

Terörizmi daha iyi anlayabilmek için farklıtanımların ortak özelliklerini şu şekilde sıralanabilir:

Terörizmi diğer şiddet türlerinden ayıran en önemli özellik, şiddetin siyasi amaçlarla ortaya çıkmasıdır (LONG, 1990, s 5). Teröristlerin gerçekleştirmeye çalıştıklarısiyasi değişiklikler, politika değişiklikleri, lider değişikliği, hükümet yapısında değişiklik veya devletin sınırlarında yapılacak değişiklikleri bile kapsayabilir.

Bir eylemi terörizm yapan ikinci husus ise şiddetin kullanılmasıveya kullanımına yönelik bir tehdidin var olmasıdır (BADEY, 1998, s. 93). Şiddet kullanımıterörizmin amacına ulaşmasında çok önemlidir, hatta bazen kullanılacağıyönünde bir tehdit bile arzulanan sonucu doğurmaktadır. Ancak tehdidin arzulanan sonucu vermesi için tehditte bulunan örgütün daha önce şiddet kullanmışolmasıgerekmektedir. Aksi halde bu tehdidin inandırıcıolmasıve amacına hizmet etmesi mümkün değildir.

Terörizmin esas hedefi seçtiği kurbanlar değildir. Onlar sadece araçtır. Esas amaç daha genişbir kitleye dehşet ve korku salarak yılgınlık yaratmaktır. Örneğin bir yetkilinin infazı ancak diğer yetkilileri uyarmak veya onlarıkorkutmak için yapılmışsa terörizmdir (BELL, 1975, s. 8). İnfaz sadece o yetkiliyi o makamdan almak için yapılmışsa bu terörizm değildir (CAMPBELL, 2000, s. 2). Benzer bir şekilde, teröristlerin sıkça başvurduğu bombalama gibi şiddet türlerindeki amaç halka genel olarak korku salmak ve hükümetin kendi vatandaşlarınıkoruyamadığına onlarıinandırmaktır. Toplumun bütün kesimlerine kendilerinin de risk altında olduklarıgösterilmeye çalışılmaktadır ve bu yönüyle terörizm korku yaratmayıhedefleyen psikolojik bir savaştır (CHALK, 1996, s. 13). Şiddet terörizmin hedefine muhalif olanların şevkini kırmaya yöneliktir ve kurbanlar mesaj gönderme aracıdır. Yaratılan korkunun amacıhedef kitleye başka bir hareket tarzı benimsetmektir (CHARTERS, 1994, s.2). Hedef kitle politikacılar, hükümet yetkilileri, hükümetin destekçileri, devletin terörü desteklemesi durumunda hükümetin muhalifleri veya etnik veya siyasi bir grubun üyeleri olabilir.

Birçok tanımda saldırıların hedefinde sivillerin ve masumların olmasıkoşulu vardır (RADU, 2002, s. 276). Bu çok net bir açıklama değildir çünkü ayrıca sivil ve masum kelimelerinin tanımlanmasınıgerektirmektedir. Bu durumda söylenebilecek en uygun şey

8

sivillerin ve masumların genellikle hedef olduğu ama bazen bunların dışında da hedeflerin seçildiğidir (LUTZ, 2005., s. 19).

Terörizmin etkili olabilmesi için hedef kitlenin saldırıların farkında olmasıgereklidir.

Bir saldırının gerçekleştiğinden kimsenin haberi yoksa teröristler temel bir alanda başarısız olmuşlar demektir (LUTZ, 2005., s. 19). Eylemlerini duyurma ihtiyacı, teröristleri medyanın ilgisinin daha yoğun olacağıyerlere yöneltmektedir.

Terörizmin amacına ulaşabilmesi için örgütlenme çok önemlidir. Siyasal hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için tekerrür ve sistemli bir eylem planıgereklidir (CHALK, 1996, s.17). Tek bir kişinin bunu istikrarlıbir şekilde sürdürmesi pek mümkün değildir.

Bir şiddet eyleminin terörizm sayılabilmesi için devlet dışıbir aktör şiddeti ya gerçekleştirmektedir, ya şiddetten etkilenmektedir, ya da bunların her ikisi bir arada olmaktadır. Bununla beraber, devletler savaşhali dışında da birbirlerine karşıterör yaratma amaçlı faaliyetlere girişebilmektedir fakat bu eylemler terörizm olarak adlandırılmamaktadır (LUTZ, 2005, s. 20). Bu tür eylemler uluslararasıhukukta insanlığa karşıişlenen suçlar olarak isimlendirilmektedir (GANOR, 2002, s. 288).

Terörizmin tanımlarında sıkça rastlanan bir başka özelliği ise güçsüzlerin silahı olmasıdır. Ayrılıkçıgruplar demokrasilerde seçim kazanamayınca veya farklıpolitik sistemlerde karar verme sürecine aktif olarak katılamayınca terörizme başvururlar.

Ayrılıkçılar yeteri kadar güçlüyse bir darbe gerçekleştirebilir veya silahlıbir isyana girişebilirler. Hükümete doğrudan saldırma gücüne sahip olmamalarıdurumunda ise güçsüzlerin silahıolan terörizme başvururlar. Terörizm düşük maliyetle yüksek kazanç sağlayan bir metottur (WILKINSON, 2000, s. 13).

Tanımlarda bulunan bu ortak özelliklerden yola çıkarak terörizm şu şekilde tanımlanabilir: Terörizm, politik hedef ve amaçlarıolan, şiddet kullanımıveya kullanma tehdidi içeren, seçtiği kurbanlarıesas hedef kitleye bir mesaj iletmek için kullanan, bir örgüt tarafından gerçekleştirilen, şiddetin veya tehdidinin devlet dışıaktörler tarafından ya gerçekleştirildiği ya bundan etkilendiği ya da her ikisinin bir arada olduğu güç kazanmayı hedefleyen bir siyasal şiddet ve psikolojik savaştürüdür.