• Sonuç bulunamadı

Etki Tepki Fonksiyonları Analizi

3.1. Giriş

3.6.2. Etki Tepki Fonksiyonları Analizi

Etki-tepki fonksiyonları tahmin edilen VAR modelinde yer alan değişkenlerin, hata terimlerinde meydana gelen bir standart sapmalı şok karşısında ne yönde ve hangi büyüklükte tepki gösterdiklerini açıklamaktadır. Etki tepki fonksiyonları, diğer değişkenlerdeki rassal bir şok nedeniyle bir değişkenin bugünkü ve gelecekteki dinamik davranışını analiz etmek için bilgi sağlamaktadır.

Şekil 3.1-3.4, çalışmadaki SVAR modelleri tarafından tahmin edilen etki tepki fonksiyonlarını göstermektedir. Tüm modellerdeki güven aralıkları, 1000 bootstrap tekrarından oluşan Hall (1992) yüzdeli güven aralıkları kullanılarak elde edilmektedir. Tüm şekillerde, düz çizgi nokta tahmini gösterirken, kesikli çizgi % 95 düzeyindeki güven aralıklarını göstermektedir. Şekil 3.1-3.4’te sadece konut piyasasına ait olan değişkenlerin (ℎ𝑝𝑖, 𝑝𝑒𝑟𝑚𝑖𝑡_𝑚,𝑝𝑒𝑟𝑚𝑖𝑡_𝑞,𝑐𝑜𝑛𝑠𝑡𝑟_𝑑𝑒𝑓) modeldeki diğer değişkenlerde ortaya çıkan şoklara karşı tepkileri yorumlanmaktadır. Şekillerde kısa dönemli dinamik etkiyi belirtmek için, her bir değişkendeki bir birimlik şokun 10 ay süren etkisi gösterilmiş ve sadece istatistiki olarak anlamlı sonuçlar yorumlanmıştır. Modeldeki tüm değişkenlere ait etki tepki fonksiyonlarının şekilleri çalışmanın EK bölümünde sunulmaktadır.

Şekil 3.1-3.4’ün üst satırında konut izin belgesi (𝑝𝑒𝑟𝑚𝑖𝑡_𝑚) ve alt satırında ise konut fiyat endeksinin (ℎ𝑝𝑖) modeldeki diğer şoklardaki bir birimlik standard sapma karşısındaki tepkileri yer almaktadır. Şekillerdeki diğer değişkenler ise sanayi üretim endeksi (𝑖𝑝𝑖), para arzı (𝑚𝑠) ve konut kredisi faiz oranıdır (𝑖𝑛𝑡_𝑚). Şekil 3.1 ve 3.2’den, para arzındaki dışsal ve beklenmedik bir şekilde para arzını artıran bir birimlik standart sapmalık pozitif şokun konut fiyatları üzerindeki etkisine bakıldığında pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı olan bu etkinin yaklaşık 3 ay boyunca sürdüğü ve konut fiyatlarını artırdığı görülmektedir. Şokun etkisi kısa ömürlü olmasına rağmen büyüklüğü fazladır. Para arzındaki bir artış, devamında piyasa faiz oranıyla birlikte konut kredisi faiz oranlarında azalışa yol açmaktadır. Konut kredisi faiz oranlarındaki azalma ise, hane halklarının konut talebini artırmakta ve böylece konut fiyatları önemli bir şekilde yükselmektedir. Bu sonucun önemli bir göstergesi olarak, Türkiye’de 2003-2016 döneminde para politikasının tek başına konut fiyatları üzerinde etkili olduğu söylenebilir.

Şekil 3.1 ve 3.2, teorik olarak beklendiği gibi sanayi üretim endeksi şoklarının konut fiyatları üzerinde pozitif bir etki yarattığını göstermektedir. Fakat bu etkinin gücü büyük olmasına rağmen anlamlılığı çok kısa sürmektedir. Konut fiyat endeksindeki böylesi bir tepkinin teoriyle uyumlu olduğu görülmektedir. Gelirleri artan hane halklarının konut fiyatlarının yükselmesine yol açacak şekilde konut talebini artırdığı görülmektedir. Şekil 3.1 ve 3.2’den elde edilen bir başka sonuç, konut kredisi faiz oranlarının konut fiyatları üzerinde başlangıçta pozitif olan etkisinin zaman geçtikçe negatife dönmesidir. Fakat bu etkinin istatistiksel olarak anlamlı olmadığı görülmektedir.

Şekil 3.1 ve 3.2, konut izin belgesinin konut kredisi faiz oranındaki bir birimlik artıştan önemli bir şekilde etkilendiğini göstermektedir. İlk ay anlamsız olan bu etki, ikinci aydan itibaren hem istatistiki olarak anlamlı hale gelmekte hem de şiddeti artmaktadır. Bu durum, konut izin belgesi sayısının, konut kredisi faiz oranındaki bir artış karşısında önemli derecede azaldığını göstermektedir. Etki tepki grafikleri iktisat teorisiyle uyumlu bir negatif ilişkinin uzun dönemli ve kalıcı bir şekilde gerçekleştiğini ortaya koymaktadır.

Şekil 3.2. Model 2 Etki Tepki Fonksiyonları

Şekil 3.1 ve 3.2’den elde edilen bir başka sonuç ise, konut fiyatları ile konut izin belgesi arasındaki aynı yönlü ilişkinin ortaya konulması olmaktadır. Konut fiyat endeksindeki artışı gösteren bir birimlik şok, konut izin belgesini hemen artırmaktadır. Her iki şekilde de beşinci ayda istatistiksel olarak anlamlılığını yitiren şokun etkisi, uzun bir süre sonunda sönümlenmektedir. Teorik olarak, konut fiyatlarındaki bir artışın konut talebini azaltması ve böylece konut izin belgesi sayısını düşürmesi beklenmektedir. Fakat konut fiyatlarındaki artış, konut sektöründeki karlılığın artmasının bir işareti olacağı için, konut sektöründeki firmaların artmasına yol açmaktadır. Bunun sonucunda konut izin belgesi de yükselmektedir

Hisse senedi fiyatlarının dâhil edildiği modellerin (Model 2 ve Model 3) etki tepki fonksiyonlarının grafikleri ise Şekil 3.2 ve Şekil 3.3’de gösterilmektedir. Hisse senedi fiyatlarında ortaya çıkan şoklara karşı verilen tepkinin uzunluğu ve şiddeti modeller arasında değişiklik göstermektedir. Şekil 3.3’de hisse senedi fiyatlarındaki bir şokun konut fiyatları üzerindeki etkisi hem istatistiki hem de büyüklük olarak anlamlı olmakta ve bu etkinin başlangıçtaki şoktan sonra yaklaşık olarak üç ay sürdüğü görülmektedir. Bununla birlikte, Şekil 3.2’de hisse senedi fiyatlarının konut fiyatları üzerindeki böylesi bir etkinin şok beşinci ayda sönümlenmesine rağmen istatistiksel olarak anlamsız olduğu görülmektedir.

Şekil 3.3. Model 3 Etki Tepki Fonksiyonları

Şekil 3.3, konut kredisi faiz oranları şoklarının, konut fiyatları üzerinde pozitif ve istatistiksel olarak anlamlı etki yarattığını göstermektedir. Konut kredisi faiz oranları, konut fiyatlarını ılımlı olarak artırmaktadır. Bu etkinin 3 ay sürdüğü sonra sönümlendiği görülmektedir. Bu beklenmeyen ilişki aşağıdaki şekilde açıklanabilir: iktisadi bireyler, konut kredisi faiz oranındaki artıştan sonra, enflasyonun artacağı beklentisine kapılabilirler. Bu sebeple, ekonomideki genel fiyat artışıyla birlikte, konut fiyatlarındaki artış iktisadi birimlerin enflasyon karşısında servetlerini koruyan hedging etkisi göstermelerine yol açabilir. Sonuç olarak, iktisadi birimlerin konut talebindeki artış nedeniyle konut fiyatları yükselmektedir.

Şekil 3.4. Model 4 Etki Tepki Grafikleri

Şekil 3.4, konut fiyat endeksi olarak Kılınç ve Tunç (2013) tarafından geliştirilen ve makalelerinde kullandıkları inşaat deflatörünün dâhil edildiği modelin etki tepki fonksiyonlarını göstermektedir. Bu modelde kullanılan değişkenler çeyreklik verilerle modelde tahmin edilmiştir. İlk üç modelin aksine, bu modelde GSYH’deki bir birimlik şokun konut fiyatlarını çok kısa bir dönem için istatistiki olarak anlamlı ve pozitif bir şekilde etkilediği görülmektedir. GSYH’deki bir artış, iktisadi birimlerin konut taleplerini artırdığı için, konut fiyatları yükselmektedir. Bu etki 5. aydan sonra sönümlenmektedir. Bunun dışında, Şekil 3.4, konut kredisi faiz oranları ile konut fiyatları arasındaki anlamlı ve pozitif bir ilişkiyi ortaya koymaktadır. Bu sonuç, bir önceki modelde anlatılan mekanizma ile benzerlik taşımaktadır.

Benzer Belgeler