• Sonuç bulunamadı

1. GİRİŞ

1.1. Problem

1.1.2. Basında Kadın ve Temsil

1.1.2.1. Temsilin Önemi

Temsil sözlük anlamına bakıldığında bir kişi ya da topluluğu yansıtma, simgeleme anlamında kullanılmaktadır. İnsanoğlu doğduğu günden itibaren kendini simgelerle dolu bir dünyada bulur. Renkler, biçimler sözcükler belli kurumları, kavramları, kişileri temsil ederler. Tanrıöver’e (2007, s.153) göre söz konusu temsiller temsil edilenlerin hayatımızdaki yerini ve onlara atfettiğimiz anlamı yansıtmaktadırlar, daha geniş anlamıyla farklı temsiller birbirlerine eklemlenerek bizim dünyaya, topluma, insanlara bakışımızı biçimlemektedir. Dolayısıyla insanların olaylara, kişi ya da gruplara yönelik fikir sahibi olmalarında simgeler önemli bir rol oynamaktadır. Medya, bu semboller aracılığı ile insanların dünyayı tanımalarında olduğu kadar temsillerin yeniden üretilmesi sürecine de katkıda bulunan en önemli araçlardan biridir.

Hall'a (1984, s.128) göre, iletişim sürecini anlayabilmek için hem kodlama hem de kod açımı anındaki anlam üretimini ve karmaşık ilişkiler ağını ortaya koymak gerekmektedir. İletişim, üretim, dolaşım, tüketim ve yeniden üretimi de kapsayan bütünlüklü bir süreçtir. Hall, her metinde, egemen ideolojiyi yansıtan başat bir anlam ağının varlığından söz etmekte ve izleyicinin bu başat anlam ağı aracılığıyla "yeğlenen"

okumaya zorlandığını vurgulamaktadır. Buradan şu anlamı çıkarmak mümkündür medya karmaşık ilişkiler ağı içinde çeşitli temsiller aracılığı ile egemen ideolojiye hizmet etmektedir. Başka bir söylemle medyanın içeriğinde toplumdaki iktidar ilişkilerinin yansımalarını görmek mümkündür. Türkiye’nin ilk türbanlı kadın milletvekili olarak bilinen Merve Kavakçı hakkındaki haberlerin Hürriyet ve Yeni Şafak gazetelerindeki sunumunu incelen bir araştırma bu durumu desteklemiş, gazetelerin

aynı gerçekliği farklı söylemlerle okuyucuya aktardıklarını göstermiştir (Arsan, 2004, s.151). Arsan’a (2004, s.180) göre, medyanın simgeler yaratma, bilgi/anlam üretme ve durumları tanımlama gücü tarafsız bir güç değildir.

Basının özellikle gelişen enformasyon ve iletişim teknolojileriyle birlikte toplumsallaşma ve kanaat oluşumu süreçlerine katkısıyla önemi daha da artmıştır. Bu nedenle medya çoğu kez farklı kimliklerin temsil edilme biçimleri konusunda gerek bilimsel araştırmaların gerekse temsil ettikleri kişi ya da grupların odak noktası olmuştur.

Basında toplumsal cinsiyet kimlikleri doğrultusunda temsil sorununu en fazla yaşayan kitlelerden biri de kadınlardır. Çoğu kez kadınların medyada kullanılan dilde, fotoğraflarda, haber kaynaklarında yanlış/eksik temsiliyle hakları ihlal edilmektedir.

Bu konuda yapılan araştırmalar da kadının medyada eksik/çarpık temsilini ve bu temsilde gazetelerin yayın politikalarına yansıyan egemen ideolojinin etkisini kanıtlar niteliktedir. Aysun Öz’ün “Haberde Kadına Yer Veriliş” adlı araştırmasında üç gazetenin (Sabah, Hürriyet ve Yeni Şafak) Nisan-Haziran 2002 dönemlerinde haberlerin kadına yer verişi incelenmiş ve şu sonuçlar çıkmıştır:

• “Yeni Şafak gazetesinde haberde kullanılan kadın, ağlayan, kocasına yardımcı olmaya çalışan, fedakâr anne rolündeki kadındır. Fotoğraflarda genellikle türbanlı kadınlar kullanılmakta, kadınların açık giyinmiş olmamalarına dikkat edilmektedir.

• Cumhuriyet gazetesi kadının cinsel kimliğini pek ön plana çıkarmamakta, kadın vücudu fotoğraflarla bir haber değeri taşıdıkça kullanılmakta, sanat sayfalarında kadın haberlerine özellikle de başarılı kadın sanatçı portresine yer verilmektedir.

• Sabah gazetesi kadın vücudunun görsel çekiciliğinden faydalanarak haberlerini okutma ve çok satma amacını gütmektedir. Birinci sayfada yer alan haber ve ek yayınların anonsunda hep mayolu ve erotik kadın fotoğrafları, üçüncü sayfada ise tecavüz haberleri ve aldatan eş gibi polis

adliye haberlerinde ağlayan kadın fotoğrafları kullanılmıştır.” (Aktaran:

İnceoğlu ve Korkmaz, 2002, s.47).

Görüldüğü gibi, gazetelerde kadın yine ya cinselliğiyle ya da kadına biçilen geleneksel rollere uygun biçimde yer almıştır. Ayrıca gazetelerin politik yaklaşımları kadını sunma biçimlerinde etkili olmuştur.

Simone de Beauvoir “kadın doğulmaz, kadın olunur” derken, cinsiyetin yalnızca biyolojik değil toplumsal bağlamı olduğunu ve kadınlığı, insanın doğarken değil sonradan öğrendiğini anlatmaktadır. Araştırmanın problem bölümünde de değinildiği üzere, toplumsal cinsiyet olarak adlandırılan olguda bireyin cinsiyetini öğrenmesinde ait olduğu kültür ve çevresel unsurlar büyük önem taşımaktadır. Bahsedilen çevresel unsurlardan en önemlilerinden biri de medyadır. Mora’ya (www.dorduncukuvvetmedya.com) göre anaakım neo-liberal medya, var olan feodal değerleri olduğu gibi kabul ederek, sorgulamadan yeniden üreterek, erkek egemen ideolojinin toplumsal yaşamda sürmesine katkıda bulunmaktadır. Kitle iletişim araçları ile dayatılan kadın imajı, toplumda kadına yüklenen rollerle özdeştir. Bu rol ya iyi eş, iyi anne, iyi ev kadını ya da şiddet mağduru, cinsel obje olarak tanımlanmaktadır.

Çalışmanın önceki bölümlerinde medyanın toplumsal ve kültürel bağlamdan soyutlanamayacağının altı çizilmiştir. Ekonomi-politik gelişmeler kadar o toplumun kültürel yapısı da bir ülkenin medyasını etkilemektedir. Söz konusu çalışma alanı Türkiye ve “Türkiye’de kadın” olduğunda ataerkil bir yapının izlerini görmek kaçınılmazdır. Medyada kadınlara erkek egemen bir bakış açısıyla bakıldığı düşüncesini destekleyen Özkan’a (www.dergibi.com) göre kadın, medyada ülkenin siyasi-ekonomik-kültürel gündeminden, üretiminden soyutlanmış olarak makyaj, giyim-kuşam dışında hiçbir derdi olmayan bir halde gösterilmektedir.

Belirli bir kültürel atmosfere doğan ve ait olduğu kültürde yoğrulan medya da kendi gücüyle toplumu etkilemekte, olaylara bakış açısını şekillendirebilmektedir. Ananakım neo-liberal medya kadınlığa ilişkin normları toplumsal değer yargılarından bağımsız

olarak yaratmamakta; ancak kadın ve erkeği basmakalıp imgeler biçiminde defalarca yeniden üretmek suretiyle bu normları pekiştirmektedir (Şimşek, 2000, s.1). Medyada kadın temsili konusuna değinmeden önce bu noktada medyanın olası etkileri konusunu biraz açmak gerekmektedir.

Benzer Belgeler