• Sonuç bulunamadı

Teleolojik Kanıt veya Tasarım Kanıtı

IV. Kozmik Teleoloji

2. Teleolojik Kanıt veya Tasarım Kanıtı

Tanrı’nın varlığını kanıtlama konusunda akla en yatkın ve dikkat çekici kanıt olarak bilinen teleolojik kanıt, rasyonel anlamda inancı destekleme ve amaca dayalı bir evrenin varlığını açıklama konusunda makul bir dünya görüşü sunma çabasındadır. Çalışmamıza başlığını veren bu kanıtın nereden hareket ettiğini, nasıl oluşturulduğunu ve kullanıldığını ele almak, konumuzun bundan sonraki aşamaları açısından önem arz etmektedir.

İçerisinde yaşadığımız evren, gerek makro gerekse mikro ölçekte mükemmel bir uyum göstermektedir. Astronomi ve mikrobiyolojik bilimsel gelişmeler bu uyumun hassas bir dengede olduğunu söylemektedir. Dolayısıyla insandaki

83 Kazimierz Ajdukiewicz, Temel Kavramlar ve Kuramlar (Felsefeye Giriş), 2. Baskı, Gündoğan Yayınları, Çev. Ahmet Cevizci, Ankara, 1994, s. 155.

84 Celal Türer, “Yirminci Yüzyıl Felsefesi,” Felsefe Tarihi, 1. Baskı, İlitam Yayınları, ed. Murtaza Korlaelçi, Ankara, 2012, ss. 330-331.

muhakeme, üst seviyedeki bu uyumu oluşturan bir açıklama ve destek noktasının aranması gerektiğini telkin etmektedir.85

Teleolojik kanıt, temelde düzen ve amaç fikrine dayanmakla birlikte Tanrı’nın varlığını kanıtlamada başvurulan delillere kıyasla zihinsel bir zorlama gerektirmeyen, her insanın rahatça gözlemleyebileceği, kolaylıkla algılayıp kavrayabileceği özel nitelikli bir delildir.86

Bu kanıt, evreni tasarlayan ve yaratan daha yüksek bir zekâ olduğunu, bununla birlikte evrenin nasıl bir amaca hizmet ettiğini göstermeye çalışmaktadır.87

Teleolojik kanıtın yapısı gereği çeşitli biçimlerde kullanılan temelde iki şekli vardır. Birincisi evrenden ve doğadan hareketle farklı unsurların basit fakat üstün bir sistem oluşturmak üzere uyumlu bir şekilde olağanüstü işleyişini konu edinmektedir. İkinci şekil ise daha özele indirgenmiş bir biçimde canlı varlıklar ve organizmalardan hareket ederek onların olağanüstü uyumlu işleyişine ve organlardaki işlev ve amaçsallığa dikkat çekmektedir.88

Akıllı tasarım olarak adlandırılan teleolojik kanıtın bu güncel formunu savunanlara göre bir şeyin tasarımına dair herhangi bir bilgimiz olmasa da o şeyin fonksiyonlarının sahip olduğu indirgenemez karmaşık yapıdaki tasarım kendini açık bir şekilde fark ettirmektedir.89

Tasarım argümanlarında, doğaya ait düzenin belirli özellikleri en iyi biçimde bir zihnin kasıtlı işleyişine atıfta bulunularak açıklanacağı düşünülmektedir. Amaca yönelik olduğu düşünülen bu düzenin özelliği teleolojik olmasıdır. Akıllı tasarım düşüncesini savunanlar, tasarımcının amacına vurgu yaparak amaçlı bir düzen açıklamasını makul görmektedirler. Bu düşüncenin karşısında olanlar ise teleolojinin maksatlı tasarım olmadan da var olabileceğini savunarak teleoloji ve akıllı tasarım arasında olabilecek herhangi bir temel bağı reddetmektedir.90

Buradaki ayrışmada tasarımın varlığını kabul edenler, tasarımdaki amacı dışsal bir neden olarak Tanrı’nın

85 Recep Alpyağıl, Evrim ve Tasarım, İz Yayınları, İstanbul, 2013, s. 24.

86 Necip Taylan, Düşünce Tarihinde Tanrı Sorunu, Şehir Yayınları, 2. Baskı, İstanbul, 2000, s. 73.

87

Stuart Brown, Philosophy of Religion, Routledge Taylor- Francis Group, New York, 2001, s. 55.

88 Ahmet Arslan, Felsefeye Giriş, 12. Baskı, Adres Yayınları, Ankara, 2009, s. 277.

89 Michael Peterson, Akıl ve İnanç, 6. Baskı, Küre Yayınları, Çev. Rahim Acar, İstanbul, 2009, s. 157.

varlığına atfedenlerdir. Tasarımın varlığını kabul etmelerine rağmen amaç fikrini reddedenler ise düzenliliğin nedenini içsel olarak doğanın kendi içinde arayanlar veya ona dayandıranlar olduğu anlaşılmaktadır.

Bu farklı formların tümü bir tür olasılıkçı ve analojik akıl yürütmeler yolu ile âlemdeki teleolojik düzenden hareketle bu düzenin nedeninin Tanrı’ya dayandırıldığı ve sonuç olarak Tanrı’nın var olduğuna dair yapılan çıkarımlardır.91

Verdiğimiz bilgiler doğrultusunda teleolojik kanıtın âlemden ve ondaki yapıdan hareketle Tanrı’nın varlığını kanıtlamaya çalıştığını görmekteyiz. Fakat âlemdeki bu yapı sıradan ve rastgele herhangi bir oluşumdan ziyade amaca dönük uyumlu bir işleyişin konu edildiği tasarlanmış bir yapıdır. Özellikle duyularla algılanan ve gözlemlenen bu yapıya ait izlenimler çeşitli akıl yürütmeler yolu ile değerlendirilerek bir çıkarıma ulaşılmaktadır. Bunun öncesinde ise muhakemeye dayanan bir takım önermeler yoluyla kanıtın mantıksal biçimi oluşturulmaktadır.

Teleolojik kanıtın önermelerini kısaca şu şekilde sıralayabiliriz.

1- Âlemde varlık bulan her şeyde düzensizliğe baskın gelen bir düzen vardır. 2- Bu düzenlilik, belirli amaçlar doğrultusunda yaşamın devamlılığını sağlar. 3- Düzen ve amaç kendi kendini oluşturacak bir imkâna sahip değildir.

4- O takdirde âlemde bu düzen ve amacı sağlayan ilim, irade, kudret ve inayet sahibi bir varlık olmalıdır. Bu varlık Tanrı’dır.92

Yukarıda verilen öncüllere bakıldığında düzen ve amacın, teleolojik kanıtın temel çıkış noktaları olduğu görülmektedir. Düzenli olanın bir amacı gerçekleştirmeye yönelik olarak tasarlanmış olduğu düşünülmekte, tasarımcı fikri ise bütün varlıkların dışındaki yetkin bir varlığa yani Tanrı’ya dayandırılmaktadır.

91 Cafer Sadık Yaran, “Bilimsel Nesnellik ve Teistik İnanç”, Ondokuz Mayıs Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, S. 10, Samsun, 1998, s. 130.

Bir varlığı anlaşılır kılmanın yöntemi ya kendinden önceki bir nedene başvurmak ya da o varlığın ürün ve eserlerine yönelerek ve bilinçli bir faille ilişkilendirerek amaçlılık elde etmektir.93

Bir başka deyişle, bir olguyu ortaya çıkaran sebepler neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alındığı gibi amaca yönelik nedenler üzerinden de ele alınabilmektedir. Kısacası ilk yöntemde nedenler âlemin içinde aranırken, ikinci yöntemde ise âlemin dışına çıkılmaktadır.94

Böylece “teleolojik argümanda zihnin düzenli çağrışım yeteneğinden, çağrışımların aşkın birliğine ve tüm anlamın kaynağı olan bir Tanrı fikrine ulaşılabilmektedir.”95

Teizme göre buradaki uyum, düzen ve amaç, şans ve tesadüf gibi kavramlarla açıklanamadığı gibi içsel nedenlerle de açıklanamamakta, bundan dolayı aşkın bir varlığa gönderme yapılmaktadır.96

Teleolojik kanıtın ne olduğuna ve nasıl ifade edildiğine değindikten sonra bu kanıtın geçmişten günümüze düşünce tarihinde nasıl bir yer edindiğini ele alacağız. Felsefenin ilk dönemlerinden itibaren dikkatleri çekmiş olan evrendeki düzen ve gaye fikrinin filozoflar tarafından ne şekilde ele alındığını, gerek batı dünyasında gerekse İslam felsefesinde geçirdiği aşamaları ve değişimleri tarihsel açıdan değerlendirerek teleolojik kanıtın geleneksel ifade biçimi ve formu hakkında fikir edineceğiz.