• Sonuç bulunamadı

Teknolojik ilerleme, insana mikroçiplerin icadı, DNA'nın keşfi gibi büyük buluşları hatırlatmaktadır. Bu buluşlar ekonomik amaçlı faaliyetlerden çok uzun bilimsel araştırmaların sonucu olarak ortaya çıkmaktadır. Ancak modern ekonomilerde çoğu teknolojik yenilikler firmaların araştırma-geliştirme (AR-GE) faaliyetlerinin bir sonucu olarak geliştirilmektedir. Sanayileşmiş ülkelerin AR-GE harcamaları GSYH' ya oranı %2-3 arasındadır. Bu tutar net yatırım harcamalarının oldukça büyük bir oranını oluşturmaktadır (Saygılı ve Cihan, 2006: 103).

2.5.1. Araştırma ve Geliştirme Harcamaları

Firmaların ne kadar AR-GE harcama yapacaklarına ilişkin kararlar, yeni bir makinenin satın alınması ya da bir fabrika binasının inşa edilmesi türünden fiziksel yatırımlarda olduğu gibi bir fayda ve maliyet karşılaştırmasına dayanmaktadır. Firmaların AR-GE harcamalarını yapma nedeni gelecekteki karlılığını artırmaktır.

Firma yeni bir makine alıp almamak için karar verirken, makineden sağlanması beklenen kazancın bugünkü değeri ile makineyi almanın maliyetini karşılaştırır. Eğer karların beklenen bugünkü değeri maliyeti aşarsa firma yatırım yapar, aksi halde yatırım yapmaz. Bu mantık AR-GE kararlarının değerlendirilmesinde de aynı biçimde kullanılabilir. AR-GE harcamalarını arttırmakla bir firma yeni bir ürün geliştirme veya yeni bir üretim tekniği bulma olasılığını arttırır. Eğer yeni ürün ya da teknik başarılı olursa, firmanın gelecekteki karları artar. Eğer karların beklenen bugünkü değeri araştırmanın beklenen maliyetini aşarsa, firma yeni AR-GE projesine girecektir, aksi halde girmeyecektir.

2.5.2. Ar-Ge, Yeni Fikirler ve Patent Yasaları

Yeni bir makineye sahip olan bir firma, başka bir firma tarafından bu makinenin kulla- nılacağı konusunda endişe duymaz. Ne var ki yeni bir ürün geliştiren bir firma için aynı şey geçerli değildir.

Yeni bir ürün geliştiren bir firma, eğer yeterli yasal koruma yoksa kendi fikirlerinin başkalarınca çalınacağından endişe edecektir. Yasal koruma yoksa yeni bir ürün geliştirmenin sağlayacağı kâr büyük olasılıkla çok düşük olacaktır. Bir ürünün üretim biçimi veya formülü kolayca gizlenebilecek türden değilse, yani yeni ürünün taklidi kolaysa, kısa sürede piyasa bu türden ürünlerle dolacak, böylece yenilikçi firmanın pek bir avantajı olmayacaktır. Bu yüzden ülkeler patent yasaları çıkarırlar. Patent yeni bir üretim tekniği ya da yeni bir ürün geliştiren firmaya, başka firmaların bu tekniği kullanmalarını ya da ürünü üretmelerini yasaklayarak belirli bir süreyle koruma sağlamaktadır.

Ancak patent yasalarının varlığında bile, tam bir koruma sağlanamamaktadır. Diğer firmalar yeni ürünün benzerlerini geliştirebilirler ve buna engel olmak mümkün değildir. Yenilikleri bazı değişikliklerle taklit ederek geliştirilen benzer ürünler, orijinal ürünle rekabet ederler. Hatta ilk geliştirilenden daha iyi ürünler de ortaya çıkabilir ve söz konusu ürünü piyasadan kaldırabilirler.

Şu halde yeni ürünler geliştirmenin yüksek karlara dönüşebilmesinin hem yasal sisteme, hem de araştırma sürecinin doğasına bağlı olduğunu söyleyebiliriz. Eğer yeni ürün için yasal ya da doğal koruma zayıf ise yeni üründen elde edilebilecek karlar düşük olacak ve firmalar yeterince AR-GE harcaması yapmak istemeyeceklerdir.

Patent yasalarının hazırlanmasında bir noktaya dikkat edilmelidir. Koruma bir yandan firmaları AR-GE faaliyetlerine teşvik ederken, diğer yandan da yenilikçi firma dışındaki firmaların yeni ürünü üretmenin veya yeni üretim yöntemini kullanmanın avantajından mahrum bırakmaktadır. Toplum açısından en ideal olanı hiç koruma yapılmamasıdır. Düşük koruma ya da korumama AR-GE harcamalarım azaltacaktır. Buna karşılık yüksek koruma da geçmişteki AR-GE sonuçlarının üzerine inşa edilecek yeni araştırmaların önünü kesmekte ve bu yoldan AR-GE harcamalarını azaltmaktadır. Şu halde patent yasaları bu çelişik iki durum arasında güç bir dengeyi kurmak zorundadır.

2.5.3. Ar-Ge Harcamaları ve Teknolojik İlerleme

AR-GE harcamalarının varlığı tek başına teknolojik gelişmeyi garanti etmez. Teknolojik ilerleme AR-GE harcamalarının miktarına değil, yapılan araştırmanın verimliliğine ve araştırma sonuçlarının uygulanabilirliğine bağlıdır.

Araştırmanın verimliliği bize AR-GE için yapılan harcamaların nasıl yeni fikirlere ve yeni ürünlere dönüştüğünü ifade etmektedir. Eğer araştırma çok verimli ise (yani AR-GE harcamaları birçok yeni ürünün gelişmesini sağlamışsa) o zaman diğer şeyler değişmemek kaydıyla firmalar daha fazla AR-GE faaliyetine girişmek isteyeceklerdir.

Araştırmaların verimliliği büyük ölçüde ekonominin dışında bir kısım faktörlere bağlıdır. Her şeyden önce uygulamalı araştırmalar, ancak bu araştırmaya temel teşkil edecek araştırmaların sonuçlanmış olması halinde mümkün olmaktadır. Örneğin, bilgisayar endüstrisindeki hızlı gelişmeler, ancak transistorun ve mikroçipin icadından sonra mümkün olabilmiştir. Ayrıca büyük buluşların tam olarak üretime konu olan ürünlere dönüşmesi yılları hatta on yılları almaktadır. Genelde temel buluşun potansiyel uygulama alanları üzerinde yapılan araştırmalar önemli buluşlara neden olmaktadır. Daha sonra yeni ürünler geliştirilmekte ve bundan sonra da yeni ürünlerin benimsenmesi aşaması gelmektedir. Yine örnek olarak bilgisayarı gösterebiliriz. Kişisel bilgisayarların icadına giden yolda transistor ve cipler önemli yapı taşlarıdır. Ana bilgisayarların yapılması bundan sonra, kişisel bilgisayarların yapılması da daha sonra ortaya çıkan gelişmelerdir. Buna karşılık kişisel bilgisayarların ticari olarak üretilmesiyle, benimsenerek yaygınlık kazanması arasında 10-15 yıllık bir zaman geçmiştir(Yıldırım ve Karaman, 2005: 473).

Temel araştırma, uygulamalı araştırma ve geliştirme olarak yürüyen sürecin sağlıklı işleyebilmesi eğitim sistemine ve teşebbüs kültürüne bağlıdır. Eğitim sistemi araştırmaları yürütebilecek yetenekte insanları yetiştirmeli, müteşebbisler de yeni ürünleri başarılı bir biçimde pazarlama de kâra dönüştürme yeteneğinde olmalıdırlar.

Araştırma sonuçlarının uygulanabilirliği, firmaların AR-GE sonuçlarından ne kadar fayda elde edebildiklerine bağlıdır. Eğer firmalar yeni ürünlerin geliştirilmesinden kazanç sağlayamıyorlarsa, AR-GE ile ilgilenmeyecekler ve teknolojik ilerleme yavaş olacaktır.

Benzer Belgeler