• Sonuç bulunamadı

3.1 Yeni Teknolojilerin Seçimi

Firmaların teknolojik kapasitesini geliştirmek için prensiplerin belirlenmesi temel karardır. Çünkü bu durum genellikle yüksek yatırımlar gerektirmekte ve firmanın rekabet pozisyonunu etkilemektedir. Böyle bir kararın firmanın geleceği üzerinde kesin etkileri olmaktadır. Teknolojik seçimin önemine verilecek olumlu bir örnek, Boeing’in şu anki ticari uçak endüstrisinde sahip olduğu rekabetçi pozisyonunu, uçak tasarımlarındaki jet motorların, yapılması ilk mümkün olduğu zamanda hemen adapte etmesine borçlu olmasıdır.

Firmanın mevcut teknolojik varlığına özel bir teknolojinin ilave edilmesi stratejik bir karardır. Böyle bir karar verilirken, seçilecek teknoloji, firmanın genel stratejisi ile uyumlu olmalı ve aynı zamanda tam anlamıyla teknik ve her iş için veya her bilimsel alan için özel diğer faktörlerde göz önünde tutulmalıdır (Tidd ve diğ., 2005).

3.2 Teknolojik Tarama

Yeni teknolojilerin seçilmesi ve verilen teknik alandaki yeteneklerin geliştirilmesine karar vermek için, firmanın ilgili teknolojik çevresi ile ilgili geniş bilgiye ihtiyaç vardır. Bu bilgi aşağıdaki sorulara verilecek cevaplar ile edinilebilir:

 Rakipler tarafından kullanılan teknolojiler nelerdir?

 Firmanın faaliyette bulunduğu alanda kullanılabilecek ne tür olası yenilikler bulunmaktadır?

 Diğer işletmelerde kullanılan hangi teknolojiler transfer edilebilir?

Bu türdeki soruların cevaplandırılması “teknolojik tarama” adı verilen aşamayı oluşturmaktadır. Bu aşamayı uygulamak çok güçtür, çünkü potansiyel bilgi kaynaklarının geniş incelemesini gerektirir ki bu bilgilerin çoğu firmanın acil işlerinden çok uzaktadır.

Avrupalı ve Amerikalı şirketler, Japon emsalleri ile karşılaştırıldığında, teknolojik incelemeye çok daha az önem verdikleri görülmektedir. Bazı tahminlere göre, Japon firmalar, teknolojik inceleme faaliyetleri için satışların ortalama %1,5’unu harcamaktadırlar ve Japon uzmanlar bazı firmalarda, bilimsel ve teknik bilgi harcamalarının Ar-Ge giderlerini aşarak satışların %5-6’sı kadar tuttuğunu belirtmişlerdir. Japon firmaları tarafından sarf edilen bu çaba, onları hali hazırda olan bilgileri yeniden keşfederken harcanacak para ve zamandan kurtarmaktadır. Teknolojik inceleme fonksiyonunu teşvik edecek asıl bilgi kaynakları şunlardır:  Müşteriler, tedarikçiler ve rakipler ile olan kişisel ilişkiler,

 Araştırma merkezleri, üniversite laboratuarları vb. ile olan bağlar,  Bilimsel sempozyum, kongre ve konferanslar,

 Uzmanlaşmış dergi ve yayınlar ve,  Veritabanları.

En verimli bilgi kaynakları, endüstri tipine bağlı olarak farklı olabilmektedir. Örneğin bazı endüstriler (örneğin; medikal ekipman) yeni ürünler ve prosesler için bir çok fikrin kaynağı olarak müşterilere bağlı olurken, diğer endüstriler (örneğin; kimyasallar) bu tip fikirler için daha çok tedarikçilere bağlı olabilmektedirler.

Firma teknolojilerinin korunmasında oynanan role ilaveten, patentlerde teknolojik inceleme için gereklidir. Kayıtlı tüm patentler halka açık bilgi olduğundan, teknolojik değişikliklerdeki trendi belirlemek için kullanılabilirler. Ayrıca korumalı bu teknolojilerden lisans alma yolu ile faydalanılabilmekte ve teknoloji anlamında rakiplerin pozisyonu ve ilerleyişi takip edilebilmektedir (Tidd ve diğ., 2005).

3.3 Teknoloji Seçiminde Kullanılacak Metotlar

Teknoloji seçiminde kullanılan metot, çeşitli mevcut teknolojilerin potansiyel rekabet etkileri ile bunların her birinin uygulamalarındaki teknik ve ticari başarı olasılıklarını bir araya getirmektedir. Bu durumu özetleyen matris Şekil 3.1’de gösterilmiştir. (Elektronik ve bilgisayar bilimleri örnek olarak verilmiştir).

Đmaj Tanıma Ses Tanıma Uzman Sistemler

Ses Sentezleri

Şekil 3.1 : Rekabet ve olasılık ile teknoloji seçim metodu.

Bu metoda tamamlayıcı bir yaklaşım, çeşitli teknolojiler analiz edilirken bulunan tüm risklerin değerlendirildiği sırada, teknik belirsizlikler ile işletme risk sahasının ayırt edilmesidir. Teknik belirsizlik, planlanan maliyet ve zaman limitleri içerisinde belirlenen performans hedeflerinin karşılanma olasılığını ölçer, işletme risk sahası ise eğer performans hedefleri karşılanmaz ise firmanın etkileneceği büyüklüğü gösterir. Düşünülen her teknoloji için, teknik belirsizlik ve işletme risk sahası Şekil 3.2 ile gösterilen matriste bir araya getirilerek direk olarak karşılaştırılabilmektedir.

Düşük Orta Yüksek Başarı Olasılığı Yüksek Orta Düşük P ot an si ye l R ek ab et

Şekil 3.2 : Risk sahası ve teknik belirsizlik ile teknoloji seçim metodu.

Şekil 3.1 ve Şekil 3.2 ile gösterilen matrisler, teknolojileri asıl karakteristikleri (ticari, teknik vb.) dikkate alarak değerlendirmekte, fakat firmanın bu teknolojilere göre pozisyonunu dikkate almamaktadır. Firmanın teknolojik pozisyonu kritik bir parametredir ve verilen teknolojinin seçiminde, teknolojiye ait spesifik faktörler kadar önemlidir. Bu perspektiften bakıldığında, üçüncü bir yaklaşım, yenilik ile firma için teknoloji aşinalığını veya eğer pazar teknolojiyi kullanıyorsa sunum yapılacak olan pazarın aşinalığını birleştirmektedir. Bu durum firmanın dikkate aldığı çeşitli teknolojik opsiyonlar ile firmanın tüm yakınlığını değerlendiren, “Aşinalık Matrisi” kullanılarak Şekil 3.3’te gösterilmiştir. Bu matris yeni teknolojiler ile ilgili oluşabilecek risk bölgelerini de göstermektedir.

Orta Risk Yüksek Risk Çok Yüksek Risk

Düşük Risk

Orta Risk Yüksek Risk

Çok Düşük Risk Düşük Risk Orta Risk Yüksek Düşük Orta Yüksek Teknik Belirsizlik Đş le tm e R is k S ah as ı Orta Düşük

Yeni ve bilinmeyen

Şekil 3.3 : Aşinalık matrisi ile teknoloji seçim metodu.

Son olarak, yeni teknolojilerin firma tarafından seçimi için dördüncü yaklaşım, “Karar Ağacı Metodu” olarak bilinen yaklaşımı temel almıştır. Bu metot, çoğunlukla, teknolojilerin içeriden geliştirilmesi için kaynakların paylaştırılmasından dolayı ortaya çıkan riskleri minimize etmek için kullanılır. Metot, seçim sürecini uygun alternatifleri öneren teknolojik alanlara doğru yöneltmektedir. Bu yaklaşım Şekil 3.4’de gösterilmiştir.

Mevcut Yeni ve bilinen Yeni ve bilinmeyen Teknolojiler Yeni ve bilinen Mevcut P az ar

Şekil 3.4 : Karar ağacı metodu.

Diğer tüm şartlar eşit tutulduğunda, TA alanında teknolojilerin geliştirilmesi TB’ye

nazaran daha tercih edilir. Çünkü yatırım yapılan kaynakların çoğu son teknik opsiyona (TA1, TA2, TA3 veya TA4) bakılmaksızın karlı olacaktır. Tam tersine, TB

alanında kritik kararlar çok daha önce alınmaktadır ve eğer TB1 veya TB2’de

başarısızlık yaşanırsa çok daha değerli kaynaklar zararına yatırılmış olacaktır. TA ile

TB arasındaki seçimde geçerli olan aynı nedenlerden dolayı TB1 opsiyonu da TB2’ye

nazaran daha tercih edilir bir seçenektir.

Tüm bu yaklaşımlar, gerçekte oldukça karmaşık olan büyük çaptaki olayları basitleştirmek içindir ve teknoloji seçme prosesine yardımcı olacak araçlar sağlarlar (Tidd ve diğ., 2005). TB TB1 TB11 TB12 TB21 TB22 TB2 TA1 TA2 TA TA4 TA3 Ar-Ge için Ayrılan Kaynaklar % 100

Benzer Belgeler