• Sonuç bulunamadı

ELAZIĞ İL POPULASYONUNA AİT 16 Y-STR LOKUSLARI İÇİN ALEL FREKANSLARI DAĞILIMININ İNCELENMESİ

KISALTMALAR LİSTESİ

2. Tek nükleotid polimorfizmi (SNP)

6

Protein kodlayan bölgelerdeki polimorfizmler arasında; kan grupları, α1- antitripsin, haptoglobin, transferin, seruloplazmin, apolipoproteinler ve immunoglobulinler bulunmaktadır. Bu tür polimorfizmlerin çözümlenmesinin genetik, antropolojik ve klinik olarak önem taşıdığı gösterilmiştir(20, 21). Polimorfik baz pozisyonlarının oranı, genomdaki rastgele olarak seçilen DNA parçacıkları için aşağı yukarı 1/1000 baz çiftidir. Protein kodlayan bölgeler ise çok katı seçici baskı altında olmaları nedeniyle, genomda protein kodlayan bölgeler için gösterilen heterozigot nükleotidlerin oranından 2,5 kat daha fazladır (yaklaşık olarak 1/2500)(15).

Belirli restriksiyon endonükleaz kesilme bölgelerindeki değişimlerden oluşan RFLP’ler tek nükleotit polimorfizmi (SNP, single nucleotide polymorphism) olarak bilinir ve genel polimorfizim sınıflandırılmasının küçük bir alt grubunu oluşturur(4, 12).

Çeşitli kısa ardışık tekrarlardan meydana gelen baz dizileri VNTR polimorfizimleri olarak adlandırılır. Meydana gelen bu tekrar dizilerine satellit DNA denilmektedir Bu satellit DNA dizileri, genomdaki yerleşimlerine, tekrar dizilerinin toplam uzunluğuna ve tekrar birimlerinin uzunluğuna göre farklılıklar göstermektedir(22). Satellitler, tekrar dizilerinin uzunluğuna bağlı olarak uzun tekrarlar (makrosatellitler), kısa tekrarlar (minisatellitler) ve çok kısa tekrarlar (mikrosatelliler) olmak üzere 3’ e ayrılırlar.

Değişken sayıdaki tekrarlayan 6-100 baz çifti uzunluğundaki tekrar dizilerine minisatellit DNA dizileri denilmektedir. Polimorfik özelliklerinden dolayı DNA analizlerinde tanı amaçlı (babalık testi, adli tıp, kalıtsal hastalıklarda mutant allellerin tespiti) olarak kullanılabilmektedir(10, 11).

1.3. Mikrosatellitler

Yapısal olmayan DNA bölgelerinde 2-7 baz çifti tekrar dizilerinden oluşan kısa ardışık tekrarlı DNA dizileri mikrosatellit olarak adlandırılır(23, 24). Tekrar biriminin daha kısa olması nedeniyle daha fazla polimorfizm içermeleri bakımından özel bir önem taşımaktadır. Zira tekrar birimi daha kısa olan bölgelerde, satellit lokusları için temelde etken mutasyon mekanizması olan replikasyon kayması (replication slippage) diğer lokuslara göre daha fazla meydana gelmektedir(19, 25).

Mikrosatellitlerin genom içinde, kodlayıcı ve düzenleyici fonksiyonları olduğu düşünülmektedir. Yapısal olmayan polimorfik bölgelere ait alellerin mutasyonları biriktirebilme özellikleri evrimle hızının hesaplanması ve gen göçünün izlemi için daha tutarlı bilgi oluşturacağından STR gibi bölgeler filogenetik çalışmalarda ve insan yayılım modellerinin oluşturulmasında bilgi kaynağı olarak tercih edilir (26).

Bu tekrar dizilerinin yüksek çeşitliliği, populasyon genetiği, paternite ve akrabalık tayininde genetik işaretleyici olmalarını sağlamaktadır(10, 18, 25-29). Genetik haritalamada marker (belirteç) olarak da kullanılan bu bölgelerin

8

araştırılması, farklı bölgelerde yaşayan insanlar arasındaki farklılıkların ve oluşturdukları haplotiplerin belirlenmesine yönelik yapılmıştır(30-33).

1.4. Y kromozomu ve mikrosatellit polimorfizmi

İnsan diploid bir canlıdır. Y kromozomunun non-homolog (eşlik göstermeyen) bölgesi ve mitokondri DNA’sı tek kopya halinde bulunmaktadır(34). X kromozomu ve otozomal kromozomlar nesilden nesile aktarılırken rekombinasyona uğrayabilirken, Y kromozomu sadece babasal ataya, mitokondri DNA’sı ise genellikle sadece anasal ataya sahiptir. Bu iki tip kromozom genellikle mayoz sırasında rekombinasyona uğramaz ve bilgi olduğu gibi aktarılır(2, 5, 11). Bu sebeple alel çiftleri halinde bulunan lokuslara göre tek kopya halinde bulunan lokusların incelenmesi belirtilen amaca daha uygun olacaktır.

Ökaryotlarda nükleus DNA’sından bağımsız kalıtım gösteren organel DNA’larının varlığı 1900’lü yılların başlarında gösterilmiştir. Mitokondri DNA’sı çift zincirli halkasal bir moleküldür. Yaklaşık 16,5 kb büyüklüğünde halkasal DNA’ya sahiptir. Mitokondri DNA’sı kendi işlevleri için gerekli bütün RNA türlerini ve bazı proteinleri şifreleyen genetik bilgiyi taşımaktadır. Mitokondrial DNA dizisinin büyük bir kısmı yapısal genleri içerir. Aralarda az miktarda kodlanmayan DNA dizileri de bulunmaktadır. Genomu, nükleer genoma nazaran çok daha küçük ve deneysel çalışma yapılabilmesi daha kolaydır (4, 10).

Y kromozomu 21. kromozomdan sonraki en küçük insan kromozomu olup, yaklaşık 60 milyon baz çifti uzunluğundadır. İnsan genomunun sadece %2’ sini oluşturmaktadır(35). Kromozomun kısa ve uzun kollarının distal uçlarında iki psödootozomal heterokromatik alan (PAR1 ve PAR2) bulundurmaktadır. Bu alanlar, iki sex kromozomunun (X-Y) mayoz esnasında doğru çiftleşmesinden sorumlu olup, X kromozomu dizilimi ile homoloji göstermektedir(35)(Şekil 2) (33).

Y kromozomunun %60’dan fazlası kromozomun q kolunda bulunan tekrar motiflerinden oluşur(36).

Y kromozomu konsorsiyumu (YCC)’nun elde ettiği veriler, Y-STR Haplotip Referans Veritabanı (YHRD-Y-STR Haplotype Referance Database) içinde toplanmıştır. Bu konsorsiyumun önerdiği ve en iyi sonuç alınan DYS19, DYS389I, DYS389II, DYS390, DYS391, DYS392, DYS393, DYS385a,b, DYS438 ve DYS439 lokusları genişletilmiş (expanded) haplotip lokusları, DYS19, DYS389I,

DYS389II, DYS390, DYS391, DYS392 ve DYS393 lokusları ise minimal haplotip lokusları olarak adlandırılmıştır.

Y kromozomu ile ilgili özellikle 90’ların ikinci yarısından sonra birçok çalışma yapılmıştır. Değişik ülke, halk, topluluk veya coğrafik bölgelerle ilgili çok sayıda çalışma literatürde(29-32, 37-39) yayınlanmıştır. Yapılan çalışmalarla alelik polimorfizmler, buna bağlı olarak haplotipik polimorfik dağılımlar ve bu lokusların mutasyon sıklıkları belirlenmeye çalışılmış, toplumlararası bağlantı ve akrabalık dereceleri, insan evrimi ve göç yolları araştırılmıştır(40, 41).

Şekil 3 (42). X ve Y kromozomlarının genel karşılaştırılması

Özetleyecek olursak; Y kromozomu polimorfizminin incelenmesi özellikle aşağıdaki dört konu bakımından önem kazanmaktadır:

1. İnsan evrimi ve insan evriminin genel çıkış noktası 2. Adli tıp

3. Babalık tayinleri 4. Göç yolları

10

Çalışmamızda kullanılan 16 Y-STR lokusları; DYS456, DYS389I/II, DYS390, DYS458, DYS19, DYS385a/b, DYS393, DYS391, DYS439, DYS635 (Y GATA C4), DYS392, Y GATA H4, DYS437, DYS438, DYS448) yüksek derecede polimorfizm gösteren genişletilmiş haplotip lokuslarını içermesi, sadece Elazığ yerli erkek bireylerinin haplotip profilini göstermesi açısından daha spesifik ve birey sayısı açısından diğer çalışmalarla karşılaştırıldığında oldukça yeterli olması nedeniyle önemlidir.

Şekil 4 (43). Bilinen bazı Y-STR lokuslarının Y kromozomu üzerindeki yerleşimleri

Dünyadaki Y kromozomu ile ilgili çalışmaların bir merkezde toplanması ve uygun sınıflandırma yapılabilmesi amacıyla 1995 yılında ‘’Y Kromozomu Konsorsiyum’’u YCC kurulmuştur(2). YCC’nin elde ettiği veriler Y-STR Haplotip Referans Veritabanı (YHRD-Y-STR Haplotype Reference Database) içinde toplanmıştır. Bu konsorsiyumun önerdiği ve en iyi sonuç alınan 9 lokusun oluşturduğu haplotip (DYS19, DYS385a/b, DYS389I/II, DYS390, DYS391, DYS392 ve DYS393) “minimal haplotip” olarak tanımlanmıştır. ‘’Genişletilmiş (expanded) haplotip’’ ise minimal haplotip lokuslarına ilaveten YCAIIa/b duplike lokuslarının eklenmesi ile oluşan 11 lokusun oluşturduğu haplotiptir(44). Biz çalışmamızda minimal haplotip lokuslara ilave olarak SWGDAM (Scientific Working Group on DNA Analysis Methods)’ ın tavsiye ettiği DYS438 ve DYS439 lokusları ile yüksek polimorfizm gösteren DYS437, DYS448, DYS456, DYS458, Y GATA H4 ve DYS635 (Y GATA C4) lokuslarını inceledik.

Mikrosatellitlerin allelik durumu polimeraz zincir reaksiyonu (PCR) tarafından ortaya konmaktadır. DNA laboratuarlarında PCR’ın önemi çok büyüktür. İlk defa 1985 yılında tarafından yalnızca birkaç saatte DNA’nın spesifik zincirlerinin milyonlarca kopyasının yapılabilmesinin bulunması ile moleküler biyoloji tamamen değiştirmiştir (41).

Polimeraz zincir reaksiyonunun temel bileşenleri, kalıp olarak kullanılan DNA molekülü, DNA polimeraz enzimi, primerler, dNTP karışımı, tampon ve MgCl2’dür.

Polimeraz zincir reaksiyonu çift iplikli bir DNA molekülünde hedef dizilere iki oligonükleotid primerin bağlanması ve uzaması esasına dayanır. Amplimer olarak da adlandırılan oligonükleotid primerler, kalıp DNA molekülü yaklaşık 94° gibi yüksek sıcaklık derecelerinde denatüre edildikten sonra, tek iplikli DNA molekülleri üzerinde kendilerine tamamlayıcı olan bölgelerle melezlenirler. Primerlerin spesifik olarak hedef dizilere bağlanması düşük sıcaklık derecelerinde gerçekleşir. DNA polimeraz enzimi, uygun tampon ve dört çeşit deoksiribonükleotid trifosfat (dNTP) varlığında primerin 3’ hidroksil ucundan uzamasını sağlar. Böylece kalıp DNA ipliğine tamamlayıcı olan yeni DNA molekülü sentezlenmiş olur. Bir PCR döngüsü denatürasyon, primerin eşlenmesi ve uzama olarak adlandırılan üç aşamadan oluşur. Ardarda tekrarlanan denatürasyon, primerlerin bağlanması ve primerlerin uzaması evreleriyle DNA parçaları üssel olarak artar(45) (Şekil 5).

Polimeraz zincir reaksiyonunda her döngünün sonunda yeni sentezlenen DNA zincirleri, bir sonraki döngü için hedef (ata) zincir olabilir. Şekil 6’ da görüldüğü gibi bu reaksiyonun ana ürünü, sonu oligonükleotid primerlerin 5’ ucu olan ve uzunluğu primerler arası uzaklıkla tanımlanan bir dsDNA parçasıdır. Başarılı bir amplifikasyonun ilk döngüsünün ürünleri, iki primerin bağlanma bölgeleri arasındaki uzaklıktan daha fazla uzunluğa sahip, farklı boyutlarda DNA moleküllerdir. İkinci döngüde, istenen uzunluktaki DNA zincirleri oluşur. Bu ürünün miktarı diğer amplifikasyon döngülerinde lineer olarak çoğalır ve reaksiyonun temel çıktısını oluşturur. Amplifikasyon, başlangıçtaki ana zincirin reaksiyon sonundaki kopya sayısı biçiminde (2n-2n)x formülüyle açıklanır. Burada n döngü sayısı, 2n ilk ve ikinci döngüden sonra elde edilen uzunluğu bilinmeyen ürünler, x ana zincirin kopya sayısıdır(46) (Şekil 6).

12 Şekil 5 (47). PCR çoğaltımının basamakları

1.5. Y Kromozomunun Adli Olaylarda Kullanımı

Adli, antropolojik, evrimsel ve nesep tayini çalışmalarında Y-STR lokuslarına ilgi giderek artmaktadır. Y kromozomu polimorfizmi çalışıldığında, polimorfizmin populasyon bilgileri hakkında çok önemli ayrıntılı veri tabanlarına sahip olunmaktadır.

Y kromozomu STR incelemeleri, popülasyon genetiği, göçlerin belirlenmesi, erkek tarafından akrabalıkların değerlendirilmesi ve bağlantı analizi ile adli genetik kimliklendirme (identifikasyon) amaçlı kullanılmaktadır. Özellikle cinsel saldırı suçlarında, hem saldırgan erkeğe hem de mağdureye ait deliller karışık haldedir. Erkek kadın oranının kadın lehinde olduğu karışık örneklerde otozomal DNA çalışıldığında fazla miktarda olan ve baskın durumda bulunan kadına ait DNA, ortamdaki gerekli maddeler için yarışmakta ve erkeğe ait DNA’nın amplifikasyon şansı oldukça düşmektedir(24). Bir çalışmada 500 pg erkek DNA’sının kadın DNA’sı ile 1/4000 oranında karıştırıldığı çalışmada tam bir Y-STR profili okunabilmiştir. Ancak erkek/kadın oranının 1/5000 ve üzerinde olduğu karışımlarda Y-STR amplifikasyonunun inhibe olduğu bildirilmektedir(1, 2). Bu gibi durumlarda failin saptanması ve olayın aydınlatılması için bu karışımdan saldırgan erkeğe ait materyalin ayrılabilmesi ve erkek profilin belirlenebilmesi son derece önemlidir. Y kromozomu testleri; saldırgan erkek ile mağdure kadının biyolojik örneklerinin karışım halinde olduğu bu türde biyolojik delillerde; şüphelilerle karşılaştırılabilecek nitelikte, yeterli ve güvenilir bilgi vermektedir. Ancak Y-STR’nin ayrım gücü otozomal STR’lerden belirgin olarak düşüktür(48) ve atasal soylar aynı Y-STR haplotiplerine sahip olması nedeniyle (mutasyon olmadığı taktirde) babalar, oğullar, erkek kardeşler, amcalar ve atasal kuzenler birbirinden ayırt edilemezler ve otozomal STR’ ler ile desteklenmesi gerekmektedir. Y kromozomu babadan oğula komple (bütün olarak) aktarıldığından, aynı ailenin erkek bireylerinde mutasyon ve genetik anomaliler dışında, aynı olmaktadır (48, 49). Günümüzde yaygın olarak kullanılan Y-STR lousları ve uzunlukları Şekil 7’de gösterilmektedir.

14

Şekil 7 (50). Günümüzde yaygın olarak kullanılan AmpF/STR YFiler lokusları

1.6. Y kromozomu Lokus Mutasyonları

Genetik profilin değerlendirilebilmesi için çalışılan her lokusun mutasyon oranlarının bilinmesini gerektirir. Otozomal STR’ lerin tersine Y-STR mutasyon oranlarına ait bilgiler son zamanlara kadar sınırlıydı. Heyer ve ark. (51), Binchi ve ark. (37), Kayser ve ark’ nın (52, 53) yaptığı çalışmalar bu eksikliği nispeten gidermiştir. Bu çalışmalarda bazı lokuslarda (DYS392, DYS393) hiç mutasyona rastlanmazken, DYS390 lokusunda bu oran 8,58x10-3 olarak saptanmıştır. Tüm lokuslar dikkate alındığında ise ortalama mutasyon oranı 2,8x10-3 olarak bulunmuştur. Bu sonuç her bin baba/oğul çiftinden yaklaşık üçünde mutasyon bulunacağı anlamına gelmektedir. Literatürde bazı lokuslar için duplikasyon bildirilmiştir (DYS19 ve DYS385). DYS19 lokusunda duplikasyon oranı %0,12 olarak saptanmıştır(38, 52, 54, 55).

Babalık testlerinde 6-15 STR lokusu için bir veya iki lokusta mutasyona uygun dışlama saptandığında bu durum babalığın dışlanmasından ziyade mutasyona atfedilir. Oysa ikiden fazla dışlama baba adayının biyolojik baba olmadığı yönünde yorumlanır. Babalığın dışlanması ancak yeterli sayıda, örneğin 9 Y-STR lokusu çalışıldığında en az 3 dışlamanın saptanması ile mümkün olur(53).

2. GEREÇ VE YÖNTEM

2.1. İncelenen Mikrosatellit Lokusları

Bu çalışmada, en az üç nesil Elazığ’da yaşamış ve birbiriyle erkek atasal akrabalığı bulunmayan 250 erkek bireyde, Y kromozomu spesifik 16 lokusun incelenmesi amaçlanmıştır. Bu lokuslar DYS456, DYS389I, DYS390, DYS389II, DYS458, DYS19, DYS385a/b, DYS393, DYS391, DYS439, DYS635 (Y GATA C4), DYS392, Y GATA H4, DYS437, DYS438 ve DYS448’dir.İncelenen lokuslardan DYS392 lokusu trinükleotid tekrar, DYS19, DYS385a/b, DYS389I, DYS389II, DYS390, DYS391, DYS393, DYS456, DYS458, DYS439, DYS635, Y GATA H4, DYS437 lokusları tetranükleotit tekrar, DYS438 lokusu pentanükleotit tekrar ve DYS448 lokusu hekzanükleotit tekrar içermektedir.

Bu çalışmada 16 Y-STR lokusu incelemek için (46) Y-filer (Applied Biosystems, Foster City, CA) kitini kullandık.

2.1.1. DYS456 lokusu

Bu lokus (AGAT)n dörtlü tekrarı ile tanımlanmaktadır. Tekrar sayısı 12 ile 18

arasında, uzunluk ise 100 ile 124 Bç arasında değişmektedir. AGAT tekrar sayısı ile allel sayısı paralel olarak değişmektedir. En sık görülen alel 15 (alel sıklığı 0,42069), uzunluk 112 Bç, mutasyon hızı % 0,53, genetik çeşitliliği ise 0,70864 olarak bildirilmiştir(56). Tablo 1‘de lokusun tüm alellerinin genel sınıflandırması verilmektedir.

Tablo 1. DYS456 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS456 Alelleri 12 13 14 15 16 17 18 Uzunluk (Bç) 100 104 108 112 116 120 124 Bç: Baz çifti

Aşağıda, 15 tekrarlı 112 Bç uzunluğundaki (AGAT)15 DYS456 aleline ait

zincir dizilimi örnek olarak verilmiştir.

5’…GGACCTTGTGATAATGTA/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/

AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/ATTCCATT

AGTTCTGTCCCTCTAGAGAACCCTAATACATCAGTTTAAGAAGTTTTGGG

16 2.1.2. DYS 389 I/II lokusu

Bu lokus (DYS389I); (TCTG)q (TCTA)r dörtlü tekrarları ile

tanımlanmaktadır. Tekrar sayısı 9 ile 16 arasında, uzunluk ise 143 ile 171 Bç arasında değişmektedir. Birinci ve üçüncü parça TCTG, ikinci ve dördüncü parça TCTA tekrarlarından oluşmaktadır. İkinci ve üçüncü tekrar parçası arasında, 5’ ucu primer dizisinin benzeri dizi bulunmaktadır. DYS389 lokusu, STR bölgesinin PCR ile çoğaltılması sonucu biri büyük (dört tekrar parçasını da içerir), diğeri küçük (üçüncü ve dördüncü tekrar parçasını içerir) iki ürün elde edilir. DYS389 I lokusunda en sık gözlenen alel 13, en az rastlanan alel 16, mutasyon oranı ise % 0.24 olarak bildirilmiştir(57). Tablo 2‘de lokusun tüm alellerinin genel sınıflandırması verilmektedir.

Tablo 2. DYS389 I lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS389 I Alelleri 9 10 11 12 13 14 15 16

Uzunluk (Bç) 143 147 151 155 159 163 167 171

Bç: Baz çifti

Aşağıda örnek olarak 12 tekrarlı 154 Bç uzunluğundaki DYS389 I alelinin dizilimi verilmiştir. Lokusun primerinden sonra 3 TCTG ardından 9 TCTA tekrarı mevcuttur.

5’…CCAACTCTCATCTGTATTATCTATGTA/TCTG/TCTG/TCTG/TCTA/

TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCCCTCCCTCTATC

AATCTATCTATTTATCTAGCAGTCCATCATCTCATTCTTCTACTACTCAG

GGATAAC…3’

Bu lokus (DYS389II); (TCTG)n (TCTA)p (TCTG)q (TCTA)r dörtlü tekrarlar

ile tanımlanmaktadır. Tekrar sayısı 24 ile 34 arasında, uzunluk ise 255 ile 295 Bç arasında değişmektedir. Yapılan son çalışmalarda en sık gözlenen alel frekansı 26, mutasyon oranı ise % 0,35 olarak bildirilmiştir(57). Tablo 3‘de lokusun tüm alellerinin genel sınıflandırması verilmektedir.

Tablo 3. DYS389 II lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS389 II Alelleri 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34

Uzunluk (Bç) 255 259 263 267 271 275 279 283 287 291 295

Aşağıda örnek olarak 29 tekrarlı 273 Bç uzunluğundaki DYS389 II alelinin dizilimi verilmiştir. Lokusun tekrar birimleri 5 TCTG, 12 TCTA, 3 TCTG ve son olarak 9 TCTA’dan meydana gelmiştir.

5’…CCAACTCTCATCTGTATTATCTATGTGTGTG/TCTG/TCTG/TCTG/T

CTG/TCTG/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/T

CTA/TCTA/TCTA/TATTATACCTACTTCTGTATCCAACTCTCATCTGTAT

TATCTATGTA/TCTG/TCTG/TCTG/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCT

A/TCTA/TCTA/TCTA/TCCCTCCCTCTATCAATCTATCTATTTATCTAGCAG

TCCATCATCTATCTATGACATTCTTCTACTACTCAGGGATAAC…3’

2.1.3. DYS390 lokusu

Bu lokus (DYS390), (TCTG)n (TCTA)m (TCTG)p (TCTA)q dörtlü tekrarları

ile tanımlanmaktadır. Tekrar birimleri heterojendir. Birinci ve üçüncü parçalar TCTG, ikinci ve dördüncü tekrarlar TCTA birimlerinden oluşmuştur. Tekrar sayısı 17 ile 28 arasında, uzunluk ise 188 ile 232 Bç arasında değişmektedir. Tekrar bölgelerinde TCTG ve TCTA değişik sayıda sıralanmaktadır. Yapılan son çalışmalarda en sık gözlenen alel frekansı 24 (0,36574), uzunluk 216 Bç, mutasyon hızı % 0,25 ve genetik çeşitlilik (GD) 0,75855 olarak bildirilmiştir(58). Tablo 4‘de lokusun tüm alellerinin genel sınıflandırması verilmektedir.

Tablo 4. DYS390 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS390 Alelleri 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28

Uzunluk (Bç) 188 192 196 200 204 208 212 216 220 224 228 232 Bç: Baz çifti

Aşağıda, 25 tekrarlı 220 Bç uzunluğundaki (TCTG)8 (TCTA)12 (TCTG)1

(TCTA)4 tekrarlı DYS390 lokusunun alel dizilimi verilmiştir.

5’…TATATTTTACACATTTTTGGGCCCTGCATTTTGGTACCCCATAAT

ATATTCTATCTA/TCTG/TCTG/TCTG/TCTG/TCTG/TCTG/TCTG/TCTG/T

CTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/T

CTA/TCTG/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCATCTATCTATCTTTCCTTGTT

18 2.1.4. DYS458 lokusu

Bu lokus (DYS458), (GAAA)n dörtlü tekrarları ile tanımlanmaktadır. Tekrar

sayısı 13 ile 20 arasında, uzunluk ise 127 ile 155 Bç arasında değişmektedir. En sık görülen alelin tekrar sayısı 17 (0,32199), uzunluk 143 Bç, mutasyon hızı % 1,06 ve genetik çeşitlilik (GD) 0,78058 olarak bildirilmiştir(59). Tablo 5‘de lokusun tüm alellerinin genel sınıflandırması verilmektedir.

Tablo 5. DYS458 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS458 Alelleri 13 14 15 16 16,2 17 17,2 18 18,2 19 19,2 20

Uzunluk (Bç) 127 131 135 139 141 143 145 147 149 151 153 155

Bç: Baz çifti

Aşağıda 17 GAAA tetranükleotid tekrarlı DYS458 lokusunun, 143 Bç uzunluğundaki örnek dizilimi verilmiştir.

5’…AGCAACAGGAATGAAACTCCAATGAAAGAAAGAAAAGGAAG/GAA

A/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/G

AAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GGAGGGTGGGCGTGGTGG…3’

2.1.5. DYS19 lokusu

DYS19 lokusu, (TAGA)3tagg(TAGA)n dörtlü tekrarları ile tanımlanmaktadır.

Üç TAGA tekrarından sonra, ikinci parçada bir TAGG tekrarı ve üçüncü parçada ise değişen sayıda TAGA tekrarlarından oluşur. Tekrar sayısı 10 ile 19, uzunluk ise 233 ile 269 arasında değişmektedir. En sık gözlenen alel 14 (0,52893), uzunluk 249 Bç, mutasyon hızı %0,25, genetik çeşitlilik ise 0,64388olarak bildirilmiştir(60). DYS19 lokusuna ait alellerin genel sınıflandırması Tablo 6’da verilmektedir.

Tablo 6. DYS19 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS19 Alelleri 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19

Uzunluk (Bç) 233 237 241 245 249 253 257 261 265 269 Bç: Baz çifti

Aşağıda 14 tekrarlı 248 Bç uzunluğunda (TAGA)3tagg(TAGA)11 tekrar

5’…ACTACTGAGTTTCTGTTATAGTGTTTTTTAATATATATATAGTATTA TATATATAGTGTTATATATATATAGTGTTT/TAGA/TAGA/TAGA/TAGG/TA

GA/TAGA/TAGA/TAGA/TAGA/TAGA/TAGA/TAGA/TAGA/TAGA/TAGA/T

ATAGTGACACTCTCCTTAACCCAGATGGACTCCTTGTCCTCACTACATGG

CCATGGCCCGAAGTATTACTCCTG:GTGCCCCAGCCACTATTTCCAGGTG

CAGAGATTGAC…3’

2.1.6. DYS385a/b lokusu

Bu lokus (DYS385a/b), y kromozomu üzerinde duplike şekilde iki kopya halinde bulunmaktadır. Kopyalar aynı genomik dizi içerdiklerinden kullanılan primerler her iki kopyaya da bağlanır ve iki farklı lokus gibi (DYS385a ve DYS385b) değerlendirilebilir. Bu lokus (GAAA)n dörtlü tekrarları ile

tanımlanmaktadır. Tekrar sayısı 7 ile 24 arasında, uzunluk ise 241 ile 308 Bç arasında değişmektedir. En sık gözlenen aleller 11-14 (0,28972) ile 11-15 (0,06986), mutasyon hızı %0,21, genetik çeşitlilik ise 0,83510 olarak bildirilmiştir(61). Bu lokusun alellerinin genel sınıflandırması Tablo 7’de gösterilmiştir.

Tablo 7. DYS385 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS385 Alelleri 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 Uzunluk (Bç) 241 245 249 253 257 261 265 269 273 277 DYS385 Alelleri (devamı) 16,3 17 17,2 17,3 18 19 20 21 22 23 24 Uzunluk (devamı) 280 281 282 283 284 288 292 296 300 304 308 Bç: Baz çifti

Aşağıda 11 tekrarlı 257 Bç uzunluğundaki DYS385a/b lokusuna ait alelin dizilimi örnek olarak gösterilmektedir.

5’…AGCATGGGTGACAGAGCTAGACACCATGCCAAACAACAACAAAG AAAAGAAATGAAATTCAGAAAGGAAGGAAGGAAGGAGAAAGAAAGT AAAAAAGAAAGAAAGAGAAAAAGAGAAAAAGAAAGAAAGAGAAGAA AGAGAAAGAGGAAAGAGAAAGAAAGGAAGGAAGGAAGGAAGGAAG

G/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/GAAA/G

20 2.1.7. DYS393 lokusu

DYS393 lokusu (AGAT)n dörtlü tekrarlarını içermektedir. Tekrar biriminin,

tekrar sayısının değişmeyecek şekilde 5’ ucuna doğru 1 Bç kayması ile TAGA, 2 Bç kayması ile AGAT şeklini almaktadır. Tekrar sayısı 9 ile 17 arasında, uzunluk ise 108 ile 140 Bç arasında değişmektedir. En sık gözlenen alel 13 (0,71153), uzunluk 124, mutasyon hızı %0,08 ve genetik çeşitlilik ise 0,46218 olarak bildirilmiştir(62). DYS393 lokusu alelleri ve uzunluklarının genel sınıflandırılması tablo 8’de gösterilmiştir.

Tablo 8. DYS393 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS393 Alelleri 9 10 11 12 13 14 15 16 17

Uzunluk (Bç) 108 112 116 120 124 128 132 136 140

Bç: Baz çifti

Aşağıda örnek olarak verilen dizilim, 15 tekrarlı 132 Bç uzunluğundaki DYS393 lokusuna aittir.

5’…GTGGTCTTCTACTTGTGTCAATAC/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGA

T/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AGAT/AT

GTATGTCTTTTCTATGAGACATACCTCATTTTTTGGACTTGAGTTC…3’

2.1.8. DYS391 lokusu

Bu lokus (DYS391) (TCTA)n dörtlü tekrarlarını içermektedir. Tekrar sayısı 6

ile 14 arasında, uzunluk ise 89 ile 121 Bç arasında değişmektedir. Son yapılan çalışmalarda en sık gözlenen alel 10 (0,56033), uzunluk 105 Bç, mutasyon hızı %0,28, genetik çeşitlilik ise 0,53511 olarak bildirilmiştir(63). Bu lokusun alellerinin genel sınıflandırması Tablo 9’da gösterilmiştir.

Tablo 9. DYS391 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS391 Alelleri 6 7 8 9 10 11 12 13 14

Uzunluk (Bç) 89 93 97 101 105 109 113 117 121

Bç: Baz çifti

Aşağıda, 11 TCTA tekrarlı 107 Bç uzunluğundaki DYS391 aleline ait dizilim gösterilmektedir.

5’…TTCATCATACACCCATATCTGTCTGTCTG/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA

/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTGCCTATCTGCCTGCC

TACCTATCCCTCTATC…3’ 2.1.9. DYS439 lokusu

Bu lokus (DYS439) (GATA)n dörtlü tekrarlarını içermektedir. Tekrar sayısı 9

ile 16, uzunluk ise 205 ile 233 Bç arasında değişmektedir. En sık gözlenen alel 12 (0,44770), uzunluk 217 Bç, mutasyon hızı %0,61 ve genetik çeşitlilik 0,67060 olarak bildirilmiştir(64). Tablo 10’da lokusun tüm alellerinin genel sınıflandırması gösterilmektedir.

Tablo 10. DYS439 lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS439 Alelleri 9 10 11 12 13 14 15 16

Uzunluk (Bç) 205 209 213 217 221 225 229 233

Bç: Baz çifti

Aşağıda, 12 tekrarlı 217 Bç uzunluğundaki DYS439 lokusuna ait alel dizilimi örnek olarak verilmiştir.

5’…TCGAGTTGTTATGGTTTTAGGTCTAACATTTAAGTCTTTAATCTATC TTGAATTAATAGATTCAAGGTGATAGATATACAGATAGATAGATACATA

GGTGGAGACAGATAGATGATAAATAGAA/GATA/GATA/GATA/GATA/GA

TA/GATA/GATA/GATA/GATA/GATA/GATA/GATA/GAAAGTATAAGTAA

AGAGATGATGGGTAAAAGAATTCCAAGCCAC…3’

2.1.10. DYS635 (Y GATA C4) lokusu

Bu lokus (TCTA)4 (TGTA)2 (TCTA)2 (TGTA)2 (TCTA)2 (TGTA)2 (TCTA)n

tekrarları ile tanımlanmaktadır. Tekrar sayısı 17 ile 26 arasında, uzunluk ise 234 ile 270 Bç arasında değişmektedir. En sık gözlenen alel 23 (0,45658), uzunluk 258 Bç, mutasyon hızı %0,46, genetik çeşitlilik 0,71341 olarak bildirilmiştir(65). Tablo 11’de lokusun tüm alellerinin genel sınıflandırması gösterilmektedir.

Tablo 11. DYS635 (Y GATA H4) lokusu alellerinin genel sınıflandırması

DYS635 Alelleri 17 18 19 20 21 21,3 22 23 24 25 26

Uzunluk (Bç) 234 238 242 246 250 253 254 258 262 266 270 Bç: Baz çifti

22

Aşağıda 23 tekrarlı258 Bç uzunluğundaki DYS635 (Y GATA C4) lokusuna ait alel dizilimi örnek olarak verilmiştir.

5’..AGTGTCTCACTTCAAGCACCAAGCACTGCTGCTGAATGGGAGCAGA

AATGCCCAATGGAATGCTCTCTTGGCTTCTCACTTTGCATAGAATC/TCTA/

TCTA/TCTA/TCTA/TGTA/TGTA/TCTA/TCTA/TGTA/TGTA/TCTA/TCTA/

TGTA/TGTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/TCTA/

ATTTTCTTTATCCATTCATTGATTGATGGATATTTGGGCTGGTTCCACATT

TTTCCAACTGTGAATTTTGCTGC..3’ 2.1.11. DYS392 lokusu

Bu lokus (DYS392) (TAT)n üçlü tekrarları ile tanımlanmaktadır. Tekrar

sayısı 6 ile 17 arasında, uzunluk ise 290 ile 323 Bç arasında değişmektedir. En sık gözlenen alel 11 (0,41899), uzunluk 308 Bç, mutasyon hızı %0,07, genetik çeşitlilik

Benzer Belgeler