• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2.5. KURUM KÜLTÜRÜ

2.6.2. Porter’ın Beş Güç Modeli Yaklaşımı

2.6.2.5. Tedarikçilerin Pazarlık Gücü

Sektör içi ilişkilerde işletmenin stratejik kararlarını etkileyecek önemli faktörlerden bir diğeri işletmeye mal ve hizmet sağlayan tedarikçilerin yüksek pazarlık gücüne sahip olup olmamalarıdır. Bir sektörde tedarikçiler, fiyatları arttırma ya da satın alınan ürün veya hizmetlerin kalitesini düşürme tehdidiyle firmalar üzerinde pazarlık güçlerini ortaya koyabilmekte ve (Özkan, 2007: 38) bu durumda işletmeler tedarikçilerin isteklerine göre hareket eder hale gelmektedirler. Tedarikçilerin pazarlık gücü az ise bu durumda işletme, tedarikçilerle olan ilişkilerinde taleplerini tedarikçilere kabul ettirebilecek ve dolayısıyla kendi stratejilerini özgür olarak uygulayabilecektir (Karacaoğlu, 2010: 170). Eğer tedarikçilerin pazarlık gücü yüksek ise bu durumda işletmeler, tedarikçilerin isteklerine göre hareket eder hale geleceklerdir. Güçlü tedarikçiler aynı zamanda pazarda istikrarlı bir konuma sahip olmakta ve ürün veya hizmetleri rakiplerinden farklı olan tedarikçiler pazarda güçlü konuma gelmektedirler ( Yunna and Yisheng, 2014: 799). Ayrıca alıcılar adına az sayıda seçenek olduğu zamanda, tedarikçiler daha güçlü konumdadırlar. Çünkü daha önce de belirtildiği gibi tedarikçi değiştirmek firmalar için daha külfetli olduğu için az sayıda tedarikçi seçeneği olduğunda, alıcılar tedarikçilere bağımlı olmaya başlamaktadırlar (Kowalska, 2012: 4).

Tedarikçilerin gücü yüksek olduğu zaman durağan bir sektör yapısı etkili olmaktadır. Çünkü tedarikçiler sektörde güçlü oldukları zaman kendi isteklerine göre fiyat belirler, ürünlerin kalitesini kendilerine göre ayarlar, sektöre hakim olur ve sektörü kendi istekleri ile yönetirler. İşte bu yüzden tedarikçilerin gücü yüksek olduğunda sektöre yeni firmalar giremeyebilir. Bu durum sektörde durağan bir yapının hakim olduğunu göstermektedir. Eğer tedarikçilerin gücü bir piyasada az ise, o piyasa dinamik bir piyasadır. Çünkü o zaman pazarda tek bir gücün etkisi değil birçok firmanın birlikte etkisi vardır ve bu durum firmalar arasında rekabete yol açabilmektedir. Bu rekabet ortamında firmalar pazarda üstün olmak için dinamik bir

yapıda hareket ederek sürekli bir gelişme hali içerisine girmektedir. Tedarikçi gücü yüksek olan piyasanın tek ele dönmesi ile rekabet ortamı oluşmamakta ve bu durumda durağan bir sektörün oluşmasına sebep olmaktadır.

Porter’ın beş güç modelinin dinamik ve durağan sektör yapıları ile ilişkisi aşağıdaki tabloda incelenmektedir.

Şekil 2.Porter’ın Beş Güç Modelinin Dinamik ve Durağan Sektör Yapıları İle İlişkisi Yüksek

Durağan Dinamik Dinamik Dinamik Durağan

Dinamik Durağan Durağan Durağan Dinamik Düşük

Dinamik bir yapı ile pazarda konumlanmak isteyen firmalar, pazara etkin bir şekilde girmek için mevcut durumun dışına çıkarak, değişimler meydana getirmek ve bu şekilde pazarda ilk olmayı amaçlamaktadır. Bu tarz pazarlarda giriş tehditlerinin düşük olması gerekmektedir. Çünkü giriş tehdidi düşük pazarlarda firmalar bu tehditlerden çekinmeyerek pazara girmeye cesaret edebilmektedir. Diğer bir yönden bakacak olursak, pazara giriş tehdidinin yüksek olduğu sektörlerde firmalar risk almaktan çekindikleri için pazara girmemeyi tercih etmekte ve bu bağlamda da sektör durağan bir hal almaktadır.

Rakipler arasındaki rekabet incelendiğinde, rekabetin fazla olduğu sektörlerin daha dinamik bir duruş sergilediği görülmektedir. Çünkü firmaların birbirlerine karşı gösterdikleri bu rekabet sayesinde piyasada fiyatlar ve ürünler arasında kıyasıya rekabet meydana gelmekte ve bu sayede piyasada birçok yeni ürün çeşidi oluşmaktadır. Aksi durumda ise, eğer rakipler birbirlerini takip etmez ve rekabet içerisine girmek istemezlerse bu piyasa yeniliklere kapalı bir piyasa halini alır.

Giriş tehdidi Tedarikçilerin

gücü Rakiplerin rekabeti Alıcıların gücü İkame ürün tehdidi

Böylece piyasa mevcut durumu korumaya yönelik durağan bir sektör durumuna gelir.

İkame ürünlerin tehdidine bakıldığında, ikame ürünlerin tehdidinin yüksek olduğu piyasalar dinamik bir yapı uygulanmaktadır. Çünkü ikame ürün ortaya koymak demek yeni fikir üretmek, mevcut olan ürünlere alternatif bulmak demektir. Bu yüzden ikame ürünlerin yüksek olduğu piyasalar dinamik yapıya sahip olmaktadır. Tehdidin az olduğu sektörlerde ise durağan bir yapı olduğu görülmektedir. Çünkü ikame ürün yapımı için rakipler arasında her hangi bir yenilenme çabası yok ise, bu sektör durağan yapıda olacaktır.

Alıcıların gücünün yüksek olduğu pazarlarda dinamik bir ortam hakim olmaktadır. Çünkü alıcılar sayesinde rakipler arasında rekabet artmakta ve firmalar önde olabilmek için yenilikler yapma ihtiyacı duymaktadır. Bu durum sonucunda da firmalar dinamik bir duruş sergilemektedir. Alıcı gücünün düşük olduğu pazarlarda ise, satıcılar piyasada istedikleri gibi davranabilmektedir. Çünkü piyasada az satıcı vardır ve alıcılar var olan ürünleri almak zorundadır. Bu durumda da satıcılar pazarda istediklerini yaptıkları için yenilik yapmaya gereksinim duymayacaklar ve bu durumda durağan bir sektör yapısı oluşacaktır.

Son olarak tedarikçilerin gücünün yüksek olduğu zamanlarda durağan bir sektör ile karşı karşıya kalındığı görülmektedir. Çünkü tedarikçiler sektörde güçlü olduklarında fiyatlarda istedikleri gibi oynama yaparak sektöre hakim olabilmektedir. Bu durumda sektörde yeni firmalara gerek olmamakta ve dolayısıyla durağan bir sektör yapısı oluşmaktadır. Eğer piyasada tedarikçi gücü düşük ise, pazarda tek gücün etkisi olmaz ve birçok firma pazarda yer etmek için rekabet etmek durumunda kalmakta ve böylece dinamik bir sektör ortamı oluşmaktadır.

III. BÖLÜM