1.4. Ürün Tasarımının Diğer Anahtar Fonksiyonlarla İlişkisi
1.4.3. Tasarımın Üretim Boyutu
Ürün tasarımcılarının tasarım yaklaşımları bir sanatçıdan ve zanaatkardan farklılık göstermekte ve tasarım süreçleri araştırma, kavramsallaştırma, tasarım ve üretim gibi aşamalardan oluşmaktadır.
Tasarım, imalatın ilk aşamasıdır. Kişilere oldukça bağımlı olduğu düşünülen bu süreçte yapılabilecek iyileştirmeler, tüm imalat aşamalarını olumlu yönde etkileyecektir. Dünyanın önemli ağır-iş makineleri üreticilerinden biri olan
Caterpillar Inc., Peoria, IL., tasarımları gözden geçirmede pahalı ve zaman alıcı olan gerçek prototipler yerine sanal prototipleri tercih etmiştir. Bu tercih, fiyat ve zaman esaslı rekabette yeni ürünleri pazara en kısa süre ve en uygun fiyatlarla getirmelerine katkı sağlamıştır. Caterpillar, etkinlik ve emniyet açısından önemli olan görüş alanlarını ve açılarını kontrol etmek için tasarımlarında sanal prototipler kullanmaktadır (http://ovrt.nist.gov/projects/mfg/mfg_cs_cat.html).
İmal edilebilirlik zaman, maliyet ve işçilik olarak bakıldığında en son yapılan işlem gibi görünse de aslında tasarımın özünü teşkil etmektedir. Tasarım şekillenmeye başladığında imal edilme süreci de başlamış olur (Göloğlu ve Bağlan, 2007: 198).
Araştırmalar yeni ürün geliştirme sürecine başlangıçtan itibaren üretim
fonksiyonunun dahil edilmesinin ve tasarımla sürekli etkileşim içinde
bulundurulmasının yararlı olduğunu göstermiştir (Francis ve Winstanley, 1988). Üretim ve tasarım bölümleri arasında oluşabilecek problemleri tartışmak için düzenli fikir alışverişi olmalıdır. Bu sayede oluşan sonuçlar tasarım ekibine son ürünün firma üretim sistemi için uygunluğunu doğrulamak için geri bildirim sağlamaktadır.
Tasarım süreci tamamlandıktan sonra üretim aşamasına geçilmektedir. Günümüzde genelde endüstriyel tasarımcılar tasarımda, bilgisayar destekli tasarım ve prototip, model yapımında bilgisayar destekli üretim kullanmaktadırlar. Prototip, üretici tarafından onaylandıktan sonra, daha büyük kısmı tamamlanmış üretim öncesi prototipler yapılır ve pazarda test edilir. Bu aşamada çalışır modeller de yapılır. Üretim ve montaj yöntemleri çözülür. Üretim aşamasında, son görünüme dair kararlar da verilerek, üretime başlanır. Bu noktada, satış, pazarlama ve mühendislik departmanları da sürece dâhil olur. Ürünün paketlenmesi de bu aşamanın içinde olur.
Tasarım aşamasında teknolojinin sağladığı faydalar mevcuttur. Tasarım aşamasında hızı ve kaliteyi artıran, maliyetleri düşüren ve hedef odaklı yaklaşımlardan yararlanarak tasarım sürecindeki iyileşmeyi sağlamak mümkündür.
İmalat için tasarım ve montaj için tasarım, genel bir aktivitede süreç planlamasıyla ürün tasarımının birleşimidir. Bir ürünü tasarlamaktaki amaç o ürünü kolay ve ekonomik bir şekilde imal etmektir. İmalat için tasarım maliyetinin yaklaşık olarak %70‟ni tasarım kararlarıyla belirlenen malzemeler, %20‟ sini de üretim kararları (süreç planlaması, makine araçları seçimi) belirler. İmalat sistemi için
tasarımın en önemli noktasını, tasarımcının maliyeti ve imalatın zorluğunu azaltmasına yardımcı olması için yapılandırılan tasarım prensipleri grubu oluşturur. Aşağıda bu kuralların listesi vardır:
• Parça sayısının azaltımı, • Modüler tasarım geliştirmek, • Standart parçalar kullanmak,
• Tasarım parçalarının çok işlevli olması, • Çok kullanımlı tasarım parçaları, • İmalat kolaylığı için tasarım, • Ayrı birleşimden kaçınma, • Montaj birleşiminde azaltma, • Uygunluk,
• Taşıma (Chang et al., 1998).
Ürün tasarımı yeni üretim teknolojisi kavramlarına gerek olmadıkça imalat işlemleri tasarımında uygun seklide değiştirilebilir. Ürün tasarımında kullanılan teknolojiler ve tasarıma bağlı geliştirilmiş üretim metotları işlem tasarımında uygulanabilir (Pugh, 1991).
• Yeni bir ürün geliştirmede teknik riskler azaltılıp, yeni teknolojik yöntem ve makineler kullanılarak kalite ve sayı artırılırsa o zaman fiyatlarda düşecektir.
• Yeni geliştirilen bir ürün döküm yolu ile üretilecekse ürün tasarımına paralel imalat işlemleri için model tasarım, kalıp tasarımı da yapılmalı ki ürün zamanında pazara girdirilsin, firma ve sponsorlar sıkıntıya düşmesin. Böylece eş zamanlı mühendislikte uygulanmış olur.
• Yeni bir parçanın üretilip pazara çıkarılmasındaki olabilecek zorluklar zamanında araştırılıp çözüme kavuşturulmalıdır. Piyasaya sunulmadan önce mutlaka prototipi yapılıp denenmelidir. Böylece istenilen fonksiyonların yerine getirildiği ve imalatının gerçekleştirildiği test edilmiş olur (Çetinkaya, 2000).
ĠKĠNCĠ BÖLÜM
ÜRETĠM TARĠHSEL GELĠġĠMĠNDE ÇEVĠK ÜRETĠM VE ÜRÜN TASARIMINDA ÇEVĠK ÜRETĠM TEKNOLOJĠLERĠ
2.1 Üretimin Tarihsel GeliĢimi
Üretimin faaliyeti insanlık tarihinin başlangıcına kadar uzanan bir olgudur. İlk çağlardan başlayarak insanoğlu kendisini sürekli bir yaşam mücadelesi içinde bulmuş, bu mücadeleyi kaybetmemek için şartlar imkân verdiği ölçüde yeni üretmeye çabalamıştır (Soba, 2006: 2). Üretim belirli bir bilgi birikimiyle günümüze kadar ilerleyerek gelmiştir. Örneğin; ateşin bulunuşu, madenlerin kullanımı, hayvanların ehlileştirerek yeni bir güç kaynağının sağlanması, tekerliğin geliştirilmesi gibi olaylar üretimde bilgi birikiminin önemli dönüm noktaları olmuştur (Zerenler, 2009: 93) Üretim yönetimiyle ilgili çalışmaların temeli fabrika sistemiyle ilgili çalışmalara dayanmaktadır. Üretim yönetimiyle ilgili çalışmalar 18. yüz yılda Adam Smith‟in iş gücüyle ilgili düzenlemelerin sonuçlarını ekonomik kârlılık ölçüleriyle açıklamasıyla başlamıştır (Tekin, 2008: 7)
İşletmeler ve ülkeler arasındaki rekabet, var olan üretim sistemleri ile imalat araçlarının gelişmesini sağlamış ve bunun bir sonucu olarak farklı özelliklere sahip pek çok üretim sistemi ortaya çıkmıştır. Emek-yoğun üretim sistemi ile başlayan üretim yolculuğu, zaman içerisinde gelişmiş ve teknolojinin üretim sistemlerine uygulanması ile bugün kullandığımız ileri imalat yöntem ve teknolojilerine ulaşılmıştır (Yavuz, 2006: 3).
Üretimde yaşanan değişimler ve bunları gerçekleştirenler Tablo 1.‟de görülmektedir.
Tablo 2.1. Üretimin Tarihsel GeliĢimi
Yıl Birey/KuruluĢ DeğiĢim
1776 Adam Smith
İşbölümünün ekonomik yararlarının farkına varmıştır.
1790 Eli Whitney
Standartlaştırma, kalite kontrolü, maliyet muhasebesi kavramlarını gündeme getirmiştir.
1801 Joseph-Marie Jacquard
Dokuma tezgâhları ile ilgili gelişimlerde bulunarak dokuma endüstrisinde devrim yapmışlardır.
1832 Charles Babage
İşbölümü ve zaman etüdünden bahseden ilk kişidir.
1881 F. Taylor Yöntem ve zaman iyileştirme
uygulamaları gerçekleştirmiştir.
1905 A.K.Erlang
İlk kuyruk kuramı uygulamasını, telefon endüstrisinde gerçekleştirmiştir.
1908 C.E. Knoappel Başabaş şemalarını ilk kez kullanan
kişidir.
1911 F. Taylor “Bilimsel Yönetimin İlkeleri” adlı
kitabı
1913 H. Ford
C. Sorenson
İlk hareketli otomobil montaj hattını oluşturup çalıştırmışlardır.
1913 H.L. Gannt
Faaliyetlerin programlanmasında bir araç olarak Gantt Şemalarını
tanıtmıştır.
1927-1933 Elton Mayo İşgücünün motivasyonu için yeni bir
yaklaşım geliştirmiştir.
1931
W. Shewhart
İstatistik kalite kontrol üzerine
çalışmalar yapmış ve kalite şemalarını geliştirmiştir.
1934 İngiltere‟de yöneylem
araştırması grubu
Karmaşık sistem problemlerine sayısal çözümler oluşturmuşlardır.
1940 S.T.Mitrofanov Grup teknolojisi kavramını ortaya atan
kişidir.
1946 J.MauchyveJ.P.Eckert Dijital bilgisayarı geliştirmişlerdir.
1947 C. Dantizg,
W. Orchard vd.
Doğrusal programlama ve simplex çözüm yöntemini kullanıma sunmuşlardır.
1950
C. Charnes W.W. Cooper
H. Raiffa vd.
Doğrusal olmayan programlama ve stokastik modeller üzerinde çalışmalar yapmışlardır.
1950 W.E. Deming Tesis çapında kalite kontrol
sistemlerini geliştirmiştir.
1951 H. F. Dickey ABC stok analizini geliştirmiştir.
1951 Sperry Univac Ticari dijital bilgisayarları
geliştirmiştir.
1954 General Electric
Bilgisayar, işletmecilik alanında ilk kez kullanılmıştır.
1954 Juran
“Kalite yönetimin sorumluluğundadır” anlayışını getirmiştir.
1957 Du Pont Comp. Kritik Yol Metodunu
(CPM)geliştirmiştir.
1958 Booz, Allen ve Hamilton
Program Değerlendirme ve Gözden Geçirme Tekniğini (PERT)
geliştirmişlerdir.
1950-1960 A.B.D. ve Batı Avrupa‟daki araştırmacılar
Simulasyon, kuyruk teorisi, karar teorisi, matematiksel programlama, bilgisayar donanım ve yazılımları, sayısal denetimli tezgâhlar (CNC) kullanılmaya başlanmıştır.
1960 J. Orlicky
O. Wight
Malzeme ihtiyaç planlaması (MRP) sistemini geliştirmişlerdir.
1961 Crosby
„Kalite ücretsizdir‟ fikrini ortaya atmış ve ilk kez sıfır hata yaklaşımını
uygulamaya geçirmiştir.
1961 J. Forrester Yönetime sistem yaklaşımını
getirmiştir.
1962 Ishakawa İlk kez kalite gruplarını oluşturmuştur.
1970‟ler
A.B.D. ve Avrupa
Yazılımların kullanımını
yaygınlaştırmışlar ve İmalat Kaynakları Planlamasını (MRP II)
geliştirmişlerdir.
1970 Toyota Tam Zamanında Üretim (JIT)
yaygınlaştırılmıştır.
1980‟ler Japon Firmaları
Toplam Kalite Yönetimini, Tam Zamanında Üretim Sistemini ve verimlilik iyileştirme kavramlarını Japonya‟dan Dünya‟ya yaymışlardır.
1980‟ler Mühendislik Disiplinleri Robotlar, Bilgisayar Destekli Tasarım
(CAM), Bilgisayarla Bütünleşik Üretim (CIM), Esnek İmalat Sistemleri (FMS) geliştirilmiştir.
1980‟ler E.Goldratt
Senkronize üretim, kısıtlar teorisi ve optimize üretim teknolojisi (OPT) üzerinde durmuştur.
1980‟ler Xerox Kıyaslama (Benchmarking) yaklaşımını ortaya atmıştır.
1988 Motorola
6 Sigma yaklaşımını ortaya çıkarmış ve uygulamıştır.
1990‟lar General Electric ve IBM
6 Sigmayı uygulayarak büyük başarılar elde etmişler ve yaygınlaşmasını sağlamışlardır.
1990‟lar
Kalite Öncüleri ve Uluslararası Standardizasyon
Örgütü
TKY yaklaşımının yaygınlaşması ve ISO 9000 serisinin kalite
sertifikasyonunda kullanılmasını yaygınlaştırmışlardır.
1990 M. Hammer Değişim Mühendisliğini ortaya
çıkarmıştır. 1990‟lar
ABD hükümeti, Netscape Cor.,
Microsoft
İnternet, Web, elektronik tesis ortaya çıkmıştır.
1990‟lar
J.P.Womack D.T. Jones
D. Roos
Yaptıkları araştırmalar sonucunda Yalın Üretim Kavramını ortaya çıkarmışlardır.
1990‟lar Iaccoca Institute
Çevik Üretim (Agile Manufacturing ) kavramını ortaya çıkarmışlardır. Kaynak: Çetin (2006)
Çevik üretimin anlaşılması için şimdiye kadar kullanılan üretim yöntemlerinin gelişiminden kısaca bahsetmekte yarar vardır. Üretim yöntemlerinin tarihsel gelişimine bakıldığında genelde 3 aşamadan söz edilmektedir. Bu aşamalar şu şekildedir: El sanatı tarzı üretim, kitlesel üretim ve yalın üretim (Kasap ve Peker: Hormozi, 2001: 134).