Çalışmanın amacı kimlik ve aidiyet kavramları hakkında öğretmen görüşlerini ortaya çıkarmaktır. Bu bağlamda bulgular kısmında yapılan mülakatlar sonucunda elde edilen veriler ile literatür bölümünde yapılan araştırmalar karşılaştırılmış ve bazı tespitler ortaya çıkarılmıştır. Araştırmamızın alt problemleri çerçevesinde tespitler maddeler halinde yazılmıştır.
1. Bulgularımızda katılımcı öğretmenlerin tarih eğitiminin milli kimlik oluşumuna etkisinin olumlu olduğu yönünde veriler elde edilmiştir. Milli kimlik ve aidiyet kavramlarının ortak tarih bilincine katkı sağladığı görüşü ortaya çıkmıştır. Güneş’in (2017) yaptığı çalışmayla tarih öğretiminin öğrencilerin üzerinde milli kimlik oluşturmada etkisi olduğu katılımcı görüşleriyle örtüşmektedir. Tabur’un (2014) çalışmasında elde ettiği sonuçlar ile katılımcıların verdiği cevaplar arasında tarih derslerinin milli kimlik kavramlarını kazandırmaya yönelik etkisi anlamında örtüştüğü görülmektedir. Okul türlerinde öğrencilerin milli kimlik kavramlarını algılamasında farklılıklar olduğu sonucuna ulaşılmıştır. Araştırmamızda milli kimlik kavramlarının öğretilmesinde tarih dersinin vazgeçilmez bir etken olduğu ortaya çıkmıştır. Katılımcılar tarih eğitiminin vazgeçilmez bir araç olduğunu, milli kimlik kavramlarını öğretmek için gerekli olduğuna mülakatlarda değinmiştir.
2. Bulgularımızda vatandaşlık eğitimi ile tarih eğitiminin bağlarını ifade eden katılımcı görüşleri mevcuttur. Vatandaşlık eğitiminde okulun yanı sıra aile, kültür ve inanç gibi etkenlerden bahsedilmiştir. Özden'in (2011) çalışmasında vatandaşlık eğitiminin farklı etkenlerden etkilendiği belirtilmiştir. Bulgularımız, katılımcıların görüşlerinde sadece okulun ve tarih derslerinin kimlik ve aidiyeti geliştirmede katkısının olmadığı, başka faktörlerin de bu süreçte etkisinin olduğunu ortaya çıkardığı görülmüştür.
3. Vatandaşlık eğitiminin kimlik ve aidiyet kavramları ile verilebileceği görüşü ile Şimşek'in (2008) yaptığı çalışma ile katılımcıların verdiği cevapların örtüştüğü görülmüştür. Kimlik toplumsal bir olgu olduğu, ulus devletin gereği olan kurgusal bir kimlik inşası olduğu ile katılımcıların araştırmamızda verdiği cevaplar birbiri ile uyuşmaktadır. Öteki üzerine oluşturulan kimlik birçok etkenden etkilendiği sonucuna ulaşan Şimşek (2008) ile okullarda öğretilen kimlik ve aidiyet kavramları günümüzde bireylere etki ettiğini söyleyen katılımcıların cevapları örtüşmektedir.
70
4. Bulgularımızda kimlik ve aidiyet kavramları ile tarih öğretimi arasında önemli bağlantılar tespit edilmiştir. Kimlik ve aidiyet kavramlarının da birbiriyle ilişkili olduğu anlaşılmıştır. Pamuk'un (2009) çalışmasında yer alan kimlik kavramları ve tarih öğretimi ile bireylerin kimliklerinin şekillendiği sonucuna ulaşılmıştır. Kendisiyle çelişen konularda öğrencilerin, konu ile kendileri arasına mesafe koyduğunu belirten Pamuk'u destekleyen nitelikte bulgulara ulaşılmıştır. Öğrencilerin kendileri ile ilgili olduğunu düşündüğü ya da hissettiği konularda daha istekli ve daha başarılı olduğu bulgusu ortaya çıkmıştır.
5. Bulgularda ortaya çıkan verilerle öğretmenlerin sorun yaşadığını belirttiği etkenlerin yenilenen müfredatta göz önünde bulundurulduğu görülmüştür. Yenilenen müfredatın açıklamalarında tüm etkenlerin görüşlerinin dikkate alınarak yeni müfredatın yazıldığı söylenmiştir. Yenilenmenin sürekli olacağı belirtilmiştir. Bulgularımızda ise yenilenen müfredatın öğretmen görüşlerine yeteri kadar önem vermediği, katılımcıların görüşlerinde ortaya çıkmıştır. Katılımcıların görüşlerinden elde edilenlere göre müfredatta öğretmen görüşlerine daha fazla değer verilmesi gerektiği, milli kimlik kavramları açısından öğretmen görüşlerine yeteri kadar önem verilmediği ortaya çıkmıştır. 6. Yenilenen müfredat ile katılımcıların görüşlerinin örtüşmediği görülmüştür.
Kazanım sayısındaki çokluğun ve ders saatinin yeterli olmamasının ifade edildiği görülmüştür. Yenilenen müfredatta kazanım sayısının az olması fakat 2018-2019 yılından itibaren uygulanacak olması katılımcıların bu şekilde yanıtlar vermesine sebep olduğu düşünülmektedir. Gelecek yıllarda bu yönde ifadelere rastlanılmayacağı öngörülmektedir. Yine müfredatın hazırlanışında farklı etkenlere yer verildiği belirtilmekte olmasına rağmen katılımcıların önemli bir çoğunluğunun verdiği cevaplarda kendilerinin süreçlerde yer almadığına dair söylemlerde bulundukları ortaya çıkmıştır.
7. Azınlıklara ve onlara yönelik olan kimlik kavramlarına değinilmemiş, kimlik kavramında azınlıklarla ilgili bir katılımcının önem verilmesi gerektiğini belirtmesi dışında bir bulguya ulaşılamamıştır. Yazıcı (2013), bu konuda yaptığı çalışmayla müfredatta ötekileştirici olarak algılanabilecek söylemler olduğu görüşünü bildirmiştir. Elde ettiğimiz bulgularda benzer bir ifade ile bir katılımcı öğretmen farklı yapı ve kimlikteki öğrencilerin konulardan ve dersten kendini soyutlayacağını, kendini başka bir konuma yerleştireceğini belirtmiştir. Bulgularımızda milli kimliği oluşturacak kavramların, bütünleştirici ve birleştirici olması gerektiği ortaya çıkmıştır. Anayasa'da belirtilen Türk kavramını
özümseyen bireylerin milli bilinç oluşturmada tarih derslerindeki kavramlarla ötekileştirilmemesi gerekmektedir.
8. Tarih derslerinde farklı etkinliklerin önemli olduğunu vurgulayan katılımcılar ile tarihi filmler ile kalıcı öğrenmenin gerçekleştiğini ortaya koyan Savaş ve Arslan'ın (2013) çalışması örtüşmektedir. Araştırmacılar tarihi filmlerin Atatürkçülük ve İnkılap tarihi dersleri üzerinde, kalıcı öğrenmenin gerçekleşmesi yönünden olumlu etkisinin olduğu sonucunu ortaya koymuştur. Araştırmamızdaki katılımcı cevaplarında tarihi filmlerin milli kimlik kavramlarını geliştireceğinden bahsettikleri görülmüştür.
9. Bulgularda programda kimlik ve aidiyet kavramlarının bulunduğunu katılımcılar ifade etmiştir. Aslan ve Akçalı (2007), yaptıkları çalışmada ulus devlet anlayışı ile araştırdığımız kavramların müfredatta yer bulduğu anlamına gelen sonuçlar belirtmişlerdir. Yine okullarda ulus bilincinin yerleşmesi için tarih eğitiminin kullanıldığını söylemişlerdir. Araştırmanın bulguların önemli bir kısmı bu sonuçla örtüşmektedir. Programın içerisinde bu kavramların etkisinin çok fazla olduğunu söyleyen bulgular elde edilmiştir.
10. Ders kitaplarının kavramlar açısından yeterliliği konusunda elde edilen bulgular yeterli olduğu yönündedir, konuların içerik olarak istenilen seviyede olduğu katılımcılar tarafından belirtilmiştir. Demircioğlu (2013), ders kitaplarının nitelikli olması gerektiğini belirtmiştir. Bu yönden veriler eşleşmektedir. Katılımcıların önemli bir kısmı ders kitaplarının yeterli olduğunu belirtmiş ve kitapların nitelikli olması gerektiği yönünde görüş bildirmiştir.
11. Yerel tarih konularının, öğrencileri daha fazla bu kavramların yerleşmesi ve öğrenebilmeleri adına müfredatta yer bulması gerektiğini belirten katılımcıların olduğu verisine ulaşılmıştır. Literatür çalışmasında Aktekin'in (2010) belirttiği gibi yerel tarih konularının birçok açıdan faydasının olacağı sonucu ile bulgular örtüşmektedir.