• Sonuç bulunamadı

Uzmanoğlu ve Soylu (2006), Sakarya ili Karasu ilçesindeki balıkçı teknelerinin boylarının 6.5-22 m arasında değiştiğini % 60.72’sinin 6.5-8 m arasındaki teknelerden oluştuğunu belirtmişlerdir. Giresun ili sınırları içerisinde yer alan balıkçılık kıyı yapılarını kullanan balıkçı teknelerinin boyları 4.5-30 m arasında değişmektedir. Yaşları 1-40 yıl arasında değişen teknelerin % 63.4’ü 6-10 m boyundaki teknelerden oluşmaktadır. Mevcut çalışmada balıkçı teknelerinin çoğunluğunu küçük boydaki teknelerden oluşturması, genellikle küçük ölçekli balıkçılığın yaygın olmasından kaynaklanmaktadır.

Sakarya ili Karasu ilçesinde, yaşları 32-76 arasında değişen balıkçıların % 92.86'sı evli olup, 40-49 yaşları arası balıkçılar % 35.71 oranı ile çoğunluğu oluşturmaktadır (Uzmanoğlu ve Soylu, 2006). Sağlam ve ark., (2016) Doğu Karadeniz’deki balıkçıların % 80’inin evli, % 16’sının bekar, % 4’ünün dul veya boşanmış olduğunu, yaş ortalamasının 40 yaş üstünde olduğunu ve % 39’unun 21-30 yaş arasında olduğunu belirtmişlerdir. Balıkçıların sosyo-demografik özelliklerini belirlemeye yönelik değerlendirmeye göre, yaşları 20-80 arasında değişen balıkçıların tamamı erkek olup % 85.7’si evlidir. Bu çalışmada % 31.74 oranı ile 40-49 yaş aralığı çoğunluktadır. Yapılan tüm çalışmalar, çalışma şartlarının zorluğuna rağmen, orta yaşın üzerindeki kişilerin düşük oranda da olsa balıkçılık yapmaya devam ettiğini göstermektedir.

Giresun ili balıkçılığına yönelik yapılan bir çalışmada 40-50 yaş grubunun çoğunlukla balıkçılıkla uğraştığı ve genç yaş grubunun balıkçılık mesleğini tercih etmediği, ancak işsizlik sorunu nedeniyle zorunluluktan bu mesleği yaptıkları belirtilmiştir (Erdoğan Sağlam ve Çalık, 2016). Bu araştırmada balıkçıların balıkçılığa başlama yaşlarının genel olarak 10-11 olduğu, bunun sebebinin baba mesleği olması ve bu nedenle başka mesleklere yönelemediklerinden kaynaklandığı tespit edilmiştir. Ayrıca kendi çocuklarının balıkçılık yapmak istemediği ve farklı mesleklere yöneldikleri tespit edilmiştir.

Erdoğan sağlam ve Çalık (2016), Giresun ilinde yaptıkları çalışmada balıkçıların % 60’ının ilkokul, % 20’sinin ortaokul, % 15’inin lise ve % 5’inin üniversite mezunu olduğunu belirtmişlerdir. Balıkçıların % 57.14’ünün, ilkokul, % 19.04’ünün ortaokul,

89

% 17.46’sının lise ve % 6.34’ünün ise üniversite mezunu olduğu belirlenmiştir. Her iki çalışmanın sonuçları benzerlik göstermekte olup, ilkokul mezunları çoğunluğu oluşturmaktadır. Bunun nedeni baba mesleği olarak bu işi yapanların küçük yaşlarda balıkçılığa başlamaları ve eğitimlerine devam etmemeleri olabilir.

Şile’de yapılan çalışmada balıkçıların % 52.6' sının 2, % 31.6' sının 3, % 13.2' sinin 1 ve % 2.6' sının 5 çocuk sahibi olduğu belirtilmiştir (Doğan ve Alıçlı, 2018). Doğu Karadeniz Bölgesi’nde yapılan çalışmada ise balıkçıların % 19’unun hiç çocuğu olmadığı, % 47’sinin 1-2, % 33’ünün 3-6 arasında, % 1’inin ise 6’dan fazla çocuğu olduğu ifade edilmiştir (Erdoğan Sağlam ve ark., 2016). Çalışmada balıkçıların 1 ile 6 arasında değişen sayılarda çocuğa sahip olduğu ve % 41.17 ile en yüksek oranda 3 çocuk sahibi oldukları belirlenmiştir.

Balıkçı Barınakları Yönetmeliğine göre balıkçı barınaklarının denizin olumsuz etkilerine karşı korunaklı olması, yakın yerleşim merkezine bağlantı yolunun olması ve barınağın büyüklüğüne göre yeterli alana sahip olması gerekir. Bunların yanında teknelerin limanlara güvenli girişini sağlayacak fenerler, yanaşabilecekleri rıhtımlar, tekneleri güvenli şekilde bağlayabilecekleri mapa ve babalar, aydınlanmanın sağlanması için direkler ve gerektiğinde gemilere su ve elektrik bağlantısı yapılabilecek tesisat ve ağ kurutma alanlarının bulunması zorunludur. Balıkçı barınaklarının sınıflandırılmalarına göre bu özelliklere ek olarak, imkanlar dahilinde; barınak işletmecisinin ihtiyaçları için işletme binası, tesisten faydalanan balıkçıların dinlenmeleri için balıkçı lokali, ürünün sağlıklı şekilde aktarımını sağlayacak soğuk hava deposu ve buz üretim alanı, av kapasitesinin en az % 10'unun satışını yapabilecek kapasiteye sahip balıkhane veya balık satış yeri, kasa yıkama yeri ve deposu, ağ tamir yeri ve deposu, balıkçı gemisi tamir yeri, balıkçı gemilerinin ihtiyacını karşılayacak akaryakıt pompası, ilk yardım imkânı ve yangın söndürme sistemi ile Bakanlık faaliyetlerinin yürütülmesi için kullanılacak balıkçılık idari binasının bulunması zorunludur.

Mevcut çalışmada İncüvez, Talipli Köyü, Küçüklü Köyü, Merkez Gemiler Çekeği, Aksu, Gülburnu, Esentepe, Halkova, Çavuşlu, Aralık Köyü ve Eynesil Merkez çekek yerlerinin, Giresun Merkez, Tirebolu, Görele balıkçı barınaklarının imar durumlarının olduğu, Piraziz, Yalıköy, Keşap, Tepeköy, Zefre, Özlü köyü, Yalıköy,

90

İsmail Beyli, Boztepe kayık çekek yerleri ile Pazarsuyu balıkçı barınağının imar durumlarının bulunmadığı tespit edilmiştir.

Balıkçı barınakları, balıkçı gemilerinin düzenli ve emniyetli bir şekilde yanaşabileceği nitelikte rıhtım ve iskeleler, rıhtım ve iskelelerde gemileri bağlamaya elverişli mapa ve babalar açısından incelendiğinde çekek yerleri dışında kalan diğer barınaklarda mevcut olduğu görülmüştür. Ancak rıhtımların belirli dönemlerde ihtiyacı karşılamadığı, teknelerin damların önüne çekildiği belirtilmiştir.Zonguldak İlinde yürütülen bir çalışmada, balıkçı barınaklarında balıkçılık için gerekli olan rıhtım, çekek yeri gibi ana unsurların var olduğunu ancak bu barınakların ideal gelişimini tamamlamadıkları, balıkçıların ağ yapımı ve teknelerinin kıyıya çekilmesi ve korunması için gerekli donanıma sahip olmadıkları, avlanan balıkların korunması ve satışı için alanların bulunmadığı tespit edilmiştir (Dadaylı, 2012). Balıkçı barınaklarında, denizden emniyetli girişi sağlayacak fenerlerin, Giresun ili sınırları içerisinde Giresun Merkez Balıkçı Limanı, Görele Balıkçı Barınağı, Pazarsuyu Balıkçı Barınağı ve Tirebolu Büyük Balıkçı Limanında olduğu diğerlerinde ise olmadığı tespit edilmiştir. Çalışmada tüm kıyı yapılarında dam bulunduğu, balıkçıların teknelerini bu damların önünde bulunan çekek yerlerine alarak ağ bakımlarını burada yaptıkları görülmüştür. Ayrıca kıyı yapılarının temel sorunu durumunda olan elektrik ve su yoksunluğundan dolayı balıkçıların tekne ve ağ bakım onarım işlemleri esnasında sorun yaşadıkları belirlenmiştir.

Üstyapı unsurları açısından bakıldığında ise ağ tamir yeri, ağ kurutma sahası, tuvalet, satış yeri, balıkçı lokali gibi unsurların olmadığı görülmektedir. Balıkçıların tekne ve ağları ile ilgilenmek amacıyla kullanacakları kıyı yapılarının temel ihtiyaçlarını bile karşılayabilecek donanıma sahip olmadığı görülmüştür.

Sinop ilinde yapılan bir çalışmada, mevcut balıkçı liman ve barınaklarının balık boşaltma, pazarlama, satış ve muhafaza, tekne ve balıkçıların ihtiyaçlarının giderilmesi açısından yetersiz durumda olduğu saptanmıştır. Balıkçılık altyapılarının yetersizliğinden dolayı mevcut potansiyelin değerlendirilemediği ve balıkçılık mesleğini tercih edilir bir meslek olmaktan çıkardığı belirtilmiştir (Erdem ve ark., 2018). Mevcut çalışmada balıkçı barınaklarını kiralayan kişi veya kuruluşların,

91

balıkçıların ihtiyaçlarına cevap verecek nitelikte hizmet sunmadığı balıkçılarla yapılan yüzyüze görüşmelerde belirtilmiştir.

Edremit Körfezi'nde yapılan bir araştırmada, barınakların en önemli sorunlarından birinin soğuk hava deposunun bulunmayışı olduğu ifade edilmiştir (Ceyhan ve ark., 2006). Datça-Bozburun Yarımadasında bulunan balıkçı barınaklarında yapılan çalışmada da soğuk hava depolarının bulunmayışı önemli bir sorun olarak belirtilmiştir (Akyol ve Ceyhan, 2007). Gökçeada’da bulunan balıkçılık kıyı yapılarında ise idari bina ve buzhane olmadığı tespit edilmiştir (Akyol ve Ceyhan, 2010). Yıldız ve Karakulak (2013), İstanbul il sınırları içerisinde bulunan balıkçılık kıyı yapılarına yönelik yaptıkları çalışmada, ekonomik bakımdan güçlü bazı barınaklar dışında, diğer barınakların, balıkçı teknelerine uygun hizmet veremediği, yeterli alt ve üst yapısı bulunmayan bu kıyı yapılarının sadece olumsuz hava şartlarından korunmayı sağladığını ve balıkçılık üretimini ve kalitesini arttırmaya yönelik hizmet sağlayamadığını bildirmişlerdir.Ayrıca barınakların bir kısmının amaçları dışında kullanıldığını, kum motorları ve yatların barınakları işgal ettiğini bildirmişlerdir. Bu çalışmada da balıkçılık kıyı yapılarında korunan su alanının zamanla kum dolması ve işletmecisi olmadığından veya yeterli çalışmaların yapılmamasından dolayı mağduriyet yaşandığı tespit edilmiştir. Trabzon’da yürütülen bir çalışmada, balıkçılık kıyı yapılarının, daha çok stratejik bir planlama, mekânı dikkate alan bütüncül bir yaklaşım, doğru, güncel verilere dayalı ve sürdürülebilirlik ilkeleri dikkate alınmadan inşa edildiği ve bu yapıların büyük çoğunluğunun mevzuatlarda belirtilen nitelikleri taşımadığı belirtilmiştir. Ayrıca balıkçılık kıyı yapılarının bazılarının önemli oranda gerçekte balıkçı olmayan şahıslar tarafından kullanıldığı ifade edilmiştir (Avcı Softa, 2014). Türkiye genelinde balıkçılık kıyı yapılarının % 60’ında elektrik ve su hattı, % 73’ünde çekek yeri, % 37’sine işletme binası, % 17’sinde satış yeri, % 17’sinde ön soğutma ünitesi ve% 3’ünde buz üretim ünitesinin bulunduğu belirlenmiştir. Aynı çalışmada Doğu Karadeniz’de yer alan bu tür yapıların % 54’ünde su hattı, % 57’sinde elektrik, %91’inde çekek yeri, % 19’unda işletme binası, % 5’inde satış yeri, % 4’ünde ön soğutma ve % 3’ünde buz üretim ünitesi olduğu saptanmıştır. Ege denizinde bulunan balıkçılık kıyı yapılarının ise % 69’unda elektrik, % 66’sında su hattı ve % 53’ünde çekek yerinin bulunduğu saptanmıştır. Çalışmada illerde yapılan çalışmalar

92

karşılaştırıldığında Edirne ve Balıkesir’de yer alan balıkçılık kıyı yapılarının tamamında elektrik ve su hatları bulunduğu belirtilmiştir (Belen, 2012). Akyol ve Perçin (2006), Tekirdağ İli balıkçılık kıyı tesislerinin sorunlarını, soğuk hava depolarının olmaması, barınakların kiralanmasında karşılaşılan problemler ve çekek yerlerinin bulunmayışı şeklinde belirtmişlerdir. Yapılan diğer çalışmalarla karşılaştırıldığında Giresun ilindeki balıkçılık kıyı yapılarındaki alt ve üst yapı yetersizliklerinin diğer bölgelere göre daha fazla olduğu görülmektedir.

Balıkçı Barınakları Yönetmeliğinde belirtildiği üzere balıkçı barınaklarının yakın yerleşim merkezine bağlantı yolunun olması gerekmektedir. Yapılan çalışmada balıkçı barınaklarının bağlantı yollarının stabilize ve toprak yol olduğu ve yağan yağmurların etkisiyle kullanıma elverişsiz hale geldiği belirtilmiştir. Ayrıca barınak güvenliğine yönelik herhangi bir önlem bulunmadığı, özellikle yangın söndürmeye yönelik sistemleri bulunmayan barınakların bu hizmetleri bulundukları ilçenin belediyesinden sağladıkları tespit edilmiştir.

Giresun ilinde bulunan kıyı yapılarında altyapı ve üstyapı işlevleri açısından tüm gerekliliklere sahip kıyı yapısı bulunmamaktadır. Mevcut kıyı yapıları içerisinde Tirebolu balıkçı barınağı, Görele balıkçı barınağı, Giresun merkez balıkçı barınağı ve Piraziz barınma yerinde, altyapısal ve üstyapısal işlevlere yönelik gerekliliklerin karşılanmasını sağlayacak yapıların diğer kıyı yapılarına göre daha yeterli olduğu görülmüştür.

İncelenen balıkçı barınaklarının % 100'ünde elektrik, % 50'sinde tatlı su, % 100'ünde fener, % 100'ünde çekek yeri, % 50'sinde ağ tamir yeri, % 25'inde ağ kurutma yeri, % 75'inde idare binası, % 75'inde tuvalet, % 25'inde otopark ve % 25'inde kafeterya olduğu tespit edilmiştir. Yine 18 adet çekek yeri ve 2 adet barınma yeri incelendiğinde % 20'sinde elektrik, % 30'unda tatlı su, % 20'sinde rıhtım, % 5'inde ağ tamir yeri, % 10'unda ağ kurutma sahası ve % 30'unda tuvalet bulunduğu görülmüştür. Kıyı yapılarının hiçbirinde ön soğutma deposu, buz üretim tesisi ve perakende satış yerinin olmadığı tespit edilmiştir.

Yapılan çalışmalar ülkemizde bulunan balıkçılık kıyı yapılarının modern bir balıkçılığın yapılabilmesi için gerekli olan hizmetleri veremediğini ortaya çıkarmaktadır. Üç tarafı denizlerle çevrili, balıkçılık potansiyeli yüksek ve özellikle

93

Karadeniz bölgesinde yerel halkın geçim kaynağı olan balıkçılığın geliştirilebilmesi ve devamlılığının sağlanabilmesi için balıkçılık yapılarının iyileştirilmesi gerekmektedir.

Balıkçılık kıyı yapıları ile balıkçıların su ürünleri üretimi arasında yakın bir ilişki vardır. Balıkçı barınaklarının fiziki koşullarının iyileştirilmesi su ürünleri üretimine olumlu yönde etki edecektir. Bu nedenle balıkçı barınaklarını teknelerin kötü hava koşullarında korunmasını sağlayan yerler olmaktan çıkarıp, çevre balıkçılarının ihtiyaçlarını karşılayacak altyapı ve üstyapı işlevlerini yerine getirebilecek şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. Buna göre başlıca üzerinde durulması gereken konular şunlardır:

❖ Balıkçıların temel sorunlarından biri olan balıkçı barınaklarının girişlerinde meydana gelen sığlaşmaların önlenmesi veya bu durumda olan barınakların derinleştirilme çalışmaları yapılmalıdır.

❖ Balıkçı barınaklarının kiralanması ve işletilmesi konusunda etkili bir denetim mekanizması oluşturulmalıdır.

❖ Balıkçı barınaklarının bağlantı yolları bölge ve iklim şartları gözönünde bulundurularak standartlara uygun hale getirilmelidir.

❖ Balıkçı barınaklarına, teknelerin barınaklara denizden emniyetli girişini sağlayan fenerlerin yapımı, bakım ve onarımı düzenli olarak yapılmalıdır. ❖ Balıkçı barınaklarını işleten şahıs veya kurumlar barınaklarda atıl durumda

bekleyen teknelerin bakımlarının yaptırılması veya imhası konusunda çalışmalar yapmalıdır.

❖ Barınakları kullanan tüm balıkçıların kooperatiflere üye olması teşvik edilmelidir.

❖ Kooperatifler tarafından işletilen barınaklarda aidatların düzenli toplanması ve barınak ihtiyaçlarına harcanması sağlanmalıdır.

❖ Avlanan balıkların daha verimli şekilde sevk edilebilmesi için balıkçı barınaklarında soğuk hava depolarının işletmeciler tarafından temin edilmesi sağlanmalıdır.

❖ Balıkçılık kıyı yapılarının güvenliğinin sağlanabilmesi için kamuya bağlı güvenlik elemanları çalıştırılmalıdır.

94

❖ Balıkçı barınaklarında inşa edilecek damların kontrolü yapılmalı görüntüyü ve barınakların düzenini bozan yapılara izin verilmemelidir.

95

Benzer Belgeler