• Sonuç bulunamadı

Canlıların çevrelerindeki değişimi algılama ve yanıt verme mekanizmaları, biyosensörlerin geliştirilmesi için temel oluşturmuştur. Son yıllarda mikro elektronik alanındaki gelişmeler ve biyolojik moleküllerin olağanüstü duyarlılıktaki yanıt verme kapasitelerinin keşfedilmesi, biyosensör teknolojilerinin hızla gelişmesine neden olmuştur.

Biyosensör teknolojilerinin geliştirilmesinde anahtar rol oynayan biyoreseptör moleküller, analiz edilecek madde ile seçici olarak etkileşime giren oldukça duyarlı biyolojik moleküllerdir. Biyoreseptör moleküller olarak, biyolojik moleküller (antikor, enzim, protein, nükleik asitler gibi) ya da canlı biyolojik sistemler (hücre, doku ve mikroorganizmalar gibi) kullanılabilmektedir. Biyoreseptör olarak kullanılacak moleküllerin en önemli özelliği tespit edilmesi istenen hedef moleküle karşı yüksek afinite ve özgüllük göstermeleridir.

Enzimler kimyasal tepkimelere katıldıklarında birçok ölçülebilir reaksiyon ürünü meydana getirdiklerinden, (proton, elektron, ışık ve ısı gibi) biyoreseptör olarak kullanılan popüler biyomoleküllerdir. Kusursuz bir işleyişe sahip olan biyolojik sistem ile teknolojinin birlikteliğinin ürünü olan biyosensörler günümüzde bile göz alıcı bir düzeydedir.

Laboratuarımızda mikro boyutlarda kompozit amonyum sensör ve amino asit duyarlı biyosensörler üretildi. Üretilen elektrotlar, iyi performans sergilemekte ve istenilen boyutlarda hazırlanabilmektedir. Hazırlanan amino asit duyarlı biyosensörler durgun ortamlarda basarıyla uygulandı.

Laboratuarımızda üretilen mikro kompozit amonyum sensörün pek çok özellikleri bakımından kullanım kolaylığına sahiptir. Mikro kompozit amonyum sensör mikro boyutlarda üretilebilmeye yapısının uygun olması ve cevap zamanının 8 s gibi kısa süre olması gibi üstün özelliklere sahiptir. Bu özellikler sayesinde biyosensör yapımında, çevre numunelerinde NH4+ iyonu analizlerinde uygulama imkânı vermektedir. 2–7 gibi

bir pH aralığında kullanılabilmesi, 1x10-1

ile 1x10-5 M gibi geniş bir doğrusal aralıkta çalışması ve düşük tayin limitine sahip olması önemli avantajlarıdır. Bu sonuçlar, düşük konsantrasyona sahip numunelerde ve geniş pH aralığında mikro kompozit amonyum sensörün rahatlıkla kullanılabileceğini göstermektedir. Fizyolojik sıvılarda yüksek konsantrasyona sahip olan Na+ ve K+ iyonlarının bulunduğu ortamlarda NH4+

68 iyonlarının 10-4

M ve üzerindeki konsantrasyonlarda mikro kompozit amonyum sensör ile tayin edilmesi mümkündür.

Tüm bu veriler ışığında kompozit amonyum sensör çok farklı alanlarda rahatlıkla uygulanmaya sahip özellikleri taşımaktadır. Ayrıca kompozit amonyum sensör, amino asit duyarlı biyosensör geliştirmeye de uygundur.

Bu amaçla L-amino asitlerin (protein yapısında yer alan ve DNA üzerinde kodları bulunan amino asitler) tayini için tamamıyla katı hal amonyum elektrotların yüzeyine, L-AAO (L-amino asit oksidaz) enzimi, tek adımda enzim tutturma metodu kullanılarak

immobilize edilmesi (tutturulması) sonucu amino asit biyosensörleri hazırlandık.

Böylece L-amino asitlerin potansiyometrik olarak tayinlerinin yapılması sağlandı. Hazırlanan amin asit biyosensörü, fosfat tamponunda (pH: 7,2) ve deiyonize su içerisinde hazırlanan standart amino asit çözeltilerinde ölçülerek performansı test edildi. Fosfat tamponu, kanın (pH değeri 7,4’tür) pH değerine yakın olduğu için kullanılmıştır. Biyolojik numunelerde çalışırken fosfat tamponunun bu özelliğinden yararlanılır.

Amino asit biyosensörünün her bir L-amino asidine karsı farklı cevaplar verdiği görüldü. Bu durumun nedeni, enzimin aktif bölgesinin substratla olan ilişkisidir. Çünkü, amino asitler sadece R yan grupları ile birbirinden farklıdırlar. Bu yan grupların farklı olmasından dolayı, amino asit biyosensörünün, amino asitlere karsı cevabı birbirinden farklı olmaktadır.

Amino asit biyosensörü, fosfat tamponunda hazırlanmış asidik, bazik ve nötr amino asitleri temsil eden Glu, Gls ve Arj standart amino asit çözeltilerinde ve değişik pH değerlerinde (pH’nın 6, 7 ve 8 olduğu durumda) test edildi. Amino asit biyosensörünün, L- Amino asit oksidaz enziminin (L-AAO) aktivitesinin maksimum olduğu pH : 7 değerinde (optimum pH), potansiyel aralık değerlerinin (çalımsa aralığı) daha büyük olduğu gözlendi.

Temel amino asitlerin önemli bir kısmı, hazırladığımız amino asit biyosensörleri kullanılarak tayin edilebilirler. L-AAO enzimi çok özgül değildir, yani düşük substrat spesifikliğine sahiptir. Bu nedenle pek çok farklı amino asit, substrat olarak kullanılabilir ama oksidasyon hızları yavaştır. Bu dezavantaja rağmen hazırladığımız amino asit biyosensörleri gerek durgun ortamda gerekse hareketli ortamda, biyolojik süreçlerdeki olayların incelenmesinde, çevre analizlerinde, gıda sanayinde ve gıda

69

kontrol analizlerinde alternatif bir analiz tekniği olarak ya da diğer tekniklerin tamamlayıcısı olarak kullanılması gibi bir çok avantajlara sahiptir.

Sonuç olarak, geliştirilen amino asit duyarlı biyosensörün hareketli ortamlarda kullanılarak aminoasitlerin rutin tayinlerinde kullanılabileceğini göstermektedir. Geliştirilen, mikro büyüklükte biyosensör kullanımına dayalı ölçüm yöntemi (hareketli ortam ve durgun ortam) basit ve ekonomik olup kolaylıkla hazırlanabilmektedir. Amino asit biyosensörleri aynı zamanda minyatürize olabilir ve hareketli ortamlarda kullanılabilen mikro litre ölü hacme sahip detektör hücresi üretmeye dolayısıyla kromatografik sistemlerde amino asit dedektörü olarak kullanılmaya elverişlidir. Böylece çok pahalı olan analizler oldukça ucuza mal edilebilirler. Ayrıca hazırlanan biyosensör yöntemi, rutin analiz laboratuarlarında kullanılan yöntemlere oranla daha duyarlı, hızlı, ekonomik ve daha az ön işlem gerektirmektedir.

Biyosensör üzerine yaptığımız bu yüksek lisans çalışmasının biyosensör alanında yapılan çalışmalara önemli katkılar sağlayacağı kanaatindeyiz.

70 7. KAYNAKLAR

Alberade-Sirvent, M., Merkoci, A., and Alegret, S., 2001. Thick-film biosensors for pesticised produced by screen-printing of graphite-epoxy composite and biocomposite pastes, Sensors and Actuators B, 79, 48-57.

Cha, G. S., and Meyerhoff, M. E., 1989. Enzyme electrode-based differential potentiometric cell with enhanced substrate sensitivity, Electroanalysis, 1, 205- 211.

Chen, YH, Shih, LL, Liou, SE, and Chen, CC, 2003. Analysis of dabsyl-Cl derivated amino acids by high performance liquid chromatography and tandem mass spectrometry, Food Science and Technology Research, 9 276-282

Clark, L.C., and Lyons, C., 1962. Electrode system for continuous monitoring in cardiovascular surgery. Ann. NY Acad. Sci. 102, 29-45.

Clearwater, B., Kowloon, H. K., Walcerz, I., Koncki, R., Leszczynska, E. and Glab, S., 1995. Nano-analytical lab (signal), enzyme biosensors for urea determination on an ıonophore free ph membrane electrodes, Anal. Chim. Acta, 315, 289-296. Çubuk, O., 2007. Bütünüyle katı-hal mikro enzim sensörler ve uygulamaları. (Doktora

Tezi), Ondokuz Mayıs Üniversitesi.Fen Bilimleri Enstitüsü, Samsun.

Durst, R.A. and Khuri, R. N., 1969. Ion-selective electrodes. Nat. Bur. (U.S.), Special Publ. Washington D.C. 314, p. 287, 474.

Edmonds, T. E., 1988. “Chemical Sensors” , Blackie and son, USA, 17-69 and 75-115 p. 1211-1250.

Fagain, C.O., 2003. Enzyme Stabilization-recent experimental progress, Enzyme and Microbial Technology, 33, 137–149.

Gerard, M., Chaubey, A., and Malhotra, B.D., 2002. Application of conducting polymers to biosensors, Biosensors & Bioelectronics, 17, 345-359.

Gomez-Ariza, J.L., Villegas-Portero, M.J., and Bernal-Daza, V., 2005. Characterization and analysis of amino acids in orange juice by HPLC–MS/MS for authenticity assessment,Analytica Chimica Acta 540, 221–230.

J. Setford, Stephen F. W., and Jhon A. B., 2001. Cranfield biotechnology centre, IBST, Cranfield University at Silsoe, Silsoe, Bedfordshire, MK45, 4DT, UK.

Keha, E., and Küfrevioglu, Ö., 2007. Biyokimya, Aktif Yayınevi, Erzurum, 35 s.

Mascini, M., and Guilbault, G.G., 1977. Urease coupled ammonia electrode for urea determination in blood serum, Anal. Chem., 49, 795-798.

Montgomery, R., Conway, W. T., and Spector, A. A, Çeviri : Altan, N., 2000. Biyokimya, Palme Yayıncılık, Ankara, 254 s.

Riin, R., and Koit, H., 2010. A sensitive method for free amino acids analysis by liquid chromatography with ultraviolet and mass spectrometric detection using precolumn derivatization with diethyl ethoxymethylenemalonate: Application to the honey analysis, Analytica Chimica Acta, 672 79–84

Roger C.H. Kwan, C. C., and Reinhard, R., 2002. The Hong Kong University of Science and Technology, Department of Chemistry and Sino-German Nano- Analytical Lab (Signal), Clearwater Bay, Kowloon, Hong Kong.

Schugerl, K., 2001. Progress in monitoring, modeling and control of bioprocesses during the last 20 years, J. of Biotechnology, 85, 149-173.

Shih, Y.T., and Huang, H.J., 1999. A Creatinine deiminase modified polyaniline electrode for creatinine analysis, Anal. Chim. Acta 392, 143-150.

71

Spencer, K., 1986. Analytical reviews in clinical biochemistry: The estimation of creatinine, Ann. Clin. Biochem., 23, 1-16.

Spichiger-Keller, U.E., 1998. Chemical sensors and biosensors for medical and biological applications, Verlag Chemie, Weinheim, 455 s.

Steven J. Setford, S. F. White, and Jhon A. B., 2001. Cranfield biotechnology centre, IBST, Cranfield University at Silsoe, Silsoe, Bedfordshire, MK45, 4DT, UK. Telefoncu, A., 1999. Biyosensörler (Telefoncu, A., Ed.) s. 193-248, Ege Üniversitesi,

İzmir.

Telefoncu, A., 1997. Enzimoloji, Ege Üniversitesi, İzmir, 380 s

Turna, Ö., 2005. Aminoasit biyosensörlerinin geliştirilmesi. (Y.Lisans Tezi), Ondokuz Mayıs Üniversitesi.Fen Bilimleri Enstitüsü, Samsun.

Updike, S.J., Hicks, G.P., 1967. The enzyme electrode, Nature, 214, 986-988

Yohei I., Naoko H.S., Takeshi K., Chiaki I., and Etsuo, W., 2002. Department of Food Science and Technology, Tokyo University of Fisheries, 5-7 Kounan 4, Minato- ku, Tokyo 108-8477, Japan.

Benzer Belgeler