• Sonuç bulunamadı

A. Giambattista Vico

3. Vico ve Tarih Kuramı

Hayden White, ―The Tropics of History‖ (Tarihin Mecaziliği) baĢlıklı yazısında Vico‘nun ―Ģiirsel mantık‖ dediği değiĢmecesel kavrayıĢ ile sadece mitleri, fablları ya da Antik Yunan ve Roma dönemine ait efsaneleri yorumlayıp onları ilgili sosyal kurumların yansımaları ya da aklileĢtirilmeleri olarak

değerlendirmediğini beliritir (208). DeğiĢmecesel kavrayıĢ, antik toplumların yapısal karakteristiklerini tanımlayacak bir model ve bunu evrimsel süreçleri içinde geride bıraktıkları aĢamalarla iliĢkilendirecek bir Ģema vazifesini de görür

(208). Vico bu bağlamda tüm ―gentil‖ kültürlerin geçtiği, ilkel durumdan yüksek medeniyete doğru üç aĢamalı bir döngüsellik (corsi) ortaya koyar: dinsel (religious), Ģiirsel (poetic) ve düzyazısal (prosaic5). Bu üç aĢama, insan

doğasına dair üç farklı biçime tekabül eder (dinsel, kahramansal (heroic), insani (human)) ve aĢamalar tamamlandığında barbarlığın geri dönüĢü ile döngü

yeniden tekrarlanır (recorsi). Vico, Yeni Bilim‘deki farklı bölümlerde bu aĢamaları alt-safhalarla detaylandırır. Hayden White‘ın yazısından aldığım aĢağıdaki tablo corsi-recorsi döngüsünü detaylandırılmıĢ haliyle ortaya koyar.

AġAMA DĠNSEL KAHRAMANSAL ĠNSANĠ-TEKRAR

DeğiĢim metafordan metonimiye metonimiden kapsamlamaya kapsamlamadan ironiye

Alt-safha doğumdan büyümeye Olgunluk YozlaĢmadan

çözülmeye

Ġnsan Doğası Tipi ġiirsel Kahramansal Ġnsani (§§916-18)

Topluluk tipi Teokratik Aristokratik demokratik (§§925-27)

Dil Tipi Sessiz hanedan (heraldic) açık seçik (§§928-31)

Hukuk Tipi Ġlahi AnlaĢmalı Adli (§§937-40)

Hikmet Tipi Ġlahi Doğal sivil (§§947-51)

Yazı Tipi Hiyeroglif Ġmgesel basit / vulgar (§§932-

35)

White, bir kültür ve toplum sınıflandırma sistemi olarak Vico‘nun ortaya koyduğu Ģemanın Aristo, Aquinalı Thomas, Makyavel, Montesquieu, Hegel, Marks,

Spengler ya da Toynbee‘nin geliĢtirdiği sistemlerden daha orijinal olmadığını belirtir (208-09). Vico‘nun düĢüncesinde orijinal olan, ilgili modeli inĢa etmekte kullandığı mecazi dil analizidir (209). Bu değiĢmecesel analiz ile oluĢturulan model uyarınca bilincin evrimindeki aĢamalar tanımlanabilir ve aĢamalar arasındaki değiĢim, insan zihninin değiĢimleri olarak açıklanabilir (209). Ġnsan doğasının canavarlıktan medeniliğe doğru tarihsel geliĢiminin bir kuramı olarak Yeni Bilim, dildeki metaforik değiĢimler ile bilinç ve toplumdaki değiĢimler arasında katı bir analoji öngörür (209). White bu analojinin öngördüğü,

toplumlardaki değiĢimlerle, konuĢmanın değiĢmecesel değiĢimleri arasındaki jenerik benzerlikleri basit bir biçimde Ģu üç maddede toplar:

1. Ġlksel metaforik özdeĢleĢtirmelerden (dıĢsal gerçekliğin, bedenin en belirli, en duyumsanabilir parçalarının ve duygusal durumların idealarıyla adlandırılması sonucu) metonimik indirgemelere yönelik değiĢim, tanrıların iktidarından soyluların iktidarına yönelik değiĢimle analojiktir (209).

2. Metonimik indirgemelerden, bütünlerin (genelin spesifikten, bütünün parçadan) kapsamlamalı inĢasına yönelik değiĢim, soyluların iktidarından demokratik yönetime yönelik değiĢimle analojiktir (209).

3. Kapsamlamalı bütünleĢtirmelerden ironik duruma yönelik değiĢim, kanunla idare edilen demokratik yönetimlerden, mensupları kanuna saygılı olmayan yozlaĢmıĢ topluluklara yönelik değiĢim ile analojiktir (209).

White bu analojilerin Vico‘nun diyalektik anlayıĢı olarak karĢımıza çıktığını belirtir. Ancak bu diyalektik, tasımcı (syllogism) bir anlayıĢ (tez, antitez, sentez) ile kotarılmaz; ―dil‖ ve içermeyi istediği ―gerçeklik‖ arasındaki

mübadeleden (ve mücadeleden) kaynaklanır (209). Karl Löwith, Vico‘nun bu özel çabasındaki ―yeni‖ olan Ģeyin tam da burada ortaya çıktığını belirtir.

Geometrik kesinliği örnek alan Kartezyen doğruluk idealini tarihten uzak tutmaya çalıĢan Vico, teorik doğruluk ile insanî-pratik alanın bilgisinin olasılığı arasında yapılmıĢ olan Kartezyen ayrımı, doğru (verum) ile olgu (factum) arasındaki diyalektik ile aĢmak ister (―Vico‖, 229). White‘ın dil ve gerçeklik arasındaki mübadele olarak ortaya koyduğu bu diyalektik, doğru (verum) ile olgunun

(factum) birbirlerine geçmiĢ haldeki birlikteliği olarak, ―gerçek bilmenin nedenleri bilme olduğu hakkındaki Kartezyen temel önerme‖den kurtulur ve 18. yüzyılın baĢat düĢünce üslubu Dekartçılığın küçümsediği filolojik yaklaĢımı bir ―felsefi bilim‖ konumuna yükseltir (Löwith, 229). White‘ın filolojik üç basit analojide topladığı toplumsal düzen Ģeması (storia eterna ideale), Löwith‘e göre Vico için ―Tanrısal inayet‖ten baĢka bir Ģey değildir:

Tanrı tarihin doğal akıĢına, bu akıĢın kendisinden baĢka bir Ģey olmayan kayrasıyla [(inayetiyle)] etkide bulunur. Ġnsanın toplumsal tarihine yön veren bu tarihsel kayranın doğal dilinden anlayan kimse için, tüm tarih, baĢından son sayfasına kadar harika bir planın hüküm sürdüğü açık bir kitaptır‖ (231).

Edward Said‘in tabiri ile ―takdiri ilahi‖nin bu ―namevcut rolü‖nü (Başlangıçlar, 344) değiĢmeceler kuramı ile ikame eden Hayden White, bu ―doğal dil‖ araĢtırmasından, ―tarihsel imgelemin derin yapısı‖nı (12) çözümlemek için yararlanır: Metatarih. Tarih yapıtlarının ―derin bir yapısal içerik‖

poetikayla, özelde dil ile ilgili‖dir (13). Tarihçinin ―derin bilinç düzeyinde […] ‗poetik‘ bir edimde bulunduğuna‖ inanan White, Vico‘nun izinden giderek, tarihsel alanın önceden tasvir edilmesini (prefigure) sağlayan bu poetik edimi, bir önceki baĢlıkta açıkladığımız dört değiĢmece ile tanımlar (13). Vico‘da

Kartezyen belirlenimciliğin karĢısına Tanrısal inayetin rasyonel araĢtırma imkânı olarak çıkan ―filoloji‖, White‘da ampirik bilimselciliğin karĢısına ―tarihsel

imgelemin derin yapısını çözümleme[k]‖ için ―poetika‖ olarak çıkar. ―XIX. Yüzyıl Avrupa‘sındaki tarihsel bilincin ana biçimlerini saptamaktan ve yorumlamaktan daha öncelikli esas amaçlarımdan biri, hangi çağda uygulanmıĢ olursa olsun, tarihyazımı ile tarih felsefesindeki ögelerden yalnızca ‗poetik‘ ögeleri açığa çıkarıp ortaya sermektir‖ (13) cümlesi bu bağlamda çok önemlidir.

Benzer Belgeler