• Sonuç bulunamadı

Atatürk, 25 Ağustos 1924‟te Ankara‟da Muallimler birliği Umumi Kongresi‟ne katılan kişileri Maarif Vekili Vasıf Çınar‟ın verdiği akşam yemeğinde (buraya ünlü eğitimci John Dewey de davet edilmişti.) yaptığı konuşmasında diyor ki:

“Programların kat‟i ve vazıh olması çok mühim olmakla beraber, feyiz ve eser verebilmesi, onların muktedir, müdrik ve fedakâr muallimlerimiz tarafından mekteplerimizde çok büyük dikkatle ve himmetle tatbikine vabestedir. İşte bilhassa sizden rica edeceğim husus budur. Sizin muvaffakiyetiniz, Cumhuriyetin muvaffakiyeti olacaktır.”

Atatürk‟ün de vurguladığı gibi eğitimde öğretmen faktörü unutulmamalıdır (Ata, 2005:85). Öğretmenler, çocuklarla yakın ilişkisi içinde geçen uzun bir sürenin sonucu olarak onları etkilemede ana babadan sonra ikinci derecede önemli bir rol oynarlar. Öğretmenin davranışları çocukları toplumsal, duygusal ve zihinsel gelişimlerinin her yönünde etkiler. Ana baba vekili, eğitimci, disiplinci gibi pek çok rolü oynarlar (Gander ve Gardiner, 2004). Düzenleyen ve yöneten rolü etkili öğretmenlerin sınıflarındaki öğrenme olanaklarını en yüksek düzeye çıkarmalarını gerektirir. Bu rolde öğretmenin yapması gerekenlerden biri, ders planlarını ayrıntılı bir şekilde hazırlayarak; her bir dersin tutarlı ve kolay anlaşılır, ilgi çekici, sınıftaki bütün öğrencilere hitap eden ve onların hepsi için olumlu olarak nitelendirilebilecek öğrenme deneyimleri şeklinde gerçekleşmesini sağlamaktır. Diğer bir görevi ise sınıfta otorite ve düzeni sağlamaktır. Etkili öğretmen, öğrencileriyle iyi ve sıcak ilişkiler kurmalı; bu ilişkiler ne öğrencileri çok sınırlayan bir tarzda gerçekleşmeli, ne de çok toleranslı olmalıdır. Ayrıca etkili öğretmen tutarlı, açık fikirli, esnek olmalı; ve gerektiğinde öğrencilerinin sorunlarını fark edebilmelidir (Laar vd., 1989; akt. Dinç, 2009: 1431).

Tarih öğretmeninin görevi, öğrencilerin ilgileri, onların ilgilenmediği, yarar görmediği, amaç edinmediği, ancak dikkate değer olduğunu bildiği alanlara yöneltmektir (Safran, 2000: 1000). Yeni tarih öğretimi anlayışında, öğretmenin rolü, öğretim sürecini yönlendirmektir. Kendisi başvurulan bilgi kaynağı değil, bilgiye erişimde bir aracıdır (Özalp, 2000: 6). Tarih öğreticisi daha işin başında, “tarih”in ne

39

olduğunu, amacını, kapsamını, yöntemini tereddüde yer bırakmayacak şekilde öğrencisine anlatmalı ve kavramasını sağlamalıdır (Akbulut, 2005:22).

Tarih öğretmenlerinin tarih ile ilgili değer yargıları, inançları, yaklaşımları ve tutumları onların mesleki bilgilerini yorumlamalarında ve uygulamalarında etkili rol oynamaktadır (John, 1991; akt. Karabağ, 2002a: 214):

İnançlar: Tarih kavramına bakışı ve bu kavramı algılayışı tarih öğretmeninin tarih ile ilgili inanışları oluşturur (tarih kronolojik bir bilgi yığınıdır ya da tarih değişimi anlamamız için bir vasıtadır gibi). Bu inanışlara bağlı olarak da tarih öğretmeni belli öğretim yöntemlerine ve belli konulara ağırlık verir.

Yargılar: Tarih ve tarih eğitim ile ilgili değer yargıları da öğretmenin mesleki becerilerini sınırlandırır ya da genişletir. Örneğin, “Tarih dersini kızlar daha kolay öğrenir.” ya da “Tarih ezber bir derstir.” gibi değer yargılarına sahip bir tarih öğretmeninin dersi, bu değer yargıları çerçevesinde şekillenecektir.

Yaklaşım ve Tutumlar: Tarih ve tarih eğitimine karşı yaklaşım ve tutumları tarih öğretmeninin öğretimine yansır. Örneğin, tarihi seven ve gerekliliğine inanan bir tarih öğretmeni mesleğini severek yapar. Ayrıca mesleğini ve tarihi seven bir tarih öğretmeni, tarihte ve eğitimde meydana gelen yenilik ve gelişmelere karşı daha açık ve ilgili olur. Bütün bunlar da tarih öğretmeninin mesleki becerilerini şekillendirmektedir.

Avrupa‟da Euro Clio ve ABD‟de NCSS‟in belirttiği niteliklerin yanı sıra MEB‟in tarih öğretimine yönelik genel amaçları çerçevesinde günümüzde iyi bir tarih öğretmenin özelliklerini şu başlıklar altında toplayabiliriz (Çulha, 2010:370-372). Buna göre tarih öğretmeni;

- Tarihin kendine has doğasının farkında olmalıdır. - Öğrenme-öğretme sürecinde aktif ve yaratıcı olmalıdır.

- Tarih eğitimindeki akademik ve eğitsel alandaki yeniliklerden haberdar olmalı ve bu yenilikleri kendi sınıflarında uygulamaya istekli olmalıdırlar.

- Tarihsel olaylara bireysel ön yargılardan uzaklaşarak bakabilmelidir. - Öğrencilerin yaş grubuna ve yeteneklerine uygun öğretme ortamları

40

- Dil ve iletişim yetenekleri gelişmiş olmalıdır.

- Anlattığı konunun öğrenilmeye değer olduğunu öğrencilerine hissettirmelidir.

- Yardımcı malzemeler kullanmalı, derslerinde kullanabileceğini düşündüğü bilişim ve iletişim teknolojisini de takip etmelidir.

- Disiplinler arası çalışmalara açık olmalı, tarihi sadece siyasi tarih olarak görmeyip sosyoloji, iktisat, felsefe, antropoloji, psikoloji vb. gibi farklı disiplinlerden yararlanmalıdır.

İlköğretim 8. Sınıf T.C. İnkılâp Tarihi ve Atatürkçülük Dersi‟nde Milli Mücadele konusu işlenirken karşılaşılan problemlere ilişkin görüşleri tespit etmeye yönelik bir araştırmada öğretmen görüşleri ile ilgili şu sonuçlar elde edilmiştir (Gömcü, 2006):

“Öğretmenlerin daha çok klasik öğrenme metotlarını uyguladıkları, tarihi düşüncenin gelişmesini sağlayacak, akılda kalıcılığı arttıracak problem çözme, tartışma, gösteri, gezi-gözlem, drama, eğitici oyunlar, örnek olay incelemesi gibi metotları fazla kullanmadıkları; Öğretmenlerin konuyu işlerken kullandıkları materyallerin genellikle yazı tahtası ve harita olduğu; Öğrencilerin dikkatini çekme, güdüleme, öğrencilere ünitenin günlük hayatta ne işe yarayacağının kavratılmasında sorun yaşandığı; Öğretmenlerin uygun yöntemi belirleme ve farklı yöntemleri bir arada kullanma problemi ile karşılaştıkları, Öğretmenlerin Milli Mücadele konusunu önemine öğrencileri inandırmada zorlandıkları; Öğrencilerin konu hakkında araştırma yapmalarını sağlamada problem yaşandığı; Öğrencilerin ailelerinden aldıkları yanlış bilgileri düzelmede ve Kuva-yi Milliye, Misak-ı Milli gibi özel kavramlarla ilgili çağrışım yapmada zorlandıkları bulunmuştur.”

Tüm öğretmenler gibi tarih öğretmenlerinin de fikirleri ve eylemleri değişik faktörlerden etkilenir. Tarih dersinin amaç ve hedefleri kadar öğrencilerin bilgileri, ilgileri kapasiteleri ve ihtiyaçları da öğretmenlerin ne yaptığına hükmeder. Öğretmenlerin, öğrencilerin nasıl öğrendiği ve özel olarak tarihsel düşünmeye nasıl eriştikleriyle ilgili bilgisinin, müfredatın nasıl düzene sokulacağı ve içerdiği dersleri ne şekilde sıralanacağı üzerinde büyük bir etkisi vardır. Onların değişik kaynaklar ve öğretim stratejileriyle ilgili bilgisi, kendilerinin ve öğrencilerinin istekleri arasında

41

köprü oluşturur (Husbands, Kitson ve Pendry, 2003:64). Tarih öğretmenleri, kendi bilgi ve becerilerini kullanarak öğrencilerin dersle ilgili eksiklik ve ihtiyaçlarını değerlendirebilir, buna uygun içerik, yöntem ve değerlendirme seçebilir, uygulayabilir ve sonuçları dikkate alarak öğretim süreciyle ilgili değişiklik yapabilirler.

Benzer Belgeler