• Sonuç bulunamadı

Tanıtıcı Özellikler ile BÇSÖ ve ETÖ’ den Alınan Puanların

Bu bölümde, hemşirelerin tanıtıcı özellikleri (yaş, eğitim durumu, çocuk sayısı vb.) ile BÇSÖ ve ETÖ’ den alınan puan ortalamalarının karşılaştırılması yapılmıştır.

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının çalışma yılı değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 4’de verilmiştir.

33 Tablo 4:Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan Puan Ortalamasının Çalışma Yılı Değişkeni ile Karşılaştırılması (N=70)

N Ort Ss KW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam 1-5 Yıl 9 84,667 15,984

1,809 0,613 6-10 Yıl 30 86,300 12,978 11-15 Yıl 22 91,318 7,134 16 Yıl Ve üstü 9 83,778 18,157

Ebeveyn Tutumu Toplam 1-5 Yıl 9 159,889 10,576

6,257 0,100 6-10 Yıl 30 149,733 11,668 11-15 Yıl 22 152,818 8,705 16 Yıl Ve üstü 9 145,778 12,337 ET Ö A lt B oyu tl ar ı Demokratik Tutum 1-5 Yıl 9 78,111 5,011 2,333 0,506 6-10 Yıl 30 74,700 7,983 11-15 Yıl 22 74,500 6,375 16 Yıl Ve üstü 9 76,889 5,110 Otoriter Tutum 1-5 Yıl 9 22,222 7,612 5,106 0,164 6-10 Yıl 30 19,700 3,870 11-15 Yıl 22 21,864 3,468 16 Yıl Ve üstü 9 18,889 5,159

Aşırı Koruyucu Tutum

1-5 Yıl 9 35,111 3,480 3,022 0,388 6-10 Yıl 30 33,200 6,150 11-15 Yıl 22 32,318 4,883 16 Yıl Ve üstü 9 30,000 9,152

İzin Verici Tutum

1-5 Yıl 9 24,444 5,790 4,624 0,201 6-10 Yıl 30 22,133 4,032 11-15 Yıl 22 24,136 4,433 16 Yıl Ve üstü 9 20,000 5,545

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumunun, hemşirelerin çalışma yılına göre incelendiğinde yapılan Kruskal Wallis H-Testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05).

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının çocuk sayısı değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 5’de verilmiştir.

34 Tablo 5:Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan Puan Ortalamasının Çocuk Sayısı Değişkeni ile Karşılaştırılması (N:70)

N Ort Ss KW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam 1 36 85,028 15,013

2,298 0,317

2 29 90,724 8,053

3 Ve üstü 5 84,400 15,176

Ebeveyn Tutumu Toplam 1 36 150,278 12,136

1,615 0,446 2 29 152,345 10,791 3 Ve üstü 5 155,400 6,025 ET Ö A lt B oyu tl ar ı Demokratik Tutum 1 36 74,444 7,362 0,911 0,634 2 29 76,448 6,063 3 Ve üstü 5 75,600 7,733 Otoriter Tutum 1 36 19,861 4,716 3,193 0,203 2 29 21,414 4,289 3 Ve üstü 5 21,200 5,891 Aşırı Koruyucu Tutum

1 36 32,944 6,572

4,904 0,086

2 29 31,655 5,205

3 Ve üstü 5 37,800 3,834 İzin Verici Tutum

1 36 23,028 4,712

0,759 0,684

2 29 22,828 4,759

3 Ve üstü 5 20,800 5,310

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumunun, hemşirelerin çocuk sayısı değişkenine göre incelendiğinde yapılan Kruskal Wallis H-Testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark tespit edilmedi (p>0,05).

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının çocukları sevme değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 6’ da verilmiştir.

35 Tablo 6:Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan

Puan Ortalamasının Çocukları Sevme Değişkeni ile Karşılaştırılması (N=70)

N Ort Ss KW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam Evet 65 89,200 9,945

8,334 0,016 Hayır 2 70,000 35,355

Biraz 3 58,667 12,662

Ebeveyn Tutumu Toplam Evet 65 152,185 11,211

3,861 0,145 Hayır 2 144,500 10,607 Biraz 3 141,333 7,638 ET Ö A lt B oyu tl ar ı Demokratik Tutum Evet 65 75,769 6,626 5,008 0,082 Hayır 2 77,500 0,707 Biraz 3 65,000 6,245 Otoriter Tutum Evet 65 20,646 4,712 2,975 0,226 Hayır 2 16,500 2,121 Biraz 3 22,333 1,528

Aşırı Koruyucu Tutum

Evet 65 32,785 6,043

0,055 0,973 Hayır 2 33,000 9,899

Biraz 3 32,000 5,292

İzin Verici Tutum

Evet 65 22,985 4,788

3,177 0,204 Hayır 2 17,500 2,121

Biraz 3 22,000 2,646

Hemşirelerin çocuk sevme düzeylerinin, çocukları sevme değişkenine göre incelendiğinde yapılan Kruskal Wallis H-Testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasındaki farkın istatistiksel olarak anlamlı olduğu görüldü (KW=8,334; p=0,016<0,05). Buna göre; çocukları sevdiğini söyleyen hemşirelerin BÇSÖ toplam puanları (89,200 ± 9,945), biraz sevdiğini söyleyen hemşirelerin BÇSÖ toplam puanlarından (58,667 ± 12,662) yüksek bulundu.

Hemşirelerin ebeveynlik tutumları, çocukları sevme değişkenine göre incelendiğinde; yapılan Kruskal Wallis H-Testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05).

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının eğitim durumu değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 7’de verilmiştir.

36 Tablo 7:Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan Puan Ortalamasının Eğitim Durumu Değişkeni ile Karşılaştırılması (N=70)

N Ort Ss KW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam Lise 9 82,333 18,728

0,344 0,951

Ön Lisans 6 88,667 11,570

Lisans 48 87,875 12,118

Lisans üstü 7 89,000 9,557

Ebeveyn Tutumu Toplam Lise 9 149,000 11,467

1,196 0,754 Ön Lisans 6 152,833 6,795 Lisans 48 151,438 11,920 Lisans üstü 7 154,000 10,328 ET Ö A lt B oyu tl ar ı Demokratik Tutum Lise 9 71,667 9,069 1,662 0,645 Ön Lisans 6 76,167 5,981 Lisans 48 75,917 6,555 Lisans üstü 7 75,571 6,214 Otoriter Tutum Lise 9 20,556 3,909 4,786 0,188 Ön Lisans 6 17,167 2,483 Lisans 48 20,958 4,894 Lisans üstü 7 21,143 4,375

Aşırı Koruyucu Tutum

Lise 9 32,444 3,909

3,523 0,318

Ön Lisans 6 36,500 8,142

Lisans 48 32,313 6,182

Lisans üstü 7 33,000 4,967

İzin Verici Tutum

Lise 9 24,333 4,796

2,442 0,486

Ön Lisans 6 23,000 5,254

Lisans 48 22,250 4,858

Lisans üstü 7 24,286 3,251

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumunun, hemşirelerin eğitim durumu değişkenine göre incelendiğinde yapılan Kruskal Wallis H-Testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark belirlenmedi (p>0,05).

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının yaş değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 8’de verilmiştir.

37 Tablo 8:Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan Puan Ortalamasının Yaş Değişkeni ile Karşılaştırılması (N=70)

N Ort Ss KW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam 20-30 Yaş 22 84,091 15,892

1,113 0,573

31-40 Yaş 45 88,800 10,866

41 Yaş Ve üstü

3 89,333 13,317

Ebeveyn Tutumu Toplam 20-30 Yaş 22 153,409 11,329

1,522 0,467 31-40 Yaş 45 150,867 11,520 41 Yaş Ve üstü 3 147,000 3,000 ET Ö A lt B oyu tl ar ı Demokratik Tutum 20-30 Yaş 22 75,500 7,216 0,424 0,809 31-40 Yaş 45 75,111 6,889 41 Yaş Ve üstü 3 78,000 3,464 Otoriter Tutum 20-30 Yaş 22 20,546 5,755 3,390 0,184 31-40 Yaş 45 20,889 4,041 41 Yaş Ve üstü 3 16,667 2,082 Aşırı Koruyucu Tutum

20-30 Yaş 22 33,818 5,603 1,785 0,410 31-40 Yaş 45 32,489 5,915 41 Yaş Ve üstü 3 29,000 10,583 İzin Verici Tutum

20-30 Yaş 22 23,546 3,937 1,466 0,481 31-40 Yaş 45 22,378 5,149 41 Yaş Ve üstü 3 23,333 4,041

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumunun, hemşirelerin yaş değişkenine göre incelendiğinde yapılan Kruskal Wallis H-Testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı(p>0,05).

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının aile yapısı değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 9’da verilmiştir.

38 Tablo 9:Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan Puan Ortalamasının Aile Yapısı Değişkeni ile Karşılaştırılması (N=70)

N Ort Ss MW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam Çekirdek

Aile

58 86,138 13,577 242,500 0,207 Geniş Aile 11 92,909 4,323

Ebeveyn Tutumu Toplam Çekirdek

Aile 58 151,931 10,827 314,500 0,941 Geniş Aile 11 151,273 12,297 ET Ö A lt B oyu tl ar ı

Demokratik Tutum Çekirdek

Aile

58 75,293 6,847 311,500 0,902 Geniş Aile 11 75,182 7,250

Otoriter Tutum Çekirdek

Aile

58 20,759 4,654 314,500 0,941 Geniş Aile 11 20,636 3,802

Aşırı Koruyucu Tutum Çekirdek

Aile 58 33,155 5,982 283,500 0,560

Geniş Aile 11 31,818 5,212

İzin Verici Tutum Çekirdek

Aile 58 22,724 4,614 287,500 0,605

Geniş Aile 11 23,636 5,390

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumunun, hemşirelerin aile yapısı değişkenine göre incelendiğinde yapılan Mann Whitney-U Testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı(p>0,05).

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının çalıştığı alan değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 10’da verilmiştir.

39 Tablo 10:Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan Puan Ortalamasının Çalıştığı Alan Değişkeni ile Karşılaştırılması (N=70)

N Ort Ss MW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam Erişkin

Servisler

41 85,488 15,037 548,500 0,581 Pediatrik

Servisler

29 89,966 8,038

Ebeveyn Tutumu Toplam Erişkin

Servisler 41 149,683 12,103 438,000 0,062 Pediatrik Servisler 29 154,069 9,498 ET Ö A lt B oyu tl ar ı

Demokratik Tutum Erişkin

Servisler

41 75,073 7,377 583,500 0,895 Pediatrik

Servisler

29 75,759 6,110

Otoriter Tutum Erişkin

Servisler

41 20,220 5,032 498,000 0,249 Pediatrik

Servisler

29 21,138 3,989

Aşırı Koruyucu Tutum Erişkin

Servisler 41 31,707 6,014 421,500 0,039

Pediatrik Servisler

29 34,241 5,786

İzin Verici Tutum Erişkin

Servisler 41 22,683 5,260 567,500 0,747

Pediatrik Servisler

29 22,931 3,954

Hemşirelerin aşırı koruyucu tutum puan ortalamalarının çalıştığı alan değişkenine göre incelendiğinde yapılan Mann Whitney-U testi sonucunda grup ortalamaları arasındaki farkın istatistiksel açıdan anlamlı olduğu görüldü(Mann Whitney U=421,500; p=0,039<0,05). Erişkin servislerde çalışan hemşirelerin aşırı koruyucu tutum puanları (31,707), pediatrik servislerde çalışan hemşirelerin aşırı koruyucu tutum puanlarından (34,241) düşük bulundu.

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumunun, hemşirelerin çalıştığı alan değişkenine göre incelendiğinde Mann Whitney-U testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05).

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden alınan puan ortalamasının mesleği isteyerek seçme değişkeni ile karşılaştırılması Tablo 11’de verilmiştir.

40 Tablo11: Barnett Çocuk Sevme Ölçeği ve Ebeveyn Tutum Ölçeklerinden Alınan Puan Ortalamasının Mesleği İsteyerek Seçme Değişkeni ile Karşılaştırılması (N=70)

N Ort Ss MW p

Barnett Çocuk Sevme Ölçeği Toplam Evet 47 87,766 12,686 493,000 0,550

Hayır 23 86,478 13,083

Ebeveyn Tutumu Toplam Evet 47 151,468 11,628 537,000 0,965

Hayır 23 151,565 10,642 ET Ö A lt B oyu tl ar ı

Demokratik Tutum Evet 47 75,383 6,999 525,000 0,846

Hayır 23 75,304 6,664

Otoriter Tutum Evet 47 20,255 4,637 458,500 0,304

Hayır 23 21,304 4,607

Aşırı Koruyucu Tutum Evet 47 32,787 6,217 535,500 0,950

Hayır 23 32,696 5,700

İzin Verici Tutum Evet 47 23,043 5,043 501,000 0,620

Hayır 23 22,261 4,081

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumunun, hemşirelerin mesleği isteyerek seçme durumu değişkenine göre incelendiğinde Mann Whitney-U testi sonuçlarına göre; grup ortalamaları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark görülmedi(p>0,05).

41

5. TARTIŞMA

Hemşirelik mesleğinde insan ve çocuk sevgisi olması gereken en önemli özelliktir (Gelbal ve Duyan, 2010; Tural Büyük ve ark. 2014). Karabulut Demir ve Şendil (2008) okul öncesi dönem çocuklarının gelişim sürecinde ebeveynlik tutumlarının önemli olduğunu ve incelenmesinin gerekli olduğunu belirtmiştir. Çalışma hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumları arasındaki ilişkiyi belirlemek amacı ile gerçekleştirildi.

Araştırmaya katılan hemşirelerin tanıtıcı özellikleri incelendiğinde hemşirelerin çoğunluğunun 31-40 yaş aralığında, lisans mezunu, bir çocuğa sahip olduğu, çekirdek aile, 6-10 yıldır çalıştığı, pediatri servislerinde çalıştığı, mesleği isteyerek seçtiği ve çocukları sevdiği belirlendi. Hemşirelerin ailesinin ebeveyn olarak gösterdiği tutum değişkenine göre 19'u (%27,1) Demokratik tutum, 15'i (%21,4) Otoriter tutum, 28'i (%40,0) Koruyucu tutum, 8'i (%11,4) İzin verici tutum olarak dağılmakta olduğu görüldü (Tablo 1).

Çocuklarda kişiliğin tam gelişebilmesi için sevgiye ihtiyaç vardır. Hemşireler çocukların duygusal, sosyal ve fiziksel gelişimlerini belirleyebilmek için çocuklara gerekli olan sevgi ve ilgiyi göstermeleri gerekmektedir (Erdem ve Duyan, 2011; Kara, 2014).

Bu çalışmada hemşirelerin Barnett Çocuk Sevme Ölçeği’nden aldıkları toplam puan ortalaması 87,343±12,737 puan olarak bulundu (Tablo 2). Gündoğan (2018) pediatri hemşirelerinin hemşire-hasta etkileşimlerine yönelik tutum ve davranışları ve çocuk sevme düzeylerini belirlemek amacı ile yaptığı çalışmasında pediatri hemşirelerinin BÇSÖ puan ortalamasını 85,80±13,74 puan olarak belirlemiştir. Akgün Kostak ve ark. (2017) hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve çocuk yetiştirme tutumlarını incelediği çalışmada hemşirelerin çocuk sevme puan ortalamasını 87,58±14,13 puan olarak bulmuştur. Tural Büyük ve ark. (2014) çocuk ve erişkin kliniklerinde çalışan hemşirelerin çocuk sevme ve çocuk yetiştirme tutumlarının incelenmesi amacıyla gerçekleştirdiği çalışmasında hemşirelerin çocuk sevme puan ortalamasını 85,01±11,65 puan olarak bulmuştur. Erdem ve Duyan (2011) yaptıkları çalışmada pediatri hemşirelerinin çocuk sevme puan ortalamasını 82,07±16,35 puan olarak belirlemiştir. Bektaş ve ark (2015) hemşirelik

42 öğrencilerinin çocuk sevme durumlarını etkileyen faktörleri belirlenmek amacıyla yaptığı çalışmada çocuk sevme düzeylerini yüksek olarak belirtmiştir. Aşçı ve ark. (2017) hemşirelik öğrencilerinin çocuk sahibi olmaya yönelik görüşleri ve çocuk sevme durumlarının incelendiği çalışmada BÇSÖ puan ortalamasını 82,66±15,19 puan olarak bulmuştur. Bu çalışmalara göre hemşirelerin ve hemşirelik öğrencilerinin çocuk sevme puan ortalamalarının yüksek olduğu söylenebilir.

Hemşirelerin ebeveyn tutum ölçeği puan ortalamalarında en yüksek puan ortalamasının demokratik tutum düzeyi ve en düşük otoriter tutum düzeyi olduğu belirlendi (Tablo 2). Alabay (2017) 422 ebeveyn ile yapmış olduğu okul öncesi dönem çocuğu olan ebeveynlerin ebeveynlik tutumlarını incelediği çalışmada ebeveynlerin büyük bir kısmının demokratik tutum ile yaklaştığını (%83,9) ve en az otoriter tutum ile (%0,9) ile çocuğa yaklaşım gösterdiğini belirtmiştir. Durmuşoğlu Saltalı ve Arslan (2012) ebeveyn tutumlarının anasınıfına devam eden çocukların sosyal yetkinlik ve içe dönüklük davranışını yordamasına ilişkin çalışmasında annelerin çocuklarına yönelik gösterdikleri tutum puan ortalamalarında en yüksek demokratik tutum (47,83 sd=11,54) olarak bulmuştur. Çalışma sonuçlarımız Alabay (2017) ve Durmuşoğlu Saltalı ve Arslan (2012)’ın çalışmalarıyla paralellik göstermektedir. Ailelerin çoğunlukla demokratik tutum gösterdikleri görülmektedir.

Çalışmada hemşirelerin demokratik tutum puanı arttıkça BÇSÖ toplam puanının da arttığı Ebeveyn Tutum Ölçeği toplam puanı arttıkça BÇSÖ toplam puanının arttığı belirlendi (Tablo 3) Akgün Kostak ve ark. (2017) yapmış olduğu çalışmada hemşirelerin demokratik tutum ile çocuk sevme düzeyi arasında, hemşirelerin çocuk yetiştirme tutumları ile çocuk sevme düzeyleri arasında ilişki olmadığını belirlemişlerdir. Hemşirelerin eğitim düzeyinin yüksek olmasından kaynaklı olarak demokratik tutumun çocuk sevme düzeyini etkilediği söylenebilir.

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ile çalışma yılı arasındaki ilişki incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 4). Tural Büyük ve ark. (2014), Akgün Kostak ve ark. (2017) hemşireler ile yapmış olduğu çalışmada çalışma yılı ile çocuk sevme puanı arasında anlamlı bir ilişki olmadığını bildirmişlerdir (p>0,05). Erdem ve Duyan (2011) çocuk hemşirelerinin çocuk sevme durumlarını belirlemek amacı ile yapmış olduğu çalışmada ise çalışma yılı ile çocuk sevme puanı arasında anlamlı bir ilişki saptanmamıştır. Kara (2014) Kocaeli ilinde

43 çocuklarla çalışan hemşirelerin çocukları sevme durumlarının iletişim becerilerine etkisinin incelendiği çalışmada çalışma yılı ile çocuk sevme düzeyi arasında ilişki bulmamıştır. Bu çalışmaların sonucu çalışmamızdaki bulgular ile benzerlik göstermektedir. Bu sonuçlara dayanarak hemşirelerin meslekteki çalışma sürelerinin çocuk sevme düzeyleri üzerinde etkisi olmadığı söylenebilir.

Hemşirelerin ebeveynlik tutumları ile çalışma yılı arasındaki ilişki incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 4). Tural Büyük ve ark. (2014), Akgün Kostak ve ark. (2017) hemşireler ile yapmış olduğu çalışmada çalışma yılı ile çocuk yetiştirme tutumları arasında anlamlı ilişki bulunmamıştır. Çalışma sonucu diğer çalışma bulguları ile benzerdir. Hemşirelerin meslekteki çalışma yıllarının hemşirelerin ebeveynlik tutumlarını etkilemediği düşünülebilir.

Hemşirelerin çocuk sayısı ile çocuk sevme düzeyleri arasında ilişki olmadığı saptandı (p>0,05) (Tablo 5).Tural Büyük ve ark. (2014) hemşirelerin çocuk sayısı ile çocuk sevme düzeyleri arasında Gündoğan (2018) pediatri hemşirelerinin çocuk sevme puan ortalamaları ile çocuk sayısı arasında Ercan (2014) öğretmenlerin çocuk sayıları ile çocuk sevme düzeyleri arasında Ceylan (2017) okul öncesi öğretmenlerinin çocuk sayıları ile çocuk sevme düzeyi arasında bir ilişki bulunmadığını bildirmişlerdir. Bu sonuçlar çalışma sonuçlarımız ile benzerlik göstermektedir. Hemşirelerin çocuk sayılarının azlığına bağlı olarak çocuk sevme düzeyini çocuk sayısının etkilemediği söylenebilir. Akgün Kostak ve ark. (2017) yapmış olduğu çalışmada hemşirelerin sahip oldukları çocuk sayısı arttıkça çocuk sevme puanlarının arttığını ifade etmiştir. Gelbal ve Duyan (2010) ilköğretim öğretmenlerinin çocuk sevme durumlarına etki eden değişkenlerin incelenmesine ilişkin çalışmasında çocuk sahibi olan öğretmenlerin çocuğu olmayan öğretmenlere göre daha yüksek çocuk sevme puanına sahip olduğunu saptamıştır. Çocuk sayısı fazla olan ebeveynlerin çocuklarla daha fazla iletişimde olmasına bağlı olarak çocuk sevme düzeylerini olumlu yönde etkilediği söylenebilir.

Hemşirelerin çocuk sayısı ile ebeveynlik tutumları arasındaki ilişki incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo5). Akgün Kostak ve ark. (2017) yapmış olduğu çalışmada hemşirelerin sahip olduğu çocuk sayısı arttıkça demokratik tutumu daha az sergilediklerini belirtmişlerdir. Özyürek

44 Tezel ve Şahin (2005)5-6 yaş grubunda çocuğu olan ebeveynlerin tutumlarının incelenmesi amacıyla yaptığı çalışmalarında annelerin çocuk sayısı arttıkça daha koruyucu tutum sergiledikleri ve demokratik tutumlarının azaldığı belirlenmiştir. Kuzlu Ayyıldız ve ark. (2006) Zonguldak il merkezinde 0-6 yaş çocuğu olan annelerin çocuk yetiştirme tutumları çalışmasında çocuk sayısı arttıkça otoriter boyutun puan ortalamasının yükseldiğini olduğunu bulmuşlardır. Alabay (2017) okul öncesi dönem çocuğu olan ebeveynlere yönelik yapmış olduğu çalışmasında üç ve üzeri çocuğa sahip ebeveynlerin daha fazla otoriter ve izin verici tutum sergilediklerini belirlemişlerdir. Hemşirelerin ve ebeveynlerin çocuk sayısı azaldıkça ebeveynlik tutumlarını etkilemediğini ve çocuk sayısının artmasına bağlı olarak demokratik tutum göstermekten uzaklaştıkları söylenebilir.

Hemşirelerin çocuk sevme düzeylerinin, çocuk sevme değişkenine göre incelendiğinde, çocukları sevdiğini söyleyen hemşirelerin BÇSÖ toplam puanları, biraz sevdiğini söyleyen hemşirelerin BÇSÖ toplam puanlarından anlamlı derecede yüksek bulundu (Tablo 6). Kara (2014) hemşirelerle yapmış olduğu çalışmada çocukları sevdiğini ifade eden hemşirelerin BÇSÖ toplam puanı, çocukları biraz sevdiğini ya da sevmediğini belirten hemşirelere göre anlamlı düzeyde yüksek bulmuştur bu da çalışmayı destekler niteliktedir. Hemşirelerin çocuk sevme ifadelerinin çocuk sevme puanlarına da yansıdığı söylenebilir.

Hemşirelerin eğitim durumuna göre çocuk sevme düzeyleri arasında anlamlı bir fark olmadığı görüldü(p>0,05) (Tablo 7). Kara (2014) eğitim düzeyinin çocuk sevmeyi etkilemediğini, Erdem ve Duyan (2011) öğrenim durumunun çocuk sevme düzeyine etkisi olmadığını saptamışlardır. Bu çalışmaların sonucu, çalışmamızdaki bulgular ile benzerlik göstermektedir. Bu durum hemşirelerin eğitim seviyesinin yüksek olmasına bağlanabilir.

Hemşirelerin ebeveynlik tutumunun eğitim durumu değişkenine göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı fark bulunmadı (p>0,05) (Tablo 7). Tural Büyük ve ark. (2014) hemşirelerle yapmış olduğu çalışmada ve Çetinkaya ve Başbakkal’ın (2005) çocuk kliniklerinde çalışan hemşirelerin benlik saygısı düzeylerinin ve çocuk yetiştirme tutumlarının incelendiği çalışmasında çocuk yetiştirme tutumları ile eğitim düzeyleri arasında anlamlı bir ilişki saptamamışlardır. Bu çalışmaların sonucu çalışmamızın bulguları ile benzerlik göstermektedir. Bu

45 durum hemşirelerin eğitim seviyelerinin birbirine yakın olmasına bağlanabilir. Akgün Kostak ve ark. (2017) yapmış olduğu çalışmada lisans ve lisans üstü eğitime sahip olan hemşirelerin aşırı koruyuculuk puanlarını yüksek bulmuşlardır. Kuzlu Ayyıldız ve ark. (2006) üniversite mezunu annelerin koruyucu ve otoriter tutum puan ortalamalarının daha düşük olduğunu belirtmiştir. Şanlı (2007) annelerin çocuk yetiştirme tutumlarını etkileyen etmenleri belirlemek amacıyla gerçekleştirdiği çalışmasında eğitim düzeyi yüksek olan annelerin aşırı koruyucu puan ortalamalarının düşük olduğunu belirtmiştir. Alabay (2017) ise lisans üstü ebeveynlerin, ilkokul ve ön lisans mezunu ebeveynlere oranla daha az aşırı koruyucu tutum sergilediği sonucuna ulaşmıştır. Karabulut Demir ve Şendil (2008) ebeveynlerin eğitim düzeylerinin ebeveynlik tutumlarını etkilediğini belirtmiştir. Babaların eğitim düzeyi arttıkça demokratik ve aşırı koruyucu davranışları artmakta izin verici davranışları düşüş göstermektedir. Annelerin ise eğitim düzeyi arttıkça otoriter, demokratik, aşırı koruyucu davranışları artmaktadır. Çalışma sonuçlarında ki farklılıklar çalışma örneklemini oluşturan ebeveynlerin sosyokültürel yapıları ve eğitim düzeyindeki farklılıklardan kaynaklandığı söylenebilir.

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri yaş değişkenine göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmadı (p>0,05) (Tablo 8). Tural Büyük ve ark. (2014), Kara (2014), Erdem ve Duyan (2011) Gündoğan (2018) hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ile yaş değişkeni arasında ilişki saptamamışlardır. Çalışma sonuçları ile benzerlik göstermektedir. Yaş değişkeninin çocuk sevme düzeyini etkilemediği söylenebilir.

Hemşirelerin ebeveynlik tutumları yaş değişkenine göre incelendiğinde istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmadı (p>0,05) (Tablo 8). Bu bulgu Tural Büyükve ark. (2014) hemşirelerin çocuk yetiştirme tutumları ile yaş arasında ilişkisini saptamaya yönelik çalışma bulgusu ile benzerlik göstermektedir. Buna karşın, Şanlı ve Öztürk (2012) annelere yapmış olduğu çalışmasında 23-30 yaş grubundaki annelerin 31-40 yaş grubundaki annelerden aşırı koruyucu puan ortalamalarını yüksek olarak belirlemiştir. Kuzlu Ayyıldız ve ark . (2006) 0-6 yaş arasında çocuğa sahip annelere yaptığı araştırmada 24 yaş ve altı gruptaki annelerin koruyucu ve otoriter tutumu daha çok kullandıklarını bulmuştur. Bu çalışmalar birbiri ile benzerlik gösteriyor denilebilir. Alabay (2017) okul öncesi dönem çocuğu olan 20-25 yaş grubundaki ebeveynlerin çocuk yetiştirirken demokratik tutumu daha

46 az davranışına yansıttığını bulmuştur. Karabulut Demir (2007) annelerin yaşları arttıkça aşırı koruyucu davranışlarında artış olduğunu belirtmiştir. Hemşirelerin çoğunluğunun olgunluk döneminde olması, çocuk gelişimi üzerinde bilgilerinin bulunmasına ve eğitim düzeylerinin yüksek olmasına bağlı olarak yaşın ebeveynlik tutumlarını etkilemediği söylenebilir.

Hemşirelerin çocuk sevme düzeyleri ve ebeveynlik tutumları ile aile tipi arasında istatistiksel olarak anlamlı ilişki bulunmadı(p>0,05) (Tablo 9). Shafıq (2010) aile tipinin aile hayatı ve çocuk yetiştirme tutumunu etkilemediğini, Alabay (2010) okul öncesi dönem çocuğu olan ebeveynlerin aile yapısı ile ebeveynlik tutumları arasında ilişki olmadığını bulmuştur. Çalışma sonucu bu sonuçlar ile benzerdir. Çekirdek aile yapısının daha çok olmasına bağlı olarak aile tipinin çocuk sevme düzeyini ve ebeveynlik tutumlarını etkilemediği söylenebilir.

Hemşirelerin çalıştığı alan ile aşırı koruyucu tutum arasında anlamlı ilişki bulundu. Erişkin servislerde çalışan hemşirelerin, pediatri servislerinde çalışan hemşirelere göre aşırı koruyucu puanı daha düşük bulundu (p=0,039<0,05) (Tablo 10).Ayrıca hemşirelerin çalıştığı alan ile çocuk sevme düzeyleri arasında anlamlı ilişki bulunmadı. Tural Büyük ve ark. (2014) yapmış olduğu çalışmada hemşirelerin çalıştıkları servis ile çocuk sevme düzeyleri arasında ilişki olmadığını saptamıştır.Akgün Kostak ve ark. (2017) çocuk servisinde çalışan hemşirelerin çocuk sevme düzeylerinin erişkin serviste çalışanlara göre daha yüksek olduğunu ve aşırı koruyucu tutum gösterdiklerini saptamışlardır. Erdem ve Duyan (2011) ise pediatri servisinde çalışan hemşirelerin çocuk sevme düzeylerini daha yüksek bulmuştur. Çocuk servisi ve erişkin servisinde çalışan hemşire sayısının birbirine yakın olmasına

Benzer Belgeler