• Sonuç bulunamadı

4.3. Doğu Asya Ülkelerinin Döviz Kuru Politikalarının İhracat Üzerine Etkileri

4.3.4. Tahmin Sonuçları

Doğu Asya ülkelerinin döviz kuru politikalarının ihracat üzerine olan etkisini analiz etmek için reel döviz kuru ve ihracat yapılan ülkelere ait yabancı milli gelir verilerinden yararlanılacaktır.

Elde edilen veriler ile panel veri analiz yönteminde gözlem etkilerinin görmek için tercih edilen sabit etkiler modeli göre yaptığımız analizdeulaştığımız sonuç, hem reel ihracat ve reel döviz kuru arasındaki pozitif ilişki beklentisini, hem de reel ihracat ve yabancı milli gelir arasındaki pozitif ilişki beklentisini karşılamaktadır. Yani, Doğu Asya ülkeleri için reel döviz kuru ve yabancı milli gelirin reel ihracat üzezerindeki etkisi sabit etkiler modeline göre pozitif ve anlamlıdır.

Tablo 21.

Sabit Etkiler Modeli

Reel Döviz Kuru, 2001-2012 Gözlem Sayısı: 72

Değişkenler Katsayılar Standart hata t-istatistiği Olasılık değ.

C -113.6561 45.83 3 -2.4796 0.0158 Reel Döviz Kuru, RER 2.6776 1.2682 2.1112 0.0387 Milli Gelir, Y f 3.9683 1.6511 2.4037 0.0191

R2 : 0.5302 :0.4788 F- ist: 10. 3183

Olasılık değ. ( F- ist.): 0.000

Sabit etkiler yöntemi ile elde edilen tahmin sonuçlarına göre bütün bağımlı değişkenler ve c sabiti α = 0,05 düzeyinde anlamlı bulunmuştur. Bağımsız değişkenler, reel döviz kuru ve yabancı milli gelirin, bağımlı değişken olan reel ihracat üzerindeki açıklama gücünü ve modelin başarısını gösteren belirlilik katsayısı R2 ‘ye bakıldığında, bağımsız değişkenlerin bağımlı değişken ile ilişkisinin kuvvetli olduğunu vemodelin açıklama gücüne sahip olduğunu göstermektedir.

10.3183 değerine sahip F-istatistiğinin 0,000 olasılık değeri isetahmin edilen modelin 0,01 olasılık düzeyinde bir bütün olarak anlamlı olduğunu da ifade eder.

Tahmin sonucunda elde edilen denklem şu şekildedir:

lnRX = - 113.6561 + 2,6776lnRER + 3,9683lnGDP (18)

Tahmin sonuçlarına göre elde edilen denklem (18), hem reel ihracat ve reel döviz kuru hem de reel ihracat ve milli gelir (Yf) arasında anlamlı ve pozitif bir ilişki olduğunu ifade etmektedir. Reel döviz kuru parametre tahminleri bize, Doğu Asya ülkelerinin reel döviz kurundaki bir birimlik artışın reel ihracat miktarlarını % 2,6776 oranında arttırdığını göstermektedir.Reel döviz kuru ve reel ihracat arasındaki ilişki üzerine yapılan birçok araştırma da göstermektedir ki; reel döviz kurunda meydana gelen bir artış ulusal paranın değerini düşürecektir. Ulusal paranın değerinin düşmesi, yerli malların fiyatlarının aşağı inmesine neden olacak ve bu da yerli mallara olan ihracat talebini arttırarak, reel ihracatın artmasına neden olacaktır (Arize, 1994; Kamwi, 2011; Bahmai-Oskooee & Kantipong, 2001).

Milli gelir parametre tahminleri ise, ihracat yapılan ülke milli gelirindeki bir birimlik artışın, Doğu Asya ülkelerine ait ihracat miktarını % 3,9683 oranında arttırdığını, göstermektedir. Geleneksel talep teorisine göre, gelirde meydana gelen eş zamanlı bir artış tüketim talebini arttıracaktır. Bu bilgi çerçevesinde, ihracat yapılan ülkelerin milli gelirlerinde meydana gelen bir artış tüketicilerin satın alma güçlerini artacağından daha çok mal talebinde bulunacaklardır. Ve bu da dolaylı olarak mal ihraç eden ülkenin ihracat talebini olumlu yönde değiştirecektir.

Genellikle basit doğrusal panel veri modeli üç farklı metot kullanılarak tahmin edilebilir. (1) ortak sabit olarak da adlandırılan havuzlanmış EKK yöntemi; (2) sabit etkiler yöntemi; (3) rassal etkiler modeli. Biz buraya kadar veri setimizin yapısından dolayı modelimizi sadece sabit etkiler modeli ile test ettik.

Havuzlanmış EKK yöntemi diğer adıyla ortak sabit model, yatay kesit verilerinin veri matrisleri arasında farklılık olmadığı temel prensibi altında tahmin sonuçlarını sunar. Bu modele göre bütün yatay kesit verilerinin sabiti aynıdır (örneğin, örneklem sadece yüksek gelirli ülkelerden meydana gelir) (Asteriou & Hall, 2011, s.417). Sabit etkiler modelinin temel varsayımının tam tersi bir prensibini benimser.

Sabit Etkiler testi, uyguladığımız yöntem ve bulduğumuz parametre sonuçlarının güvenilirliğini ve Havuzlanmış EKK yöntemine karşı sabit etkiler yöntemini seçmemizin ne kadar doğru olduğunu sınamamızda bize yardımcı olur.

Sabit Etkiler Modelinin temel varsayımı; birimlerin birbirleri ile aynı olmaması sabit katsayıda farklılıklara yol açmasıdır. Tüm yatay kesit birimler için eğim parametreleri (β1 = β) aynı iken birim etki içermesinden dolayı sabit terim birimden birime değişiklik göstermektedir. Yani her bir yatay kesit birim için sabit terim farklı değerler alır. Bu varsayımın geçerli olması bize sabit etkiler modelini tercih etmemizin doğru olacağını göstermektedir.

Elde edilen F istatistiği, tablo F değeri ile karşılaştırılarak sabit terimin kesite göre farklılık gösterip göstermediği test edilir. Buna göre hesaplanan F istatistiği tablo değerinden büyük ise sabit terimin kesit boyunca farklılaştığı varsayımını içeren alternatif hipotez kabul edilir.

H0: Sabit terim kesite göre farklı değildir.

H1: Sabit terim kesite göre farklılık gösterir.

Eğer; Fist>Ftablo ise H0 reddedilir ve alternatif hipotez kabul edilir.

Tablo 22.

Sabit Etkiler Testi

Sabit Etkiler Testi İstatistik değ. d.f. Olasılık değ.

Yatay kesit F 12.433079 (5,64) 0.0000

Yatay kesit χ2 48.867164 5 0.0000

Sabit etkilet testi sonucunda elde edilen bulgulara göre;

Fist.= F5.64= 12,43307 (19)

Ftablo = , , = 2,33 (20)

12, 43307> 2.33 olduğundan elde edilen F istatistiği ve F tablo değerinin 0,05 anlamlılık düzeyinde, Fist>Ftablo olduğunu göstermektedir. Bu sonuç, modeldeki her bir yatay kesit birim için sabit terimin farklı değerler alacağını göstermektedir. Bu da bize,

tahmin edilen model için seçtiğimiz Sabit Etkiler yönteminin geçerli olduğunu ifade etmektedir.

Ayrıca F istatistiği olasılık değerleri 0,0000 hata payı ile bize tahmin edilen modelin 0,01 olasılık düzeyinde bir bütün olarak anlamlı olduğunu da ifade etmektedir.

Seçtiğimiz modeli tahmin etmek için tercih ettiğimiz en uygun yöntemin sabit etkiler modeli olduğuna yöntem kısmında değinmiş olsak da, reel ihracat fonksiyonunu ifade eden modelimizi ayrıca rassal etkiler yöntemi ile de tahmin edeceğiz.

Reel döviz kuru ve yabancı milli gelirin reel ihracat üzerindeki etkisini analiz ettiğimiz rassal etkiler modeli ile yapılan tahminlere göre, sabit katsayı ve yabancı milli gelir parametrelerinin olasılık değeri 0,05 düzeyinde anlamlı bulunmuşken, reel döviz kuru parametresinin olasılık değeri 0,05 düzeyinde anlamsız bulunmuştur. Yani reel ihracat, yabancı milli gelirdeki herhangi bir hareketten etkilenirken, reel ihracat, reel döviz kuru hareketlerinden etkilenmemektedir.

Tablo 23.

Rassal Etkiler Modeli Reel Döviz Kuru, 2001-2012 Gözlem Sayısı: 72

Değişkenler Katsayılar Standart hata t-istatistiği Olasılık değ.

C -124.6332 43.3775 -2.87322 0.0054 Reel Döviz Kuru, RER 0.2601 0.2487 1.04529 0.2995 Milli Gelir, Y f 4.7269 1.5122 3.12572 0.0191

R2: 0.1335 : 0.1084 F- ist: 5.3185

Olasılık değ. ( F- ist.): 0.0071

Rassal etkiler metodu sonucunda tahmini parametrelerden elde edilen model:

lnRX =- 124,63321 + 0,260129lnRER + 4,72696lnY f

(21)

Denklem (21)’e göre ihracat yapılan ülkeye ait milli gelirin %1 artması, Doğu Asya ülkelerinin reel ihracatında % 4,7269 oranında pozitif bir artış meydana getirmekteyken, reel döviz kurundaki bir değişim, reel ihracat üzerinde herhangi bir etki yapmamaktadır.

Doğu Asya ülkelerinin büyük bir kısmının ekonomileri üzerinde önemli tahribatlar yapan 1997-98 finansal krizi ve sonrasında yaşanan ülke tecrübeleri, rassal etkiler modeli ile elde edilen sonuçların bu ülke gruplar için çok doğru olmadığını göstermektedir. İhracata dayalı bir büyüme stratejisi benimseyen Doğu Asya ülkeleri reel döviz kuru politikalarında ve döviz kuru rejimlerinde ayarlamalar yaparakkendileri için en doğru kur politikasını belirlemeye çalışmışlardır. Bölge ülkelerinin geneli devalüasyon yaparak ulusal para birimlerinin değerini diğer ülke para birimlerine karşı düşürmüş ve ulusal mallarına olan ihracat talebini arttırmışlardır. Devalüasyon politikası ile ihracatta büyük artışlar kaydeden bölge ülkelerinin geneli, hızlı bir ekonomik büyüme yaşayarak, milli gelirde gelişmekte olan ülke statüsünden gelişmiş ülke statüsüne (Çin, G. Kore gibi) geçmişlerdir.

Doğu Asya ülkelerinin yaşadığı bu süreç, bölge ülkelerinde reel döviz kurunun ihracat üzerinde hiçbir etkisinin olmadığı varsayımının çok da kabul edilemez bir sonuç olduğunu göstermektedir.

BÖLÜM V

SONUÇ