• Sonuç bulunamadı

Türkiye’nin uluslararası göçlerde göç alan yani varış ülkesi olma konumunu üstlendiği ve bu tez çalışmasının da konusu olan uluslararası emekli göçü, Türkiye için yeni bir deneyim alanıdır. Tartışmalar daha çok yabancıların taşınmaz edinimi etrafında şekillense de ekonomik ve sosyal etkileri dolayısıyla uluslararası emekli göçü, çok daha farklı boyutlarla ele alınması gereken bir olgudur.

Tez çalışmasının önceki bölümlerinde de açıklandığı üzere Türkiye’ye yönelik yabancı göçü ve Türkiye’nin göç alan ülke konumunu üstlenmesi yeni bir gelişme değildir. Avrupalı emeklilerin Türkiye’ye göçleri ise bu göç çeşitleri içerisinde hem tarihsel olarak yeni olması hem de içerdiği farklı özellikleri nedeniyle Türkiye’ye yönelik diğer yabancı göçlerinden farklılaşmaktadır.

Avrupa’da uluslararası emekli göçünde emekli göçmenlerce tercih edilebilecek birçok göç alan ülke bulunmaktadır. İtalya, İspanya, Fransa ve Portekiz geleneksel olarak en fazla tercih edilen ülkeleri oluşturmaktadır. Türkiye ile birlikte Yunanistan ve Hırvatistan, göç edilebilecek ülkeler listesine yakın zamanda eklenen seçeneklerdir. Bu ülkelerin hepsi ılıman iklim ve turistik güzellikler başta olmak üzere emekli göçü için temel unsurları içermektedirler. Bu durumda önemli bir soru bu kadar ülke arasından Türkiye’nin neden tercih edildiği ve özellikle 2000 yılı sonrasında tercih edilme oranında yaşanan artışın sebeplerinin ne olduğudur.

Avrupalı emekli göçünde Türkiye’ye yönelik ilginin temel nedenleri incelenirken yararlanılabilecek en somut dayanak noktaları yabancıların taşınmaz

ülkelerine göre ucuz olmasının etkisidir. Türkiye’ye yönelik Avrupalı emekli göçünde 2003 yılında yabancıların taşınmaz edinimine yönelik düzenlemeler, dönüm noktası niteliğini taşımıştır. Türkiye’de taşınmaz edinme hakkına sahip olmaları ve bunu emekli göçü için tercih edilebilecekleri İspanya ve İtalya gibi diğer ülkelere göre daha ucuza gerçekleştirebilecek olmaları emekli göçmenler için Türkiye’yi göç kararında tercih listesine eklemelerine neden olan önemli bir unsurdur.

Bunun dışında iklim, yaşam şartlarının daha ucuz olması, doğasının turizmin ticari etkilerinden daha az zarar görmüş olması gibi unsurlar da etkilidir. Fakat bunların emeklilerin göç kararındaki ağırlığı ancak alan çalışmaları yoluyla saptanabilir niteliktedir.

Turizm ile uluslararası emekli göçü arasındaki bağlantıya daha önceki bölümlerde değinilmiştir. Bu ilişki Türkiye’ye yönelik emekli göçünde de mevcuttur ve emekli göçmenlerce en çok tercih edilen yerleşim yerleri Türkiye’nin batı ve güneydeki gelişmiş turizm merkezleridir. Özellikle Antalya ve Muğla illeri sınırları içerisindeki Side, Alanya, Bodrum, Didim, Fethiye, Kuşadası, Bodrum gibi önemli turistik yerleşim yerleri ve bu yerlere bağlı beldelerde Avrupalı emekli göçmenler yoğun olarak bulunmaktadırlar. Türkiye’de Ege ve Akdeniz bölgelerinde yoğunlaşan yabancı emekli göçünün ilerleyen dönemde yayla turizminin de etkisiyle özellikle genç emekliler için Karadeniz bölgesini de kapsayacağı öngörülmektedir.

Uluslararası emekli göçünde veri edinimine ilişkin Avrupa’da yaşanan sıkıntılar Türkiye’de de mevcuttur. Göç eden Avrupalılar içerisinde emekli oranını belirten istatistiksel bir veri bulunmamaktadır. Bu kapsamda doğrudan tüm yerleşik yabancıları inceleyen ya da sadece emekli göçmenlere odaklana bölgesel bazlı bazı çalışmalar literatürde mevcuttur.

Örneğin İngilizlerin yoğunluklu olarak ikamet ettiği Didim, Turan ve Karakaya (2005) tarafından incelenmiştir. Çalışmanın yerleşik yabancıların büyük bölümünün 45 yaş ve üzerinde olduğu yani Avrupalı göçünün büyük bölümünü

İngilizlerin satım alım gücünün Türkiye üzerinde olmasının bölgede emlak, inşaat ve eğlence sektörlerinde canlanmayı teşvik edeceği vurgulanmaktadır.

Yabancı emekliler için bir diğer önemli yerleşim yerleri olan Kaş, Kalkan ve Alanya ise Uluslararası Stratejik Araştırmalar Kurumu (USAK) tarafından TÜBİTAK desteği ile yürütülen Türkiye’deki Yerleşik Yabancılar adlı proje kapsamında incelenmiştir. Tüm yabancı gruplarına odaklanan bu çalışma, Alanya’da yaklaşık 2412 Alman, 521 Hollandalı, 417 Norveçli, 405 İngiliz, 263 İsveçli, 203 Danimarkalının ve diğer İskandinav ülkelerinden de yabancı yerleşimcilerin bulunmakta olduğu tespit etmektedir. Kemerden Alanya’ya uzanan sahil boyunca 10.000 ile 12.000 arasında ikamet izni bulunan yabancının yaşadığı belirtilmektedir. Aynı bölge Mutluer ve Südaş (2005) tarafından “Türkiye’ye Yönelik Göçler ve Türkiye’de Yaşayan Yabancılar: Alanya Örneği” adlı yüksek lisans tezi kapsamında da incelenmiştir.

Antalya yoğun biçimde Avrupa’dan emekli göçü alan diğer bir önemli yerleşim yeridir ve Türkiye’ye yönelik emekli göçüne dair en güncel kapsamlı alan çalışması bu bölgeye yöneliktir. Dokuz Eylül Üniversitesi AB Anabilim Dalı tarafından 2006 ile 2008 yılları arasında TÜBİTAK desteği ile yürütülen “Yabancı Emekli Göçünün Sosyal ve Ekonomik Etkileri: Antalya ve Çevresi Ampirik Bir Çalışma” adlı proje, şimdiye kadar yapılan en kapsamlı çalışması olması yanında tüm yabancılara değil sadece emekli göçmenlere odaklanması açısından önem taşımaktadır. Proje sonuçlarına göre Almanya, İngiltere, Hollanda, Norveç, Danimarka, Belçika, İsveç, İrlanda vatandaşları Alanya ve çevresinde en fazla ikamet eden Avrupalı emeklileri teşkil etmektedir.

Türkiye’ye yönelik emekli göçü üzerine geniş bir literatürün mevcut olmaması ve yabancı yerleşik kayıtlarının sınırlı olması, konunun kapsamlı olarak ele alınmasını engelleyen bir unsurdur. Bu noktada bölgesel bazlı alan çalışmaları önemli bir işlev görmektedir. Bu nedenle bu tez çalışması kapsamında Muğla ili Dalyan beldesinde yaşayan Avrupalı emeklilere yönelik bir alan çalışması

Türkiye’ye yerleşen emekliler, tercih sebepleri, göç süreçleri ve yaşam şekillerine ilişkin saptamalara ulaşmak amaçlanmıştır.

Fakat öncelikle Türkiye’ye yönelik emekli göçünü tetikleyen bir unsur olarak yabancıların taşınmaz satın alımına ilişkin gelişmeler ve düzenlemeler incelenecektir.

3.3. Yabancıların Türkiye’de Taşınmaz Edinimi ve Emekli Göçüne

Benzer Belgeler