• Sonuç bulunamadı

BÖLÜM 1: KURAMSAL AÇIKLAMALAR ve ĐLGĐLĐ ARAŞTIRMALAR

1.8. Türkiye’ de Matematik Programı

Gelişmekte olan ülkeler okullarda uygulanan öğretim programlarında matematiğe ayrı bir önem vermişlerdir. Ülkeler matematiğin, bireylerin kendilerine güvenlerini, hayata bakış açılarını, mesleki açıdan derin ve geniş düşünebilmelerini sağladığı için programlarında matematiğe ayrı bir yer ayırmışlardır.

Ülkemizde matematik programı geliştirme çalışmaları, Cumhuriyetin ilanıyla birlikte her alanda olduğu gibi eğitim alanında yapılan yeniliklerle gelişmeye başlamıştır.

Đlkokul Matematik Programları, 1924, 1936, 1948, 1968, 1984 yıllarında çıkarılmıştır. Milli Eğitim Bakanlığının 1983 yılında başlattığı program geliştirme sürecinde en etkili çalışma Matematik Ders Programında yapılmıştır. Bu program 1984- 1985 öğretim yılında uygulanmaya başlanmıştır. Daha sonra 6, 7 ve 8. sınıf programlarının eklenmesiyle program 5+3=8 Đlköğretim Matematik Dersi Programı adını almıştır. 1991- 1992 öğretim yılı içersinde uygulanmaya konmuştur. Bu program ezberci bir yapıyı içinde barındıran, kendisine sunulan bilgiyi akılda tutup sorulduğu zaman yanıt veren öğrenciyi başarılı sayan, pratiğe değil, bilgiye ağırlık veren, yaratıcılığı körelten geleneksel bir yaklaşımdı. Bu nedenle Türkiye matematik eğitimi ve matematikle ilgili becerilerin kazandırılması konusunda yetersiz kalmaktadır. Üçüncü Uluslar arası Matematik ve Fen Bilgisi Çalışması (TIMSS) raporunda matematik testinin sonuçlarına göre Türkiye çalışmaya katılan 38 ülke arasında 31. sıradadır (TIMSS 1999, MEB 2003:4).Ayrıca 15 yaşındaki çocukların kazandıkları bilgi ve becerileri üzerine 3 yıl arayla yapılan tarama çalışması PISA (Uluslar arası Öğrenci Değerlendirme Programı) sonuçlarına göre Türkiye’nin matematik ortalaması 423’tür. Türkiye’deki öğrencilerin yarıdan fazlası PISA’da bulunan 6düzeyden birinci düzeyin ilersine geçememiştir(PISA 2003, MEB 2005:4). Đlköğretim okullarında matematik eğitimine yönelik araştırmalar ve çalışmalar sonucu oluşturulan raporlara göre, geleneksel yaklaşımın eksiklikleri fark edilerek, yeni yaklaşımlar arayışına girilmiştir.

Gelişmiş ülkelerin çoğu eğitim alanında ülkemizden ileri olduğu halde değişim ve gelişimler doğrultusunda, bu gelişimlere ayak uydurmak için öğretim programlarını değiştirerek her alanda reformlar yapmaktadırlar. Bu öğretim programlarında yapılandırmacı yaklaşımın hakim olduğu, öğrenme- öğretme sürecinde öğrenci merkezli anlayışın ön plana çıktığı görülmektedir. Örneğin, “Everyday Math” , “Math Trailblazers”, “Mathematics in Context (MIC)”, “Connected Mathematics Project (CMP” ve “Interactive Mathematics Program (IMP)” ilköğretim 1. kademe, 2.kademe ve lise düzeyinde geliştirilmiş ve şuan yaygın olarak Amerikan okullarında uygulanan reform tabanlı matematik öğretim programlarında bazı örneklerdir (Huntly, Rasmussen, Villarubi, Sangtong & Fey, 2000; Huetinck & Munshin, 2000; Romberg &Shafer, 2003; Billstein& Williamson, 2003; Chappell, 2003; Reys, Reys, Lapan, Holliday & Wasman, 2003 ).

Teknolojik gelişmelerden haberdar bir toplumun yetiştirilmesi için, programların öğrencilerin ileride hayatlarında kullanmayacakları bilgilerden ayıklanması, genişleyen matematik bilgilerinin belli bir süre içinde öğrencilere öğretilmesi bakımından konuların sınıflara göre tekrar düzenlenmesi, matematik programındaki mantıksal ve temel bir yapıya kavuşturulması, konular arasındaki kopuklukların giderilmesi, gereksiz tekrarların ortadan kaldırılması ve öğrencileri ezberciliğe zorlayan bilgilerin ayıklanması gerekir. Bunun içinde matematik programlarının yenilenmesi ve değişime uygun bir şekilde geliştirilmesi konusu gündeme gelmektedir (Ergen 1985; Akt. Yılmaz 2006: 23-24).

Ülkemizde de siyasi, toplumsal, teknolojik ve demografik alanlardaki hareketlilik eğitime de yansımıştır. Bu nedenle eğitim programlarının yeniden düzenlenmesi öncelikli olarak ele alınmaktadır. Diğer dünya ülkelerinde olduğu gibi Türk eğitim sistemi de sürekli olarak sorgulanmaktadır. Sözü edilen programların yeniden düzenlenmesi aşağıda verilen referans çerçevelerine oturtulmuştur;

Yeni öğretim programları ülkemizin tarihsel, kültürel, sosyal, ahlaki birikimini ve katılımını motivasyon

kaynağı olarak görür ve Atatürk’ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti projesinin gelişerek devamlılığı ilkesini birinci referans noktası olarak ele alır. Yeni öğretim programları dünyada yaşanan tüm değişimleri ve gelişmeleri ikinci referans noktası olarak ele alır. Türkiye, Avrupa Birliği’ ne üye olmayı

hedefleyen, bunu bir millet projesi olarak ele alan , bu konuda gerekli kanunları çıkaran ve adımları atan ülke olarak çalışmalarını ve çabasını bu doğrultuda yönlendirmiştir. Bu nedenle yeni öğretim programları, üçüncü referans noktası olarak, Avrupa Birliği normlarını, hedeflerini ve eğitim anlayışını kabul eder. Yeni öğretim programları, ülkemizin mevcut eğitim özelliklerinin belirlenmesini, başarı ve başarısızlıkların değerlendirilmesini ve ortaya çıkan sonuçları dördüncü referans olarak kabul eder. PISA, TIMSS ve PIRLS gibi uluslar arası araştırmaların ortaya koyduğu bulgular bu çerçevede ele alınır “ (TTKB, 2004: 2).

Bu doğrultuda matematiği anlayan, matematiği günlük hayatta kullanabilen, karar verebilen, yordama yapabilen, bağımsız düşünen, iletişim kurabilen, düşüncelerini rahatça açıklayabilen, bilgileri analiz edip yorumlayabilen bireyler yetiştirmek için yeni bir öğretim programına ihtiyaç duyulmuştur. Bu nedenle ilköğretim okullarının ilk beş sınıfında uygulanan müfredat programının değiştirilmesine karar verilmiş ve 2004- 2005 öğretim yılı içinde yeni programın pilot uygulaması 9 ilde (Ankara, Bolu, Diyarbakır, Hatay, Đstanbul, Đzmir, Kocaeli, Samsun ve Van ) ve 120 pilot okulda yapılmıştır. 2005- 2006 öğretim yılında tüm ilköğretim okullarında uygulanmaya başlanmıştır.

2005–2006 öğretim yılından itibaren uygulamaya konulan yeni programın öğrenci merkezli ve yapılandırmacı yaklaşımdan hareketle öğrencinin aktif katılımının sağladığı, etkinlik temelli, derslerin birbiriyle ilişkilendirildiği, sınıf içi ve sınıf dışı öğrenme deneyimlerini birleştirmeye önem veren bir bakış açısına göre düzenlendiği ve geliştirilmeye çalışıldığı görülmektedir (EÖR Profesörler Kurulu Yeni Đlköğretim Programını Değerlendirme Toplantısı (Eskişehir) Sonuç Bildirisi, 2005).

Nitelikli bireyler yetiştirmenin nitelikli öğretim programlarıyla gerçekleşeceği düşüncesiyle 2004- 2005 öğretim yılı başında MEB- TTKB oluşturulan komisyonun çalışmalarıyla, öğrenci merkezli anlayışı temel alan ve yapılandırmacı öğrenme yaklaşımına uygun olarak ilköğretim matematik programları yenilenmiş ve II. kademe için 2006- 2007 öğretim yılında program uygulamaya konulmuştur. Yenilenen 6. sınıf matematik programında eğitimde yapılandırmacı yaklaşım benimsenmiş ve yapılandırmacı yaklaşımın uygulandığı matematik öğretiminde işbirliğine dayalı öğrenmeye önem verilmesi vurgulanmıştır ( Pesen, 2006).

Benzer Belgeler