• Sonuç bulunamadı

Türkiye-IMF İlişkilerine Yön Veren Ekonomik Göstergeler ve Gelişimleri Enflasyon, bütçe dengesi, işsizlik, büyüme, cari denge, borçlanma gereği ve faiz

harcamaları gibi değişkenler ekonomik yapının geneli hakkında fikir veren temel göstergelerdir. Söz konusu göstergeler bir yandan uygulanan ekonomi politikalarının etkinliği ile ilgili fikir verirken öte yandan uygulanacak yeni ekonomi politikalarının niteliği ve kompozisyonu üzerine alternatifler üretmeye katkı sunmaktadır. Söz konusu değişkenler IMF gibi uluslararası kuruluşların da ilgili ülkeleri izlerken kullandığı değişkenlerdir. Aşağıdaki kısımda söz konusu değişkenlerin 1980-2017 dönemi gelişimi Ek Tablo’dan yararlanılarak hazırlanan grafikler yardımıyla incelenmeye çalışılmaktadır.

Grafik 2: Enflasyon, bütçe dengesi, borçlanma gereği (1980-2017)

Grafik 2’de Türkiye’de 1980-2017 dönemi enflasyon, bütçe dengesi ve borçlanma gereğindeki gelişmeler yer almaktadır. Grafikten 2’den de görüleceği üzere Türkiye 1980’li yıllar boyunca ortalama %45’lik bir enflasyonla, 1990’lı yıllar boyunca %70’lik bir enflasyonla 2000-2003 dönemi ise %35’lik bir enflasyonla mücadele etmek zorunda kalmıştır. 2003 sonrası dönem ise 2017

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 yılına kadar enflasyonun %10’un üstüne çıkmadığı bir dönem olmuştur. Bütçe dengesindeki gelişmeler de benzer eğilime sahip olmuştur. 1980’li yıllar boyunca GSYH’ya oranı -%2 olan bütçe dengesi, 1990’lı yıllar boyunca -%6’lık bir değer almış, 2001 kriz döneminde -%12,5’a ulaşmıştır. İzleyen dönemde kontrollü bir düşüşle 2005-2008 dönemi ortalama -%1,5 bandında seyretmiştir. Küresel krizin etkili olduğu 2009 yılında -%5,5 olarak gerçekleşmiş ve 2010-2017 dönemi ise ortalama -%1,2 düzeyinde bir değer almıştır. Borçlanma gereğindeki gelişmelere bakıldığında enflasyon ve bütçe dengesindeki gelişmelerin ve kırılma dönemlerinin benzer şekilde borçlanma gereği için de söz konusu olduğu söylenebilir. 1980-1990 dönemi borçlanma gereği ortalama %3,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. 1990-2000 dönemi söz konusu oran ortalama %7,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. 2001 krizi diğer değişkenler de olduğu gibi borçlanma gereksinimini de %12,1 ile zirve yaptıran bir dönem olmuştur. 2004 yılından itibaren önemli ölçüde azalmaya başlayan borçlanma gereksinimi 2004-2008 dönemi %1,5 düzeyinde gerçekleşmiştir. 2009 kriz yılında %5,1 yükselen borçlanma gereksinimi sonraki dönem boyunca ortalama %1 düzeyinde gerçekleşmiştir.

1980-2017 dönemi söz konusu değişkenler üzerinden bir bütün olarak değerlendirildiğinde; IMF ile yoğun ve hacimli anlaşmaların yapıldığı 1980’li ve özellikle 1990’lı yılların önemli ekonomik sorunların olduğu dönemler olduğu ve sorunların daha çok bir yandan iç ve dış borçlanma kaynakları ile öte yandan IMF ile yapılan Stand-by anlaşmaları kapsamında sağlanan mali desteklerle hafifletilmeye çalışıldığı bir dönem olduğu söylenebilir. Enflasyon, bütçe dengesi ve borçlanma gereksinimine ait veriler ve bu verilerin diğer değişkenler üzerindeki türev etkileri IMF ile Stand-by anlaşmalarını kaçınılmaz hale getiren ekonomik iklimleri ortaya çıkarmıştır. Ek Tablo ve ilgili grafiklerden de görüleceği üzere 2003 sonrası dönem ise özellikle makro ekonomik göstergelerde iyileşmenin olduğu bir dönem olmuştur. Söz konusu dönemde görülen

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 iyileşmeler ekonomik ve sosyal dokuya da yansımış ilgili dönemde IMF ve mali desteğine olan gereksinimi olabildiğince azalmıştır. Bu bağlamda Türkiye ekonomisi pratiğinde IMF ile yapılan anlaşmaların bir tercih değil bir zorunluluk olduğu ancak IMF ile anlaşma yapma zorunluluğuna neden olan ekonomi politikalarının ise bir zorunluluk doğrultusunda değil siyasal iktidarların tercihleri doğrultusunda şekillenen yanlışlarla ortaya çıkan tercihler olduğu söylenebilir.

Grafik 3: Büyüme, faiz ödemeleri (1980-2017)

Grafik 3’te Büyüme rakamlarının gelişimine bakıldığında yine önemli bir istikrarlı büyüme döneminin 2001 krizi sonrası dönemde olduğu görülmektedir. İstikrarlı ve yüksek bir büyüme hızı kamu maliyesi dengeleri bakımından önemlidir. Büyüme rakamlarının vergi gelirlerine ve dış ticarete yansıması finansman açıkları üzerindeki baskıları olabildiğince hafifletici etkiler oluşturmuştur. Grafik 3 ‘de faiz ödemelerinin bütçe gelirlerine oranlarına bakıldığında da yine esaslı iyileşmelerin 2001 sonrası dönemde yaşandığı söylenebilir. 1990 yılında %30’lar düzeyinde olan faiz ödemeleri/bütçe gelirleri oranı 1994’te %40’a, 1996’da %55, 2001’de %80’e ulaşmıştır. Hiç kuşkusuz böylesi bir tablo cari harcamaların, yatırım harcamalarının ve büyümenin finansmanı için tüm kaynakların tükendiği, önemli bir güven bunalımının ortaya çıktığı ve IMF dahil her türlü anlaşmanın her türlü koşulda yapılması gerekliliğini ortaya koyan kabullenilmesi zor ve ağır

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 bir tablodur. 2003 sonrası dönemde ise faiz ödemeleri/bütçe gelirleri oranlarında düşüşler başlamıştır. İlgili oran 2005’te %30’a 2011’de %14’e, 2016 ve sonrası ilk olarak tek haneli rakamlara düşerek %9’a gerilemiştir.

SONUÇ

Gelişmekte olan ülkelerin kalkınma süreçleri içerisinde çeşitli sorunlarla karşılaşmaları kaçınılmaz bir gerçektir. Bu sorunları aşabilmeleri için ise gelişmiş ülkelerden ve uluslararası kuruluşlardan destek ve yardımlar almak durumunda kalmaktadırlar. Günümüzde genellikle ekonomik sorunlar yaşayan gelişmekte olan ülkelere IMF tarafından çeşitli politika önerileri ve koşullar kapsamından mali destekler sağlanmaktadır. Gelişme süreci devam eden Türkiye ekonomisi de bu süreç içerisinde çeşitli dönemlerde IMF politika önerileri ve yardımlarıyla yaşanan ekonomik krizleri atlatmaya çalışmıştır. IMF tarafından önerilen istikrar politikaları genellikle para ve maliye politikaları şeklinde olmakla birlikte, iç piyasaya ve dış piyasaya yönelik olabilmektedir. İç piyasaya yönelik politikalar; toplam talebin daraltılmasına ve toplam arzın artırılmasına yönelik olurken, dış piyasaya yönelik politika önerileri ise; uluslararası rekabetin ve dış ticaretin geliştirilmesi ile dış ödemeler dengesinin sağlanmasına yönelik olmaktadır. Aynı zamanda IMF tarafından önerilen bu politikaların uygulanması koşulu ile ilgili ülkelere Stand-by anlaşmaları ile finansman imkanı sağlanmaktadır.

Özellikle 1950 yılından sonra Türkiye ekonomisi gelişme sürecini hızlandırmak amacıyla dönem dönem politika değişikliklerine gitmiştir. Örneğin Türkiye’de 1950’li yıllarda tarıma dayalı ve dışa açık kalkınma modeli, 1960’lardan sonra planlı kalkınma ve ithal ikameci sanayileşme dönemi, 1980’lerin başında ekonomik liberalizasyon ve ihracata dayalı büyüme rejimleri uygulanmıştır. Bu politika değişiklikleri ise genellikle IMF’nin nezaretinde gerçekleşmiştir. Aynı şekilde IMF finansal liberalizasyon sonrasında yaşanan krizler döneminde de Türkiye ekonomisinde belirleyici bir aktör konumunda olmuştur. Diğer taraftan

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 IMF için Türkiye gelişmekte olan ülkeler içerisinde başarı potansiyeline güvenilen bir model durumunda olduğundan, cari açık, döviz sıkıntısı, kamu finansman sorunları ve yüksek enflasyon gibi temel yapısal problemler, 1990’lı yılların sonlarına kadar aynen devam etmiştir. Ekonomi yönetiminde ve finansal sektörün denetiminde köklü yapısal reformların hayata geçirildiği adımlar, 1999- 2004 yılları arasında yine 17. ve 19. Stand-by anlaşmaları ile 2000 yılında düzenlenen Stand-by yenilemesinin uygulamada olduğu bir süreçte atılmıştır. Ancak siyasi tarihinde yaşanan darbeler, koalisyon hükümetleri ve bunların sebep olduğu siyasi kaos Türkiye ekonomisinin potansiyelin altında bir performans göstermesine neden olmuştur. Bu koşullarda IMF’den alınan koşullu krediler ve uygulanması istenilen ekonomik politikalar ekonomiye istenilen katkıyı sağlayamamıştır. Uygulanan popülist politikalar ve siyasi iktidarların sürekli değişmesi nedeniyle politikalarda istikrar ve süreklilik sağlanamaması IMF’den sağlanan kaynakların verimsiz kullanılmasına neden olmuştur. Çünkü Türkiye IMF ile 1961 yılından 2005 yılına kadar toplam 20 anlaşma yapmış ve bunlardan ancak 8 tanesi başarıyla tamamlanabilmiştir. Başarılı sayılan bu anlaşmalardan 1 tanesi Stand-by yenilemesi (ek rezerv kolaylığı) ve bir tanesi de uzatılmış fon kolaylığı şeklindedir. Başarısız olan 12 anlaşmanın ise sadece bir tanesi ulusal fon kolaylığı olup diğerleri normal Stand-by anlaşmalarıdır. Bütün bunlara rağmen yapılan anlaşmaların sonucunda kaynakların % 87’lik bir kısmı kullanılmıştır. Diğer bir ifade ile 47 yıllık bir süreçte Türkiye IMF ile yaklaşık 57 milyar dolarlık anlaşma yapmış ve bunun yaklaşık 50 milyarlık kısmını kullanmıştır. Yine bu süreç içerisinde 2002-2005 yılları arasında imzalanan son iki Stand-by anlaşması haricinde genellikle ekonomik krizlerin ardından mecburi olarak IMF ile Stand-by düzenlemesine giden Türkiye’nin, gerçekleştirdiği Stand- by anlaşmaları genelde bitmesi gereken zamandan önce ve belirlenen hedeflere ulaşılamadan sona ermiştir.

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 IMF’nin günümüze kadar ortaya koyduğu mekanizmalar mali yapıdaki bozulmayı önleyici olmaktan çok tedavi edici mekanizmalardır. IMF’in kriz yönetiminde değil, krizi engellemede etkin görev alması gerektiği ve sahip olduğu sıkı denetim yetkilerini de bu amaç doğrultusunda kullanması gerektiği konusunda genel bir kabul bulunmaktadır. Bu genel kabul bir yana IMF’nin kimi ülkelerde başarısız sonuçlar alması IMF uygulamalarının temelden sorgulanmasına da yol açmıştır. IMF tarafından sunulan çözüm önerilerinin istikrarsızlıkları gideremediği gibi bazen ekonomik durumu daha da kötüleştirebildiği gözlemlenmiştir. Bunun da sadece IMF politikalarının uyumsuzluğuna değil, aynı zamanda politika uygulayıcıların önerilen politikaları uygulamada ve yapısal düzenlemeleri yerine getirmedeki başarısızlıklarına da bağlamak gerekir. Örneğin, Türkiye’de 2002 sonrası iktidarı tarafından imzalanan son iki Stand-by anlaşmasını kendi programlarına uyumlu hale getirmesi Türkiye’de önemli yapısal reformların yapılabilmesine katkı sağlamıştır. Bunun sonucunda ülke ekonomik performansla birlikte pozitif ve istikrarlı bir büyüme eğilimine girmiştir. Aynı şekilde bütçe açıkları ve kamu borçları önemli ölçüde azalarak ülkeye önemli düzeyde yabancı sermaye girişi ve en önemlisi fiyat istikrarı sağlanmıştır.

Kısaca Türkiye’nin IMF ile yollarının kesiştiği dönemler Türkiye ekonomisine ait ekonomik göstergelerin bozulduğu, güven ortamının azaldığı ve ekonomik ve mali işleyişin sürdürülebilirliğinin tartışmalı hale geldiği dönemler olmuştur. Çalışma kapsamında incelenen 1980 ve 1990’lı yılların genelde bu şekilde gerçekleştiğini söylemek mümkündür. Özellikle 2001 krizi Türkiye’de kamu politikalarının kredibilitesinin tümüyle bittiği, kaynakların tümüyle tükendiği ve bunun bütçe büyüklüklerine ve diğer makroekonomik göstergelere bütünüyle yansıdığı bir dönem olmuştur. 2002 sonrası dönemde yeni iktidarla birlikte güven ortamının oluşmasının yanında IMF tarafından önerilen politika önerileri ve yapısal düzenlemelerin yerine getirilmesi ekonomide düzenlemeleri

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 beraberinde getirmiştir. Hatta günümüze kadar devam eden ekonomik göstergelerde önemli iyileşmelerin sağlanması, uzun yıllar devam eden IMF- Türkiye ilişkilerinin niteliğini değiştirmeye başlamıştır. Söz konusu dönemde IMF’ye olan gereksinim ortadan kalkarken Türkiye IMF’ye mali destek sunan bir ülke konumuna geçmiştir.

KAYNAKÇA

Açba, S. (1991). Devlet borçlanması, Ankara: Adım Yayınları.

Arın, T. (1997). “Türkiye’ de ve Dünya’ da Borçluluk ve Borç Krizi”, İktisat Dergisi, Sayı: 363, Ocak: 51-76.

Ataç, B. (1997). Maliye Politikası, 4. Baskı, Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Yayın No: 118.

Bayraktutan, Y ve Özkaya, M. H.(2002). “IMF İstikrar Politikalarının Doğu Asya’da Ekonomik Performans Sonuçları”, Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 3, Sayı: 2002/1: 1-18.

Berberoğlu, İ. (1985). “IMF ve Azgelişmiş Ülkeler Arasındaki Çelişki”, Maliye Dergisi, Sayı: 74, Mart – Nisan: 24-33.

Caprio, G., Hanson, J. ve Litan, R. (2005). Financial Crises: Lessons From the Past,

Preparationfort the Future, Brookings Institution Press, USA.

Çörtük, O. (2006). Türkiye IMF İlişkileri ve İlişkilerin Hesap Bazında İşleyişi, Uzmanlık yeterlik tezi, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Muhasebe Genel Müdürlüğü, Ankara.

Dayar, H., Küçükaksoy, İ. ve Keçici, G.. (2009). “Düyun-u Umumiye İdaresi İle Uluslararası Para Fonu’nun Karşılaştırılması”, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 21: 33-48.

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 Demir, M. (2009). Türkiye’de kamu borçlarının gelişimi ve sürdürülebilirliği,

Konya: Çizgi Kitabevi.

Eğilmez, M (2018). Değişim sürecinde Türkiye (Osmanlıdan Cumhuriyet’e sosyo-

ekonomik bir değerlendirme), İstanbul: Remzi Kitabevi

Eğilmez, M. (1997). IMF Dünya bankası ve Türkiye, İstanbul: Creative Yayıncılık. Eğilmez, M. (2002). IMF ve Türkiye, www.mahfiegilmez.nom.tr), ( 07.01.2009). Eğilmez, M. ve Kumcu, E. (2011). Ekonomi politikası, teori ve Türkiye Uygulaması, 16.

Baskı, İstanbul: Remzi Kitabevi.

Eroğlu, N. ve Eroğlu, İ. (2009). “IMF –Türkiye İlişkileri ve 20. Stand-By Müzakereleri Üzerine Bir Değerlendirme” KMU İİBF Dergisi Yıl:11 Sayı:17, Aralık: 124-146.

Gonzales, O. C. (2007). “Ownership and Conditionally in IMF-supported programs: Backto Per Jacobsson’s time”, The Review of International Organisation, Volume 2, Issue 4, December: 329-343.

Goode, R. (1984). Goverment fiance in developing countries, Washington: The Brookings Institution.

Hazine Müsteşarlığı (2017). https://www.hazine.gov.tr/tr-TR/Sik-Sorular- Listesi?mid=1003&nm=1003, (25.05.2017)

Hazine Müsteşarlığı (2018). https://www.hmb.gov.tr/, (28.11.2018).

http://www.imf.org/external/country/tur/rr/2011/overview.pdf: 1-18, (14.09.2014).

http://www.mahfiegilmez.com/2012/06/imf-hakkndaki-sehir-efsaneleri.html, (28.11.2018).

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 https://www.hazine.gov.tr/tr-TR/Sik-Sorular-Listesi?mid=1003&nm=1003,

(21.11.2016).

https://www.hmb.gov.tr/kamu-finansmani-istatistikleri, (06.01.2019). https://www.hmb.gov.tr/kamu-finansmani-istatistikleri, (06.01.2019).

IMF. (2001). Financial Organization and Operations of the IMF, Washington: Treasurer’s Department International Monetary Fund, Sixth Edition. IMF. (2012). “IMF Küresel Ekonomik İstikrarı Nasıl Destekliyor?”,

http://www.imf.org/external/country/tur/rr/2012/022712b.pdf, (15.10.2014).

Johnson, B. T. ve Schaefer, B. D. (2004). “Why the IMF Is Ineffective", http://imfsite.org/financing-programs/effectiveness/ineffective/, (02.10.2004).

Joyce, J. P. (2003). “Follow the Money: The IMF and the Financial Crises of the 1990s,” Society, vol. 40 no. 5, July/August: 76-79.

Kantarcı, H. B. ve Karacan, R. (2008). “Mali Disiplinin Sağlanması Açısından Türkiye IMF İlişkilerinin Değerlendirilmesi”, Maliye Dergisi, Sayı 155, Temmuz-Aralık: 144-158.

Karluk, S.R. (2003). Uluslararası ekonomi teori ve politika, 7. Baskı, İstanbul: Beta Basın Yayın Dağıtım A.Ş.

Khan, M, S. (1990). “The Macroeconomic Effects of Fund-Supported Adjustment Programs”, Staff Papers (International Monetary Fund), Vol. 37, No. 2, Jun: 195-231.

Khan, M. S. ve Knihgt, M. D. (1981). “Stabiliziation Programs in Developing Countries: A Formal Framework”, Staff Papers, IMF, Washington, Vol. 28, March: 1-53.

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 Kızılyallı, H. (1999). “Türkiye’ de İstikrar Programları ve IMF”, İktisat Dergisi, Sayı: 395,

Kasım: 76-80.

Konya Ticaret Odası, (2018). (http://www.kto.org.tr/d/file/turkiye---imf- iliskileri.pdf: 1-9, (15.10.2018).

Lindbaek, J. ve Rischard, J.F. (1994). “Agility in New World Economy”, Finance and Development, Vol.31, No.3: 34-35.

Maliye ve Hazine Bakanlığı; https://www.hmb.gov.tr//

Monti, P. (2000). “Financial Crisesand Reforms: Towards an Assesment of the Emerging International Financial Architecture”, İçinde: B.N. Ghosh (Ed.), Global Financial Crises and Reforms, Routledge, UK, 2000. Özen, A. ve Özpençe, Ö. (2006). “Osmanlı İmparatorluğu’nda ve Türkiye

Cumhuriyeti’nde Borçlanma Politikaları ve Sonuçları”, Mevzuat Dergisi, Yıl: 9, Sayı: 100, Nisan, (http://www.mevzuatdergisi.com): 1-25, (15.10.2014. Öztürk, N. (2002). “IMF’nin Değişen Rolü ve Gelişmekte Olan Ülke

Ekonomilerine Etkileri”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi. Cilt: 57, Sayı: 4: 95-125.

Payer, C. (1974). The debt trap: IMF and the third world, Middlesex: Penguin Books.

Presbitero, A. F. ve Amone, M. (2006). “External Debt Sustainability and Domestic Debt in HeavilyIndebted Poor Countries” Munich Personal RePEc Archive, Paper No: 1396: 1-26.

Ricardo, D. (1997). Ekonomi politiğin ve vergilendirmenin ilkeleri, Türkçesi: Tayfun Ertan, 1. Baskı. İstanbul: Belge Yayınları.

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 Sakınç, S. (1988). “IMF Programlarının Ekonomik Büyüme Üzerindeki Etkileri ve

Gelişmekte Olan Ülkeler Açısından Değerlendirilmesi”, Banka ve Ekonomik Yorumlar, Yıl: 25, Sayı: 4, Nisan: 51-58.

Sayar, N. S. (1975). Kamu maliyesi, Cilt-1, İstanbul: Nihat Sayar Yayın ve Yardım Vakfı Yayınları No: 256, Sermet Matbaası.

Seyidoğlu, H. (2003). “Uluslararası Mali Krizler, IMF Politikaları, Az Gelişmiş Ülkeler, Türkiye ve Dönüşüm Ekonomileri”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, 4 (2): 141-156.

Soyak, A. ve Bahçekapılı, C. (1998). “İktisadi Krizler-IMF Politikaları İlişkisi ve Finance and Development Dergisindeki Yansımaları", İktisat, İşletme ve Finans Dergisi, Yıl. 13, S. 144: 48-61. http://mpra.ub.uni- muenchen.de/3118/1/MPRA_paper_3118.pdf: 1-15, (25.09.2014). Soyak, A. ve Nesirova, Z. (2003). “Küreselleşme Sürecinde IMF Politikalarının

Sonuçları: Azerbaycan Deneyimi” 12-13 Mayıs 2003 tarihlerinde Azerbaycan, Qafqaz Üniversitesi’nde düzenlenen "Küreselleşme Sürecinde Kafkasya ve Orta Asya" adlı Uluslararası Konferansta sunulan tebliğ: 1-12.

Strateji ve Bütçe Başkanlığı; http://www.sbb.gov.tr/

Sugözü, İ. H. (2010). Devlet Borçları IMF- Dünya Bankası ve Türkiye, Nobel yayınlar, Ankara.

Taşar, M. Okan. (2009). “IMF İstikrar Programlarının Temel Esasları ve Reform Gereksinimi”, Selçuk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, Cilt: 12, Yıl: 9, Sayı: 18: 105-155.

TCMB. (2009). Bülten, Sayı: 15, Eylül.

http://www.tcmb.gov.tr/yeni/iletisimgm/Bulten_Turkce15.pdf: 1-6, (24.09.2014).

Adıyaman Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Yıl: 12, Sayı: 32, Ağustos 2019 TCMB. (http://www.tcmb.gov.tr/

TUİK. http://www.tuik.gov.tr

Ulusoy, A. (2006). Maliye politikası, 4. Baskı, Trabzon: Üç Yol Kitabevi.

Ünay, S. (2009). IMF ve Küresel Misyon Arayışı, SETA/ Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı, Sayı: 13.

Vreeland, J. R. (2006). “IMF Program Compliance: Aggregate Index versus Policy Spesific Research Strategies”, The Review of International Organisation, Volume 1, Issue 4, 8 July: 359-378.

EXTENDED ABSTRACT

Benzer Belgeler