• Sonuç bulunamadı

4. SONUÇ VE ÖNERİLER

4.1. Türkiye İş Kazaları Sonuçları

Son yıllarda İş Sağlığı ve Güvenliği (İSG) çalışmalarının ülke düzeyinde etkinliğinin artırılması sonucunda meydana gelen iş kazası sayılarında önemli bir azalma olmuştur.

144

Ancak gelişmiş ülkelerle kıyaslandığında, gerek kaza sayıları, gerekse ölüm sayılarında hâlâ iş güvenliği açısından çok iyi bir noktada olmadığımız bir gerçektir.

Türkiye genelinde; genel kaza ( ) sıklık değerinde ciddi bir azalma olduğu görülmektedir. Bu durum ülkemizde çalışan kişi sayısına düşen kaza sayısında kayda değer bir iyileşme anlamına gelmektedir. Olaya sürekli iş göremezlik açısından bakılacak olursa ( ), Bu durum, çalışanlarımızın iş kazası sonucu ömür boyu sakat kalma olasılığın eskiye oranla çok daha az olduğunu görülmektedir. İş kazası sonucu oluşan ölüm vakaları açısından ( ) 2000’li yılların başına göre çalışanlarımızın can güvenliği açısından daha güvenilir ortamlarda çalıştığı söylenebilir.

Ülkemizdeki kazalarının % 95’71’i Hafif yaralanmalı geçici iş göremezlikle sonuçlanan kazalar, % 2,58’i Sürekli İş göremezlikle sonuçlanan kazalar, % 1,70’i Ölümlü kazalar olarak sonuçlanmıştır. Kaza geçiren her 1000 kişiden 43’ü ya ölmekte ya da bir daha çalışamaz hale gelmektedir. % 4,28 büyük rakamdır ve acil önlem alınmalıdır.

Ülkemizdeki kazaların (2012 yılı) % 2,22’si geçici iş göremezliğe neden olmazken % 97,78’ü geçici iş göremezliğe, % 55,8’i 1–13 gün geçici iş göremezliğe neden olmuştur.

Geçici iş göremez durumuna düşerek tedavi için hastaneye giden kişilerin % 3,1’i yatarak % 96,9’u ayakta tedavi edilmiştir. İş göremezlik hem üretim bakımından hem de sağlık harcamaları bakımından ülkemiz için maliyetler getirmektedir.

Ülkemizde en çok kazaların yaşandığı sektör grupları; Madencilik, Fabrika Metal Ürünleri, Tekstil, İnşaat ve Makine İmalatı Sektörleridir. İş kazası sayısı sektörlerin çalışma şartlarının ağırlığına, yapılan işin zorluğuna, insan sağlığına olumsuz etkisine ve iş kazası riskinin yüksekliğine göre değişmektedir. Bu sektörler ilk etapta ele alarak mercek altına alınarak, kazaları önlemek adına devlet ve işverenin acil çözüm alması gerekmektedir.

145

İnşaat sektörü en fazla kazanın yaşandığı ve sonuçlarının çok ağır olduğu sektörlerdendir. Son 3 yılda ülkemiz iş kazalarının % 11,3’ü bu sektör de (Bina İnşaatı, Bina Dışı İnşaat, Özel İnşaat) meydana gelmiştir. Ülkemiz iş kazalarında ölenlerin % 33,28’i, sürekli iş göremezlerin % 19,87’si İnşaat sektörlerindeki kazalarda oluşmuştur.

İnşaat iş kolu diğer sektörlere oranla çalışanlar için daha fazla risk taşımaktadır.

Kazaların sonuçları ağır olmaktadır. İnşaat sektöründeki kazalar genelde yüksekten düşme şeklinde yaşanmaktadır. Yüksekten düşme kazalarının çoğu ölüm sonuçlanmaktadır. Bu durum, tüm teknik personelin ve özellikle inşaat iş kolunda çalışan teknik personelin, iş güvenliği konusunda eğitim eksikliklerini ve iş güvenliği eğitimine olan gereksinimlerini ortaya koymaktadır. Kuşkusuz bu eğitim gereksinimi, bütün iş görenler için de gereklidir.

Ülkemizde son 7 yılda iş kazalarının % 12,85‘i İstanbul’da, % 11,99’i İzmir’de, % 10,25’ü Bursa’da, % 8,12’si Manisa’da, % 6,33’ü Kocaeli’nde, % 5,61’i Zonguldak’ta ve % 4,19’u Ankara da meydana gelmiştir. 2012 yılı sigortalı rakamlarına bakıldığında;

İzmir’in sigortalı sayısı, İstanbul’un ve Ankara’nın çok gerisinde olmasına rağmen İş kazası sayısında İstanbul’u yakalaması ve Ankara’yı geçmesi değerlendirilmesi, incelenmesi gereken bir konudur. Manisa ve Zonguldak illerimizde maden yatakları olması nedeni ile kaza sıklık oranları yüksek çıkmaktadır.

Zonguldak; İş kazası sonucu sakatlanarak sürekli iş göremez durumuna düşen iller sıralamasında 6. Sırayı, iş kazası sonucu ölen kişiler ile iller sıralamasında 13. sırayı ve iş kazası geçiren kişiler ile iller sıralamasında 6. Sırayı almaktadır. Sanayileşme ve nüfus açısında diğer pek çok ilden sonra gelen Zonguldak iş kazalarında önde bulunmaktadır.

Bunun nedeni Zonguldak’ın bir maden kenti olmasıdır. Madenlerde çalışanların iş kazası riski büyüktür. Bu sonuç, Maden Sektörü gibi, iş kazası sıklığının yoğun olduğu sektörler üzerinde daha fazla çaba sarf edilmesi gerçeğini ortaya koymaktadır.

Ülkemiz kanunlarında İSG çalışmalarında işyeri sigortalı sayısı önem oluşturmaktadır.

Ülkemizde işletmelerin % 62,17’si elliden az çalışan istihdam etmekte ve iş kazalarının ise % 55,47’si elliden az çalışanı olan işletmelerde meydana gelmektedir. Kayıtlara

146

geçmeyen iş kazalarının da küçük ölçekli işletmelerde daha fazla olduğu bilinmektedir.

Ülkemizde elliden az işçi çalıştıran işletmeler iş sağlığı ve güvenliği uzmanı, iş yeri hekimi, iş sağlığı ve güvenliği kurulu gibi zorunluluklardan muaf tutulmaktadır. Bu da bize işçi sağlığı ve güvenliği kurullarının zorunlu olduğu kurumlarda iş kazalarının daha az olduğunu göstermektedir. Küçük ölçekli işletmeler için bu muafiyetin kaldırılması, işletmelere katlanılması çok da kolay olmayan külfetler getireceği için, bunların iş sağlığı ve güvenliği hizmetlerine kolaylıkla ulaşabileceği sistemli bir yapı oluşturulmalıdır. Bunun için her ilde ortak iş sağlığı ve güvenliği birimleri kurularak, küçük ölçekli işletmelerin risk durumu ve büyüklüğüne göre değişen süreler de bu birimlerden yararlanmalarının zorunlu tutulması; hem ülkemizdeki iş kazası sayısının azalmasında hem de kazaların resmi kayıtlara geçmesinde önemli bir etken olacaktır.

Ülkemizde kazazedelerin işyerinde sigortalı çalışma süresine göre dağılımı incelendiğinde; kazaların % 45,73’ü çalışanların birinci yılında yapmaları iş eğitiminin verilmediğini ya da eğitimin yetersiz kaldığını göstermektedir. Çalışma süresi 3 ay ile 1 yıl arası olan işçilerin % 25,52’lik bir oranla, en çok iş kazası yapan grup olduğu görülmektedir. İş kazalarının % 80,35’i işçilerin çalışma sürelerinin ilk 5 yılında meydana gelmesi; işin gerektirdiği teknik bilginin yetersizliği, eğitim yetersizliği, tecrübe eksikliği, işe yeni başlayanların ağır işlere gönderilmesi vs. nedenler sayılabilir.

İş ile ilgili eğitimin mercek altına alınması ve devlet tarafından sınavların yapılarak başarılı olmayanların işe başlatılmaması kazaları önleme için önemli bir adım olacaktır.

Ülkemizde genç işçiler daha fazla iş kazasına maruz kalmaktadırlar. Toplam iş kazasının

% 44,52’sini 18-29 yaş grubunda olan işçiler yapmışlardır. Gençlerin iş kaza sıklığının yüksek olması kabına sığmama, tecrübesizlik, atılganlık, uyarılara dikkat etmeme ve tehlikeli işlere rahat girme gibi nedenlerden kaynaklandığı söylenebilir. Gerekli önlemlerin alınması gerekmektedir.

147

Benzer Belgeler