• Sonuç bulunamadı

Türkiye'de Grevierin Sektörlere Göre Dağılımı

1984-1995 yıllan arasındaki grevierin sektörlere göre dağılımına Tablo 14' den bakıldığında en başta, özel kesimde meydana gelen grevler kamu kesiminden daha fazladır. Sadeec 1984 ve 1995 yıllarında kamu kesiminde grevler özel kesimden daha fazladır. Kamu kesiminde meydana gelen grevierin azlığı daha öncede söylendiği gibi kamu kesiminde meydana gelecek bir grevin ekonomik ve sosyal etkilerinin büyük olacağından dolayı siyasi şahsiyetler sosyal ve politik girişimlerde bulunarak bu şekilde grevierin önüne geçmeye çalışmaktadırlar. Diğer neden olarak, kamu sektöründe özel sektöre nazaran bir iş garantisinden dolayı daha az grev eylemine rastlanmaktadır. Özel sektörde de grev uygulaması yine önemli boyutlarda olup, grevler sürekli ve yüksektir.

Oysa toplu iş sözleşmesi kapsamı içerisinde işçi sayısı ü:r..clde, kamuya göre azdır. Bu durum özel sektörde uyuşmazlığın boyutunu göstermektedir. Katılan işçi sayısı bakımından 1980 öncesine göre özel sektörde daha yüksektir. Sadece 1995 yılında kamu sektöründe greve katılan işçi daha fazladır. Kaybolan işgücü sayısı bakımından ise grev ve katılan işçi sayısıyla doğru orantılı olup özel sektörde bunlarda yüksektir. Ancak 1989 yılı için kamu sektöründe çok az grev hareketi olmasına rağmen aşın derecede kaybolan işgücü kaybı meydana gelmiştir. Bu da grevde geçen sürenin yüksekliğinden

kaynaklandığı söylenebilir ( 1 78).

178

PETROL-İŞ,

88, Year Book I<or 1988, Petrol

Yay. Ya.No.23,

İstanbul,

s.276

Tablo ı 4: ı 984-ı 995 Yılları Arası Grevierin Sektörlere Göre Dagılımı

3.4. 1984-1995 Yılları Grevlerinin Genel Bir Değerlendirilmesi

1984 ile 1995 yıllan grevleri yıllar itibariyle ortaya koyuldugunda 1984 yılında yok denecek kadar az greve rastlanmasının temelindeki neden 2822 Sayılı yasa ile işkollannın

önemli bir kısmına grev yasagı getirilmiş, grcv yapılabilir işkollarında ise kısıtlamalar öngörülmüştür. Bu kısıtlamalarla grcvdeki azalışlar etkilerini 1987-1988 yılına kadar

sürdürülmüş bu yıllardan itibaren de grev olayları tekrar gündeme gelmeye başlamışur.

Bu yıllardaki aruşlann nedeni de, toplu iş sözleşmesinin imzalanacak işyerierindeki ücret düzeyinin ülkede cari ücret düzeyinin alunda bulunmasıdır (I 79).

1980-1994 yıllarında, geçen 4 yılın biriken sorunlarına sendikalar, yasalar grevsiz çözüm aranıaya çalışmalar, grev yapılırmı, yapılamaz mı tartışmalarıyla istikrarlı İlleyen grevler 19X7 yılına gclindiginde en geniş biçimiyle ortaya çıkmıştır. 1984 yılı, 4 grev, 56 1 katılan işçi sayısı ve 4697 kaybolan işgücü sayısıyla geçilirken 1985 ve ı 986 yıllannda grev sayılan 21 olmuş, kaulan işçi sayılan sırasıyla 2410 ve 7926'da kalmışur.

Fakat 1987 yılına gelindiginde grev sayısı birden 307'ye çıkmış kau1an işçi sayısı 29734 ve kaybolan işgünü sayısıda 1.961.9 lO olmuştur. Mevcut Hükümetin greviere getirdiği ' kısıtlamalara ve yasaklara ragmen yinede işçi sınıfının grev mücadelesini uygulama gayreti içinde oldugunu göstcmıcsi açısından rakamlar önemlidir ( 180).

1988 yılında da l 987'ye kadar olmasa da grevi i bir yıl olmuş, grev sayısı I 56 olarak gerçekleşmiştir. Bu yıldaki grevierde gerçekte büyük bir çaba ile zorlanarak yapılan grevlerdir. Petrol-iş Sendikasının bir yorumunda "sermaye-iktidar ileri bütünleşmesi işçileri buna zorlamaktadır" demektedir. Sınırlı koşullarda grevierin gerçekleştirilemeycccgine karşılık böyle grevierin olması akla grcv yasagı olmasa idi grev rakamlarının nerelere ulaşacagı sorusunu getirmektedir. I 988 yılı grevlerinin bir özclliğide daha çok büyük işyerlerinde grevierin yapılıyor olması ve topluca greviere çıkılmasıdır. Bu görüntü geniş ölçekli grevierin uygulanmasını ve tek tek grevierden sonuç alınamaması üzere işçi taleplerinin sağlanması ilc uygulamaya geçmeden bir potansiyel olarak oluşturulmasıdır.

12 Eylül'den sonra grevierin yasalarla sınırlandınlması, grev yasağı kapsamının genişletilmesi gibi bir takım faktürlere ragmen yüksek rakamlarda greviere sahne 179

PETROL-İŞ,

87, YearUook For 1987, Petrol

-İş Sendikası

Yay., Ya.No.?, Istanbul, s.149,

150, 151.

180 A.g.y.

olunma'iının nedenleri içerisinde;

- Grev hakkının sınırlı da olsa işçinin bu hakkı sonuna kadar kullanma isteği, -Greve çıkılınadı ğında ise direnişierin yaygınlaştırılması,

-lşçinin alım gücündeki gerileme,

-Parasız grevierin yaygınlaşması grevin mücadele niteliğini arttırmış ve daha bir bilinçle uygulamasına yardımcı olmuştur,

-Ülkemiz sendikal tarihinde genel grev ilk kez

ı

988

yılında

telafuz

edilmiştir,

-Tek tek işyeri grevlerinden çok, taleplerin yerine getirilmesi için toplu grevierin

gerçekleştirilmesi,

-Türk-iş tarihinde ilk kez birgreviçin önemli ölçüde parasal ve diğer alanlarda bir

dayanışma gerçekleştirmiştir,

- Grevler için araç metod ve örgütsel çalışmalar geliştirilerek önemli deneyimler sağlanmıştır (ı 8 I).

ı 990 ve ı 99 ı yıllarına gelindiğinde de katılan işçi sayısı ve kaybolan işgücü sayısı bakımından 80 sonrası grevierin yoğun yaşandığı yıllardandırlar. ı 99 ı yılının bir özelliği de ülke tarihinin I 02.846 gibi en çok sayıda işçiyi kapsayan grev ertelenmelerinin oluşudur. Grev ertelemelerinin yapılmasıyla kaybolan işgücü sayısı daha da çok düşürülmüştür. Yani ı 990 yılında kamu sektörü için, 58.6 ı 6 işçi greve katılmış ve ı .369.850 işgücü kaybı meydana gelmiştir. Körfez krizi gösterilerek ertelenen grevlerle belki de 90 ve 9 ı yılları için kaybolan işgünü sayıları 80 öncesini aratmayacak düzeye gelebil irdi.

ı 990 ve ı 99 ı yılları için, ı 990 yılında 458 grev hareketi olurken ı 99 ı yılı için bu

sayı 398'de kalmıştır. Nedenide daha önce söylendiği gibi körfez krizinden dolayı grev ertelemelerine gidilmiş olmasıdır. Katılan işçi sayısı ile incelediğinde, I 990 yılı için bu rakam, ı 66.306 iken ı 99 ı yılında ı 64.968 olmuştur. Kaybolan işgünü sayısı açısından

ise ı 990 yılı 2.9 ı 1.407 işçiyi gösterirken, ı 99 I yılı için ise 3.466.550' dir. Bu rakamlar 181 PETROL-lŞ,88 .•. , s.274,276,278.

90 yılında hem katılan işçi sayısı bakımından hemde grcv sayısı bakımından 1991 yılı

daha az bir seyir izlerken kaybolan işgünü sayısı bakımından ise yüksek bir seviyede

olduğu gö1..dcn kaçmamaktadır. Bu da bize 1991 yılındaki grcv sürelerinin daha uzun ve daha sert işçi-işveren ilişkilerinin oluştuğunu göstermektcdir ( 182).

1992 yılı için durum daha da değişmiş 90 ve 91 yıllarındaki aşırı grcvlcr, 1992

yılında birden azalma göstermiştir. Grcv ve eylemlerde 1992 ve 1993 yıllanndaki azalma, 1991 erken genel seçimlerinin sonucunda yeni kurulan DYP-SHP koalisyon hükümetinin

İcraatlarının beklcnmcsine, kamuoyunun desteğinin azalmasına yeterli düzeyde işçi ve sendikalardan destck görülmcmcsinc ve işçiyi pıstıracak düzeyde işten çıkarmaların

ol~ıasına bağlanahil

ir ( 1 R3).

1992 ve 1993 yılları için ise grcv sayısı bakımından olsun, katılan işçi sayısı bakımından olsun, kaybolan işgünü sayısı bakımından olsun, 1990 ve 1991 yılianna göre

kıyas edilemeyecek şekilde bir azalmanın olduğu görülmektedir. (fablo 14) 1992 ve 1993

yıllannda meydana gelen grcv sayısı sırasıyla 98 ve 49' dur. Greve katılan işçi sayısı ise 62.189 ve 6908'dir. Kaybolan işgünü sayısı ise 1992 yılı için 1.153.578 olurken 1993

yılı için bu rakam daha az bir seviyede oluşmuş ve 574.741 'c düşmüştür. 1992 yılındruı

1993'c doğru grevierde ve bunların etkilerinde görülen azalmanın temel nedeni ekonomik

istikrarsızlığın başgöstermesi olmuştur. Çünkü ülkenin ekonomik durumu, hükümetin kemer sıkma politikasını gündeme getirmesini ve bunun da işvereni etkileyerek işten çıkarmalarının başlaması, müteahhit ve taşaron uygulaması, kapsam dışı personelin

genişletilmesi başta olmak üzere scndikasııJaştımıa politikalannın uygulanmasını gerekli kılmıştır ( 184).

Bu durum, 1994 yılına girildiğinde ise kendini daha belirgin bir hale getirmiş,

ekonominin krize doğru gitmesine ve DYP-SHP koalisyon hükümetinin kemer sıkma

ı8ı PETROL-İŞ, 91, YearBook For 1991, Petrol -İş Sendikası Yay., Ya.No.29, İstanbul, s.201.

ı83 Ayşen TOKOL, Türkiye'de Sendikal Hareket, Bursa, ı 994, s. ı ı I.

ı84 PETROL-İŞ, 92, YearBook For 1992, Petrol -İş Sendikası Yay., Ya.No.33, İstanbul, s.267.

ı.

politikasının eskisine göre daha şiddetlenmesine yol açmasıyla birlikte grev hareketlerine de gözlenebilir etki yapmıştır. ı 994 yılındaki grevierin son ı O yıl içindeki grev hareketleri içerisinde endüştik seviyesini yaşamıştır. Bunun temel nedeni de ekonomik sorunların sürekli artan bir şekilde ve gittikçe olumsuzlaşarak ı 994 yılında çok ciddi boyutlara ulaşmasıdır (ı 85).

Para piyasalarında ı 994 Ocağında patlayan kirizin sanayiye yansımasıyla birlikte metal sektörü, krizden etkilenen ilk sektör olmuş, dolayısıyla yoğun işçi çıkarmalar gündeme gelmeye başlamıştır. Krizin atlatılması amacı ile 5 Nisan 1994 tarihinde açıklanan kararlar doğrultusunda metal işkolundaki kriz diğer işkollanndaki işverenleri