• Sonuç bulunamadı

Türk Turizm Endüstrisi ve Artan Küresel Rekabetin Sonuçları

2634 Sayılı Turizmi Teşvik Kanunu Kapsamında Sağlanan Teşvikler

4.4. Türk Turizm Endüstrisi ve Artan Küresel Rekabetin Sonuçları

Türk turizminin hızla uluslararası bir çekim merkezi haline gelmesine rağmen, toplam turizm gelirlerinin yaklaşık yüzde 25’lik bir kısmı, Türk vatandaşlarının yurt ziyaretleri sırasındaki harcamalarından oluşmaktadır. (Grafik 13).

Bu gelir yapısının son on yılda korunduğu görülmektedir. 2010 senesinde, vatandaşlarımızın toplam harcama tutarı yaklaşık 4,5 milyar ABD Dolarına ulaşarak 20,8 milyar ABD Dolarlık toplam turizm gelirlerinin önemli bir kaynağını oluşturmuştur.

Turist tercihlerinde meydana gelen değişimler pazar yapısını ve katma değer dinamiklerini etkilemektedir. Geçtiğimiz on yıl boyunca yabancı turistlerin bireysel harcamalarında ciddi yapısal dönüşümler gerçekleşmiştir (Grafik 14). Her şeyden önce yeme içme harcamalarının toplam bireysel harcamalar içerisindeki payı yüzde 21’lerden yüzde 30’lara yükselmiştir. Türk kafe-lokanta endüstrisinin üretim ve ürün tabanını genişleterek daha rekabetçi hale gelmesi bu gelişmede önemli bir rol oynamaktadır.

Kaynak: TÜİK, Kültür ve Turizm Bakanlığı.

Grafik 14: Bireysel Harcamaların Kompozisyonu (100=Bireysel Harcamalar Toplamı), Yabancı Turist, 2001-2010.

Kaynak: TÜİK.

Turist tercihlerinde meydana gelen değişimler pazar yapısını ve katma değer dinamiklerini etkilemektedir. Geçtiğimiz on yıl boyunca turistlerin bireysel harcamalarında ciddi yapısal dönüşümler gerçekleşmiştir.

Öte yandan konaklama harcamalarının yüzde 27’lerden yüzde 20’nin altına düşmesi yabancı turistlerin bugün konaklama hizmetlerine daha az bütçe ayırdıklarını ortaya koymaktadır. Hiç kuşkusuz bu gelişmenin en önemli nedenlerinden bir tanesi, mülkiyet rejimindeki serbestleşme ortamıdır, böylelikle yabancıların edindikleri gayrimenkul stokları ciddi seviyelere ulaşmış durumdadır.

Grafik 15: Bireysel Harcamaların Kompozisyonu (100=Bireysel Harcamalar Toplamı), Vatandaş Ziyaretçiler, 2001-2010.

Kaynak: TÜİK.

Türk vatandaşlarının yurt ziyaretleri esnasında gerçekleştirdikleri bireysel harcamaların kompozisyonu Grafik 15’te sunulmaktadır. Yabancı turistlere benzer şekilde vatandaş ziyaretçilerin yeme-içme harcamaları son on yılda ciddi bir artış kaydederek toplam tüketim harcamalarının yüzde 45’ine ulaşmıştır. Buna karşın giyim, hediyelik eşya v.b.

gibi diğer mal ve hizmet mallarına yönelik tüketim harcamaları ise oransal olarak yüzde 18 azalmıştır.

Turizm gelirlerinin unsurları daha detaylı bir şekilde incelendiğinde, vatandaş ve yabancı ziyaretçi sayılarının düzenli olarak artmasına karşın ortalama turizm gelirlerinin her iki gurup için de cari fiyatlarla ölçüldüğünde bile hissedilir oranda azaldığı anlaşılmaktadır (Grafik 16). Ziyaretçi başına gelirlerdeki bu hissedilir düşüş, Türk vatandaşlarında 1.300 ABD Doları seviyesinden 1.100 ABD Doları seviyesine ciddi bir gerilemeye tekabül etmekte; yabancı ziyaretçilerde ise ortalama harcamaların 750 ABD Doları platosundan 600 ABD Doları ve altına indiği görülmektedir.

Reel ortalama turizm gelirlerindeki erime çok daha çarpıcı bir hal almaktadır. ABD Dolarının anılan dönemde yüzde 21,2 tüketici enflasyonuna uğraması, uluslararası piyasalarda büyük oranda değer kaybetmesi gibi faktörler dikkate alındığında, reel turizm gelirlerindeki azalma alarm verici seviyelere ulaşmaktadır.

Grafik 16: Ziyaretçi Sayıları Ve Ortalama Turizm Gelirleri, 2002-2010

Kaynak: TÜİK, Kültür ve Turizm Bakanlığı.

Analizler turizm işletmelerinin son on yılda yoğun bir rekabet ve fiyat baskısıyla karşı karşıya kaldığını ortaya koymaktadır. Bir yandan yeni turizm destinasyonlarının ortaya çıkışı, diğer taraftan küreselleşen turizm talep yapısının internet teknolojileri sayesinde hızlı bir özellik kazanması gibi faktörler, turizm endüstrisinin gitgide daha da zor hale gelen bir rekabet yapısına neden olmaktadır.

Bu koşullar altında ulusal turizm işletmeleri, ölçek, ürün ve fiyatlar konusunda uluslararası değer zincirlerindeki konumlarını yeniden ayarlamak ve genellikle daha küçük paylara razı olmak zorunda kalmaktadırlar. Değer zincirlerine hâkim durumdaki küresel tur operatörleri, ürün ve hizmet fiyatlarının aşağıya doğru indiği piyasa şartlarında, geri endüstriyel bağlantılarında yer alan yerel turizm işletmelerini daha düşük fiyatlardan hizmet sunmaya mecbur etmektedirler. Değerli Türk Lirası, aşağı doğru yönelen mal ve hizmet fiyatları, azalan kar marjları, pek çok işletmenin dayanma sınırlarını zorlamakta ve sonuçta istihdam piyasalarının koşulları ağırlaşmaktadır.

Türk turizmi, turizm sektöründe yer alan kamu ve özel sektörün, paydaşların gayretleri ile küresel meydan okumalara çözüm üretmek çabası içerisindedir. Ancak artan rekabet ortamında, küresel turizm pazarından daha çok turist ve daha çok turizm geliri alabilmenin yolu, kamu ve özel sektörün sorumluluklarının ve önceliklerinin belirlenerek daha etkin stratejilerin geliştirilmesinden geçmektedir.

Bunun için Türk turizminin kapasite genişlemesinden ziyade, açıkça yeni bir vizyona ve sürdürülebilir kalite büyümesini temel alan, üretkenlik ve yenilik odaklı bütüncül bir stratejiye ihtiyacı vardır.

Türkiye’nin yeni dönemde geleneksel turizm politikaları ve destekleme sistemleriyle tarihi başarısını devam ettirme ve sürdürülebilir endüstriyel büyümeyi garanti altına alma şansı giderek azalmaktadır.

Mevcut durum analizinin bu bölümünde analiz birimi il düzeyi olarak ele alınacak ve Osmaniye’nin turizm potansiyeli analiz edilecektir. Analiz birimini il düzeyi olarak belirlediğimizde hiç kuşkusuz temel problem alanlarından birisi güncel, tutarlı ve güvenilir veri eksikliğidir. Özellikle turizm sektörü gibi ekonomik önemiyle orantısız bir şekilde ulusal hesap sistemlerince göz ardı edilen bir faaliyet alanında, iktisadi verilerin il düzeyinde derlenmesi daha da güçleşmektedir.

Stratejinin olgunlaşması aşamasında yaşanan bu ve buna benzer sıkıntılar iki yolla aşılmaya çalışılmıştır.

Birincisi, Osmaniye turizm sektörünün mevcut durumunun tespit edilmesinde, varlık envanterinin etraflıca ortaya konulmasında ve temel sorun alanlarının ortaya çıkarılmasında klinik çalışmalar, saha gezileri, mülakat ve çalıştaylar vb. gibi yöntemlerden ağırlıkla yararlanılmıştır. İkinci olarak, ileri düzey yapısal modelleme ve panel veri teknikleri kullanılarak ulusal göstergelerden yola çıkmak suretiyle Osmaniye iline ait temel sektörel büyüklükler tahmin edilmiş ve iktisadi analize tabi tutulmuştur.20

5.1. Tarihi Gelişim ve Turizm Sektörünün İldeki Konumu