• Sonuç bulunamadı

I. BÖLÜM

2. Moğol Hakimiyeti Dönemi İlişkiler

2.2. Sultan Baybars ve Anadolu Selçukluları

Araştırmanın önemi itibariyle; Anadolu Selçuklu Devleti ile Mısır Memlüklüleri arasında yakınlaşma, Moğol baskısının artması ile daha artmıştır. Muinüddin Süleyman Pervane72,nin Moğollara gösterdiği devamlı itaat ve sadakat sayesinde, Selçuklu saltana- tını bir sembol haline getirerek, Anadolu’nun yönetimini tamamen kendi eline aldığını ve uzun zaman kanlı iç savaşlara sahne yaptığı bu ülkede, Moğol silahlarının gölgesinde, nisbeten bir sükun ve kısmi bir refah kurduğu vakidir. Ancak bu sakin dönemin birden bire sona ermiş ve Anadolu toplumu, yöneticisinden uçtaki Türkmenlerine kadar, metbua karşı genel bir kurtuluş mücadelesi içinde olmuştur. Anadolu Selçuklu Devleti, Moğol baskınları ve hâkimiyetinden kurtulma çareleri aramaya başladı. Bu gelişmelerde de baş- rolü oynayan kimse yine Pervane Muinüddin olacaktır. Pervane Muinüddin 1273 yılında Sultan Baybars’ın elçilerini Moğol payitahtına götürdüğü zaman, Abaka Han’a o sırada Anadolu işlerine nezaret eden kardeşi şehzade Acay ile buradaki askerin kumandanı olan Samagar Noyan hakkında şikâyetlerde bulunmuştur. Pervane, gizli olarak yaptığı görüş-

70 Gül, a.g.e., s. 71-72.

71 Gül, a.g.e., s. 93.

72 Muinüddin Süleyman Anadolu Selçuklu Devleti’nin inhitat yıllarını yaşadığı karanlık devirde, bu devrin kendine has şartlarından yararlanarak kudret ve nüfuz kazanmış ve bütün bir devlet teşkilatı, hatta dorudan doğruya saltanat makamı üzerinde fiilî hakimiyet kurmuş olan dikkate değer bir devlet adamıdır, bkz. Kay- maz, a.g.e., s. 27.

melerinde, İlhana, Acay’ın kendisini öldürmek ve Mısır hükümdarına itaat arzetmek suretiyle Anadolu tahtını ele geçirmeye niyetlendiğini söylemiştir. Ancak Moğol tahak- kümünden korkmaya başlayan Pervane, Moğollara sadakatten ayrılmış ve Memlük Sulta- nı Baybars’a gizlice bir elçi göndermiştir. Bu elçinin götürdüğü mektupta, Pervane Baybars’a Sultan Gıyaseddin Keyhüsrev ile kendisi yerlerinde kalmak şartıyla, Anado- lu’nun Tatar askerlerinden temizlenmesine, yerine Memlük kuvvetlerinin getirilmesine razı olduğunu bildirmiş ve çabucak yardıma gelmesini istemiştir73. Pervane’nin Sultan Baybars’tan yardım almasında en büyük etki ise, daha önce Ayn Calut Savaşı’nda Moğol- ların mağlup edilmiş olmasıydı. Bundan cesaret alan Pervane, Anadolu’daki Moğol etki- sinin de sona ermesini bu yolla sağlayacağını düşünmüştür. Sultan Baybars Şam’da iken, kendisine Tatarlardan dahi elçi gelmişti. Bu elçiler, Baybars Şam’a girmeden evvel, Ana- dolu’ya Abaka Han tarafından gönderilmiş olan Samagar Noyan’ın maiyetindeki elçiler- dir. Öyle ki, bu elçiler aynı zamanda Anadolu’da sultanların naibi olan Pervane Muinüddin Süleyman tarafından da gönderilmiş idi74.

Bu arada Pervane’nin siyasi oyunları arasında Baybars’ın Sis seferi sırasında yaptık- ları da mevcuttur. Şöyle ki, Baybars Şam harekâtı sırasında, Pervane Abaka Han’ın ya- nında idi. Ancak Baybars’ın hedefi ise esasında Pervane’nin içinde bulunduğu zor du- rumdan kurtulmasını sağlamaktı. Fakat telaşa düşen Pervane Baybars’a haber göndererek Sis üzerine yürüyüp burayı almasını ve gelecek yıl da kendisini Anadolu’ya malik edece- ğini söyledi. Bunun üzerine Sultan Baybars Sis üzerine yürüdü ve burayı yağma etti75.

Pervane, Sultan Baybars ile gizlice temas kurarak, eski tekliflerini yeniden ortaya atmış ve Tatarları beraberce yok edebilmek için onun derhal harekete geçmesini istemiş- tir. Sultan Baybars Pervane’nin bu mesajına olumlu cevap vermiş ve ona kendisi gelince-

73 Pervane’nin gönderdiği adam Baybars’ı Şam dönüşü Mısır’da buldu ve elindeki mektubu verdi. Sultan Baybars ise mektubun muhtevasına vakıf olduktan sonra bu adama şu cevabı verdi: Pervane’nin istedikleri-

ni yapmak ve bu hususta kendisine teminat verebilmek ve yemin eylemek için baştan oraya gidecek ve orada kalacak askerin erzak vesairesi için bazı yerlerin tayin ve tahsis edilmesi ve buraların hasılatının bize ve- rilmesi lazımdır.Pervane’nin Baybars’a göndermiş olduğu bu adam dönünceye kadar Abaka Acay ve

Samagar’ı aldırmış ve Pervane işini düzeltmiş olduğundan Baybars’ın istediklerine cevap vermemiş idi. Bkz. Şerafettin Yaltkaya, Baybars Tarihi, İstanbul Maarif Matbaası, İstanbul 1941, s. 34; Kaymaz, a.g.e., s. 139.

74 Yaltkaya, Baybars Tarihi, s. 5-6. 75 Yaltkaya, Baybars Tarihi, s. 49.

ye kadar durumu idare etmesini bildiren bir mektup göndermiştir. Fakat bu arada, Baybars’ın mektubunu Pervane’ye getiren elçiler, keşif ve yağma yapmak için Suriye iç- lerine gönderilmiş olan Moğol atlıları tarafından yakalanmış ve Abatay Noyan’ın huzuru- na getirilmişlerdir. Elçilerin üzerinden çıkan mektup okununca, Moğol kumandanları Per- vane’yi ve ordudaki bütün Müslümanları öldürtmek istemişler fakat onların kaledeki din- daşları ile birleşebilecekleri ihtimalini düşünerek, bundan vazgeçmişlerdir. Pervane ise Sultan Baybars ile haberleştiğini inkâr ederek, yapılan ithamları üzerinden atmış olmakla birlikte, mektup hadisesinden sonra Abatay Noyan’ın kendisine her an bir şey yapabile- ceğinden korkmaya başlamıştı. Selçuklu yöneticileri, bu olaydan sonra, artık Tatarlar kar- şısında hayatlarından emin olamayacaklarını açıkça kabul etmişlerdir. Yapılan istişare neticesinde, Pervane başta olmak üzere, Hatîroğlu Şerefüddin Mesud ve kardeşi Ziyaeddin Mahmud, Eminü’d-din Mikail, Diyarbakır subaşısı Baaeddin Bahadır, Tatarla- rın memleketten atılması için, Baybars ile kesin olarak anlaşmaya karar vermişlerdir. Hepsi bu hususta and içmiş ve bu andı ayrıca imzaları ile kâğıt üzerinde teker teker tespit etmişlerdir. Yalnız Pervane’nin damadı olan Atabey Mecdüddin ile yine onun yakınların- dan Müstevfi Celaledddin buna katılmamışlar, Tatarların dostluğuna bağlı kalacaklarını bildirmişlerdir76.