• Sonuç bulunamadı

2.2. SPOR TESİSLERİ İŞLETMECİLİĞİ VE YÖNETİMİ

2.2.3. Spor Tesislerinde Hizmet Yönetimi ve Verimlilik

Üretim ve hizmet, bir örgütün kuruluş nedenidir. Bir örgüt mal, hizmet veya düşünce türünden ürünler üretir. Örgütün yönetimi demek, ürünün istenen nicelikte ve nitelikte üretilmesi demektir. Örgütün amaçları üreteceği ürünler veya vereceği hizmetlerdir. Yönetimin amacı ise ürünü istenilen niceliğe ve niteliğe ulaştırarak örgütsel etkililiği gerçekleştirmektir. Bu yüzden üretimin ve hizmetin yönetimi, yönetimin temel işlevlerindendir (Başaran, 1984, 191).

Üretim ve hizmet yönetimi, ürünün veya hizmetin planlanan nicelikte ve nitelikte üretilebilmesini gerçekleştirmede karşılaşılan sorunları çözme sürecidir (Başaran, 1984, 192).

Üretim, işletmenin emek, sermaye, teknoloji vb. gibi kaynaklarını kullanarak tüketici tarafından talep edilen mal veya hizmeti üretmek için gerçekleştirdiği faaliyetlerdir. Üretim ve hizmet yönetimi ve planlaması, tüketici talebini de dikkate alarak, söz konusu kaynakların en etkili şekilde kullanılmasını sağlayarak, verimliliği arttırmayı ve bu şekilde en az girdi ile mümkün olan en fazla üretimi yapmayı hedefler. Üretim stratejisinde, verimliliğin yanı sıra, ürünü tüketicinin tercihleri doğrultusunda, uygun kalite ve özelliklerde, talep edilen miktarda ve doğru fiyatla piyasaya sürebilmek hedeflenmektedir. Serbest ekonomilerde bir ürünün fiyatı arz-

Plan Uygulama Kontrol

32 talep dengesi doğrultusunda piyasada belirlenmektedir. Bir işletme, üretimini piyasa talebinin üzerinde tutarsa, ürününü istediği fiyattan satamayacak veya stok artışı nedeniyle yükselen stok maliyetleri ile karşı karşıya kalacaktır. Diğer taraftan, talebin altında üretim sonucunda elindeki ürün yetersiz kalacak ve talebi karşılayamadığı için daha yüksek fiyatla satsa bile toplam kâr üzerinden kaybı olacaktır. Dolayısıyla üretim yönetiminde, önümüzdeki dönemdeki üretim miktarını planlayabilmek için söz konusu dönemde, ürüne olan talep için mümkün olduğunca doğru tahminler yapmak gerekmektedir (Ekenci, İmamoğlu, 2002, 55-57).

Hizmet sektörü, reel sektörden, başka bir ifadeyle imalat sanayinden farklı özellikler taşımaktadır. Her şeyden önce imalat sanayi üretimi somut ve stoklanabilirken, spor tesislerini de kapsayan hizmet sektörü, üretildiği anda tüketilen ve stoklanamaz ürünler sağlamaktadır (Özdemir, 1998, 18).

Spor tesislerinde hizmet üretimi, spor programları şeklinde gerçekleştirilmektedir. Spor programları tüketicilerin aktif ve pasif katılımlarına imkân verecek şekilde iki farklı türde üretilmektedir. Tüm hizmet sektöründe olduğu gibi, her iki tür içinde katılımcıların memnuniyeti, ihtiyaç ve taleplerinin tatmini en önemli amaçtır. Ne çeşit spor programlarının sunulacağı pek çok faktöre bağlıdır. Bunlardan ilki üreticidir. Daha önce de ifade edildiği gibi, özellikle aktif katılıma açık spor programları genelde, sosyal ve toplumsal katkılarından ötürü, kâr amacı gütmeden devlet tarafından gerçekleştirilmektedir. Dolayısıyla, kamu tarafından üretilen spor programlarını, devlet politikaları belirlemektedir. Bu tür yatırımlar, kâr amacı gütmeden, finansal getirisi olmasa bile, toplumsal katkıları da dikkate alınarak gerçekleştirilmektedir. Ancak, kamu yatırımları için her ne kadar kâr amacı güdülmese de, spor tesisi yatırımlarını gerçekleştirirken spor talebini de dikkate almak gerekmektedir. Daha önce de belirtildiği gibi, politik kaygılarla, plansız ve talebe göre yapılmayan yatırımlar ileride kullanılamamakta ve birer yanlış yatırım olarak önemli ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Ancak, spor programı üretimi için gerekli olan tesislerin yapımında sadece mevcut talebe bakarak yatırım yapmak da doğru değildir. 1965 yılından itibaren ülkemizde spor faaliyetleri, politikalar ve yatırımlar futbol üzerine yoğunlaşmış ve diğer spor alanlarının yaygınlaşması engellenerek kitle sporu politikası ile çelişen bir durum ortaya çıkmıştır (Keten, 1993, 97).

33 Spor tesisi yapımı, hizmetlerden faydalanma oranı, spor programı üretimi ve mevcut ve ideal spor talebi arasında karşılıklı ve interaktif bir ilişki vardır. Bu ilişki Çizim 4’te gösterilmiştir. Spor tesisi yatırımı, hem spor programı üretimine, hem hizmetlerden faydalanma oranına, hem de spor talebine olumlu yönde etki etmektedir. Başka bir ifadeyle spor tesisi yatırımlarını incelerken, yapılacak tesisin talebe yapacağı etki de dikkate alınmalıdır (Ekenci, İmamoğlu, 2002, 68).

Çizim 4: Spor Hizmetleri Sürecinde Evreler ve İlişkileri

Kaynak: Ekenci, İmamoğlu, 2002, 68

Bir spor programının üretilmesi ve geliştirilmesinde üç farklı yaklaşım tanımlanmaktadır (Ekenci, İmamoğlu, 2002, 70):

- Pasif yaklaşım, müşteri taleplerini ve şikâyetlerini dinleyerek, rakiplerin faaliyet ve stratejilerine göre, spor programı üretimini içermektedir.

- Aktif yaklaşım ise, proaktif bir yaklaşımla insanların beğenilerini ve taleplerini öğrenmek amacıyla araştırmalar yaparak, bu araştırma sonuçları üzerine spor programı üretimini şekillendirmeyi hedefler.

- Yaratıcı yaklaşım, pasif ve aktif yaklaşımdan elde edilen verileri de kullanarak, spor tesisi işletmecisinin tecrübe, birikim ve becerilerini kullanarak,

Spor Tesisi Yapımı Hizmetlerden Faydalanma Oranı Spor Programı Üretimi Mevcut ve İdeal Spor

34 mevcut talebin ve beklentilerin de üstünde bir program geliştirerek tamamen yeni bir ürün elde etmektir.

Spor programı üretiminde bu üç yöntem de kullanılabilir. Bir spor programı geliştirirken, işletmenin pazarlama ve finansman gücü gibi diğer fonksiyonları da mutlaka dikkate alınmalı ve koordineli çalışılmalıdır (R. Hodgetts, 1997, 78).

Spor programı üretimine ışık tutabilecek önemli çalışmalardan bir tanesi de Humphreys ve Ruseski (2006) tarafından gerçekleştirilmiştir. Yazarlar çalışmalarında, insanların spor yapma kararlarını ve sürelerini etkileyen faktörleri incelenmişlerdir. Sonuç olarak gelir düzeyinin artması spora katılımını arttırırken, spor yapma süresi üzerinde negatif etki yapmaktadır. Yüksek gelir sahibi insanların spor yaparak kaybettikleri zamanın fırsat maliyeti dikkate alındığında, sonuç beklentiler yönünde çıkmıştır. Bunun yanı sıra, çocuk sahibi olmanın spor yapma olasılığını azalttığı görülmüştür. Bu çerçevede, spor tesislerinde çocuklu aileler için kreş bulunması, bu insanlar için spor yapma imkânı yaratacaktır. Diğer taraftan spor yapma oranının yaş arttıkça düştüğü gözlenirken, yaşlı insanların daha uzun süre spor yaptıkları görülmüştür. Buna göre, yaşlı insanlara yönelik spor programlarının üretilmesi, katılımı arttıracak ve aynı zamanda bu insanlar daha uzun süre spor yaptıkları için spor tesislerinin kullanımı daha etkin olacaktır. Bir başka ilginç nokta, spor yapma kararı ve sürelerindeki mevsimselliktir. Çok sıcak ve soğuk havalarda spor yapma oranı düşmektedir. Bu mevsimselliği dikkate alan stratejiler geliştirmek, işletmenin verimliliğini arttıracaktır (Humphreys ve Ruseski, 2006).

Benzer Belgeler