• Sonuç bulunamadı

2.5. AVRUPA BİRLİĞİ'NDE KADIN ERKEK EŞİTLİĞİ İLE İLGİLİ POLİTİKALAR

3.3.1.6. Sosyal Sigortalar Ve Genel Sağlık Sigortası Yasası

Sosyal güvenlik bir insan hakkı olarak kabul edilmesi ile birlikte devletin, vatandaşlara karşı hayata geçirilmesi gereken bir yükümlülüğüdür (Arıcı, 2018:272). Ülkemizdeki sosyal güvenlik sistemi 2006 yılında sosyal hizmet, sosyal yardım ve sosyal sigortalar şeklinde üç ayaklı olarak oluşturulmuştur. 31/5/2006 tarih ve 5510 Sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası ile sosyal güvenlik ve genel sağlık sigortası tek yasada düzenleme alanı bulmuştur. 16/5/2006 tarih ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Yasası çıkartılarak sosyal sigortalar tek kurum çatısı altına alınmıştır. Bu yasalar sosyal güvenlik konusunda reform niteliği taşır.

Avrupa Konseyi’nin, sosyal güvenlik konusundaki başlıca direktifleri, 79/7/EEC sayılı sosyal güvenlik alanında aşamalı olarak cinsiyetler arası eşit muamelenin sağlanması konulu direktifi, 86/378/EEC sayılı mesleki sosyal güvenlik programlarında cinsiyetler arası eşit muamele ilkesinin yürürlüğe konulması hakkındaki direktif ve tarım da dahil kendi adına ve hesabına çalışanlar arasında cinsiyetler arası eşit muamele ilkesinin uygulanması ve kendi hesabına çalışan kadınların hamilelik ve analık dönemlerinde korunması hakkındaki 86/613/EEC sayılı direktif şeklinde sıralanabilir. Bu direktifler dikkate alındığında ülkemizdeki sosyal güvenlik sisteminde sosyal güvenlik kurumlarına girme, katkı sağlama ve yardımlar konusunda cinsiyet temelli

62

ayrımcılık söz konusu değildir. Sosyal güvenlik konusundaki yasalar birkaç hüküm dışında direktiflere uyumludur (Bolcan, 2010:271).

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nda uzun vadeli sigorta kollarında, kısa vadeli sigorta kollarında ve genel sağlık sigortasında kadına yönelik birçok yeni düzenleme söz konusudur.

Analık sigortası

Analık hali 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasası’nın md.15/2 fıkrasında analık halinin bir süreç olduğu, analık sigortasının sağladığı yardımlardan hizmet akdiyle çalışanlar ile kendi nam ve hesabına çalışan sigortalı kadın ve sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin faydalanacağı belirtilmiştir.

Analık sigortasından faydalanacak sigortalı kadın için gebeliğinin evlilik birliği içinde olması şartı aranmaz. Kadın sigortasız ise erkeğin sigortasından faydalanabilmesi için gebeliğin evlilik birliği içinde ya da sonradan evlilik Birliği’nin kurulması şartı aranır. Yine gebelik sürecinde evlilik birliği boşanma ile sona ererse analık sigortası yönünden gebe kadın güvencesiz kalabilmektedir (Korkusuz ve Uğur, 2015:306).

Analık sigortası kapsamında sağlık yardımları, geçici iş görememezlik ödeneği ve emzirme ödeneği şeklinde yardım sağlanır.

Analık sebebiyle sağlık yardımları Genel Sağlık Sigortası kapsamında ayakta ya da yatarak tedavilerde doktor tarafından yapılacak muayene de teşhis için ihtiyaç duyulan ve Yasa’nın belirtmiş olduğu tıbbi bakım hizmetleri Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından karşılanır. Tıbbi bakım hizmetleri yasa gereğince sağlık personeli tarafından doktorların kararı üzerine yapılmalıdır (Korkusuz ve Uğur, 2015:306,307).

Analık sigortasının sağladığı temel yardım ise geçici iş göremezlik ödeneğidir. Geçici iş göremezlik ödeneği doğumdan önce ve sonra çalışmadığı her bir gün için verilir (Arıcı, 2017:274). Geçici iş görmemezlik ödeneğinden faydalanabilmek için, gebe kadının sigortalı olması ve kadın sigortalının doğumdan önceki bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta kollarında primi yatırılmış olması şartları aranır. Bağımsız çalışan sigortalı kadının ise genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması gerekir. Ayrıca sigortalı kadının sigortalılığı devamlı nitelikte olmalıdır. Yani sigortalı erkeğin sigortalı olmayan karısı ve sigortalılığı sona

63

eren gebe kadın geçici iş görememezlik ödeneğinden faydalanamaz (Korkusuz ve Uğur, 2015:307).

Analık halinde sağlanan yardımlardan sonuncusu ise emzirme ödeneğidir. Emzirme ödeneği 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine sağlanan yardımdır. Emzirme ödeneği her çocuğun yaşaması ve sigortalının doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kollarında prim yatırması şartı ile Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden ödemesi yapılan bir yardımdır. Bu yardımdan bağımsız çalışan sigortalıların yardım alabilmesi için genel sağlık sigortası primleri de dahil prim ve prime ilişkin borcunun bulunmaması gerekir (Korkusuz ve Uğur, 2015:308).

Doğum Borçlanması

Yasa gereği ücretsiz doğum veya analık izni süreleri ile 4/a, 4/b ve 4/c sigortalısı kadın sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonraki süreçte üç defaya özgü olmak üzere kadın sigortalının hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun sağ olması koşuluyla doğum yaptığı tarihten itibaren 2 yıllık süreler için kadın sigortalı borçlanma yapabilir (Şakar, 2014:335).

Bu hükme göre doğum borçlanması iki durumda yapılabilmektedir. Öncelikle kadın sigortalı olarak çalışmaya başladıktan sonraki süreçte üç defaya özgü olmak üzere hizmet akdine istinaden işyerinde çalışmaması ve çocuğunun sağ olması koşuluyla doğum yaptığı tarihten itibaren iki yıllık süreler için borçlanma yapabilir. Kadın sigortalının bu borçlanma türünde yapabileceği maksimum borçlanma yılı altı yıldır. İkinci borçlanma türü ise analık izinleri sonrası kanunları gereği kullanılan ücretsiz izin süreleridir. İş Kanunu kapsamındaki işçiler için bu süre altı aylık süre ve Devlet Memurları Kanuna göre yirmi dört aylık süredir (Tuncay ve Ekmekçi, 2016:673-675).

Sigortalı kadınların kendilerinin veya hak sahiplerinin yazılı istemleri üzerine istem tarihinde belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında kendileri tarafından bildirilen günlük kazancın %32’si üzerinden borçlanma prim bedeli hesaplaması yapılır. Prim borçlarının tebliğinden itibaren bir ay içinde ödemenin

64

yapılması gerekir. Ödeme sonrası borçlandırılan süreler sigortalı kadının sigortalılık süresine eklenir (Süral, 2013:302).

Ayrıca Sosyal Güvenlik Kurumu doğum borçlanması kapsamını genişleterek kadın sigortalının 2 yaşını doldurmamış çocuğu evlat edinmesi halinde de doğum borçlanmasından yararlanabilecektir. Yine bu borçlanma türü de en fazla üç çocuk için yapılabilir. Evlat edinme sebebiyle yapılacak borçlanmalarda, evlatlık çocuğun doğduğu tarih dikkate alınacak ve iki yıllık sürenin aşılmaması şartı ile evlat edinilen tarihten sonraki süreler borçlanılabilecektir (Süral, 2015:29).

Engelli Çocuğu Olan Kadınların Yaşlılık Aylığı

5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Yasasının 28 maddesine eklenen 17/4/2008-5754/16 md. ek fıkrasında sürekli bakıma muhtaç durumda ağır engelli çocuğu bulunan sigortalı kadına yaşlılık aylığı alma şartları konusunda özellikle ayrı bir düzenleme yapılmıştır.

Başkasının sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu bulunan sigortalı kadın için, 5510 Sayılı Yasa’nın yürürlük tarihinden sonraki prim ödeme gün sayısının dörtte biri, prim ödeme günlerine eklenir ve bu süre yaş haddinden indirilir.

Bu düzenleme ile sigortalı çalışmalarından dolayı engelli çocuğu olan kadınlara “fiili hizmet zammı” hakkı tanınmış olduğu sonucuna varılır. Bu süreler kadar yaştan indirim yapıldığı için kadın sigortalı daha erken yaşlılık aylığı alma hakkı kazanır (Arıcı, 2017:279).

Yardımcı Üreme Hizmetinden Yararlanma

5510 Sayılı Yasa 63/e fıkrasında evli fakat çocuk sahibi olamayan yirmi üç yaşından büyük, otuz dokuz yaşından küçük sigortalı kadın ve sigortalı erkeğin karısına, öncelikle uygulanan tıbbî tedaviler ile normal tıbbî yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğinin kurumca görevlendirilen sağlık hizmet sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben mümkün görülmesi gerekir. Bunun üzerine en fazla iki deneme ile yardımcı üreme hizmeti sunulur. Ayrıca en az beş yıldır genel sağlık sigortalısı ya da bakmakla yükümlü olunan kişi olup dokuz yüz gün Genel Sağlık Sigortası primi ödemiş olmalıdır.

65

Yardımcı üreme hizmeti deneme sayısı 10.09.2014 tarih ve 6552 sayılı Yasa ile üçe çıkartılmıştır (Tuncay ve Ekmekçi, 2016:575). Genel Sağlık Sigortası kapsamında sunulan bu hizmet normal yollarla çocuk sahibi olamayan sigortalı ya da bakmakla yükümlü olunan kadına sunulan bir hizmettir.

Ev Hizmetlerinde Çalışan Kadınlar

Ev hizmetlerinde çalışanların istihdamını genelde ev hanımları sağladığından ve bu çalışanların sigortalama işlemlerinin zorluğundan kaynaklı olarak yıllardır bu çalışanların sigortalılığı istenilen ölçüde gerçekleştirilememiştir. Ev hizmetlerinde çalışanlar isteğe bağlı sigortalılık kapsamında kendi primlerini ödeyerek sigortalı olabilirlerdi (Süral, 2015:30). Nitekim ev çalışanlarının sigortalılığı konusunda 10.09.2014 tarih ve 6552 sayılı Yasala 5510 sayılı Yasaya eklenen 9. Madde ile gelişme sağlanmıştır. Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı için ayda on günden az ya da on günden fazla çalışma kıstası getirilmiştir. Bu düzenleme 01.04.2015 tarihinde yürürlüğe girmiştir (Ekmekçi ve Tuncay, 2016:297).

Ev hizmetlerinde ayda on günden fazla çalışanların sigortalılığı 5510 sayılı Yasanın 4/1a maddesi kapsamında yapılır. Ayda çalışma gün sayısı on günden az olanların ise sadece iş kazası ve meslek hastalığına ilişkin sigorta primleri ödenir (Süral, 2015:31). Her iki durumda da prim ödeme yükümlüsü işverendir. Kısacası ev hizmetlerinde çalışanlar; ayda on günden fazla çalışanlar tam sigortalı ve on günden az çalışanlar kısmi sigortalı grubunda yer alırlar.