• Sonuç bulunamadı

2.2.2 Kimlik gelişimine etki eden faktörler .1 Kalıtımsal faktörler .1 Kalıtımsal faktörler

2.2.2.5 Sosyal grup ve kurumlar (Okul- arkadaş çevresi)

Ergenlik dönemi içerisinde çocukların ailelerinden daha fazla olacak biçimde toplumda bulunan arkadaşları ile zaman geçirdikleri görülmektedir. Yaşanan bu durum aile arasında gerçekleşen kavgalara neden olmaktadır. Birçok genç, aileleri yerine arkadaşlarıyla vakit geçirmeyi tercih etmesine rağmen, ailelerinin, hayatlarını önemli ölçüde etkileyecek şekilde müdahale etmeye devam ettiğini de kabul ederler. Ergen olan kişiler günlük yaşantılarında nasıl giyinmeleri gerektiklerini neler yemelerini ve nereleri gezmeleri gibi konularda yakın arkadaş çevrelerini örnek almışlar ve onlara danışmışlar olsa da diğer önemli olan konularda anne ve babalarının da düşüncelerine önem veririler ve onlarla konuşurlar. Başka bir deyişle, gençler ebeveynlerinden önemli yaşam değerleri alır ve sosyal ilişkilerde kişisel problemleri hakkında ebeveynleri ve arkadaşlarıyla istişare eder (Gül,2009).

Konu dahilinde, başlığından da anlaşılacağı üzere bu etmenler arası kronolojik ve hatta hiyerarşik bir düzen bulunduğunu aktarmak bu çalışma için önem teşkil etmektedir.

Birey hayatı boyunca çoğu kez hele ki ergenlik dönemi gibi uzun ve hayati öneme sahip olan dönemlerden geçmektedir. Ve sürekli onu çevreleyen etmenlerle hayatını şekillendirmeye çalışmaktadır. İhtiyaç duyduğu onu çevreleyen etmenler bazı zamanlar yerini diğer etmenlere bırakabilir ya da bu gelişim sırasında bireyin ihtiyaç duyduğu tek etmen de olabilmektedir.

Ebeveynler, çocukları kendi değerleri ve inançlarına göre farklı şekillerde tedavi eder ve yetiştirir. Ebeveynler arasındaki ilişkiler demokratik, demokratik ve / veya otoriter olmak üzere iki ana kategoriye ayrılabilir. ”Demokratik konumu birey olarak kabul edilmeye, alınan kararlara katılmaya, ebeveynlerinin davranışlarını eleştirmeye ve kendi başına karar vermeye dayanan bir ailede yetişen bir genç için fırsat verilir. Bu yaklaşımı benimseyen ebeveynler, gencin bağımsız bir kişilik geliştirmesine, sözlü iletişime önem vermesine ve arzularını tartışmasına yardımcı olur; kendilerini ifade etmeleri ve sosyal, yaratıcı, aktif ve lider olmaları için onlara fırsat vermeleri için motive etme fırsatı verilmesi gerekmektedir.

Ergenlik döneminde bireyin yaşadığı gelecek kaygısı, hayata dair söz sahibi olma isteğinin ilk şahidi aile ahalisi olduğu için sağlıklı kimlik oluşumu bakımdan aile oldukça önemli bir etmen olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu konu bağlamında iletişim bilimi doğrultusunda bazı geniş bir perspektiften bakılması çalışmayı daha da zenginleştirecektir. İkinci etmen okul olarak karşımıza çıkmaktadır. Okul bireyin hayatında kronolojik olarak aileden sonra gelir bu da ailede öğrendiği düzenin büyük bir zaman diliminin okulda uygulamaya geçileceğinin habercisidir. Okul etmenine sadece aileden sonra gelmesi şeklinde bakmak konuyu sakat kılacaktır. Okul, kimlik oluşumunu bir de ideolojik açıdan şekillendirir.

Bakıldığında okullar ailenin yanı sıra çocukların sosyalleşmesine yardımcı olan önemli unsurların arasında yer almaktadır, bu kurumlar çocukta bulunan psiko-sosyal gelişime katkı sunan önemli bir kurum olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı zamanda resmi bir eğitim kurumu olan okulun amacı, çocukların bilgi ve

kültürlerini arttırmak ve sosyal sistemin sürekliliğini sağlamak için onlara birey olarak büyüme fırsatı sağlamaktır (Öztürk, 2007). Durum böyleyken aile de şekillenen eğilimler, görüşler okuldaki geçirilen zaman içinde farklı deneyimlerle kendiliğinden ortaya çıkmaktadır. Böylesine farklı dinamikleri içinde barındıran bir kurum olan okul, bireyin görüşlerini, eğilimlerini şekillendirmektedir. Okullar özellikle çocuklara boş olan vakitlerin değerlendirilmesi bakımından oldukça önemli bir yerdir. Okula giden bir çocuk sadece okuldaki boş zamanını tahmin etmekle kalmaz, aynı zamanda içinde yaşadığı toplumun kültürünü ve değer yargılarını inceleyerek bir eğitim filtresi edinmeye çalışır. (Yavuzer, 2013). Kimlik oluşumunda aileden sonra gelen okul bireyin psikososyal gelişiminde geniş yer tutmaktadır.

Birey toplumsal grupların içine girdiğinde çeşitli irdelemeler yaparak, o grubun içinde yer aldığı konumu, yeteneklerini, amaçlarından hangilerinin grupla özdeşleştiğini deneyim kazanarak öğrenmektedir. İş birliği ve diğer bireylerle iletişimin ahengini kendi katılımıyla algılaması başarılı bir kimlik oluşuma yardımcı olmaktadır. Akran yaş grubu ve toplumsal gruplarla iletişimi artan ergen bireyin aile ile olan iletişimine karşı tedbirli deyim yerindeyse uzak davranışları çoğu zaman aile bireyleri ile çatışmayı körükleyebilmektedir. Bir diğer sosyalleşme etmeni olarak aileden hemen sonra bireyin hayatını uzun yıllar çevreleyecek olan okul, ergenin psikososyal gelişimindeki beklentilerine cevap veren bir kurumdur. Akran ilişkilerinin yoğun yaşandığı kurum okuldur ve bu kurum sosyalleşme de büyük yer tutmaktadır. Okul içinde öğretici bir kimliğe sahip olan eğitmenler, stratejik olarak ergen bireyin sosyalleşmesinde etkili bir rol oynamaktadır. Ortak amaçları gerçekleştirme, iş birliği ile hareket etmek sonucunda oluşturulan toplumsal gruplar ergenin sosyalleşmesinde sağlam bir unsurdur. Toplumsal grupların ne anlama geldiklerini anlamak adına toplumun içinde aynı değerlere inanan aynı şekilde yaşam süren, toplumda aynı duygulara sahip olan insanlar topluluklarıdır. Bu grupları toplumda bulunan sosyal sistem içinde ele almak gerekmektedir bu gruplar bu sistem içinde küçük bir örnek teşkil etmektedirler. (Okumuş, 2014).