• Sonuç bulunamadı

1.3 Sosyal Destek, Yaşam Doyumu Kavramı ve Engellilik

1.3.1 Sosyal Destek

Bireyler arasındaki yakın bağların ve gerçekleştirilen sosyal ilişkilerin bireylerin hayatında ne denli önemli olduğu düşüncesi bir asır öncesine dayanmaktadır.

(Özbesler, 2001:7). Emile Durkheim 1897 yılında yaptığı ‘İntihar’ isimli çalışmasıyla intiharın; bireysel bir davranış bozukluğu olması dışında sosyal bir olgu olarak toplumsal etkenleri bulunduğunu belirterek intiharın, psikoloji dışında sosyal bilimlerin konusu alanına girdiğini savunmuştur. Durkheim, bu çalışmasında dinsel bağlılık, evlilik, aile yaşımı, siyasal ve ulusal bağlar gibi sosyal etkenler ile intihar eğilimi arasındaki ilişkiyi incelemiştir (Çev: Ozankaya, 1992: 7-9).

Durkheim’e göre, bireylerin psikolojik olarak iyi olma halleri ile sosyal uyumları arasında ilişki vardır. Bireylerin yaşamlarında sosyal uyumsuzlukların meydana gelmesi durumunda bireyler bundan olumsuz yönde etkilenmektedir. Durkheim, yaptığı çalışmasında sosyal bağları yetersiz olan bireyler arasında intiharların daha yaygın olduğunu belirleyerek çalışmasında oluşturduğu hipotezini destekleyen verilere ulaşmıştır. Durhkeim’in yaptığı bu çalışma o zamanın sosyal bilimcilerinde; bireyler arasındaki sosyal ilişkilerin, samimi bağların önemli olduğuna dair düşüncelerin oluşmasında ve bu konudaki düşüncelerin zamanla ortaya konmasında rol oynamıştır (Özbesler, 2001:7).

1950’lerdeki “sosyoloji” alanındaki literatüre bireyler arasındaki ilişkilerde sosyal desteğe yönelik tanımlar getirilmiştir. John Cassel (1974), bireylerin sağlığına yaşamlarındaki sosyal ilişkilerin ve bağların etkisi olduğunu, psiko-sosyal süreçlerin hastalığın temelini oluşturduğunu, bireylerin sosyal ilişki ve bağlılıklarının bozulması durumunda hastalık ihtimallerinin artacağı hipotezini geliştirmiştir (Aktaran: Özbesler, 2001: 8).

Caplan ve Killilea (1976) ise sosyal desteği, insanın stresli bir ortama hakim olmasını ve stresle başa çıkmasını sağlayan sosyal çevreden gelen bir geri bildirim olarak tanımlamıştır (Aktaran: Erdil, 2010:26). Bu alanda çalışma yürüten Cobb (1976)’a göre sosyal destek; stres altındaki ve kriz dönemindeki bireyleri çok çeşitli patolojik durumlardan koruyabilmektedir. Cohen ve Janicki Deverts (2009)’ a göre ise, sosyal desteğin sağlığın korunmasın yanı sıra hastalığın tedavi ve rehabilitasyon sürecinde de önemli etkisi vardır.

Sosyal destek ile sağlık arasındaki pozitif anlamda ilişki olduğunu savunan Cohen ve Wills (1985), sosyal desteğin bireyin sağlığındaki etkisini açıklayan iki model ortaya koymuştur. Bu modeller şunlardır (Aktaran: Bursa,2010:36-37):

Temel Etki Modeli: Bu modele göre; sağlık ile sosyal destek arasında doğrudan

bir ilişki vardır. Her koşulda sosyal destek bireyin fiziksel sağlığını olumlu yönde etkilemekte, bireye kendisini iyi hissetmesini sağlamaktadır. Aynı şekilde sosyal destek yoksunluğunda da bireyin bundan olumsuz etkileneceği savunulmaktadır.

Tampon Etki Modeli: Bu model, stres verici yaşam olayları karşısında sosyal

desteğin, stresin zararlarının azaltarak ya da dengeleyerek bireyin sağlığını koruduğu ve psikolojik anlamda kendini iyi hissetmesini sağladığı savunulmaktadır Başka bir deyişle bu modele göre sosyal destek, bireyin yaşamında karşılaşılan zorluklara karşı bir başa çıkma stratejisi olmaktadır.

Cohen ve Wills (1985)’e göre; her iki modelin sosyal desteğe ilişkin yaklaşımının doğru olduğu ancak iki modelin de sosyal desteğe olan etsinin farklı bir süreci temsil ettiği belirtilmektedir. Bu açıdan sosyal desteğin sağlığa olan etkisinin durum ve koşullara göre değişebildiği söylenebilir.

Sosyal bir varlık olan insan başkaları tarafından sevilmeye, ilgi görmeye, diğerleri ile arkadaşlık gibi sosyal ilişkiler kurmaya ihtiyaç duyar. Birey bu gereksinimlerini, öncelikle aralarında kan bağı olan ailesinden ve akrabalarından karşılamakta daha sonra ilişki ve etkileşim yaşadığı sosyal çevre içerisinde bulunan sosyal destek gruplarından gidermektedir (Öksüz vd., 2011:120). Sosyal destek, zor durumda ve stres altındaki bireye çevresinde bulunan insanlar (eş, aile, arkadaş) tarafından sağlanan maddi ve manevi anlamda her türlü yardım olarak tanımlanmaktadır (Eker ve Arkar, 1995:45).

Literatür de engellilere yönelik yapılan çalışmalar incelendiğinde ‘sosyal destek’ ile ilişkili olan araştırmaların yoğun olduğu görülmektedir. Bu durumu; dünya üzerinde hayatını bir tür engellilik ile yaşayan bireylerin sayısının oldukça fazla olması

ve engellilik durumunun yalnızca bireyi değil çevresini de etkileyen, çok boyutu olan toplumsal bir sorun olarak araştırılması gereken bir alan olarak görülmesi ile açıklamak mümkündür.

Nasıl ki sağlıklı bir şekilde dünyaya gelen bir bebek, öncellikle anne babasının desteği ile hayata tutunuyor ve yaşamının geri kalanında da sağlıklı bir birey olmasına rağmen sosyal destek kaynaklarına ihtiyaç duyuyor ise engelli bireyler için de sosyal destek kaynakları yaşamlarını idame ettirebilmesi açısından son derece önemlidir. Toplumsal hayatta var olma mücadelesi içerisinde olan engelliler; kimi zaman en yakını olan ailesi, akrabaları veya arkadaşlarının desteğine ihtiyaç duyarken kimi zaman maddi kaynaklara kimi zamanda profesyonel bir kişinin desteğine ihtiyaç duymaktadır. Sosyal destek kaynaklarının neler olduğu ve bu kaynakların engelliler ile olan ilişkisi hakkındaki açıklamalara aşağıda değinilmiştir.

Sosyal destek kaynaklarının neler olduğu üzerine araştırma yapan Cohen ve Wills (1985), 1975-1983 yılları arasında yapılmış 51 araştırmayı inceleyerek saygı desteği, araçsal destek, bilgisel destek ve sosyal arkadaşlık desteği şeklinde 4 tür sosyal destek olduğunu ortaya koymuştur. Bu destekler şunlardır (Aktaran: Şenel, 2001:23- 24):

Saygı Desteği: Bireyin sosyal çevresi tarafından kabul görülüp, sevilmesi, saygı

gösterilmesi, beğenilmesi değer verilmesi gibi ihtiyaçlarının karşılandığı destek türüdür.

Engelli bireylerin sağlık sorunlarının beraberinde getirdiği stres verici durumlarla baş edebilmesinde bu destek türü çok önemlidir. Var olan engeline rağmen ailesi ve toplum tarafından kabul gördüğünü, sevildiğini ve ihtiyacı olduğunda onlardan her türlü desteğe alabileceği algısı; bireyin sağlığını olumlu yönde etkilemekte, sağlık sorunun beraberinde getirdiği stres ile baş edebilmesine yardımcı olmakta ve bu şekilde bireyin yaşam doyumunun artması sağlanmaktadır.

Araçsal Destek: Bireye yapılan araç gereç, para yardımı gibi somut yardımları

kapsamaktadır.

Engelli bireylere yakın çevresi, sivil toplum örgütleri ve devlet kurumları tarafından yapılan cihaz, giyecek, yiyecek gibi ayni yardımlar dışında yapılan nakdi yardımlar da bu destek türü içerisinde yer almaktadır. İhtiyacı olan engelli bireylere yapılan bu yardımlar, engelli bireylerin, yaşam standartlarının yükselmesini ve yaşam doyumlarının artmasını sağlamaktadır.

Bilgisel Destek: Bireyin sorun kabul edilen olaylarla karşılaşmasında sorunun

çözümüne yönelik sorunu anlama ve tanımlamasını sağlayan destek biçimidir. Gerek engeline ilişkin sağlık durumu ve tedavisi, gerekse yasal haklarının neler olduğu hakkında engelli bireyler kimi zaman profesyonel birilerinin desteğine ihtiyaç duymaktadır. Bu destek; kimi zaman bir doktor, fizyoterapist ya da öğretmen tarafından engelli bireye verilirken kimi zamanda da bir sosyolog, psikolog, sosyal hizmet uzmanı tarafından verilmektedir. Doğru bilgiye ulaşan engelli bireyler aldıkları bu destek ile sorunlarını daha rahat çözebilmektedir.

Sosyal Arkadaşlık Desteği: Bireyin boş zamanlarında diğer insanlarla güzel

vakit geçirmesi, eğlenmesi ve bu şekilde rahatlaması şeklinde alınan destek şeklidir. Engelli bireyler, kendisi gibi sağlık sorunu olan bireyler ile dayanışma içerisine girerek örgütsel birliktelikler kurmaktadırlar. Bu örgütlenmeler sayesinde, kendini bir gruba ait olduğunu hisseden engelli birey; sorunları hakkında konuşup rahatlayacak, diğer engelliler ile dayanışma içerisine girerek sağlık sorunlarının beraberinde getirdiği problemler ile baş edebilecek, yaşadığı stresi bu şekilde azaltacaktır. Yapılan araştırmalar engelli bireylerin kendisi gibi bir tür engellilik ile yaşan bireyler ile birlikte olmanın, dayanışma içerisinde bulunmanın onları rahatlattığını ve bu şekilde mutlu olduklarını göstermektedir. Toplumsal hayatta engelli bireyleri bir çatı altında toplayan birçok örgütsel yapıların varlığı da bunun bir göstergesidir.

Yukarıda açıklandığı üzere, toplumsal hayatta sahip oldukları sosyal destek kaynakları; bireylerin ve engellilerin var olan sorunları ile baş edebilmesine yardımcı olmakta, sorunlarını aşarak, rahatlayan bireyin yaşam doyumunun da artmasını sağlamaktadır.

Benzer Belgeler