• Sonuç bulunamadı

Sosyal Bilişsel Öğrenme Teorisine Göre Öğrenme Süreçleri

2.1. Kuramsal Çerçeve

2.1.16. Sosyal Bilişsel Öğrenme Teorisine Göre Öğrenme Süreçleri

sayesinde insanların başkalarının davranışları ve bu davranışların gözlenmesi yolu ile dolaylı olarak öğrenebildiklerini ifade eder. Sosyal bilişsel öğrenme kuramına göre öğrenme tepki sonuçları ve model alma yolu ile gerçekleşmektedir (Bandura, 2001).

2.1.16.1. Tepki sonuçları yoluyla öğrenme. Bandura’ya göre günlük yaşam

içerisinde gerçekleştirilen bazı davranışlar neticesinde herhangi bir tepki alınmadığını, bazı davranışların sonucunda ise ceza ve ödül gelebildiğini

belirtmektedir. Kişiler, öğrenme sırasında sadece tepki koymamakta, aynı zamanda meydana gelen sonuçlara da dikkat etmektedirler. Meydana gelen sonuçlar gözlenerek, betimlemeler yapılmaktadır. Kazanılan bu bilgi, daha sonra gelişecek davranışlar için bir kılavuzluk görevi üstlenecektir. Pekiştirici sonuçlar, bireye hangi sonuçların cezaya yol açacağı konusunda yardımcı olmaktadır. Çünkü tepki yolu ile öğrenme, büyük oranda bilişsel bir süreçtir (Bandura, 2001).

2.1.16.2. Model alma yoluyla öğrenme. Model alma yoluyla öğrenmeyi

açıklamak amacı ile farklı terimler kullanılmaktadır. Bunlardan bazılarını ifade edecek olursak model alma, gözlemleyerek öğrenme, taklit, özdeşleşme, içselleştirme gibi terimlerdir (Bandura, 1971, akt. Demirbaş ve Yağbasan, 2005). Model alma yoluyla öğrenmede, birey başkaları tarafından gerçekleştirilen davranışlarını gözlemler ve bu gözlem sonucunda öğrenir. Modelleme yöntemi ile öğrenme davranışının bileşenleri model alan kişi ve modeldir. Model alan kişi modelin gözlenmesinden sonra davranışlarını bilişsel, duyuşsal ve davranışsal özellikler açısından değişime uğratır. Model ile gözlemleyen birey arasında karakter benzerliği varsa davranışın model alınma oranını artar. Model olarak, yaşayan kişiler çizgi film kahramanları, bilim adamları, televizyon programlarındaki kişiler olabilirler (Demirbaş ve Yağbasan, 2005). Kişiler gördükleri her davranışı öğrenerek model almazlar. Model alma yoluyla öğrenmenin gerçekleşebilmesi için birtakım şartların ve süreçlerin oluşması gereklidir. Gözlem yolu ile öğrenme 4 temel süreci kapsamaktadır. Bu süreçler; dikkat, hatırda tutma, davranışı meydana getirme, güdülenme (motivasyon) olarak ifade edilmektedir (Senemoğlu, 2013).

Sosyal öğrenmenin gerçekleşebilmesindeki temel koşul bireyin dikkatini toplamasıdır. Dikkat model alınacak kişi üzerinde toplanmalıdır. Dikkat, bireyi etkileyen birden fazla uyaranın sadece bir grubuna odaklanması ile gerçekleşmektedir. Dikkatin oluşmasında, üç farklı süreç (model davranışı yapan kişi, model davranışın özelliği ve model davranışı öğrenen kişinin özelliği) etkilidir. Model davranışın üzerinde dikkatin toplanabilmesi için davranışın basit formda, açık ve ilgi çekici olarak gerçekleştirilmesinin yanında işlevsel olmasıda gereklidir. Ayrıca gözlemleyen kişinin özellikleride önemlidir. Modelin bazı özellikleri (ünlü bir birey olması, cinsiyeti, statüsü gibi) davranışın sergilenmesinde etkendir

(Yeşilyaprak, 2004). Sonuç olarak bireylerin ilgi alanları gereksinimleri ve amaçları, önceki tecrübelerinden edindiği pekiştirmeler, modele duyulan hayranlık algısı gibi gerekçeler gözlem yolu ile öğrenme sürecinde dikkat sürecini önemli oranda etkilemektedir (Senemoğlu, 2013).

Hatırda tutma sürecinde, gözlemcinin modelin davranışlarını hatırlaması gereklidir. Bilginin hatırlanması gerektiği için gözlenen bilgi, sembolleştirilerek kodlanmalı ve bellekte saklanmalıdır. Bilgilerin sembolleştirilme sürecinde iki yöntem kullanılabilir. Birincisi elde edilen bilgilerin zihinsel resimlere ve imgelere dönüştürülmesi ikincisi ise sözel sembollere dönüştürülmesi yöntemi ile saklanmasıdır (Senemoğlu, 2013). Bandura’ya göre davranışı düzenleyen bilişsel süreçlerin sözel olduğu, modelden elde edilmiş olan görsel bilgilerin daha sonra sözel bilgiye dönüştürülerek daha kolay depolandığı şeklindedir. Sözel olan semboller ve imgeler farklı farklı tartışılsa bile, modelden elde edilen bilgilerin ayrı ayrı temsil edilmeleri zordur. Genel olarak model olarak alınan etkinliklerin, her iki yöntemde kullanılarak sembolleştirildiği belirtilmiştir (akt. Senemoğlu, 2013). Bilgilerin davranışa dönüştürülmesi sürecinde gözlemlenen davranışın kısa süre içerisinden uygulanması ya da bilgilerin zihinsel süreçlerde tekrar edilmesi gerekmektedir. Bandura sembolleştirme kapasitesi gelişen bireylerin gözlem yolu ile öğrenme süreçlerinden daha fazla yararlandıklarını belirtmiştir (Senemoğlu, 2013). Gözlemlenen davranış uygulamalarının bellekte kodlanmasından sonraki süreçte uygulama ya da davranışa dönüştürülme sürecidir. Kişi davranışı gördükten sonra uygularsa öğrenme gerçekleşir. Davranışın istenilen düzeye meydana getirilmesinde modelin ya da diğer kişilerin geri bildirimde bulunması önemlidir. Model olarak alınan davranışın uygulanması sırasında bireyin fiziksel ve psikomotor becerisininde bu davranışı uygulayabilecek düzeyde olması gerekir. Model alınan davranışın istenilen düzeyde gerçekleşmediği durumlarda eksiklikler model ya da diğer kişilerce giderilmelidir (Bandura, 1982).

Güdülenme davranışın doğru bir şekilde ortaya konmasına etki olan son andır. Bu aşamaya kadar birey tanımlanan davranışı kazanmış, belleğinde tutmuş ve birkaç kez davranışı ortaya koymayı denemiştir. Kişilerin yeni davranışları ve becerileri gözlem yaparak öğrenebildikleri fakat o beceriyi gerçekleştirmeye ihtiyaç duyana kadar davranışı gerçekleştirmedikleri belirtilmektedir. Davranışları ortaya çıkaran

motivasyondur. Gözlemlenen davranış sonucunda model ödüllendirilirse gözlemleyen bireyde aynı davranışta bulunma isteği oluşur. Davranışlar sonucunda model cezalandırılırsa gözlemleyen bireyin aynı davranışı tekrar etmemeye çalışacaktır (Yeşilyaprak, 2004).

Bandura (1986), gözlemcinin modelden öğrendiğini birtakım noktaları şöyle ifade etmektedir. Birey başkalarını gözlemlemesi sonucunda bilişsel beceriler (etkili konuşma gibi) ve psikomotor beceriler (masa tenisi oynama gibi) öğrenebilir. Birey tarafından modelin gözlemlemesi yoluyla önceden öğrenilen yasaklar güçlenebilir ya da zayıflayabilir. Model gözlemci için sosyal harekete geçirici bir unsur gibi görev yapabilir. Bunun sonucunda gözlemci yeni değer ve inançlar kazanabilir. Gözlemci model davranışlarından çevre ve eşyaların nasıl kullanılması gerektiğini öğrenebilir. Çocuklar genellikle bu yöntem ile öğrenirlerken yetişkinler ilk karşılaştıkları durumlarda bu yöntemi kullanırlar. Modelin duygularını ifade etme biçimi de gözlemci tarafından gözlemlenerek öğrenilebilir. Yani gözlemci duygularını modele benzeyen şekilde ifade edebilir (Senemoğlu, 2013).

2.1.17. Öz yeterlik ve davranış üzerine etkisi. İnsan davranışlarının

Benzer Belgeler