• Sonuç bulunamadı

Sosyal bilimler, toplumları ilmi olarak inceleyen disiplinlerden oluşan ve topluluk içindeki insanın çevresiyle olan faaliyetidir. Gulbenikan Komisyonu’na göre, sosyal bilimler tabiri her ne kadar on dokuzuncu yüzyılda kullanılmaya başlanılmışsa da aslında sosyal bilimler 1850 ve 1945 yılları arasında, bu alandaki alt disiplinlerin netleşmesiyle birlikte olarak ortaya çıkmıştır (Akt: Tay, 2014:3).

Sosyal bilimler, hem günümüzde hem de geçmişte sosyal hayatın içinde insanın insanla, çevresiyle ve müesseselerle olan ilişkilerini inceleyen bilimlerdir (Kılıçoğlu, 2014:9). Bunun yanında sosyal bilimleri, fen, matematik ve güzel sanatların dışında, konusu insan ve insanın oluşturduğu olgular olan beşeri bilimler

diye tanımlamak da mümkündür. Sosyal bilimlerin içindeki bazı disiplinler şunlardır; antropoloji, iletişim bilimleri, ekonomi, eğitim, coğrafya, tarih, uluslararası ilişkiler, dil bilimi, din bilimleri, siyaset bilimi, psikoloji, sosyoloji, müzikoloji, hukuk ve suç bilimi (Safran, 2008:3).

Sosyal bilimler ile sosyal bilgiler arasında kesin çizgilerle ayrılmayacak kadar sıkı bir ilişki vardır. Sosyal bilgiler öğretiminin planlanması, amaçları, sosyal bilgilerde konu edinilen sözcükler, kavramlar, genellemeler, kullanılan araştırma süreçleri ve çalışma becerileri için kaynak bilgiler hep sosyal bilimlerden faydalanılarak oluşturulmaktadır (Kılıçoğlu, 2014:9-10). Ayrıca Şekil 2’de göründüğü gibi sosyal bilgiler programının içeriği, tarih, coğrafya, sosyoloji, felsefe, psikoloji, antropoloji, hukuk, ekonomi vb. birçok sosyal bilimin bünyesindeki disiplinlerden yararlanılarak oluşturulmaktadır. Şimdi sosyal bilgilerdeki belli başlı disiplinleri inceleyelim.

Şekil 2. Sosyal Bilgilerin Yararlandığı Bilgi Kaynakları (Mortorella, 1998’den uyarlayan Doğanay, 2002).

Beşeri Bilimler

Güncel Olaylar Fen Bilimleri

Tüketici Konular Coğrafya

Çevre Tarih Ekonomi Hukuk Sosyoloji Medya Sosyal Bilgiler

3.2.1.Tarih

Toplumdaki hayatın hafızası olan tarih, sınırları belirlenmiş bir çalışma sahasına hapsedilmeyecek kadar geniş bir içeriğe sahiptir. Buna rağmen tarihi, geçmişte yaşanmış olayların; yeri, zamanı ve kişileri gösterip bunları kaynaklara dayandırılan ve bu olayları neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde inceleyen bir bilim dalı olarak tanımlayabiliriz (Kılıçoğlu, 2014:11). Bunun yanında kısa bir tanım yapmak gerekirse; “insanın, geçmişiyle kurduğu ilişki” olarak ifade etmek de mümkündür (Safran: 2014:21).

Sosyal bilgiler kapsamında olmazsa olmaz disiplinlerin başından gelen “tarih”, toplumla alakalı olan her konuda karşımıza çıkmaktadır. Bu bakımdan Türkiye’de okutulan sosyal bilgiler dersinin en hacimli konuları tarih disiplinine aittir. Çünkü tarihin görevi, toplumların geçmişten gelen bilgi birikimini hafızasına alarak toplumların geleceklerine yön vermek ve onları bilinçlendirmektir (Turan ve Ulusoy, 2013:148-149). Tarih, geçmiş-bugün-gelecek arasındaki bağlantı çizgisini sağlamaya yardımcı olmaktadır. Yani geçmişi öğretmekle bugünü anlamamıza yardımcı olurken aynı zamanda bugünden yarına uzayan ışığın kaynağı da tarih olmaktadır (Doğanay, 2002:31).

3.2.2.Coğrafya

Sosyal bilgilerin oluşumunda faydalanılan bir başka disiplin ise coğrafyadır. Coğrafya terimi, sözlükte “bütün çeşitleriyle yeryüzüne bağlı olayları tanıtan, bunları açıklayan bilim” (İzbırak, 1986:61) olarak ifade edilmektedir. Coğrafyanın genel itibariyle ele aldığı konular; bir bütün olarak yer küreyi tanımak, yeryüzü şekilleri, havaküre, suküre, bitkiler, hayvanlar, insan ve insanın eserleridir.

İçinde yaşadığımız gezegeni anlamak ve yaşayabilmek için coğrafya bir rehber görevini görmektedir. Bu konuda, coğrafya hayatımızda diğer bilimlerden daha çok yönlendirici olmaktadır. Yaşanılan yerin sevilmesi, yönetilmesi, savunulması vb. her türlü şartlarda iyi bir coğrafya eğitimine ihtiyaç duyulmaktadır. Bundan dolayı, ilköğretimden itibaren coğrafya eğitimi hem önem taşımakta hem de herkes için bir nevi ihtiyaç olmaktadır (Meydan, 2013:164).

3.2.3.Sosyoloji

Sosyoloji, arkadaşlığa, dostluğa ait olan kural anlamına gelen Latince kökenli bir kelime olan “socius” ve Yunanca mantık demek olan “logy” kelimelerinin birleşmesiyle oluşmuş bir terimdir. Biraz daha açıklayacak olursak sosyoloji, “toplumsal yapıların kuruluşunu, değişimini belirleyen kuralları ve ilkeleri tespit eder, farklı toplumsal yapıların yapısını belirleyen yasaları birbiriyle karşılaştırmaktır” (Duran, 2013:177).

Sosyal bilgiler dersi ile sosyoloji bilimi iç içe geçmiş bir durumdadır. Sosyal bilgiler dersini meydan getiren kavramların, içeriğin ve ünite başlıkların oluşturulması noktasında sosyolojiden yararlanılmaktadır. Ancak sosyal bilgiler bir ders olduğundan herhangi bir bilim grubun alt dalı değildir. Çünkü sosyal bilgiler, gündelik yaşam pratikleriyle içeriği oluşturulan, konuları hem tanımlayıcı hem de emredici olan ve davranış değişikliğini hedefleyen bir derstir (Duran, 2013:180). Bunun yanında sosyal bilgiler ders programı, sosyolojik kavram ve tekniklerini fazlasıyla içerdiğinden bu dersin eğitimcisi, sosyolojiyi en az bir uzman kadar bilmelidir.

3.2.4.Felsefe

Felsefeyi tanımlamak herhangi bir disiplini tanımlamaktan daha güçtür. Buna rağmen felsefeyi, “tabiat hakkında toplu bir görüşün araştırılması, bütüncül bir anlatım denemesi olup; ilimlerin özeti ve ilimlerin tamamlanması yahut genel bir ilim” (Ayhan, 2011:134) şeklinde tanımlamak mümkündür.

Felsefe, hem sosyal bilgiler dersine katkı sağlamakta hem de bir ülkenin veya bir toplumun eğitim sitemini ve eğitim politikasını etkilemektedir. Ülkemizde 1924 yılından en son yapılan program değişikliğine (2005) kadar tüm ilkokulların sosyal bilgiler ders programlarında ilerlemeci felsefenin etkili olması bu duruma örnek gösterilebilir (Keskin, 2013:66-65).

3.2.5.Psikoloji

İnsan davranışını anlamamıza yardımcı olan psikoloji, “insanların ve hayvanların davranışlarını ve insanların ruh yapısını inceleyen bir bilim dalı” (Güney, 2009:7) olarak tanımlanmaktadır.

İnsan hayatının neredeyse bütünüyle ilgili olan psikoloji, sosyal bilgiler dersiyle de ilgilidir. Bu ilgi, sosyal bilgiler dersinde düşünme becerilerin öğretilmesinde ve bireysel vasıfların kazandırılmasında daha belirgin olmaktadır (Kaya, 2013:194).

3.2.6.Antropoloji

Antropolojinin konusunu, insanın geçmişten günümüze kadar meydana getirdiği kültür oluşturmaktadır. Maxim’e göre antropoloji, iskelet kalıntısından fosillere, aletlerden heykellere kadar eski insana ait kültürden kalan her şeyin incelenmesine dayalı yapılan bilimsel çalışmadır (Akt: Kılıçoğlu, 2014:10).

Sosyal bilgiler programında antropolojiye ait birçok kavram vardır. Bu kavramların en başında kültür kavramı gelmektedir. Nesillerin diğer kültürler hakkında bilgilenmesi ve dış dünyaya kayıtsız kalmaması için antropolojiye ihtiyaç vardır.

3.2.7.Ekonomi

İnsanların istek ve ihtiyaçlarını yerine getirmek için kaynakları dengeli bir şekilde harcamak amacıyla birey ve grupların alması gereken kararlarla ilgili olan ekonomi, üretime, tüketime ve dağıtıma ait sorunlarla ilgilenmektedir (Doğanay, 202:33).

Öğrencilerin ekonomik kararlarla karşılaşmaları, tasarruflu tüketiciler olmaları ve gerekli bilgi ve beceriye sahip olmaları sosyal bilgiler dersinin amaçları arasındadır. Bu bakımdan, ekonomiye dair kavram, beceri ve değerlerin öğretilmesinde sosyal bilgiler dersin katkısı bulunmaktadır (Akhan, 2013:402).

3.2.8.Hukuk

Sosyal bilimlerin bir başka disiplini olan hukuk bilimi Adal’a göre, “insan varlığını ve insan topluluğunu düzenleyen ve devlet yaptırımı ile kuvvetlendirilmiş bulunan kural, norm, emir ve yasaklardan oluşan kaidelerin bir bütünüdür” (Akt: Yazıcı ve Erdilmen, 2013:283).

Yaşadığı topluma uyum sağlayan bireyleri yetiştirmeyi amaçlayan sosyal bilgiler dersi, bu amacını gerçekleştirmek için hukuk bilimine ait terim, kavram ve bilgilerinden faydalanmaktadır (Yazıcı ve Erdilmen, 2013:274).

Benzer Belgeler