• Sonuç bulunamadı

7.ONARIM VE GÜÇLENDİRME

9. SONUÇLAR VE ÖNERİLER

Türkiye‘de prefabrike yapı inşası hem geç başlamış hem de çeşitli zorluklar ve yanlış öngörüler sonucunda oldukça geri kalmış bir sektördür. Dünya‘ daki gelişmiş ülkelere bakıldığında prefabrike yapı sistemlerinin piyasa paylarının %25‘lerde olduğu görülürken Türkiye‘de bu oran %3 ile %8 arasında değişmektedir.

Bu eksikliğin önemli sebeplerinden biri maliyet analizlerinde prefabrike yapıların alışılagelen sistemlere oranla daha yüksek maliyetlere sahip olması, hem işvereni hem de müteahhidi diğer yapı türlerine yönlendirmektedir. Oysa bu tez kapsamında belirtilen uygun planlama sağlandığında, prefabrike yapıların hem kalite olarak hem de imalat hızı olarak diğer sistemlere oranla çok daha uygun sistemler olduğu söylenebilir. Özellikle tekrarlı ve büyük çaplı işlerde prefabrikasyonun diğer sistemlere göre kaliteden ödün vermeden maliyeti düşürme özelliği vardır.

Ülkemizde 1980‘li yıllardan sonra artan bir hızla büyüyen prefabrike yapı sektörü Haziran 1998 Adana-Ceyhan depremi, Ağustos 1999 Kocaeli depremi ve hemen ardından Kasım 1999 Bolu-Düzce depremi sonucunda oluşan sektörel küçülmeden çok zarar görmüştür. Bu zararlar incelendiğinde sebeplerin başında üç depremde de prefabrike betonarme sistemlerin, özellikle de bu sistemlerin en yoğun kullanıldığı tek katlı sanayi yapılarının gösterdiği performanslar ve aldıkları büyük hasarlar gelmektedir.

Bu hasar şekilleri incelendiğinde yapıların genellikle A.B.Y.Y.H.Y 1975 ve A.B.Y.Y.H.Y 1997 şartlarına uygun olmayacak şekilde imal edildikleri, bu sistemlerin en önemli noktaları olan birleşim bölgelerinin iyi detaylandırılmadığı ve sistemin en zayıf yönü olan çerçeve düzlemine dik doğrultuda rijitliğin hemen her yapıda yetersiz olduğu ortaya çıkmıştır. Ancak bu özellikler yapı sisteminin kusurlu olduğunu göstermemekle birlikte yanlış tasarımlar sonucunda ülkemizdeki birleşim detaylarının ve proje standartlarının düşük olduğunu göstermektedir.

Bu yıkımlar özellikle kolonların birleşim noktaları olan üst uçlarında büyük yanal hareketler yaparak üstlerindeki kirişlerin ve aşıkların devrilmesiyle ortaya çıkmıştır.

Eleman bazında incelendiğinde üstün özellikleri olan, öngerme kullanımına imkan veren beton prefabrikasyon sistemlerinin deprem etkileri altında yetersiz olduğu kanısı ortaya çıkmıştır. Bu düşünce tamamen yanlış olmamakla birlikte yıkılan yapıların kusurlu tasarımları da göz önünde tutulmalıdır..

Ağustos 1999 Kocaeli Depremi‘nde yıkılmış olan bir sanayi yapısı örnek olarak incelenmiştir. İncelenen sanayi yapısı ülkemizdeki sanayi yapılarının %90‘ını oluşturan tek katlı, kolonları alt uçlarından ankastre üst uçlarından mafsallı prefabrike betonarme yapılara bir örnektir. Yapının depremde yıkılmış olması İnceleme öncesinde mevcut veriler toplanmış, ancak çoğu bilgiye ulaşılamamıştır. Yapının yıkılmış bir yapı olması ve 1999 Kocaeli depreminin üzerinden 6 yıl geçmiş olması bilgi toplamayı imkansız hale getirmiştir. Ancak daha önce yapılan saha incelemeleri, fotoğraflar ve araştırmalar yapının göçme şeklinin iç akslardaki kolonların kırılmasıyla başladığını ve çerçeve doğrultusuna dik yönde olduğunu göstermektedir. Daha önce de belirtildiği üzere tek katlı sanayi yapılarında kolonlarla kirişler arası bağlantının mafsallı olma durumunda yapıya etkiyen tüm yanal yükler kolonlar tarafından taşınmaktadır. Göçme mekanizmasının şeklinden anlaşılacağı üzere yapıda çerçeve doğrultusunu dik yanal rijitlik yetersizlik mevcuttur.

Yapı Sap 2000 programında üç boyutlu olacak şekilde tasarlanıp eşdeğer deprem yükü yöntemi ile deprem yükleri etkitildikten sonra yapının tüm elemanları incelenmiştir. Yapıda kolonlar dışındaki taşıyıcı sistem elemanlarında herhangi bir yetersizliğe rastlanmamıştır. Kolonların ise sargı donatısının eksik olduğu ayrıca vincin yer aldığı A ve B akslarındaki kolonlarda boyuna donatının eksik olduğu görülmüştür. Kolonların yanal yerdeğiştirmeleri incelendiğinde bütün kolonların her iki yönde de A.B.Y.Y.H.Y. 1997 şartlarının gerektirdiği göreli kat ötelemeleri sınırını aştığı gözlemlenmiştir.

Yapının yetersiz olduğu ve güçlendirilmesi gerektiği anlaşılmıştır. Ancak tek katlı prefabrike betonarme sanayi yapılarının mimari tasarımları genellikle güçlendirme yöntemlerini kısıtlayacak şekildedir. Özellikle çerçeve doğrultusundaki açıklıklarda yapılacak olası değişiklikler yapının kullanım amacının dışına çıkmasına neden olacaktır. Bu şartlar da göz önünde bulundurularak yapının güçlendirilmesi için iki öneri yapılmıştır. Bu önerilerden birincisi yapanın çerçeve doğrultusuna dik akslarına çelik diyagonal elemanlar eklemek, bu yönde yanal rijitliği arttırmak ve bununla birlikte kolonların kesitlerini büyüterek hem sargı donatısı ve boyuna donatı

eksikliğini gidermek hem çerçeve doğrultusunda rijitliği arttırmaktı. Yapılan incelemeler sonucunda yapının yeterli yanal rijitliği kazandığı, kolon yanal ötelemelerinin yönetmelik sınırları içinde kaldığı görülmüştür.

Diğer güçlendirme önerisi ise yapının kolonlarının deprem esnasında bütün yatay yükleri karşılayabilecek şekilde güçlendirilmesi yönünde yapılmıştır. İlk olarak kolonlar sıklaştırma bölgeleri yüksekliğince mantolanmış ancak istenilen sonuçlar elde edilememiştir. Ayrıca boyuna donatıların kolon boyunca sürekli olması gerekmektedir. Kolonların kısa konsol alt kotlarına kadar mantolanması ise yapının daha önce belirtilen yetersizliklerinin karşılanmasını sağlamıştır. Kolon göreli yanal yerdeğiştirmeleri yönetmelik sınırlarında içinde kalmıştır.

Her iki güçlendirme önerisinin de olumlu sonuç vermesi nedeniyle seçim yapmak zor olacaktır. Ancak maliyet bakımından incelendiğinde çelik diyagonaller ve kolon mantolama yapılarak yapılan güçlendirme yönteminin sadece kolonlar mantolanarak yapılan güçlendirme yöntemine göre daha yüksek bir maliyette olacağı açıktır. Sorunun yapı sisteminde olmaması, uygun birleşim yöntemleri ve yönetmelik şartlarına bağlı kalınan proje çözümleri yapıldığında prefabrike betonarme sistemlerin monolitik sistemler kadar güvenli sınırlar içinde kaldığı ve tercih edilebileceğini göstermiştir. Ancak sadece yönetmelik şartlarına bağlı kalınarak bir sistem oluşturmak da yeterli olmayabilir, yapının yük aktarma sistemi düzgün oluşturulmalı ve olabildiğince sünek bir yapı oluşturmaya çalışılmalıdır. Gün geçtikçe geliştirilen yeni yapım yöntemleri ve yeniliğe açık yapısıyla prefabrike betonarme sistemlerin tercih edilmesinde bir sakınca olmadığı kolaylıkla söylenebilir.

KAYNAKLAR

[1] Kalkınma Planı – İkinci Beş yıl 1968-1972, 1967. T.C. Başbakanlık D.P.T. S.286., Ankara

[2] Kozanoğlu C., 2004. Yangında Prefabrike Beton ve Çelik Yapı Davranışı , 11. Beton Prefabrikasyon Sempozyumu,İzmir

[3] Kanoğlu, A., 1992. Prefabrikasyonda üretim planlamasına yönelik bilgisayar destekli bir bütünleşik akış/değerlendirme sistemi, Doktora Tezi, İ.T.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, İstanbul.

[4] Karamızrak T., 1997. Prefabrike İnşaatın Üstünlükleri ve Öneriler, Prefabrike İnşaat Tek. Sempozyumu, İstanbul

[5] Tuna, M., E., 1991. Depreme Dayanıklı Yapı Tasarım İlkeleri, Ankara

[6] Özden, K, 1988. Betonarme ve Öngerilmeli Prefabrike Taşıyıcı Sistem ve Yapıların Hesap ve Yapım Kuralları, Öneri, Deprem Mühendisliği Türk Milli Komitesi Yayını, İstanbul.

[7] Ayaydın Y., 1981. Büyük açıklıklı prefabrike betonarme yapılar,İstanbul

[8] Yanık M.F., 1993. Öngerilmeli boşluklu döşeme panellerinde birleşimler 7. prefabrikasyon sempozyumu bildiriler 1993

[9] TS-9967, 1992. Yapı Elemanları, Taşıyıcı Sistemler ve Binalar - Prefabrike Betonarme ve Öngerilmeli Betondan — Hesap Esasları, Türk Standartları Enstitüsü, Ankara

[10] Duyguluer, M. F., 1997. The history of seismic design code of Turkey, Bulletin of the International Institute of Seismology and Earthquake Engineering , 31, 177–92.

[11] A.B.Y.Y.H.Y. 1997, 1997. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ,Ankara.

[12] Bayülke, N., 1998, "27 Haziran 1998 Adana Ceyhan Depreminde Prefabrike Yapı Hasarı ", İMO Ankara Şubesi Bülteni, Ankara

[13]Zorbozan, M., Barka, G., ve Sarıfakıoğlu, F., (Eylül 1998) ―Ceyhan Depreminde Prefabrik Yapılarda Görülen Hasarlar, Nedenleri ve Çözüm Önerileri‖, Beton Prefabrikasyon , Eylül 1998, sayfa 20-24, Türkiye Prefabrik Birliği, Ankara

[14]Bayülke, N., 1999, "27 Haziran 1998 Adana Ceyhan Depreminde Prefabrike Yapı Hasarı ve Değerlendirmeler, Çözümler, Öneriler", Ankara

[15]Başyiğit, C., Terzi, S., ve Gençer, Ö., 2000, "Marmara Depremi Sonrası Prefabrik Yapılardaki Hasarlar ve Çözüm Önerileri",10. Beton Prefabrikasyon Sempozyumu ,Türkiye Prafabrik Birliği, Ankara

[16]Ataköy, H., 2000, "17 Ağustos Marmara Depremi ve Türkiye Prefabrik Birliği Üyelerince Yapılan Prefabrike Yapılar",Beton Prefabrikasyon,52-53, 5-14

[17] Celep, Z., Kumbasar, N., 2004, Deprem Mühendisliğine Giriş ve Depreme Dayanıklı Yapı Tasarımı, Beta Dağıtım, İstanbul.

[18] Sezen, H., Elwood, K. J., Whittaker, A. S., Mosalam, K. M., Wallace, J.W.,

Stanton, J. F., 2000. Structural Engineering Reconnaissance of the

August 17, 1999 Earthquake Kocaeli (İzmit), Pacific Earthquake Engineering Research Center Report, 2000/09, Univercity of California, Berkeley.

[19] T.D.Y. 2005, 2005. Afet Bölgelerinde Yapılacak Yapılar Hakkında Yönetmelik Taslağı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı ,Ankara.