• Sonuç bulunamadı

5. SONUÇ ve ÖNERĠLER

5.1 Sonuç

Günümüzde yapılan akademik çalışmalar ile gerekse medya veya sosyal medya üzerinden her zaman okul öncesi eğitimin önemi vurgulanmaktadır. Okul öncesi eğitimin temelinde öğrencilerimizden beklediğimiz veya öğretmemiz gereken beceriler vardır. Günümüz çocuklarında 3 T kullanımın artması sebebi ile dikkat ve konsantrasyon becerileri konusunun önemi hem eğitimciler hem de aileler tarafından önem teşkil etmektedir.

Yapılan literatür araştırması sonucunca dikkati nasıl daha iyi geliştirebileceğimiz veya birkaç makale dışında genel olarak konu sadece „Hiperaktivite ve Dikkat Eksikliği‟ ve daha çok eğitim alanı dışında yapılmış konsantrasyon ve öz yeterlilik çalışmalarına rastlanılmıştır.Yapılan araştırmalarda dikkat konusunda genel olarak çocukların becerilerine bakılmıştır.Ancak önemli ve atlanılmaması gerek bir nokta da dikkat ve konsantrasyon eğitimi verecek eğitimcilerin bu alandaki öz yeterlilikleri düzeyleridir.Literatür çalışmalarına katkı sağlanacağı ve ileriki araştırmalar içinde yol gösterici olabileceği düşüncesi ile araştırmada, okul öncesi öğretmenlerin öğrencilerinde dikkat ve konsantrasyon becerilerini geliştirmeye yönelik öz yeterlilik düzeyleri incelenmiştir.

Bu araştırma, 2017-2018 eğitim öğretim yılında İstanbul İl Milli Eğitim Müdürlüğü‟ne bağlı, Bahçelievler ilçesinde bulunan devlet ve özel eğitim kurumlarında görev yapmakta olan, 200 okul öncesi öğretmenlerinin öğrencilerinde dikkat ve konsantrasyon becerilerini geliştirebilme öz yeterlilik düzeylerinin belirlenmesi amaçlanmıştır.

Yapılan çalışmanın ilk aşamasında oluşturulan ölçek formunun psikometrik özellikleri incelenmiştir. Ölçek geliştirme çalışmasında alan dizin çalışmalarında benzer ölçekler incelenmiş ve uzman kişilerin görüşleri doğrultusunda madde havuzu hazırlanmıştır. Oluşan havuzdan kapsam

geçerliliği noktasında 26 öncül madde seçilmiş ve ölçeğin istatistiksel analizleri yapılmıştır. Yapı geçerliliğinin incelenmesinin ardından elde edilen yüksek Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) katsayısı örneklemin faktör analizi için yeterli düzeyde olduğunu göstermiştir. Ardından maddelerin uzay düzleminde küresel bağıntı oluşturup oluşturmadıkları ve aralarındaki ilişki için Barlett‟in Küresellik Testi uygulanmış ve elde edilen katsayının anlamlı olması bu hipotezin de desteklendiği sonucu elde edilmiştir. Bulunan sonuçlar ölçeğin yapı geçerliliğin iyi olduğu görülmüştür (Bryman ve Cramer, 1999; Şeker ve ark., 2005).

Çalışmanın ikinci aşamasında ölçek faktör yapısı incelenmiştir. 26 madde için yapılan analiz sonucunda iki madde çalışma dışında bırakılmış ve ölçeğe 24 maddelik son hali verilmiştir. Analiz sonucunda öz değeri 1‟den büyük olan 7 faktör elde edilmiş ve faktörler toplam varyansın %66‟lık kısmını açıklamaktadır. Bulgular sonucunda ölçek faktör yapısının güçlü olduğu bulunmuştur (Karagöz ve Kösterelioğlu, 2008). Elde edilen faktörlerin madde dağılımı ve isimlendirmesi bulgular bölümünde sunulmuştur (Bkz. Çizelge 3.2 ve 3.3).

Üçüncü adım olarak ölçek geçerliliği incelenmiştir. Yapılan iç tutarlılık analizi sonucunda elde edilen Cronbach Alfa katsayıları ölçeğin iyi geçerliliğe sahip olduğunu göstermiştir (Bkz. Çizelge 3.4). Yapılan madde analizi sonucunda madde-ölçek korelasyonun ve madde silindiğinde ölçek Cronbach Alfa katsayıları iyi düzeyde bulunmuştur. Elde edilen sonuçlar alan dizin çalışmaları göz önüne alındığında ölçeğin geçerli bir ölçek olduğu sonucunu vermiştir (Bryman ve Cramer, 1999; Büyüköztürk, 2007).

Son olarak araştırma problemlerine yönelik hipotezlerin sınanması için varyans analizleri yapılmıştır. Analiz sonuçları yaşın dikkat ile ilgili bilimsel bilgileri takip edebilme faktörüne etkisinin dışında yaş, kıdem, görev yapılan okul ve eğitim düzeyinin okul öncesi öğretmenlerin öz yeterlilik düzeyine etkisi bulunmamıştır. Alan dizi çalışmaları incelendiğinde ilgili konu için çalışma bulunmamıştır. Öz yeterlilik hedefe ulaşmak isteyin bireyin duygu, düşünce ve davranışlarını kontrol etme ve düzenleme becerisidir (Brown ve ark., 1999; Schunk, 1994). Şu haliyle bir duygu, düşünce ve davranışın ortak paydası olan dikkatin öz yeterlilik alanında incelenmesi gerekmektedir. Alan dizin

çalışmaları dikkatin düzenlenmesinde öz yeterlilik kavramının önemini göstermektedir (Kim ve ark., 2015). Çalışmanın bulgularından biri de okul öncesi öğretmenlerindeki dikkat ve konsantrasyonun geliştirilmesine yönelik öz yeterlilik puanlarının ortalamanın üzerinde bulunmasıdır (Bkn. Çizelge 4.1). Çalışma bulguları Gömleksiz ve Serhatlıoğlu (2013)‟ün çalışmasında belirttiği okul öncesi öğretmenlerin yüksek öz yeterlilik düzeylerinin olduğu ve bu düzeyin cinsiyet ve demografik bilgilere göre farklılık göstermediği sonuçları ile tutarlılık göstermektedir. Alan dizinde yer alan diğer çalışmalarda da öğretmenlerin öz yeterlilik düzeyleri için benzer sonuçların bulunduğu görülmüştür (Üstüner ve ark., 2009; Yılmaz ve Topçu, 2008) .

Okul öncesi dönem 4-5 yaş çocukların okula hazırlık yaptıkları ve okul ortamını deneyimledikleri ilk basamak olarak değerlendirilmektedir. Ayrıca okul öncesi dönemde verilen kazanımların yaşam boyu çocuğun hayatında önemli etkileri bulunmaktadır (Chung ve ark., 2005). Özellikle eğitimin amacına ulaşması için gerekli olan dikkat ve konsantrasyon becerilerinin kazandırılması için de bir zemin olarak düşünülebilir. Şu haliyle öğretmenlerin çocuklara bu beceriyi kazandırmada kendilerini yetkin ve becerikli görmeleri öz yeterlilik kavramı ile açıklanmaktadır.

Diehl ve arkadaşları (2006) dikkati odaklama sürecinde dikkat dağıtan etmenlerin kontrol altında tutulması ve davranışların düzenlenmesinde öz yeterlilik kavramının öneminden bahsetmiştir. Çalışmalarında öz yeterliliğin yükselmesi ile çevreden gelen uyarıcıları ve içsel uyarıları kontrol altına alma becerisi artmaktadır. Bu sayede kişi dikkat ve konsantrasyonunu daha verimli ve amaca uygun bir şekilde kullanabilmektedir.

Luszczynska ve arkadaşları (2004) da bireyin dikkat dağıtıcı unsurlara direnmesi ve hedefe ulaşmak için bu engellerin aşmasında öz yeterlilik becerisinin etkisini incelemiştir. Luszczynska ve arkadaşları (2004) öz yeterliliğin davranışsal yönünün dikkat ve konsantrasyon gelişimindeki etkisinden bahsetmiştir. Şu haliyle görülmektedir ki bir konu için öz yeterliliğin gelişmesi ilgili konu ile ilgili başarıyı ve sonuca ulaşmayı beraberinde getirmektedir. Okul öncesi öğretmenlerinin öğrencilerde dikkat ve konsantrasyon becerisi kazandırmadaki öz yeterlilik düzeyleri sonuca ulaşmada

önemli bir rol oynamakta ve hem niteliksel hem niceliksel olarak kaliteli bir öğrenim ortamının oluşmasında etkili olmaktadır.

Okul öncesi dönem çeşitlik davranışsal alanlarda gelişimin ve olgunluğun en hızlı görüldüğü dönemdir. Bu alanların başında sözel davranış, sosyal davranış, motor davranış ve akademik davranış gelmektedir. Bu noktada dikkat ve konsantrasyonun, sözel davranış, sosyal davranış, motor davranış ve akademik davranışlar için önemli bir bileşen olduğu bilinmektedir (Bayles, 2013). Thomas ve arkadaşları (1968) öğretmenlerin dikkat ve konsantrasyonlarının sınıf içi uygun davranışların oluşmasında etkili olduğunu belirtmiştir. Schutte and Hopkins (1970), ana okulu çocukları için öğretmenlerin gösterdikleri takdir ve dikkatin yönergeleri takip etmede başarıyı arttırdığını ve akademik başarıyı olumlu yönde etkilediğini göstermiştir. Bu iki çalışma birlikte dikkat ve konsantrasyonun istenen davranışların kazandırılmasında etkili olduğunu ve sınıf yönetimi noktasında okul öncesi öğretmenler için kolaylık sağladığını göstermektedir.

Alan dizin çalışmalarında üzerinde durulan bir başka konu ise Dikkat Eksikliği ve Hiperaktivite Bozukluğudur (DEHB). Okul öncesi dönem çocukların diğer dönemlere oranla daha çok beyin hücresi ve nöral bağlantıya sahip oldukları dönemdir (Goldstein ve Goldstein, 1990; Loughran, 1998). Bu nedenle bu dönemdeki hücrelerin ve nöral bağlantıların olumlu kullanılması devam eden gelişim evreleri için önem taşımaktadır. Okul öncesi dönem çocukların en hareketli ve öğrenmeye en aç oldukları dönemdir. Bu dönemde yerinde duramayan ve sürekli enerji halindeki çocuk için dikkat ve konsantrasyon patoloji oluşumunu önleyici bir yöntemdir. Yapılan çalışmalarda DEHB tanısı almış çocukların %50-70 aralığında bir bölümü okul öncesi dönemde semptomları göstermiştir (Barkley, 1991).

Erikson (1963)‟ün psikososyal gelişim evrelerinde okul öncesi dönem girişimciliğe karşı suçluluk evresine denk gelmektedir. Bu dönemde yaptığı işlere karşı ilgi ve alaka isteyen çocuk için dikkat sağlıklı bir evre geçişi için önemlidir. Diğer yandan Piaget‟in bilişsel kuramında işlem öncesi dönem olarak işlenen okul öncesi sembolik dilin, hayal gücünün ve sembolik oyunun keşfedildiği dönem olarak önem taşımaktadır (Piaget ve Inhelder, 1969). Bu

nedenledir ki okul öncesi çocuklar için dikkat ve konsantrasyon, sağlıklı bir gelişim için önemli bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır.

Okul öncesi çocuklarda dikkat ve konsantrasyonun etkili olduğu düşünülen bir diğer konu bilişsel öz düzenlemedir. Bilişsel öz düzenleme davranışları içsel ve dışsal çıktıları göz önüne alarak davranış sergilemek olarak tanımlanmaktadır (Posner ve Rothbart, 1998). Öz düzenleme bir noktasında planlama, değerlendirme ve organize etme becerilerini de içermektedir (Zimmerman, 1989). Şu halde dikkat ve konsantrasyonun gelişmesi ile çocuklarda öz düzenlemenin temelleri atılacak ve daha iyi planlama, değerlendirme ve organize etme becerileri kazanacaklardır (Dowsett, 2006).

Çalışma sonucunda okul öncesi öğretmenlerin dikkat ve konsantrasyon becerilerini geliştirmeye ilişkin öz yeterlilik düzeylerinin incelenmesi için geliştirilen ölçeğin psikometrik özelliklerinin iyi olduğu görülmüştür. Çalışmaya katılan öğretmenlerin genel olarak öz yeterlilik düzeylerinin yüksek olduğu görülmüştür. Öğretmenlerin dikkat ve konsantrasyon becerilerini geliştirmeye ilişkin öz yeterlilik düzeylerine araştırmacı tarafından seçilen yaş, kıdem, görev yapılan okul ve eğitim düzeyinin etkisinin olmadığı görülmüştür. Yapılan çalışma okul öncesi öğretmenleri kapsadığı için bütün öğretmen örneklemeni kapsamamaktadır. Diğer yandan örneklem sayısının az olması elde edilen sonuçların örnekleme genellenmesinde bir kısıtlılık olarak görülmektedir. Yapılan çalışmanın İstanbul ilinde belirli bir bölgede yapılması da diğer bir sınırlılığıdır.

Benzer Belgeler