• Sonuç bulunamadı

B- G ÖRÜŞMELERE İ LİŞKİN D EĞERLENDİRME

VI. SONUÇ

Çalışmanın başında yer verildiği üzere; adalete erişim kavramı, ekonomik (hukuki temsil ücreti, dava harç ve masrafları, adli yardım sisteminin yokluğu ve/veya iyi işlememesi vb.) ve sosyal (okur-yazarlık, kişilerin haklarını bilmemesi, hukuki okur-yazarlık, dil engeli, adalet sitemine duyulan güvensizlik, rüşvet vb.) adaletsizlikten kaynaklanan engellerle mahkemelere ulaşımın (fiziksel anlamda) zor olması, yasal usullerin karmaşık olması, hukuk sisteminin hantallığı, etkisiz icra mekanizmaları gibi kurumsal ve yapısal engellerin ortadan kaldırılmasını ve –ırk, dil, din, cinsiyet, sınıf, yaş, etnik köken, engellilik vb. – herhangi bir nedenle ayrım gözetilmeksizin herkesin adaletten eşit şekilde yararlanma hakkını anlatır.

Adalete erişim kavramı ilk kullanıldığında tüm bu unsurları kapsamazken, kavram yıllar içerisinde farklı ihtiyaçlar ve tespit edilen yeni engeller dikkate alınarak gelişmiş ve değişmiştir. Günümüzde insan hakları hukukunun değişmez ve vazgeçilemez bir parçası olan adalete erişim hakkı; uluslararası metinlerin çoğunda halen, doğrudan, “adalete erişim” ifadesiyle yer bulamamış olsa da adil yargılanma hakkı, etkin hukuki koruma, kanun önünde eşitlik, kanun korumasından eşit olarak yararlanma, etkili bir kanun yoluna başvurma,

mahkemelere erişim, ayrımcılık yasağı vb. bağlantılı düzenlenmelerle yer bulmaktadır. Ülkemizde ise bırakın toplum tarafından bilinir olmayı, hukukçular ve sosyal bilimciler tarafından dahi yeterince çalışılmamış ve tartışılmamış bir kavramdır.

Ataerkil toplumlarda kadınlar ezildikleri, ayrımcılığa uğradıkları, ikincil konumda bırakıldıkları gibi kadınların bu durumla başa çıkmakta kullanabilecekleri hukuki düzenlemeler yapılmamakta, başvuru mekanizmaları yaratılmamakta ya da bu mekanizmaların önündeki engeller yeterli destek olmadığından kadınlarca aşılamamaktadır. Kadınlar, toplumsal engelleri aşıp evlerinden dışarı çıkabilseler eğitim ve bilgi engeline; eğitim ve bilgi engelini aşabilseler istihdam engeline; istihdam engelini aşabilseler ekonomik engellere; ekonomik engelleri aşabilseler sosyal engellere; sosyal engelleri aşsalar şiddet engeline; şiddet engelini aşsalar yapısal engellere diye devam eden bir silsileye durmaksızın takılmakta ve adalete bir türlü ulaşamamaktadır.

Türkiye’de bu silsileyi kırmaya yardımcı olacak destek yapılar mevcut olmakla birlikte bu yapıların hiç biri adalete erişim fikriyle yola çıkmaktadır. Son yıllarda özellikle kadın hareketinin yaptığı çalışmalar ve uluslararası alandaki lobicilik faaliyetleri sayesinde, kadın politikaları geliştirmesi gereken KSGM iki ileri bir geri de olsa yol almaya başlamıştır. Ancak kadınların adalete erişimi halen KSGM’nin hedefleri arasında yer almamaktadır. SHÇEK, kadınlara yönelik eğitim çalışmaları yapmaktadır fakat unutulmamalıdır ki bu eğitimlerin yani KİHEP’in başlamasında bir kadın örgütü olan Kadının İnsan Hakları-Yeni Çözümler Derneği tetikleyici olmuştur ve projenin devamlılığını sağlamak yönünde çalışmalarına halen devam etmektedir.

Valiliklerin ve belediyelerin çok azında kadınlara hukuki danışmanlık veya sığınak hizmeti verilmektedir. Bu hizmetlerin kalitesinin yükseltilmesi konusunda yıllardır sahada çalışan kadın örgütleri ile işbirliği yapılmaya genelde yanaşılmamakta, birikimleri göz ardı edilmektedir. Bu yönde iş birliği sağlanabilmiş olduğunda da kurumlardaki isim değişiklikleri her zaman

işbirliğinin sekteye uğrayabileceği düşüncesiyle tedirginliğe neden olmakta, yapılmış iş birlikleri asla kurumsallaşıp, devamlılık kazanamamaktadır.

Baroların adalete erişim konusundaki destek yapıların en kurumsalı olduğu belirtilmişti. Ama kadın örgütleriyle yapılan görüşme sonuçları da göstermektedir ki baroların sundukları hizmetin kalitesi tartışmalı olduğu gibi kadınlar barolarca görevlendirilen avukatlar tarafından da toplumsal cinsiyete dayanan ayrımcılığa maruz kalabilmektedirler.

Kadın örgütleri kadınlara yönelik hak eğitimleri, bilinç yükseltme toplantıları, hukuki danışmanlık, gönüllü dava takibi, sığınaklar, uluslararası alanda yapılan işbirlikleri, mevzuata yönelik çalışmalar, uluslararası mekanizmalara sunulmak üzere hazırlanan raporlar vb. faaliyetlerle kadınların adalete erişimine en çok destek olan yapılardır. Ancak tüm bu faaliyetler sırasında; devlet kurumları tarafından muhatap kabul edilmeme, ataerkil ve toplumsal cinsiyetçi baskılarla mücadele etme gibi kendilerinden kaynaklı olmayan problemlerle de boğuşmak zorundadırlar.

Kadın örgütlerinin büyük kısmının kadınlar açısından en büyük ve yakıcı problem olan şiddet alanında çalışması ve bu alanda hukuki danışmanlık desteği sunuyor olması adalete erişimde verilen desteğin belli konularla sınırlı kalmasına neden olmaktadır. Ayrıca kadın örgütleriyle yapılan görüşmeler göstermiştir ki adalete erişim kavramı kadın örgütlerine de yabancıdır.

Kalkınma planlarında yargı reformu ihtiyacı kendisine yer bulmuş olsa da kurumlardan hiç birinin adalete erişime ilişkin genel bir bakış açısı ve eylem planı bulunmamaktadır. Ülkemizde kadınların adalete erişimine destek olan tüm yapılar bunu el yordamıyla yapmaktadır. Oysa kadın örgütleriyle yapılan görüşmeler kadınların adalete erişiminin erkeklerinden çok daha zor olduğunu ve bu alandaki ihtiyacı ortaya koymaktadır.

Konunun tüm bileşenlerinin dahil olduğu bir platform tarafından, ülkemizde kadınların hayatlarına dahi mal olan adalete erişim önündeki engellerin

aşılması ve kadınların bu konuda desteklenmesi amacıyla ulusal bir eylem planı hazırlanmalıdır. Acil yardım hatlarının, sığınakların ve danışma merkezlerinin sayısının artırılması gerekmekle birlikte hizmet kalitelerinin yükseltilmesi, en önemlisi de kadınların bu birimler hakkında bilgi sahibi olması sağlanmalıdır. Kadınlara hak eğitimi verme işinin kadın örgütlerinin görevi olmadığı hükümetler tarafından kabul edilmeli, hükümetler gereken eğitimlere ilişkin düzenlemeleri yapmalı ve bu alanda çalışan örgütleri desteklemelidir. Özellikle kolluk ve yargı çalışanları toplumsal cinsiyetçi ön yargılarından kurtulmaları ve yasaların uygulamaya geçebilmesi için sürekli mesleki eğitime tabi tutulmalıdır. Cinsiyete duyarlı bütçeleme yapılmalıdır. Kadınların siyasete katılımı, karar mekanizmalarında yer alması, yargı ve kolluk mensubu olması konusunda pozitif ayrımcı düzenlemeler yapılmalıdır. Türkiye, taraf olduğu CEDAW’da yer alan sorumluluklarını acilen yerine getirmelidir. Yasalardaki eksikliklerin giderilmesiyle yetinilmemeli uygulamada yaşanan aksaklıklar da giderilmelidir. Çalışmanın sosyal engeller bölümünde incelendiği gibi iyi düzenlenmiş yasalar kötü uygulamacıların elinde anlam ifade etmemektedir.

Ek – 1. Görüşmelerde Kullanılan Sorular

1. Adınız?

2. Yaşınız?

3. Medeni durumunuz? 4. Mezun olduğunuz okul?

5. Çalıştığınız kadın örgütünün / STK’nın • Adı?

• Temel faaliyet alanları nelerdir? • Ne zamandır faaliyette?

• Çalıştığınız yerin bağlı olduğu kurum-kuruluş var mı? Bu kurum-kuruluşla bağınızı açıklayabilir misiniz?

6. Siz

• Ne zamandır burada çalışıyorsunuz? • Hangi görevde çalışıyorsunuz?

• Başından beri bu pozisyonda mı çalışıyordunuz?

• Gönüllü olarak mı profesyonel olarak mı çalışıyorsunuz? Başladığınızdan beri bu şekilde mi çalıştınız?

• (Gönüllü olarak çalışıyorsa) Vaktinizin ne kadarını bu işe ayırıyorsunuz? • (Gönüllü olarak çalışıyorsa) Profesyonel olarak yaptığınız iş nedir?

7. Daha önce bir davada taraf oldunuz mu? (Bu soruyu yanıtlamak zorunda değilsiniz.)

8. Sağladığınız hukuki hizmeti kısaca anlatabilir misiniz? (Hak eğitimi, hukuki bilgi sağlama, yasal temsile yönlendirme, yasal süreçteki masraflarını karşılama vb.)

• Bu hizmetin devamlılığını sağlayabiliyor musunuz? • Bu hizmeti sağladığınız belli gün ve saatler var mı? • Hizmeti kimler veriyor? (avukat, aktivist vb.) Kaç kişiler?

• Hukuki destekten/hizmetten yararlanmak için belirlediğiniz kıstaslar/sınırlar var mı? (uyruk, ekonomik durum, yaş, süren davası olmama vb.)

• Hangi alanlarda hukuki destek sağlıyorsunuz? Başvurucunuz durumundaki kadınların talep ettiği destek genellikle hangi alanlar hakkında? (Ceza hukuku, aile hukuku, ayrımcılıkla ilgili düzenlemeler, iş hukuku vb. şekilde açıklayınız.)

• Sadece şiddet mağdurlarına mı hizmet veriyorsunuz? (HAYIRSA) Başka hangi gruplara destek veriyorsunuz?

9. Başvurucu

• Grubunuzu nasıl tarif edersiniz?

• Ayda yaklaşık kaç başvurucuya hizmet sağlıyorsunuz?

• Size gelmeden kolluk kuvvetlerine/adli makamlara başvuranlar oluyor mu?

• Buralara ilişkin başvurucuların size ilettiği olumlu veya olumsuz tepkiler var mı? (VARSA) Bu şikâyetleri yakınmaları sıralayabilir misiniz? (ilgisizlik, kötü muamele vb.)

• Sizin yönlendirdikleriniz her hangi bir sıkıntı ile karşılaşıyor mu? Bu sıkıntılar nelerdir?

• Başvurucularınızın hak arama süreci ve hukuki süreçte karşılaştıkları sorunları sıralayabilir misiniz? (sürecin karmaşıklığı, uzunluğu, maliyeti vb.)(KENDİ GÖRÜŞÜNÜZ)

• Bu süreçle ilgili başvurucularınızın size aktardığı şikâyetleri, yakınmaları sıralayabilir misiniz?

10. Adalete erişim

• Sizin için ne anlama geliyor? Nasıl tanımlarsınız?

• Şimdi sayacağım maddelerin adalete erişim kapsamında/tanımı içerisinde yer alıp almadıklarını ve adalete erişimi engelleyip engellemediklerini söyler misiniz?

ü Mahkemelere ulaşımın (fiziksel anlamda) zor olması ü Adalet sitemine duyulan güven/güvensizlik

ü Hukuk sisteminin hantallaşması/yavaşlaması ü Yasal prosedürlerin karmaşık olması

ü İşlemlerin ücretleri

ü Yasal temsilden yararlanma/yararlanamama ü Yasal temsil ücreti

ü Adli yardım sisteminin yokluğu/iyi işlememesi ü Ekonomik nedenler

ü Kişilerin haklarını bilmesi (hukuki okur-yazarlık) ü Şiddet

• (Kapsamında yanıtı verilen maddeler varsa) Sizce bu sayılanlar dışında adalete erişim tanımı/kapsamı içerinde neler yer almaktadır?

• (Engeller yanıtı verilen maddeler varsa) Yukarıda engel olarak saydığınız faktörlerin dışında başka engeller olduğunu düşünüyor musunuz?

11. Kişilerin sınıf, yaş, cinsiyet, ırk, etnik köken, sosyal statü ve ekonomik durum vb. sebebiyle yasa önünde eşit olup olmaması adalete erişimi engeller mi?

12. Sizce kadınlar cinsiyetlerinden dolayı farklı sıkıntılar, engeller yaşıyorlar mı? 13. Kadınların adalete erişmesini zorlaştıran/engelleyen faktörler nelerdir?

14. Kadınların adalete erişimine ilişkin çalıştığınız STKnın

• Şimdiye kadar yapmış olduğu özel bir çalışma var mı? (savunuculuk, lobicilik, yasa yapıcılara bu konuda baskı yapma, alandakilere –kamu görevlilerine, halka eğitim verilmesi vb.)

• Bu konuya ilişkin belli bir yaklaşımı var mı?

• Kendi içinizde adalete erişime ilişkin yapmış olduğunuz bir çalışma var mı?

• Bu konuda eksiklikleriniz olduğu düşünüyor musunuz? (EVETSE) bunları sıralayabilir misiniz?

• Aşağıdaki eksikliklerin çalıştığınız STKda olduğunu düşünüyor musunuz? ü Hukuki bilgi aktarımında sıkıntılar,

ü Dil bilmeme,

ü Başvurucuya yaklaşımda ve bilgi aktarımda yaşanan sıkıntılar, ü Hukuki sürece ilişkin yeterli bilgi sahibi olmama,

ü Hukuki hizmet verecek profesyonel veya gönüllü sayısının yetersizliği, ü Bu alanda çalışan diğer STKlar ile yeterince işbirliği yapılamaması • Yukarıda sayılanlar dışında aklınıza şu an gelen bir şey var mı?

15. Hukuki danışmanlık ve eğitim sürecinde size yardımcı olan kurum ve kuruluşlar var mı? Sıralayınız.

16. Son olarak söylemek istediğiniz bir şey var mı?

Benzer Belgeler