• Sonuç bulunamadı

Ülke ekonomisinde karşılaşılan sorunların başında bölgeler arası gelişmişlik farkları gelmektedir. Bölgeler arasındaki farklılıklara neden olan başlıca faktörler arasında hammadde temininde yaşanan zorluklar, işletmelerin sermaye yetersizliği, iklim şartlarının elverişsizliği, yan sanayinin gelişmemiş olması, nitelikli eleman eksikliği, ulaşım ve altyapı yetersizlikleri gelmektedir.

Bölgeler ve iller arasındaki kalkınma farklarının giderilmesi amacıyla kuruluş ve üre-tim faktörlerindeki aksaklıkların giderilmesine yönelik devlet tarafından çeşitli uygu-lamalar hayata geçirilmiştir. Ülkemizdeki kamu yatırım stratejisinde özellikle 1980 sonrası dönemde önemli değişiklikler olmuştur. Uygulamaya konulan politikaların et-kisi ile kamu sektöründeki imalat sanayi yatırımları büyük ölçüde azalırken ekonomik ve sosyal altyapı sektörlerine odaklanılmıştır. Bu gelişmelere paralel olarak ekonomik ve sosyal yönden geri kalmış bölgelerde özel yatırımların teşvik edilmesine yönelik politikalara ağırlık verilmiştir.

Söz konusu politikaların başında Nisan 2012’de yeniden düzenlenen Yatırımlarda-ki Devlet Yardımları yer almaktadır. Iğdır ili, yatırım teşvikleri bakımından en fazla desteklenen ve sosyo-ekonomik açıdan en az gelişmiş iller arasında yer alan altıncı bölgede bulunmaktadır. Özel sektör yatırımlarının artması amacıyla bölgedeki tüm sektörler teşvik kapsamına alınmış olup yatırım döneminde; vergi indirimi, yatırım kredisi destekleri ve bedelsiz arazi tahsisi, KDV istinası, gümrük vergisi muafiyeti ve işçi ödemelerine ilişkin destek unsurlarından yararlanılabilmektedir.

Bu gelişmenin öncesinde Iğdır, 1992 yılına kadar Kars’a bağlı bir ilçe olduğundan kamu yatırımlarından yeterli düzeyde yararlanamamış, şeker pancarının ana teda-rikçilerinden birisi olmasına rağmen şeker fabrikaları Iğdır’da değil civar illerde ku-rulmuş, bu tarihe kadar Kars’ın gölgesinde kalmıştır. Ancak 1991 yılında Sovyetler Birliği’nin dağılması adeta Iğdır’ın fitilini ateşleyen bir gelişme olarak ortaya çıkmıştır.

Yeni devletlerin ortaya çıkması ve güvenlik sorunları karşısında Kars’ın sınırlarını tek başına idare edemeyecek olması Ardahan ve Iğdır’ın 1992 yılında il yapılmalarıyla sonuçlanmıştır.

1992 yılında 15.000 nüfuslu bir ilçe iken Dilucu Sınır Kapısının açılması, İran ve Nah-civan ile ticaretin yaygınlaşması, halkın ve esnafın zenginleşmesi ve ikliminin verdiği

psikolojik avantaj neticesinde 2012 yılında ayrıldığı il olan Kars’ın 60 katı ihracat yapan ve yaklaşık 85.000 şehir merkezi nüfusuna sahip bir kente dönüşmüştür. Bu gelişim devam etmektedir. Havalimanın açılması, büyük tarımsal projelerin yapılma-sı (Ünlendi Barajı, toplulaştırma, sulama projeleri vb.), yeni yapılma-sınır kapılarının açılma ihtimali, Kars-Iğdır-Nahcivan demiryolu projesi bu gelişimi hızlandıracak unsurlardır.

2012 yılı Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemine göre TRA2 Bölgesinde bulunan 4 il içinde nüfusu artan tek il Iğdır olmuştur. Iğdır’ın gerçek potansiyeli ise ancak tüm sınır kapılarının açılması ile ortaya çıkabilecektir. Bu durumda ise Doğu Anadolu’nun Gaziantep’i olmaya aday bir il olacaktır.

İl ağırlıklı olarak tarıma dayalı bir ekonomiye sahiptir. Organize sanayi bölgesi ve küçük sanayi sitesi oluşumlarının hayata geçmesiyle birlikte imalat sanayi alanındaki yatırımlar artmakta ve sanayileşme sürecine geçiş hızlanmaktadır. Bununla birlikte ulaştırma, iletişim, turizm gibi hizmet sektörleri de ilde önemli bir gelişme kaydet-mektedir.

Son yıllara kadar hayvancılık ve tarımsal faaliyetlerle adı anılan Iğdır’da tekstil, kim-yasal ürünler, metal işleme, tarıma dayalı sanayi, soğuk hava depoları gibi alanlar-da yatırımların bulunması Iğdır’a ekonomik bir hareketlilik getirmiştir. Iğdır ili şu an bir dönüşüm yaşamaktadır. Tarımdan hizmet ve sanayi sektörüne hızlı bir ge-çiş yapılmakla birlikte, tarımdaki üretim de artmaktadır. Bir başka deyişle dönüşüm sürecinde tarımın payı azalmamakta, tersine artmakta; ancak tarımın toplam içinde-ki payı azalmaktadır.

Bölgenin sahip olduğu coğrafi konum ve konumun getirdiği stratejik önem dolayı-sıyla Iğdır, tarih boyunca çetin mücadelelere ve bölgenin sık sık el değiştirmesine tanık olmuştur. Iğdır ve civarı, üzerinde uzun yıllar hâkimiyet süren Urartular, Gürcü-ler, ErmeniGürcü-ler, Selçuklular, Karakoyunlular, SafeviGürcü-ler, Osmanlılar ve Rusların izlerini taşımaktadır. Medeniyetler, geçmişte yaşanan göçler ve acılarla beraber edebiyat, sanat, farklı hayat tarzları kısaca kültürü de beraberinde getirmiştir.

Hazırlanan bu çalışma ile ilin kalkınmasında kısa ve uzun vadede beklenen gelişme-ler ışığında mevcut durumun ortaya konarak yapılabilecek yatırımların ve potansiyel yatırım alanlarının ortaya konması amaçlanmıştır.

Iğdır’ın doğal kaynakları, sosyal ve ekonomik koşulları ve potansiyel gelişme eksenleri

dikkate alınarak 35 yatırım konusu önerilmiştir. Önerilen yatırım konularından 7’si tarım ve hayvancılık, 4’ü sanayi ve hizmetler sektöründe olmak üzere 11 faaliyet ala-nı A Grubu, 2’si tarım ve hayvancılık, 22’si sanayi ve hizmetler sektöründe 24 adet yatırım konusu ise B grubu olarak değerlendirilmiştir. Gerçekleştirilen incelemelerde C Grubu olarak değerlendirilen yatırımlara çalışmada yer verilmemiştir.

A Grubu olarak belirlenen ve değerlendirmeler sonucunda sorunsuz olarak görülen 11 adet yatırım konusu ile B Grubunun en yüksek puanlı 12 adet yatırım alanına ait kuruluş yeri faktörleri detaylı olarak incelenmiştir.

Iğdır ili ve bölgesinin ekonomik ve sosyal koşulları dikkate alınarak yapılan araştır-malar ve değerlendirmeler sonucunda, belirlenen yatırım konuları öneri niteliğinde olup, uygulanabilirlikleri ancak teknik, ekonomik ve mali yapılabilirlik çalışmalarının sonucunda netlik kazanabilir.