• Sonuç bulunamadı

1998 ve 2015 yılı planlarının karşılaştırmaları sonucu özetle;

Geçen 42 yıllık süreçte Dünyada değişen orman ve çevreye bakış açısındaki değişimler, doğal kaynaklar ve bunun paralelinde ormanların sosyal ve ekolojik değerlerinin öne çıktığı görülmüştür. Bu kapsamda ormancılık planlama anlayışındaki değişimler Ülkemizde de hem mevzuat hem de pratikte anlam bulmuş ve klasik planlama anlayışından modern katılımcı ve fonksiyonel planlama anlayışına geçiş meydana getirmiştir.

Gelişen teknolojik değişimler CBS ve Uzaktan Algılama yöntemlerindeki gelişmeler ile yukarıda belirtilen ormanların sosyal ve ekolojik değerlerine ilişkin öne çıkan özellikleri planlama anlayışını değiştirmiştir. Bu kapsamda 2015 yılı planları fonksiyonel olarak planlandığı, envanter bakımından geniş kapsamlı tespitlerin yapıldığı, yöre halkının ve Sivil Toplum Kuruluşları ile Ormancılıkla ile ilgili diğer kurum ve kuruluşların planlama sürecine katılımlarının sağlandığı görülmüştür.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları arazi kullanım sınıfları bakımından değerlendirildiğinde arazi üzerindeki orman formuna bağlı olarak verimli orman, verimsiz orman, ziraat (Z), orman toprağı (OT), iskan (İs), sulak alan (Su) ve diğer olarak belirlenmiştir. Verimli ve verimsiz orman, orman toprağı alanlarında artış olduğu ziraat, iskan ve diğer alanlarda azalış olduğu sonucuna varılmıştır.

Sonuç olarak Olur Orman İşletme Şefliği ormansız ve verimsiz orman alanlarının iyileştirilerek ormanları genç ve orta yaşlı bir kuruluşa doğru ilerlediği görülmektedir.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları orman fonksiyonları alanlarını değerlendiğimizde; 1973 ve 1998 planlarında orman alanlarının tamamı ekonomik fonksiyonlu (en yüksek miktarda odun üretimi) olarak ayrılmışken, 2015 planında ise orman alanının %9 ‘u ekonomik, %80’i ekolojik ve %11’i sosyal ve kültürel fonksiyon olarak planlanmıştır.

Sonuç olarak planlama anlayışındaki değişim ormanların daha iyi idare edilmesine sebep olduğu düşünülmektedir.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları bölme bazında değerlendirildiğinde; 1998 ve 2015 planlarında ise bölme sayısının 615 adet olduğu, 1998 ve 2015 planlarında ise toplam alanda 286,1 ha’lık fark olduğu; bu farkın tarama ve çizim kaynaklı olabileceği düşünülmektedir.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları meşcere tipleri bakımından değerlendirildiğinde, orman kaynaklarında meydana gelen önemli değişimlerin meşcere tipi ayrımından kaynaklandığı düşünülmektedir. 1998 planlaması meşcere sayısı 30 adet, 2015 planında ise 29 adettir. Meşcere sayısında meydana gelen bu azalışın, özellikle çok rumuzlu meşcere tipleri ayrımında farklı isimlendirmelerden kaynaklandığı düşünülmektedir.

Sonuç olarak 1998 den buyana geçen 17 yıllık süreçte planlama anlayışındaki değişim, ormana yapılan müdahaleler, doğal ve yapay unsurlar meşcere tipleri ve alanlarının değiştiği sonucunu ortaya koymaktadır.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları yaş sınıfları bakımından değerlendirildiğinde; 1998 planında alanın yaklaşık %80’inin III, IV ve V. Yaş sınıfında olduğu, yani meşcerelerin orta yaşlı ve yaşlı vasıfta olduğu görülmektedir. 2015 yılı planında ise alanın yaklaşık %60-65’inin I. ve II. yaş sınıfında olduğu, haliyle meşcerelerin daha genç vasıfta bulunduğu anlaşılmıştır.

Sonuç olarak orman yapısının genç ve orta yaşlı kuruluşa doğru ilerlemesi ormanların sürdürülebilirliği açısından önemli bir sonuçtur.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları kapalılık sınıfları bakımından değerlendirildiğinde 1998 ve 2015 yılları arasındaki on yedi yıllık süreçte 2015 planında bozuk ve 1 kapalı alanlardaki artışın, ormansız alanların verimsiz orman alanı sınıfına geçişi sonucu meydana geldiği düşünülmektedir. 2 kapalı alanlarındaki azalışın nedeninin meşcerelerin gelişerek kapalılığının arttığı şeklinde yorumlamak mümkündür. Bu azalışın sonucu olarak da 3 kapalı alanlardaki artış ortaya çıkmaktadır.

Sonuç olarak bozuk orman alanlarında ki artış ormansız alanların, 1 kapalı orman alanlarındaki artış ise bozuk alanların iyileştirilmesi sonucunu ortaya koymaktadır.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları gelişim çağları bakımından değerlendirildiğinde “a”(gençlik), “b”(sıklık-sırıklık) ve “c”(ince ağaçlık) gelişim çağındaki alan değerlerinde artış “d”(kalın ağaçlık) gelişim çağındaki alan değerinde ise azalış görülmektedir.

Sonuç olarak “a”(gençlik), “b”(sıklık-sırıklık) ve “c”(ince ağaçlık) gelişim çağındaki alan değerlerinde artış orman yapısının genç ve orya yaşlı bir kuruluşa doğru ilerlediği sonucunu verir.

Olur Orman İşletme Şefliği bonitet sınıfı bakımından değerlendirildiğinde; 1998 yılı planında orman alanları beş bonitet sınıfına ayrılmışken 2015 planında 3 bonitet sınıfına ayrılmıştır. Bu nedenle doğrudan karşılaştırma yapmak mümkün değildir. Ancak iyi, orta ve kötü bonitet şeklinde olaya baktığımızda iyi ve kötü bonitetlerdeki alanların 1998 yılına göre 2015 yılında artığı söylenebilir. Yine 2015 planında 1998 planına göre boniteti bilinen alanların arttığı, boniteti belirsiz alanların ise azaldığı görülmektedir.

Olur Orman İşletme Şefliği 1998 ve 2015 planları karbon birikimi ve oksijen üretimi bakımından değerlendirildiğinde; orman ekosistemindeki toplam oksijen üretiminde 2015 plan döneminde azalış görülmektedir. Toplam karbon birikiminde ise 17 yıllık süreçte artış olduğu sonucuna varılmıştır.

Sonuç olarak 1998-2015 planları arasındaki 17 yıllık süreçte ormanlık alan arttığından doğru orantılı olarak servet ve artım değerlerinde de artış gözlenmiştir. Bu sonuca paralel olarak ağaç tür gruplarının dikili kabuklu gövde hacmi ve yıllık cari artım değerlerinde de artış olmuştur. Bu bağlamda servet değerinde ki artış ormanlık alandaki karbon birikiminin artmış olduğu sonucunu vermektedir. Fakat 2015 plan döneminde yapraklı ağaç tür grubunun alanı azaldığından artım değeri de azalmış olup, 2015 planın da ormanlık alanlarda ki oksijen üretiminin azalmış olduğu sonucunu ortaya koyabiliriz.

Bu değerlendirmelerin yanında planlar arasındaki farka; ekiplerin farklı oluşunun, çevre koşullarının, yorum farklılıklarının da neden olmuş olabileceği göz ardı edilmemelidir. Bu nedenle burada özellikle mescere tipleri ve özellikleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmelerde alanlar arasındaki geçişlerin sadece ormana yapılan müdahaleden kaynaklandığını savunmak yanlış olacaktır.

Amenajman planlarını yapılırken planlama birimi sınırlarının değişmemesi, plan karşılaştırmaları açısından oldukça önemlidir. Sınırları değişmesi durumunda alansal farklılıklar ve sebepleri ortaya konamamaktadır.

Aynı işletme şefliğine ait amenajman planları arasında bölme sınırlarının değişmesi, plan uygulayıcısının planların karşılaştırmasında güçlükler ortaya koymaktadır. Uygulamaların sürekliliği ve sürdürülebilirliği noktasında gerek işletme ve gerekse bölme sınırlarının sabit kalması gerekmektedir.

Bir planlama birimi için mevcut ve daha önceden yapılmış amenajman planlarının karşılaştırılması sonucu elde edilen zamansal verilerin yeni yapılacak amenajman planında ön bilgi olarak kullanılması planın sıhhati açısından önemli olacaktır.

Benzer Belgeler