• Sonuç bulunamadı

1999 yılı planları ile 2010 yılı planlarının karşılaştırmalarının yapıldığı bu çalışmada yukarıda detaylandırılan değerlendirmelerde özetle;

Geçen on bir yıllık süreçte Dünyada değişen orman ve çevreye bakış açısındaki değişimler, doğal kaynaklar ve bunun paralelinde ormanların sosyal ve ekolojik değerlerinin öne çıktığı görülmüştür. Bu kapsamda ormancılık planlama anlayışındaki değişimler Ülkemizde de hem mevzuat hem de pratikte anlam bulmuş ve klasik planlama anlayışından modern katılımcı ve fonksiyonel planlama anlayışına geçiş meydana getirmiştir.

Gelişen teknolojik değişimler CBS ve Uzaktan algılama yöntemlerindeki gelişmeler ile yukarıda belirtilen ormanların sosyal ve ekolojik değerlerine ilişkin öne çıkan özellikleri planlama anlayışını değiştirmiştir.

Bu kapsamda 2010 yılı planları fonksiyonel olarak planlanmış olmasına rağmen envanter bakımından geniş kapsamlı tespitlerin yapılmadığı, yöre halkının ve Sivil Toplum Kuruluşları ile Ormancılıkla ile ilgili diğer kurum ve kuruluşların planlama sürecine katılımlarının sağlanamadığı görülmüştür. Bu durum planlamada eski klasik yöntemlerden sadece teknoloji anlamında değişimlerin olduğunu göstermiştir. Halbuki ekolojik ve sosyal değerlerin ortaya çıkması ve planlama sürecindeki gerçek sonuçlara ulaşma da katılımcı yaklaşım ve diğer paydaşların katılımı çok önemli olmalıydı.

Fonksiyonların tespiti bu anlamda önemli olsa da halkın katılımı ve envanter çalışmalarının kısıtlı tutulması sağlıklı tespitler anlamında eksik kaldığı değerlendirilmiştir.

Mevzuat anlamında yukarı kısımlarda belirtilen envanter yöntemlerinden sadece ikisinin kullanıldığı 2010 yılı planlarının gerçek anlamda günümüz planlama anlayışı ile örtüşmediği anlaşılmaktadır.

Đki plan dönemindeki teknolojik imkânlar ile veriye daha çabuk güvenilir ve sağlıklı şekilde ulaşma en büyük farklardan bir tanesidir. Artık uydu görüntülerinin planlara

111

kombine şekilde değerlendirilmesi yersel ölçümlerin CBS ile desteklenmesi planlama sürecini kısaltmış ve sağlıklı sonuçlara ulaşmayı sağlamıştır.

Yine Ülkemizdeki Kadastro çalışmalarının son birkaç yıl içerisinde hızlandırılarak bitirilme aşamasına gelmesi planlardaki özellikle halkın arazilerinin gösterilmesi ve orman sınırlarının netleşmesi adına büyük kazanım olmuştur.

Bu çalışma kapsamında yapılan tespitlerde arazi kullanımları bakımından ciddi değişimlerin olduğu görülmüştür. Çalışmanın içerisinde detayları ile verilen bu değişimlerde orman ve orman dışı alanlar ile bunların her iki plan dönemi için birbirlerine geçiş miktarları tespiti yapılmıştır.

Arazi kullanımları kapsamından orman alanı bakımından tüm planlama birimleri bazında artışlar olduğu tespit edilmiştir. Bu artışların genel olarak ağaçlandırma çalışmalarından kaynaklandığı anlaşılmaktadır.

Pylvard yöntemi ile yıllık artış oranları da hesaplanmış olup buna göre Boyalı Şefliğinde yıllık orman artış oranı Plyvard'a göre %0,05 dir. Çamyazı Şefliğinde yıllık orman artış oranı Plyvard'a göre %0,27 dir. Hamamlı Şefliğinde yıllık orman artış oranı Plyvard'a göre %2,04 dür. Karakurt Şefliğinde yıllık orman artış oranı Plyvard'a göre %2,57 dir. Sarıkamış Şefliğinde yıllık orman artış oranı Plyvard'a göre %0,29 dur. Tum Çalışma Alanda yıllık orman artış oranı Plyvard'a göre %1,11 dir.

Burada görüldüğü üzere hem planlama birimleri bazında hem de tüm çalışma alanında orman alanlarında yıllık olarak ciddi bir alan artışı görülmektedir.

Alan artışlarına özellikle ormanların rehabilite çalışmaları ile mevcut bozuk ormanların iyileştirilmesinin neden olduğu düşünülmektedir. Bu kapsamda planlama birimleri bazında ciddi çalışmaların olduğu görülmektedir.

112

Ancak Çağ sınıfı, meşcere tipleri, yaş sınıfları karşılaştırmalarında iki plan dönemi arasında ormanlarda önemli değişimlerin olduğunu göstermektedir.

Özellikle piyasa şartları ve elde edilen ürünlerin değerlendirip değerlendirilmeyeceği kapsamındaki bir bakış açısının olduğu ve üretim çalışmalarında yaşlı ve “d” çağındaki meşcerelere yoğun şekilde müdahale edildiği anlaşılmaktadır. Bu kadar kısa sürede ormanın yapısında ciddi anlamdaki değişikliğin olumlu olmadığı değerlendirilmesi yapılmıştır.

Çalışma kapsamında en dikkat çeken değişim yaş sınıflarında olmuştur özellikle 6. yaş sınıfında bütün şefliklerde artış görülmektedir. Bu çalışma sonuçları dikkate alınarak ormanın optimal kuruluşuna ulaştırmak adına farklı müdahale ve önlemlerin alınması gerektiği kanaatine varılmıştır

Đki plan dönemi arasında ağaçlandırma faaliyetleri, rehabilitasyon çalışmaları ve bakım müdahaleleri değişimlerin ana nedenleri olarak değerlendirilmiştir.

Bu değerlendirmelerin yanında iki planı yapan ekiplerin farklı oluşu, iki plan yapım yıllarındaki farklı koşullar meşcere tip ve özelliklerinin tespiti bakımından farklı yorumlamalara neden olmuş olabilir. Bu nedenle burada özellikle meşcere tipleri ve özellikleri dikkate alınarak yapılan değerlendirmelerde alanlar arasındaki geçişlerin sadece ormana yapılan müdahaleden kaynaklandığını savunmak yanlış olacaktır. Yukarıda yapılan değerlendirmeler her iki planında sağlıklı ve hatasız yapıldığı varsayımları ile yapılmıştır.

Bu kapsamda aynı ekip ve aynı koşulların olduğu iki plan dönemindeki karşılaştırma yapılması arzu edilen bir durumdur ancak farklı ekip ve farklı koşullarda yapılan bu iki planın doğruluklarını sorgulama şansı olmadığından değerlendirmeler bu kapsamda yapılmıştır.

113

Benzer Belgeler