• Sonuç bulunamadı

Sonsuz Gerileme ve Temelcilik için Argümanlar

Temelciler için, sonsuz gerileme problemi bir tehdit değildir, aksine bu problemin temelci görüşün önünü açtığını düşünürler.Başka bir deyişle gerileme problemi temelcilik için destek sağlar (Poston, 2014).Bu nedenle, bu durumu örnekleyen, sonsuz bir gerilemenin, temelcilik için kapı araladığını gösteren argümanlar sunarlar. Bu noktada iki farklı argümanın değerlendirilmesi uygundur:

Birinci argüman olarak, temel inançların varlığı için gerileme argümanı örnek olarak gösterilebilir.

“Varsayalım ki bir B1 inancı gerekçelendirilmiştir. B1 ya temeldir ya da temel olmayandır. Eğer B1 temel olmayan ise o halde B1’i gerekçelendiren bir B2 inancı olmalıdır. B2’nin B1’i gerekçelendirmesi için, B2 kendisi gerekçelendirilmiş olmalıdır. Eğer B2 temel olmayan ise sırasıyla, o halde B2’yi gerekçelendiren bir B3 inancı olmalıdır. Ve madem ki B3’ün kendisi gerekçelendirilmiş olmalı, B3 ya temeldir ya da B3’ü gerekçelendiren bir B4 inancı olmalıdır. Bu gerileme ya temel bir inançta sonlanır ya da sonsuza dek devam eder. Ancak inançların gerekçelendirilerek sonsuz gerilemesini hiçbir şey haklı çıkaramaz. Böylece bizim belirlenmiş olan B1 varsayımımız gerekçelendirilmiştir, gerileme temel bir inançta sonlanmalıdır.” (Steup, 1996: 94)

Mantıksal açıdan geçerli olan bu argümana göre, gerilemenin önünü kesebilecek temel inançlar olmadıkça, hiçbir gerekçelendirmeden söz edilemez. Bir bakıma temel inançları kabul etmek bir zorunluluktur. Ancak temelci teorinin sunduğu bu argüman, mantıksal açıdan ne kadar geçerli olsa da özellikle temel inançları yok saymak suretiyle bu argümana karşı çıkılmaktadır.

Sözü edilen argümana benzer şekilde gerileme probleminin temelcilik için bir problem olmadığını, aksine temelciliğe motivasyon sağladığını düşünenlerden birisi de Richard Fumerton’dur. Sonlu varlıklar, sonsuz bir nedensel yapıyı tamamlayamazlar. Eğer tüm inançlar çıkarımsal ise o zaman öznenin inançlarında haklı çıkma ihtimali olmayacaktır. Bu durumda çıkarımsal olmayan bir şekilde gerekçelendirilmiş birtakım

42 inançlar olmalıdır. O halde, gerilemenin önüne geçilmesini sağlayan çıkarımsal bir biçimde gerekçelendirilmemiş temel inançların olması gereklidir (Fumerton, 2006: 40).Bu argümanlar ortak olarak gerileme karaltısını temelcilik lehine kullanmayı hedeflemektedir.Gerekçelendirme talebinin sonsuza dek sürmemesi için bir inançta son bulma gerekliliğine dikkat çekilir. Ancak bir şüphecinin ya da temelcilik karşıtlarının bunu kabul etmesi olası değildir. Öyle ki şüpheci, böyle bir nedensel dizgenin tamamlanamayacağını baştan iddia eder.

İkinci argüman olarak sonsuz ve sirküler seçeneklerin dışarıda bırakılmasını temel alan argüman örnek gösterilebilir. Bu argüman şudur:

“1- Eğer bilgi söz konusu ise, o bilgiyi oluşturan nedensel dizge sonlu, sonsuz ya da döngüsel bir yapıdadır.

2- Ancak bir nedensel dizgede bir önermenin kendi kendisinin nedeni olması mümkün değildir. Aynı zamanda bir önerme kendisini gerekçelendiremez. Çünkü kendine önsel olamaz. Bu nedenle döngüsel bir nedenler dizgesi kabul edilemez.

3- Sonsuz sayıda inançlar olmadığından nedensel dizge sonsuz da olamaz. 4- O halde bilgiyi oluşturan nedensel dizge sonlu olmalıdır.

5- Nedensel dizgede, çıkarım yoluyla elde edilen inançlar aracılığıyla bir yapı kurulduğu için, çıkarımın yapıldığı temel unsurların da çıkarsanması gereklidir. Başka bir deyişle nedensel dizgenin temelinde, diğer nedenler için gerekçe sağlayan başlatıcı unsurların da gerekçelendirilmiş olmaları gereklidir.

6- O halde, bazı nedenler çıkarımsal olmayan gerekçelendirmeye sahiptirler.” (Öztürk, 2014: 51)

Argümanın birinci önermesi, Agrippa’nın trilemmasını işaret eder. Biliyoruz demenin bedeli üç seçenekle karşılaşmayı ve bu kollardan birine sarılmayı zorunlu kılar. Bilgi ya da gerekçelendirmenin mümkün olduğu öne sürüldüğünde söz konusu nedenlerin yapısına yönelik üç seçenekten başka bir opsiyon bulunmadığı için bu öncülün reddedilmesi olası değildir. İkinci öncül uyumculuk opsiyonunun dışarıda bırakılmasını amaçlar. Gerçekten de bir nedenin kendine önsel olduğunu söylemek hiç de akla uygun değildir. Dayanak olan bir nedenin, kendisine de dayanak olabilmesi olası değildir. Üçüncü öncül ise sonsuzculuk opsiyonuna karşı çıkıştır. Bu öncüle itiraz da yerindedir. Sonsuz sayıda nedenin olmadığı aynı zamanda sınırlı varlıkların bu nedenlere sahip olmadığı ve kısıtlı bir zaman diliminde sonsuz neden sunamayacakları vurgusu yapılarak bu opsiyona karşı çıkılabilir. Bunlar temelinde de dördüncü adımda

43 yer alan sonucun kabul edilmesi gerekliliği açığa çıkar. Beşinci öncül ise nedenlerin gerekçelendirme iletebilmeleri için gerekçelendirilmeleri gerekliliğine vurgu yapar. Bu koşulu da reddetmek olası görünmez. Ancak bu öncül temelinde ulaşılan sonuca, yani çıkarımsal olmayan gerekçelendirme itiraza açıktır. Temelcilik karşıtları da bu sonuca vurgu yaparak teorilerini temellendirmeyi amaçlar. Yukarıda yer alan her iki argümanda da açıktır ki, temelciler, temel, çıkarımsal olmayan gerekçelendirmeye sahip birtakım inançların olduğu sonucunu ortaya koymaya çalışmaktadırlar. Birinci argümanda sonsuz gerileme ile herhangi bir gerekçelendirmenin mümkün olmayacağı iddiasında bulunarak, temel inançların varlığını meşru kılmaya çalışırlar. İkinci argümanda ise, nedensel dizgeye ilişkin nedenlerin sonsuz bir gerilemesini ve döngüsel bir nedensel dizgenin varlığını reddetmek suretiyle temel inançların varlığı meşru kılınmaya çalışır. Özellikle ikinci argüman temel inançların gerekliliği için dikkate değerdir. Çünkü olası diğer opsiyonlara karşı çıkışı ve neden çıkarımsal olmayan gerekçelendirmenin kabul edilmesi gerekliliğine dikkat çektiği için önemlidir.

Her ne kadar temelci düşünce sonsuz bir gerileme problemi karşısında iyi örnekler sunuyor gibi görünse de çağdaş epistemoloji içerisinde temelciliğe önemli eleştiriler getirilmiştir.Özellikle, kendiliğinden gerekçeli inançların nasıl mümkün olduğu ya da duyularla açık olduğu söylenen birtakım temellerin kabul edilmesi, temelci teoriyi eleştirenlerin önemli çıkış noktalarını oluşturmaktadır. Aynı zamanda temelciler birtakım argümanlar üretmiş olsalar da başta temel inançların varlığını reddetmek suretiyle bu argümanlara karşı çıkışlar mevcuttur. Temelcilerin olumsuz yönleri açığa kavuşturulmalıdır. Bu bağlamda gelecek başlıkta temelciliğe yönelik getirilen olumsuz eleştiriler sunulmaya çalışılacaktır. Temelciliğe karşı güçlü birtakım eleştiriler olarak, “Keyfilik argümanı” ve “Sellarscı Dilemma” gibi önemli itirazların sunumu yapılacaktır.