Nişancızâde Nûru’l-‘ayn'ın mukaddimesinde Câmiʿu’l-fusûleyn'deki meselelerin gelişi güzel ve karışık bir şekilde sunulması sebebiyle doğru hükme ulaşıp onu almayı zorlaştırdığını belirtmiştir. Bu gerekçeye binaen Nişancızâdenin uyguladığı yöntemlerden biri meselelerin eserdeki yerlerini değiştirmesidir. Bu amaçla şunları yapmıştır:
- Şeyh Bedreddin bir konu ile ilgili bir kaynaktan yaptığı alıntıları peşpeşe sıralarken Nişancızâde araya konuyla bağlantılı başka kaynaktan alıntılar koymuştur. Nişancızâde böylece aynı meseleye dair nakilleri ard arda sıralayarak belli bir yerde toplamıştır. Kanaatimizce bu yöntem, belli bir mesele ile ilgili görüş ve örnekleri görmek isteyen kişiye büyük kolaylık sağlamıştır.
350
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 298a; Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 471b.
351
M. Akif Aydın, "İslam Hukuku'nun Osmanlı Devleti'nde Kanun Hukukuna Doğru Geçirdiği Evrim", Türk Hukuk Tarihi Araştırmaları, Sayı ı. 2006 (Bahar), s. 16.
64
-Nişancızâde bir mesele ile ilgili bazı görüşlerin daha ileride ya da daha geride geçtiğine dair atıfta bulunmaktadır.
-Nişancızâde bazı konuların daha önceki fasıllarda geçtiğini ve oraya bakılmasını belirtmektedir. Önceki fasıllara atıfta bulunduğu gibi sonraki fasıllara da atıfta bulunarak okuyucu oraya yönlendirmektedir.
-Nişancızâde, Şeyh Bedreddin ile aynı kaynaktan naklettiği bir meseleyi daha ileride ya da geride nakletmiştir. Bu şekilde konu bütünlüğünü sağlamayı hedeflemiştir.
-Nişancızâde'nin takdim ya da tehir ettiği yerler bazen bir mesele olduğu gibi bazen bir bölüm de olabilmektedir. Yani bir başlığın sistematiğini toptan değiştirerek başlık içinde nakledilen meseleleri başka bir başlıktan önce ya da sonra ele almıştır.
-Nişancızâde bazen Şeyh Bedreddin’in bir fasılda bir başlık içinde naklettiği bazı örnekleri o fasılda zikretmeyip başka bir fasılda zikretmiştir.
-Nişancızâde bazen Şeyh Bedreddin’in bir başlık altında naklettiği bazı örnekleri o başlık altında zikretmeyip başka bir başlık altında zikretmiştir.
Otuz Dördüncü Fasıldaki Örnekler:
1-Şeyh Bedreddîn aynı kaynaktan naklettiği bilgileri bir arada vermiştir. Mesela kıyama gücü yetmeyen hastanın durumu ile ilgili hususları Müstezâd'tan ard arda sıralamıştır. Nişancızâde ise aynı bilgileri peş peşe aktarmak yerine aralara farklı kaynaklar serpiştirmiştir. Söz gelimi iyileşmenin gecikmesinden korkmak da kıyamdan acizlik gibi olduğu, biraz ayakta durmaya gücü yetenin gücü nisbetinde durması ve sadece tekbir için ayakta durmaya yetmesi halinde ayakta tekbir alacağı aciz olduğunda da oturacağını Müstezâd'tan aktaran Nişancızâde hemen peşinden ayakta tekbir alıp oturan hastayı Kâdîhan'dan nakletmiştir. Devamında konuyu yine Müstezâd'tan alıntıladığı bir şeye yaslanarak ayakta namaz kılabilen hastanın durumuna ilişkin bilgilerle sürdürmektedir.352
2-Nûru’l-‘ayn'ın Câmi'u’l-fusûleyn'e nazaran daha tertipli olduğunu söyleyebiliriz. Mesela oruç bölümünde Ramazanda bayılan ve akıl hastalığına yakalanan kişinin durumuyla ilgili olarak Nişancızâde önce bayılan kişinin muhtemel hallerini art arda verdikten sonra akıl hastasının durumlarına geçmektedir. Şeyh Bedreddîn ise bayılan
352
65
kişinin bazı durumlarını verip peşinden akıl hastası kimseyle ilgili bilgiler nakletmesinin ardından tekrar bayılan kişiyle alakalı hallerden bahsetmektedir.
3-Reşîdeddîn'in el-Fetâvâ'sından aktarıldığına göre emsal mehrine karşılık olarak kocanın kadına bir ev vermesi caiz olmaz. Çünkü ölüm hastalığında varise yapılan emsal değeriyle de olsa satış caiz değildir. Birisi emsal mehrini ikrar edip erkek öldükten sonra kadının mehrini eşine hibe ettiğine dair kanıt getirse tenakuzdan dolayı ve ölüm hastalığında akdin ikinci kez yapılabileceği ihtimaline karşı kanıtın red edileceği söylenmiştir. Birinci meselenin sadece Ebu Hanife'nin görüşüne göre olması gerektiği notunu düşen Nişancızâde ileride bahsedileceği üzere Ebu Yusuf ve Muhammed'e göre emsal değerle olmak kaydıyla hastanın varisine bir şey satmasının caiz olduğunu eklemiştir.353
4-Nişancızâde talak bölümünde bunak ve akıl hastasının boşamasından bahsederken ma'tuh ve mecnun tanımının "ahkâmât" faslında ayrıntısıyla yapıldığını ve oraya bakılabileceği354
notunu düşmektedir.
5-Câmi'u’l-fusûleyn'de de yer aldığı üzere sara hastasının nöbet halinde boşaması geçerli değildir. Bunun devamında Şeyh Bedreddîn zatülcenp355
hastasının boşamasına dair bir meseleye356 yer vermişse de Nişancızâde sara hastasının ayıkken bir kadını boşadıktan sonra akıl hastalığına yakalanması durumunda iddet döneminde söz ya da fiille ona geri dönmesinin geçerli kabul edilmeyeceğini357 aktarmıştır. Bunun ardından
Nûru’l-‘ayn'da Dürerü’l-hükkâm'dan şu genel prensip nakledilmiştir: "Çocuğun, akıl
hastasının, bunağın, satlıcan hastasının, baygın ve uyuyan kimsenin boşaması geçerli değildir. Ancak zor altındaki kişinin, şaka yapanın, ahmağın, sarhoşun, dilsizin belli işaretlerle ve unutarak ya da yanlışlıkla boşayanın talakı geçerlidir."358
6-Nişancızâde talak bölümünde farklı kaynaklardan yararlanmanın yanı sıra farklı meselelere de yer vermiştir. Nişancızâde ile Şeyh Bedreddîn aynı kaynaklardan naklettikleri meseleleri farklı yerlerde zikretmişlerdir. Mesela Nişancızâde, maraz-ı
353
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 270a.
354
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 270b.
355
Göğüs sancısı, ateş, titreme, öksürük vb. belirtilerle ortaya çıkan akciğer zarı yangısı, satlıcan. (Terimler Sözlüğü, "Zatülcenp", s. 1238.)
356
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 390a.
357
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 270b.
358
66
mevt ile ilgili Kadı Zahireddîn'in görüşüne yer vermiş Şeyh Bedreddîn ise bu görüşü daha uzun bir şekilde bir sonraki sayfada zikretmiştir.359
7-Şeyh Bedreddîn azat etme bölümünün sonunda Ebu'l Leys'in en-Nevâzil'inden360 "Ölüm hastasının kölesini azat ettiğini veya falan kişiye sadaka olarak verdiğini ikrar etmesi duumunda malının üçte birinden geçerli olduğu" meselesine361
yer vermiştir. Nişancızâde bu bilgiyi bölümün hemen başında zikretmiştir.
8-Azat etme bölümünde Nûru’l-‘ayn ile Câmi'u’l-fusûleyn'de aynı eserden aynı
meseleler farklı yerlerde zikredilmek suretiyle nakledilmiştir. Mesela Nişancızâde kimi zaman birkaç meseleyi peş peşe vermiş Şeyh Bedreddîn ise farklı aralarda bunları zikretmiştir.
9-Nişancızâde, hastalıkların tedavisi konusunda Şeyh Bedreddîn'in yer verdiği tüm metni362 muhteva bakımından olduğu gibi aktarmışsa da meselelerin sıralamasında birtakım değişiklikler yapmıştır.
Otuz Beşinci Fasıldaki Örnekler:
1-Nişancızâde, Şeyh Bedreddîn’in Serahsi’den naklettiği bir bölümü Sadruşşehid’den; Sadruşşehid’den naklettiği kısmı ise Serahsi’den363
nakletmiştir. Ayrıca bu iki kaynaktan yapılan nakli takdim tehir edip Şeyh Bedreddîn'den farklı olarak sıralamayı değiştirmiştir.
2-Nişancızâde’nin İbn Hişam’dan nakille Hulâsa'dan aktardığı bölümü,364 Şeyh Bedreddîn otuz dokuzuncu fasılda ele aldığına dair atıfta bulunmuştur.
3-“Müşterek Mallarda Tasarruf” başlığına Şeyh Bedreddîn faslın başında Nişancızâde ise faslın sonunda yer vermiştir. Ayrıca Şeyh Bedreddîn’in naklettiklerine ilave olarak Kâdîhan’ın konuyla ilgili görüşlerine yer vermiştir.365
4-Bu fasılda Nişancızâde’nin "Kişinin Mecbur Bırakıldığı ve Bırakılmadığı, Sahibine Geri Dönen ve Dönmeyen Şeyler"366
ile “Alt ve Üst Kat Hakkındaki Meseleler”367
359
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 393a; Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 271a.
360
en-Nevâzil (el-Fetâvâ). Kayıtlarda Ebü’l-Leys’e nisbet edilen el-Fetâvâ, en-Nevâzil mine’l-fetâvâ,
Fetâva’n-nevâzil ve Muḫtârâtü’n-nevâzil adlı eserlerin tamamı aynı eser olup sonradan farklı isimlerle
kaydedilmiştir. (Yazıcı, "Semerkandî, Ebü'l-Leys", DİA, XXXVI, s. 474.)
361
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 395b.
362
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 280b, 281a; Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 408b, 410a.
363
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 411b; Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 282b.
364
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 282b.
365
67
başlıklarındaki meselelerin bazısını Şeyh Bedreddîn "Duvarlarla İlgili Meseleler" hakkındaki otuz altıncı fasılda368
zikretmiştir.
5-Nişancızâde "Komşunun Kendisiyle Zarar Gördüğü Şeyler" konusunda zikredilen mesele ve rivayetlere yeni bir sıralama getirmiştir. Câmi'u’l-fusûleyn'de nakledilenleri takdim tehir etmesinin yanı sıra aralara başka kaynaklardan farklı meseleler dahil etmiştir.
6-Nişancızâde'nin "Ağaçlar ve Nehir"369 başlığında ağaçlarla ilgili naklettiği hüküm ve meseleleri Şeyh Bedreddîn "Dalları Başkasının Mülküne Uzanan Ağaçlar”370
başlığında aktarmıştır. Nişancızâde Câmi'u’l-fusûleyn'de bulunan konuyla ilgili tüm rivayetlere yer vermiştir. Ancak nehirler konusu Câmi'u’l-fusûleyn'de "Sokaklar ve Yollarda Meydana Gelen Şeyler"371
başlığı altında bulunmaktadır. Baktığımız zaman Nişancızâde'nin nehirler ve ağaçlar konusunu birbiriyle bağlantılı bir şekilde ele aldığına şahit olmaktayız. Bir diğer ifadeyle nehirler ile ilgili meseleler ağaçlar konusuyla mezcedilerek verilmiştir.
7-Şeyh Bedreddîn faslın başında çıkmaz sokakla ilgili meseleleri zikretmesine rağmen "Sokaklar ve Yollarda Meydana Gelen Şeyler" başlığında da konuyla ilgili örnekler vermiştir.
8-Nişancızâde'nin otuz beşinci fasılda yer verdiği son başlık "Müşterek Mallarda Tasarruf"372 başlığıdır. Şeyh Bedreddîn ise bu başlığa daha önce değinmiştir.
Otuz Altıncı Fasıldaki Örnekler:
1-Nişancızâde duvarda bitişiklik durumunu anlatırken Fusûlü'l-İmâdî'den naklettiği meseleleri takdim tehir etmiştir.373
2-Câmi'u’l-fusûleyn'de bu fasılda "Yıkılmış veya Yıkılmasından Korkulan Ortak Duvar" başlığının devamı olarak "Bu Türle Bağlantılı Meseleler"374
başlığı mevcuttur. Bu başlık içinde yer verilen meseleler Nûru’l-‘ayn'da otuz beşinci fasılda "Kişinin Mecbur
366
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 285a.
367
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 285b, 286b.
368
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 418b, 428b.
369
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 286b, 287b.
370
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 414a, 414b.
371
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 414b, 418b.
372
Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 287b, 288a; Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 411b, 412a.
373
Şeyh Bedreddin, Câmi'u'l-fusûleyn, vr. 419b; Nişancızâde, Nûru’l-‘ayn, vr. 288b.
374
68
Bırakıldığı ve Bırakılmadığı, Sahibine Geri Dönen ve Dönmeyen Şeyler"375
başlığı içinde bulunmaktadır.
3-Nûru’l-‘ayn'da bulunan "Duvarın Âlim-Satımı ve Başka Konuları Kapsayan Meseleler"376 konusuna Şeyh Bedreddîn faslın ilerleyen kısmında yer vermektedir. Başlığı şu şekilde kullanmıştır: "Duvarın Satın Alınmasına Dair İkrar ve Sulh Hakkında." Başlık farklı olsa da Nûru’l-‘ayn ile Câmi'u’l-fusûleyn'de içerik aynıdır.
Câmi'u’l-fusûleyn'e bakıldığında başlığın daha açık olduğu ve duvarın satımında
arazinin ve temelin dahil olup olmayacağı, duvar karşılığında sulh yapılması ve duvarın ikrar edilmesi meseleleri söz konusu edildiği anlaşılmaktadır.
4-Nişancızâde "Eğik Duvarla İlgili Meseleler" konusunda Şeyh Bedreddîn'in ilk başlığını ikinci sıraya almak suretiyle "Eğik Duvarın Hükümlerini" vermekle başlamıştır.
Şeyh Bedreddîn'in bu fasılda yer verdiği "Alt Kat ve Üst Kat" konusunu Nişancızâde'nin otuz beşinci fasılda zikrettiğini daha önce söyledik. Konuları orada zikrettiğimiz için tekrar burada değinme ihtiyacı duymadık.
Câmi'u’l-fusûleyn'deki "Köle Azadı ve Doğuştan Hür Olmakla İlgili Çeşitli
Meseleler"377 otuz dokuzuncu fasılda, Nûru’l-‘ayn'da ise otuz sekizinci fasılda378 bulunmaktadır. İki eser incelendiğinde bu fasılların başlıkları aynı sırayla aynı şekilde verilmiştir.