• Sonuç bulunamadı

Sırat-ı Müstakim, alt baĢlığında kendisini “din, felsefe, edebiyat, hukuk ve ulûmden bahis haftalık gazetedir” diye tanımlamaktadır. Ebu‟lula Zeynel Abidin [Mardinizâde] ve Serezli Hafız EĢref tarafından kurulmuĢtur105. 14 Ağustos 1324 (1908)‟de yayın hayatına baĢlamıĢtır106. Fakat Sırat-ı Müstakim 182 sayısı (son sayısı 16 ġubat 1327/29 ġubat 1912) ya da baĢka bir deyiĢle yedi yıllık cildi (mücelladat) yayımlandı107. Bu süreci EĢref Edib, Ģöyle anlatacaktır: “10 Temmuz 1324 (1908) memleket yerinden oynadı. Sanki kıyamet koptu. Eli kalem tutan herkes atıldı.

Gazeteler, mecmualar Babıâli‟yi doldurdu. Bizde tasavvur ettiğimiz muhayyel mecmuamızı neşretmek hevesine düştük108”. Ġlk çıktığı günlerde olağanüstü bir ilgi ile karĢılanan derginin on binlerce basıldığını derginin sahibi EĢref Edib dile getirmiĢ, memnuniyetini gizlememiĢtir109.

Derginin baĢlangıç safhasında, ufku oldukça geniĢtir. Geleneksel ya da öncelikli olarak dinî yönelimli yazarların yanı sıra Türk milliyetçiliğini temsil eden ya da dar anlamıyla “Ġslâmcı” olmayanlara da rastlamak mümkündü110. Ancak seküler veya Avrupa yönelimli yazarların mecmuada hiçbir zaman temsil edilmemiĢ, bu yönelimle en baĢından itibaren mücadele edilmiĢ, yazarlar arasındaki tüm dağınık eğilimlere rağmen bu dönemde sadece tek bir bağ vardı. Bu da Sırat-ı Müstakim‟in Osmanlı

109 EĢref Edib, “Ebu‟l Ulâ Bey‟le Nasıl ÇalıĢtık?, Sırat-ı Müstakimi Nasıl Çıkardık”, SR, 7 ġubat 1957, X, S.238, 200.

110 Debus, a.g.e., 33; François Georgeon, Aux Origines du Nationalisme Turc.Yusuf Akçura (1876-1935), Paris, 1980, 43; S. AkĢin Somel, Sırat-ı Müstakim. Islamic Modernist Thought in the Ottoman Empire (1908–1912), 5–6.

111 Debus, a.g.e., s.33-34; François Georgeon, Aux Origines du Nationalisme Turc.Yusuf Akçura (1876-1935), Paris, 1980, 43.

28

Sırat-ı Müstakimde, eğitimli bir kadronun olduğu asla inkâr edilemez bu bağlamda.

Ayrıca dünya görüĢü olarak temelde Ġslâmcı bir grubun varlığı yadsınamaz bir gerçektir.

Mısır‟da meydana gelen Ġslâm Reformculuğundan etkilenen yazarlar, bu hareketin baĢında bulunan Muhammed Abduh‟tan çok yazı çevirmiĢlerdir112.

Sırat-ı Müstakim, olanca gücüyle Ģeriata uygun bir Ģekilde yapılandırılmıĢ olan bir meĢrutiyeti savunuyor fakat Ģeriat kisvesi altında kendi çıkarlarını güden 31 Mart faillerinden kendilerini mutlak bir Ģekilde ayrı tutuyorlardı. Sonuç olarak II.

Abdülhamid mutlakiyetçiliği,- ister iktidar hırsından ister “Avrupalıları hoĢnut etmek için” olsun- belirli dinî kaidelerin yürürlükten kaldırılmasına neden olmuĢtu113.

Dergide yukarıda bahsi geçen, milliyetçiliği temsil eden çok sayıda Rusya göçmeni Türk aydını bulunmaktadır. Bunların en önemlileri, Y. Akçura, A. Agayef, A.

Ġshaki, Ġ. Gasprinski‟dir. Sırat-ı Müstakim‟in Arap Reformistleri- Cemaleddin Afgani çok ön planda değil- ve Rusya kökenli aydınları bünyesinde toplaması Georgeon‟a göre,

“20. Yüzylın baĢında Cedidizm (Tatar modernleĢme hareketi) ile Arap reformculuğunun bir buluĢma alanı haline gelmesine sebep olmuĢtur114.

Bu dönemde hızla geliĢmeye baĢlayan Türk milliyetçiliğine karĢı serinkanlı tutum içinde olan dergi, milliyetçi-muhafazakâr bir görünüm sergilemektedir. Yine bu sebeplerden olacak ki, Türk Derneği‟nin ilk nizamnâmesi Sırat-ı Müstakimde yayınlanacaktır115. Özellikle Rusya kökenli aydınlar, Rusya‟daki Müslümanların durumuna iliĢkin bilgi veren çok sayıda yazı yayınlanmıĢtır.

Mehmed Akif‟in “Süleymani‟ye Kürsüsü‟nde” Ģiirinin basımıyla birlikte milliyetçilik karĢıtı yeni bir tavrın ilk iĢaretleri görülecek, bunun nedeni ise dıĢ etkenlere bağlı olarak, birbiri ardına hızla gelen felaketler (Bosna-Hersek‟in kaybı), Bulgaristan‟ın bağımsızlık ilanı, Yemen isyanı, Arnavut ayaklanması, Ġtalyan‟ların Traplusgarp‟a çıkmaları), anayasanın ilk yıllarının “Hürriyeti” sayesinde iç ve dıĢ meselelerin kendiliğinden hallolacağına dair ve pek çok Ġslâmi entelektüel tarafından da

112 Mustafa Gündüz, II. Meşrutiyet‟in Klasik Paradigmaları/İçtihad, Sebilü‟r-Reşad ve Türk Yurdunda Toplumsal Tezler, Lotus Yay., Ankara 2007, 219.

113 Debus, a.g.e., 34.

114 Gündüz, a.g.e., 219; François Georgeon, Türk Milliyetçiliğinin Kökenleri (Yusuf Akçura 1876-1935), (Çev. Alev Er), Tarih Vakfı Yurt Yay., Ġstanbul 1999, 66-67.

115 Gündüz, a.g.e., 219.

29

paylaĢılan iyimserliği yok etmiĢtir116. Dergi de SebilürreĢad‟a geçiĢ sürecindeki eksen kaymasının altındaki sebep belki de burada aranabilir.

Öte yandan önce, Türk Yurdu, sonradan da Ġslâm Mecmuası gibi “rakip”

yayınların ortaya çıkması, bazı önde gelen fakat birincil olarak Ġslâmî anlayıĢı sahip olmayan yazarların “göç etmesine” neden oldu. Bu yazarların birçoğunun aynı anda farklı yayın organlarında yazıyor olmalarına rağmen Sırat-ı Müstakim‟in tarzı, artık daha homojen ve belirgin bir “Ġslâmcı” yapıya kavuĢtu117. Yani Milliyetçi yapı zayıflarken, ciddi bir muhafazakâr yapı- ki derginin esas ideolojisi- güçlenecektir118.

Sırat-ı Müstakim‟in, bu dönemdeki yazar kadrosuna bakacak olursak, EĢref Edib‟in muhitinde ciddi entelektüel Ģahsiyetlerin olduğunu söylemek yanlıĢ olmayacaktır. Belki de bu birikime olan güveni EĢref Edib‟i harekete geçirecektir. Bu muhit içinde olanlar: Ebu‟lula Mardin, Mardinizâde Arif Bey, ġeyhülislam Musa Kazım, Manastırlı Ġsmail Hakkı, Babanzâde Ahmed Naim Bey, Bereketzâde Ġsmail Hakkı Bey, Mehmet Akif, ġeyh Muhammed Abduh, M. ġemseddin (Günaltay), Akçoraoğlu Yusuf, Ağaoğlu Ahmet, Mithat Cemal (Kuntay)‟dır. Bu isimler bir arada düĢünüldüğünde dönemin ideolojik yapılanmasında müteĢebbis fikirleri olan Ģahsiyetler bir araya toplanmıĢtır.

Sırat-ı Müstakim yazarları, özellikle de Ġsmail Hakkı ve Mehmed Akif pek çok açıdan Yeni Osmanlıların düĢünce tarzından etkilenmiĢlerdir. Akif‟in gençliğinde Namık Kemal ve Ziya PaĢa okuduğu bilinmektedir. Bereketzâde Ġsmail Hakkı‟nın makaleleri Namık Kemal‟in Ġbret gazetesinde yayınlanmaktadır. Yani burada düĢünsel ve kiĢisel bir devamlılık söz konusudur. Yeni Osmanlılar, Osmanlı tarihinde “Ġslâmcı”

bir ideolojiyi temsil eden ilk entelektüellerdir119. Sırat-ı Müstakim/SebilürreĢad çalıĢanları da onları takip etmektedir. Babanzâde Ahmed Naim120, Ġslâmcı hareketin

116 Debus, a.g.e., 34-35; AkĢin Somel, Sırat-ı Müstakim. Islamic Modernist Thought in the Ottoman Empire (1908-1912), 5-6.

117 Debus, a.g.e., 35.

118 Ġsmail Dede, Sebilürreşad Dergisi‟nde Medrese Öğrencilerinin Medreseyi Değerlendirmeleri, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı, YLT, Çanakkale 2006, 24.

119 Debus, a.g.e.,50-51; ġerif Mardin, The Genesis of Young Ottoman Thought; Study in the Modernization, 397.

120 Detaylı bilgi için Bkz. Recep Kılıç, “Babanzâde Ahmed Naîm‟in Felsefi GörüĢleri”, Ankara Üniversitesi Ġlahiyat Fakültesi Dergisi, XXXVI, 297–339.

30

“düĢünürü”, Mehmed Akif‟te “Ģair”i olarak tanımlanabilirse Sırat-ı Müstakim/SebilürreĢad da bu hareketin yayın organı olarak görülebilir121.

Derginin kimlik bilgileri de Ģöyledir: On altı sayfa çıkan derginin, Mahal-i idaresi: Babıâli caddesinde daire-i mahsusadır. Abone Ģartları Ģöyle verilir:

“Dersaâdet„te (seneliği) 65, (altı aylığı) 35; Vilayatta (seneliği) 90, (altı aylığı) 50;

Memâlik-i Ecnebiyede (seneliği) 100, (altı aylığı) 55 kuruĢtur”. Abonelere ne Ģekilde gönderileceği de düĢünülmüĢ ve giderleri belirtilmiĢtir: “kırılmadan mukavva boru ile gönderilirse senevî yirmi kuruĢ fazla alınır. Dersaâdet‟te posta ile gönderilirse vilayât bedeli ahz olunur”. Derginin birim fiyatı da abone Ģartları ile uygun düĢecek tarzda ayarlanmıĢtır: “Dersaâdet‟te nüshası 50 paradır122”.

Derginin baĢlangıçta müstakil bir matbaasının olması elbette mümkün değildir.

Ama basıldığı yer dikkat çekicidir: “Matbaa-i Âmire”. Daha sonra birçok vilayette, güçlükler altında vilayet matbaasında basılacak olan dergi, ilk sayısında da resmî ama geliĢmiĢ bir matbaada basılmıĢtır123. Sırat-ı Müstakim, 182. sayıdan [16 ġubat 1327/29 ġubat 1912] sonra ismi değiĢecek ve yoluna SebilürreĢad olarak devam edecektir.