• Sonuç bulunamadı

yandan Türkiye, tüketicilerin en fazla vergilendirildiği ülkelerden biri olmuĢtur. Yüksek ham petrol fiyatları ve ülke içinde yüksek vergi oranları ile dünya ülkeleri arasında en pahalı benzini tüketen ikinci, mazotta ise beĢinci sırada yer almıĢtır (Dellal vd. 2007). Yıldan yıla akaryakıt fiyatında yukarı doğru bir artıĢ yaĢanmaktadır (Grafik 1). Muhtarlar hem mazottaki yükseliĢ karĢısında hem de diğer giderleri karĢılama konusunda sorun yaĢamaktadırlar.

Grafik 1: Motorin fiyatının yıllara göre değiĢimi, 2011-2018 (Türkiye Petrolleri akaryakıt fiyatları arĢivi, 2018).

Mazot fiyatlarını rafineri çıkıĢ fiyatları ve pompa satıĢ fiyatları açısından ele alındığında mazottaki verginin önemi ortaya çıkmaktadır. Mazotun pompa satıĢ fiyatının %50'sinden fazlası vergilerden oluĢmaktadır (AktaĢ vd., 2010) (Grafik 2).

0,00 ₺ 1,00 ₺ 2,00 ₺ 3,00 ₺ 4,00 ₺ 5,00 ₺ 6,00 ₺ 7,00 ₺ 2011 2012 2013 2014 2015 2016 2017 2018 Yıllar

Mazot Fiyatının Yıllara Göre ArtıĢı

26

Grafik 2: Yurt içi motorin türleri fiyat oluĢumu (Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu, 2018).

Günümüzün ekonomik koĢulları altında akaryakıt fiyatlarının yüksek miktarlarda seyretmesi ve mazota oldukça sık yapılan zamlar Balıkesir merkez ilçelerindeki Muhtarlar için büyük sorun arz etmektedir. Muhtarlar yüksek gübre fiyatları, tarımsal üretimden elde ettikleri kârın düĢük olması, tarımsal piyasadaki arz-talep iliĢkilerinin sürekli değiĢiklik göstermesi sebebiyle elde ettikleri hasatın satıĢ garantisinin olmayıĢı ve sık sık zarar etmeleri yüzünden bir de yüksek seyreden mazot fiyatlarını karĢılamakta zorluk çekmekte ve mazot fiyatlarının sürekli yükseliĢte oluĢunu tarımdaki en büyük sorun olarak görmektedirler. Devlet, tarımsal iĢletme sahiplerine mazot için ekonomik destek sağlamakta fakat bu destek iĢletme sahipleri açısından bakıldığında yetersiz kalmaktadır.

4.1.2. Gübre Fiyatlarının Yüksek OluĢu

Halkapınar kırsal mahallesi muhtarı bu konuda köylülerin Ģikayetini Ģu sözlerle dile getirmektedir: ''Tabi daha çok masrafımız oluyor ama asıl yapılması gereken masrafa yani gübreye mazota falan yetemiyoruz. Ġstiyoruz ki tarladan elde edeceğimiz verim daha fazla olsun, ürünler daha güzel olsun ama gübre çok pahalı. Hangi birini karĢılayacaksın? Bankadan kredi çekiyoruz, onunla da azıcık gübre alabiliyoruz tüm tarlaya yetmiyor. Gübrenin ucuzlayacağı da yok, öbür fiyatların düĢeceği de yok, bu gidiĢle tarım bitecek''.

Tarımda verimi arttırabilmek için çeĢitli yöntemler kullanılmaktadır. Bu yöntemlerden biri de gübre kullanımıdır. Gübreler yapılarına göre suni (kimyevi) ve

0,00 ₺ 1,00 ₺ 2,00 ₺ 3,00 ₺ 4,00 ₺

Ürün Fiyatı Toptancı Marjı Dağıtıcı ve Bayi Marjı Toplamı

Toplam Vergi

27

doğal gübreler olmak üzere ikiye ayrılabilir. Suni gübreler, bitki kalıntılarının çeĢitli kimyasallarla karıĢtırılmasıyla insan müdahalesi sonucu oluĢturulan gübre çeĢitleridir. Doğal gübreler ise bitki ve hayvan atıklarının zamanla doğal yollar sayesinde çürüyerek ayrıĢması sonucu oluĢmaktadır.

Günümüzde nüfus miktarının fazla oluĢu sebebiyle tarımsal ürün talebinin yüksekliği göz önüne alındığında; toprağın beslenmesi, hasadın hızlandırılması, ürünlerin daha dayanıklı ve kaliteli olmasının sağlanması için doğal gübreler oluĢum süreleri bakımından yetersiz kalmakta ve suni gübre kullanımı bir ihtiyaç olarak ortaya çıkmaktadır. Çünkü suni gübreler, fabrikasyon iĢlemler ile oluĢturulmakta ve üretim süresi doğal gübreye kıyasla daha kısa olmaktadır. Suni gübre üretilirken iĢçi ücretleri, fabrika giderleri gibi faktörler devreye girdiği için doğal gübreye oranla daha maliyetli olmaktadır. Ayrıca tarımda kullanılan gübrelerin hammaddelerinin yurtdıĢı kaynaklı olması gübre fiyatlarını arttıran baĢka bir nedendir (Zengin ve Gezgin, 2013).

Türkiye'de gübre çeĢitlerinin fiyatları bazı yıllarda düĢüĢ gösterse de genel itibariyle yükseliĢtedir. Tablo 4'de görüldüğü üzere 2002 ile 2015 yılları arasında tüm gübre çeĢitlerinin fiyatları 4 kattan fazla artıĢ göstermiĢtir.

Tablo 3: Türkiye'de gübre fiyatlarındaki değiĢim (2002-2015).

B RE ( TL/ T ON) Yıllar 2002 Ort. 2008 Ort. 2009 Ort. 2010 Ort. 2011 Ort. 2012 Ort. 2013 Ort. 2014 Ort. 2015 Ocak ġubat A.Sülfat %21 162 564 325 347 571 583 564 566 587 585 A.Nitrat %26 176 510 436 439 619 675 799 762 826 820 A.Nitrat %33 193 585 479 531 721 787 891 880 956 950 ÜRE 237 760 630 631 980 1071 1054 1039 1051 1075 DAP 354 1672 689 919 1316 1343 1425 1405 1455 1550 20.20.0 254 1110 520 617 913 968 965 946 999 1090

28

Gübre sektörü pek çok kısıta sahip olduğu için tüketim geçen yıllar içinde bir türlü istenen seviyeye gelmemektedir (SubaĢı, vd., 2014). Çünkü gübre ücretlerinin karĢılanmasında çeĢitli problemler yaĢanmaktadır. Bu problemleri maddeler halinde Ģu Ģekilde verebiliriz:

 Yoğun sermaye ihtiyacına rağmen düĢük kârlılık sunması dolayısı ile pazara giriĢler az olmaktadır.

 Sektör tamamen dıĢa bağımlıdır.

 Tarımsal yapısal sorunlar (arazilerin ölçek ekonomisini kullanamayacak derecede parçalı olması, tüketicinin gerekli entelektüel altyapıdan yoksun olması, üretimin yeterince planlanamaması, tarımsal desteklerin yeterli derecelere ulaĢamaması, tarımsal mekanizasyonun yetersiz kalmıĢ olması vb.) vardır (Zengin ve Gezgin, 2013).

Yüksek seyreden gübre fiyatları sebebiyle muhtarlar üretimde kaliteyi ve verimi arttırabilmek adına yeterli miktarda gübre kullanamamakta, pazar ekonomisine eklemlenmekte zorlanmaktadırlar. Yapılan görüĢmelerde Muhtarların çevreyi algılayıĢ biçimlerine göre gübre konusunda fiyatların yüksekliğinden Ģikayetçi olduğu görülmektedir. Muhtarlar ekonomik sıkıntılardan ötürü, yüksek gübre fiyatlarını karĢılamakta zorlandıklarını ifade etmiĢlerdir.

4.1.3. Yem Fiyatlarının Yüksek OluĢu

''Çayır, mera yetmiyor. Hayvan otlatamıyoruz. KüçükbaĢın yediği merada büyükbaĢ otlamıyor. Biz de mecburen yem alıyoruz ama yem fiyatları yüksek mesela. Zaten elimize geçen ne ki bir de tonla masraf yapalım. Hayvana yem mi alalım, ilacını mı alalım baĢka türlü masraf mı yapalım. Sütü satıyoruz para etmiyor sürekli zarardayız. Bir de Ģimdi sütü sattığımız yerler Ģart koĢuyor bize; yemini bizden almazsan, sütünü almayız diye. Ee sütü bizden üç kuruĢa alıyor, yemi ha bire zamlı satıyor. Mecbur yemi de oradan alıyoruz baĢka seçeneğimiz kalmıyor''. Köseler kırsal mahallesi muhtarı yem konusunda yaĢadıkları sıkıntıyı bu Ģekilde anlatıyor.

Süt ve besi hayvanları besin ihtiyaçlarını normal Ģartlar altında çayır veya meralardan sağlamaktadırlar. Meraların yetersiz olduğu durumlarda ise fabrikasyon iĢlem ile üretilen yemler devreye girmektedir. Bu yemler hayvanların süt verimini arttırmakta, etinin kalitesini yükseltmekte, hastalıklara karĢı daha dirençli olmalarına

29

ve üremelerinin daha verimli olmasına katkı sağlamaktadır. Genel olarak yemler kaba yem ve kesif yem olarak ikiye ayrılabilir. Yemin birim ağırlığında hazmedilebilen besin maddeleri az, selüloz oranı yüksek ise kaba yem, hazmedilebilir besin maddeleri oranı yüksek ise kesif yem denir (DPT, 2001).

Otları kısa boylu ve üzerinde hayvan otlatılan yeĢillik alana mera denmektedir. Çiftçilerin hayvanlarını otlatmak için yeterli miktarda meraya sahip olmamaları durumunda kesif veya kaba yem tüketimleri artmaktadır. Süt yada besi sığırcılığı iĢletmelerinde üretim maliyetlerinin % 60-70‟ini yem girdileri oluĢturmaktadır (Alçiçek vd. 2010).

Balıkesir merkez ilçelerindeki muhtarlar ilkbahar mevsiminde kısıtlı alanda da olsa hayvanlarını doğada otlatabilmektedirler (Fotoğraf 4). Fakat bu otlatma eylemi muhtarların yemden kâr etmelerini sağlayamamaktadır. Daha çok, hayvanların ahırlardan çıkarak dolaĢtırılmasına vesile olmaktadır.

Fotoğraf 4: KüçükbaĢ Hayvan Otlatması Yapan Bir Çoban, Balıkesir/ġamlı Kırsal

Benzer Belgeler