• Sonuç bulunamadı

5510 sayılı Kanun’dan (m. 82) sonra, günlük kazancın alt sınırı, sigortalıların yaşlarına uygun olarak asgari ücretin otuzda biri, üst sı- nırı ise 16 yaşından büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 7,5 katı, ancak sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için 3 katı olarak belirlenmiştir. Sigorta primine esas ka- zançlar, alt ve üst sınır göz önüne alınmak suretiyle Kuruma bildirile- cektir. Kazancın alt sınırın altında kalması durumunda bu miktar alt sınıra tamamlanacak, üst sınırın aşılması durumunda ise aşan kısım dikkate alınmayacaktır. Sigortalının ücretsiz çalışması durumunda, günlük kazancı alt sınırdan hesaplanarak bildirilecektir.107 Konuya ilişkin ayrıntılı bilgi Sosyal Sigorta İşlemleri Yönetmeliği ile İşveren Uygulama Tebliği’nde yer almaktadır.

IX. Haksız Yere Prime Esas Kazanca Dâhil Edilen Ödemelerin İadesi

Ücret ya da ek ödemelerden sigorta prim kesintisi yapılıp yapıl- mayacağı konusunda çıkan uyuşmazlık nedeniyle primlerin iadesi is- tenebilmektedir.108 Prime esas kazanç, 5510 sayılı Kanun’un geçici 2.

106 Y 10. HD’nin 28.11.2014 tarih, 2013/21206-25031 sayılı ve 19.03.2015 tarih, 2014/11455-5255 sayılı kararları (UYAP).

107 Öztürk, s. 185.

108 “Dosya kapsamı incelendiğinde, davacı, yol ve yemek yardımlarının prime esas kazanca dâhil olmadığının tespiti ile Kurumca haksız olarak tahsil edilen 433,42 TL’nin her aya ilişkin primin Kurum’a yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından

maddesi, 506 sayılı Kanun’un 61. ve geçici 82. maddeleri uygulana- rak ilerde davacıya bağlanacak yaşlılık aylığını, dolayısıyla sigortalı- lık haklarını kendi yararına etkilemektedir. Bu nedenle, sigortalıların prim iadesini istemelerinde herhangi bir yararı bulunmamaktadır. Kaldı ki, 506 sayılı Kanun’un 84. ve 5510 sayılı Kanun’un 89. maddeleri uyarınca ortada yersiz ödenmiş bir primden söz edilemez.109

Öte yandan işverenler de, sigortalıları için yaptıkları bir kısım öde- melerin (örneğin görev yolluklarının) haksız yere prim hesabına esas tutulacak kazanca dâhil edilerek prim kesilmesi nedeniyle istirdadını isteyebilmektedirler. Prime esas kazanç matrahına dâhil edilmesi ne- deniyle Kurum’a fazladan ödenen prim miktarlarının her ay için tespi- tinin yapılarak Kurumdan tahsiline karar verilmesi gerekir. İşverenin yaptığı ödemeyi geri isteyebilmesi için, ödemeyi yaparken ihtirazi ka- yıt ileri sürmesi şart değildir. Talep halinde ödemenin yapıldığı tarih- ten itibaren yasal faiz yürütülmelidir.110 Faiz, söz konusu primlerin her ay Kuruma ödendiği tarihleri takip eden aybaşından itibaren başla- tılmalıdır.111 Ancak Yargıtay bir olayda, prime esas kazanç matrahına dâhil edilen özel sigorta primleri nedeniyle davalı Kurum’a yapılan fazla prim ödemelerinin, ihtirazi kayıtla ödemenin yapıldığı tarihten itibaren yasal faizi ile istirdadına karar verilmesi gerekir değerlendir- mesinde bulunmuştur.112

itibaren işleyecek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiş, Mahkeme- ce davanın kabulüne karar verilerek belirtilen şekilde hüküm kurulmuş ise de, Mahkemece faiz başlangıç tarihinin hüküm fıkrasında gösterilmesine rağmen faiz bitim tarihinin gösterilmemesi, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. Ne var ki; bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, karar bozulmamalı, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 370/2. maddesi ge- reğince verilen karar, düzeltilerek onanmalıdır. Sonuç: Ankara Bölge Adliye Mah- kemesi 11. Hukuk Dairesi kararının HMK’nın 373/1 maddesi gereği kaldırılması ile Ankara 16. İş Mahkemesi’nin 28.09.2016 tarihli hükmünün (2) numaralı ben- dinin silinerek yerine, “01.05.2006-31.05.2006 tarihleri arasında davacı tarafından işyerinde çalışan 433,42 TL sigorta primi ve işsizlik sigorta primlerinin kuruma yatırıldığı tarihi takip eden aybaşından iadenin yapılacağı ayın başına kadar he- saplanacak yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya ödenmesine,” ibare- sinin yazılmasına ve hükmün bu şekli ile düzeltilerek onanmasına”(Y 10 HD’nin 29.5.2019 tarih, 2017/1354-4935 sayılı kararı).

109 Y. 21. HD nin 10.3.2016 tarih, 2016/3438-3890 sayılı kararı(UYAP). 110 Y 10. HD’nin 07.12.2010 tarih, 2009/8706-16087 sayılı kararı (UYAP). 111 Y 21. HD’nin 07.4.2016 tarih, 2015/10214-6151 sayılı kararı (UYAP). 112 Y 10. HD’nin 07.03.2011 tarih, 2009/14740-2879 sayılı kararı (UYAP).

Sonuç

Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu ile yemek, ço- cuk ve aile zamlarının istisna tutarlarını belirleme yetkisi Sosyal Gü- venlik Kurumu’na verilmiştir. İşverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgarî ücretin %30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları tutarları ile görevin yerine getirilmesi için zorunlu olarak yapılan ayni yardımlar, istisna kapsa- mına alınmıştır. Diğer kanunlardaki prime tâbi tutulmaması gerekti- ğine dair muafiyet ve istisnalar 5510 sayılı Kanun’daki hüküm gereği dikkate alınmamaktadır. Aynî yardım yerine geçmek üzere yapılan nakdi yardımlar prime tabi tutulacaktır. Ücret dışındaki yapılan öde- melerden dolayı sigorta primine esas kazancın tavanını aşan kısmı ta- kip eden iki ay içerisinde, üst sınırın altında kalan aylara mal edilmek suretiyle prime tabi tutulacaktır.

Sigortalının sonradan prime dâhil olmayan kazancın bulunduğu- nun tespitini istemesinde hukuki yararı yoktur. Çünkü bununla elde edeceği sonuç aleyhine olacaktır. Yaşlılık aylığında azalma meydana gelecektir. İşveren ise böyle bir tespit ve fazladan yaptığı ödemelerin iadesini isteyebilir.

7036 sayılı İş Mahkemeleri Kanunu’nun113 4. maddesine göre, 5510 sayılı Kanun ile diğer sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan uyuşmazlıklarda, iş sözleşmesine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talepleri hariç olmak üzere, dava açılma- dan önce Sosyal Güvenlik Kurumu’na başvurulması zorunludur. Bu nedenle, prime esas kazançlar yönünden çıkan uyuşmazlıklarda dava açılmadan önce SGK’ya başvuru zorunluluğu getirilmiştir. Diğer ka- nunlarda öngörülen süreler saklı kalmak kaydıyla yapılan başvuruya altmış gün içinde Kurumca cevap verilmezse talep reddedilmiş sayılır. Kuruma karşı dava açılabilmesi için taleplerin reddedilmesi veya red- dedilmiş sayılması şarttır. İş sözleşmesine tabi çalışmaları nedeniyle zorunlu sigortalılık sürelerinin tespiti talebi ile işveren aleyhine açı- lan davalar bakımından böyle bir zorunluluk bulunmamaktadır ancak dava Kuruma re’sen ihbar edilir. İhbar üzerine davaya davalı yanında

fer’î müdahil olarak katılan Kurum, yanında katıldığı taraf başvurma- sa dahi kanun yoluna başvurabilir.

İş mahkemeleri Kanunu ile getirilen düzenlemede dava açmadan önce uyuşmazlıkların idari aşamada çözümlenmesi hedeflenmektedir. Hizmet tespiti bakımından kuruma başvurmaksızın doğrudan dava açılabilmekte ise de, hizmet tespiti davaları bakımından zaten kuru- ma karşı dava açılmamaktadır. Kurum bu davalarda fer’i müdahil ol- maktadır. Zaten fer’i müdahil durumu ortaya çıktıktan sonra kuruma başvurmayı öngörmenin bir anlamı olmazdı. Ancak sigortalı hizmet süresinin tespitine ilişkin davalar yönünden kuruma başvurulmayaca- ğı öngörülmüş ise de, hizmet tespiti davalarının bir türü olan ve genel olarak hizmet tespiti davası içinde çözülen prime esas kazancın tespi- tine ilişkin davalar kamu düzeniyle ilişkilidir. Dolayısıyla, bu davala- rın idari aşamada çözümlenmesi mümkün olmadığından prime esas kazancın tespiti davaları açısından da kuruma başvuru koşulu aran- mayacaktır.

Kaynakça

Alper Yusuf, “5510 sayılı Kanun’da m. 4/I-a Kapsamındaki Sigortalılar Bakımından Primler”, Sicil İş Hukuku Dergisi, S. 12, Aralık 2008

Akın Levent, Karar incelemesi, “Mahkeme Kararı Gereği Yapılan Ödemelerin Prime Esas Kazanca Etkisi”, Çimento İşveren Dergisi, Mayıs 2012

Arıcı Kadir, “Genel Sağlık Sigortasında Gelir Testi Meselesi ve Çözümü”, Sicil İş Hu-

kuku Dergisi, Yıl:2015, S. 34

Aslanköylü Resul, Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu Şerhi, An- kara 2009

Aydın Ufuk, “Sosyal Güvenlik Hukukunda Hizmet Tespiti Davaları”, Emeğin Huku- ku Kurultayı 2, Türkiye Barolar Birliği Yayını, Ankara 2016

Balcı Mesut/Yılmaz Halil, Sosyal Sigorta Prim Alacaklarının Takip ve Tahsili, Ankara 2014

Başterzi Süleyman, Çalışmanın Kesintiye Uğramasının Sosyal Sigorta İlişkisine Etkisi, Ankara 2007

Caniklioğlu Nurşen, “Sosyal Sigortaların Genel Hükümleri ve Türleri”, Sosyal Sigor- taların Genel Hükümleri ve Türleri Açısından Yargıtay’ın 2012 Yılı Kararlarının Değerlendirilmesi, Ankara 2014

Çenberci Mustafa, Sosyal Sigortalar Kanunu Şerhi, Ankara 1985 Çopuroğlu Çağlar, Ücret ve Koruması, Ankara 2013

Ekmekçi Ömer, Yargıtay’ın İş Hukukuna İlişkin Kararlarının Değerlendirilmesi 2006, Ankara 2009

Güzel Ali/Okur Ali Rıza/Caniklioğlu Nurşen, Sosyal Güvenlik Hukuku, İstanbul 2014

Korkusuz M. Refik/Uğur Suat, Sosyal Güvenlik Hukuku, Bursa 2013 Narmanlıoğlu Ünal, İş Hukuku Ferdi İş İlişkileri I, İstanbul 2014 Özkaraca Ercüment, Toplu İş Sözleşmesinin Geriye Etkisi, İstanbul 2014 Öztürk Berna, Türk Sosyal Güvenlik Hukukunda Primler, Ankara 2016

Saracel Nüket, “Sosyal Sigortalar Uygulamasında Kazanç Kavramı”, Kamu – İş, İş Hu-

kuku ve İktisat Dergisi, C.4, Sa:3, Ocak 1998

Saraç Coşkun, İşverenin Prim Ödeme Yükümlülüğü, Ankara 1998 Sözer Ali Nazım, Türk Sosyal Sigortalar Hukuku, İstanbul 2013

Şakar Müjdat, Sosyal Sigortalar Hukukunun Genel Hükümleri ve Primler Açısından Yargıtay’ın 1989 Yılı Kararlarının Değerlendirilmesi, Yargıtay’ın İş Hukuku Ka- rarlarının Değerlendirilmesi 1989, İstanbul 1991

Tuncay A. Can/Ekmekçi Ömer, Sosyal Güvenlik Hukuku Dersleri, İstanbul 2017 UYAP, Ulusal Yargı Ağı Projesi

Yılmaz Halil, Yargıtay’ın Sosyal Güvenlik Hukukuna İlişkin Seçilmiş Kararları, An- kara 2016

Yılmaz Halil/Kalemci Mahmut, Yargıtay’ın Sosyal Güvenlik Hukukuna İlişkin Emsal Kararları, Ankara 2014

Benzer Belgeler