• Sonuç bulunamadı

Tanım olarak ideolojiye odaklanıldığında pek çok kuramcı ve araştırmacı terim ile ilgili çeşitli fikirler sunmuşlardır. Düşünürlerin tanımları şöyledir: Doğru düşünme bilimidir (Destutt de Tracy); bir takım eksantrik adamların acayip fikirleridir (Napoleon); ters/yanlış bilinçtir (Marx); bir sınıfın dünya görüşüdür (Lenin); toplumu bir arada tutan sıvadır (Gramsci); maddi bir pratiktir (Althusser).106 Althusser, ideolojiyi; okul, sendika,

din, hukuk, aile, siyaset, haberleşme, kültür gibi kurumları devletin ideolojik aygıtları olarak; hükümet, ordu, polis, mahkeme ve hapishaneleri de devletin baskı aygıtları olarak nitelendirir. Marx’a göre ideoloji oldukça açık bir kavramdır. Yönetici sınıfın görüş ve düşüncelerinin toplumda doğal ve normal görülmesini sağlayan bir araçtır.107

Slavoj Žižek, ideolojinin, bireyler toplumu ve grubu tanıması gerektiğinde gerçekleşmesi gereken bir “hayalet” olduğunu savunur.108 İdeoloji davranışları

etkileyen bir takım inanışı tanımlar; mesela kapitalizm ya da sosyalizm gibi. Film, benzeri kültüre sahip ürünlerin aktarıldığı, sunulduğu toplumsal değer ve inanışların ifadesidir. İdeoloji açık olarak tanımlanmış değerlerden değil, mücadele halinde olan ve sınırları yeniden tanımlanan kavramdan doğar.109

Kellner ve Ryan, ideolojinin film ve televizyon teorisindeki en vazgeçilmeyen, olmazsa olmaz kavramlardan biri olduğunu savunurlar. Pearson ve Simpson ise film, karakteristik anlatı tekniklerini ve retorik aygıtlarını kullanarak ideolojinin anlamını açıklamaya çalışır. Edebiyat ve sanat eseri olarak ideolojik formlar olan filmler, insan beynindeki belirli bir toplumun yaşamındaki yansıma ürünleridir.110

Film, somut olmayan kültürel ürün sosyal ideoloji alanına ait olduğu için anlam üretiminin bir yoludur. Somut olmayan kültürel, sosyal ve tarihsel uygulamalar sürecinde insan tarafından yaratılan çeşitli ruhsal kültür yapımlarıdır. Sosyal ve tarihsel uygulamalarında insan tarafından çeşitli ruhsal kültürler yaratılmıştır; bunlardan üçü: (1) Doğa bilimleri, din, sanat ve felsefe gibi doğal çevreye uyum ve uyum sağlama. (2) Dil, yazı dili, gümrük, ahlaki ve yasalar gibi sosyal çevreye uyum sağlama. (3) Malzeme kültürüne eşleştirme ve uyarlama, alet veya aparat kullanma talimatı ve yöntemi gibi şeyler. Film ikinci tür maddi olmayan kültürlere aittir. Film, çağdaş toplumdaki sosyal uygulamaları, ideolojiyi, fikirleri, değerleri, gelenekleri,

106 Ertan Yılmaz, 'Sinema ve İdeoloji İlişkileri Üzerine’, Der. Burak Bakır, Yörükhan Ünal, Sali Saliji,

Sinema İdeoloji Politika, Nirengi Kitap, Ankara, 2008, s. 128.

107 John Fiske, İletişim Çalışmalarına Giriş, Çev. Süleyman İrvan, Ark Yayıncılık, Ankara, 1996, s. 221. 108 Slavoj Žižek, Mapping Ideology, Verso Press, Londra, 1995, s. 326-328.

109 Jane Barnwell, Film Yapımının Temelleri, Çev. Gülengül Altıntaş, Literatür Yayınları, İstanbul, 2011,

s. 195.

110 Roberta E. Pearson & Philip Simpson, Critical Dictionary of Film and Television Theory. Routledge

ahlaki ve hukuku yansıtacak şekilde imgeler, söylemler, semboller, efsaneler ve anlatılar kullanır.111

Comolli ve Narboni, uymaları gereken eleştirel ayrımı; baskın ideolojiyi yeniden üreten filmler ile bir ya da bir diğerine meydan okuyan filmler arasında ayrım yapmak şeklinde savunmaktadırlar. Filmi bir bütün olarak sinemadan ayırmakta, derginin başlaması için çok büyük bir konu, özellikle kendilerini “bugünkü film” e yönlendirmektedirler. İkinci bölüm, bu büyük sorgunun daha da sıkı odaklanmış bir parçası ile açılır: Bir film nedir? Bunlar neredeyse belirleyici ve anlaşılır bir ilişki olarak iki farklı yönünü belirtirler ve çok açık bir şekilde, değişim değeri ve kullanım değeri olan Marksist kategoriler olarak: film, kâr için satılan bir endüstriyel üründür ve ideolojik bir araçtır. “Çünkü her film ekonomik sistemin bir parçası, aynı zamanda ideolojik sistemin de bir parçasıdır”.112

Sinema ekranındaki her şey belli bir bakış açısının kurgusal yapısıdır. Konu, stil, bu stil ortaya çıkacak kamera hareketleri, çerçeveleme açıları, açık renk düzenlemeleri, ses kullanımı, motifler ikonları, metaforlar en sonunda film yapımcısı seçimidir. Onun çevresine, dünyaya, olaylara “nasıl”, “nereden” baktığı ile ilişkilidir, dolayısıyla ideolojiktir.113

Jean –Luc Comolli ve Jean Narboni her filmin siyasi olduğunu, çünkü ideolojik bir sistemin ürünü olduğunu öne sürer. Hollywood filmlerinin, kişinin önemli olduğuna inanmasını, dünyada bir fark yaratabilmesini, kendini geliştirebilmesini, büyük zaferler kazanmasını, çabaları için ödüllendirilmesini ve parasal rahatlık gibi belirli bir ideolojik yapıyı desteklediği varsayılabilir.114 Her film ekonomik sistemin bir unsuru olduğu için,

aynı zamanda ideolojik sistemin de bir parçasıdır; sinema ve sanat ideolojik sistemin kollarıdır.115

Ayrıca 1950’li yıllarda sinemalarda film başlamadan önce 15-20 dakika süresince haber gösterimi yapılmaktaydı. 1988 yapımı olan Cinema Paradiso (Cennet Sineması) adlı filmin bir sahnesinde sinemaya filmi izleyeme gelen izleyicilere film başlamadan önce ‘İtalya’da Direniş Kongresi’ ile ilgili haberler verilmiş, daha sonrasında ise filme başlanmıştır. Filmin son sahnelerinde ise Savunma Bakanlığı

111 Michelle L. Stefano vd., Safeguarding Intangible Cultural Heritage: Touching the Intangible,

Boydell Press, Woodbridge, 2003, s. 1-4.

112 Jean-Louis Comolli ve Jean Narboni, ‘Cinema/Ideology/Criticism’, Oxford Academic Screen, 1971,

Cilt:2, s. 29-30.

113 Gülseren Güçhan, Tür Sineması Görüntü ve İdeoloji, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri

Fakültesi Yayınları, Eskişehir, 1999, s. 226.

114 Andrew Butler, Film Çalışmaları, Kalkedon Yayınları, İstanbul, 2011, s. 56.

115 Seçil Büker ve Gürhan Topçu, Sinema: Tarih-Kuram-Eleştiri, Kırmızı Kedi Yayınları, İstanbul, 2010,

tarafında Rusya’da hayatlarını kaybeden İtalyan askerlerinin haberi sinemada gösterilmiştir. Anlaşılacağı üzere yıllar önce sinema halkı bilgilendirmek aynı zamanda eğlendirmek içindi. Fakat günümüzde sinemada haber gösterimi yerine film başlangıcından önce halkı sadece eğlendirmek amaçlı reklam gösterimi yapılmaktadır.

Benzer Belgeler