• Sonuç bulunamadı

Seyfeddin Gâzi

Belgede BÜYÜK SELÇUKLU TAR H (sayfa 164-200)

Sultan II. Tu¤rul (1176-1194)

II. Seyfeddin Gâzi

Ancak Mevdûd’un yerine, kar›s› ve yeni nâibin giriflimi ile di¤er o¤lu II. Seyfeddin Gâzi geçti. Nureddin Mahmud’un araya girmesiyle Musul II. Seyfeddin Gâzi’ye, Sincar ise II. Zengi’ye verildi. Böylece Zengilerin üçüncü bir flubesi de Sincar’da kurulmufl oldu. Nureddin de Rakka, Nusaybin, Harran ve Habur’u ald›. II. Seyfed-din Gazi, tâbisi oldu¤u amcas› NuredSeyfed-din’in Haçl›lara karfl› düzenledi¤i sefere kat›l-mak üzere giderken yolda, onun öldü¤ünü ö¤rendi. Urfa ve Rakka dahil, Nured-din taraf›ndan al›nm›fl olan yerlerin tümünü tekrar Musul’a ba¤lad›. Halep Atabey-li¤i topraklar›n› ele geçiren Salâhaddin Eyyûbî’ye karfl›, Zengiler’e ait topraklar›

kendi idaresinde birlefltirmek niyetiyle girdi¤i Kurûn-› Hama ve Cibâb el-Türkmân savafllar›nda yenildi (1175- 1176). Suriye ve el-Cezire üzerindeki hâkimiyeti Halife el-Mustazi taraf›ndan da onaylanan Selahaddin’in üstünlü¤ünü kabul etmek zorun-da kald›. II.Gâzi 29 Haziran 1180 tarihinde öldü.

‹zzeddin Mesud

Yerine kardefli ‹zzeddin Mesud atabey oldu. Selahaddin Eyyûbî’ye elçi gönderip, el-Cezire’deki hakimiyet hakk›n›n tan›nmas›n› istedi. Fakat Selahaddin bu yerlerin Halife taraf›ndan kendisine verildi¤ini, a¤abeyine de ölene kadar b›rak›ld›¤›n› bil-dirip iste¤ini reddetti. Bu arada Nureddin’in o¤lu ‹smail hastalan›nca Halep’i ‹zzed-din Mesud’a vasiyet etti. Musul atabeyi gönderdi¤i kuvvetlerle Halep’i teslimi al-d›ktan sonra kendisi de flehre ulaflt› (1181). Halife daha önce söylendi¤i gibi, Ha-lep’i Selahaddin’e vermiflti. Fakat o, bu s›rada M›s›r’da bulundu¤u için duruma mü-dahale edememiflti. Ancak ‹zzeddin Mesud, Halep’i elde tutman›n güçlü¤ünü gö-rerek, a¤abeyi II. Zengi’nin teklifini kabul edip, flehri Sincar karfl›l›¤›nda ona b›rak-t›. M›s›r’dan dönen Salâhaddin k›sa zamanda, atabeyli¤e ait Urfa, H›ms, Rakka, Su-ruç ve Nusaybin’i ele geçirip ard›ndan Musul’u kuflatt› (1182). Bu arada Musul’a ba¤l› baz› beyler de, kendiliklerinden ona tâbi oldular. Fakat Musul’un çok iyi tah-kim edilmifl olmas› sebebiyle muhasaray› kald›r›p çekilmek zorunda kald›. Bunun-la birlikte SeBunun-lahaddin’in Sincar’› zabt›, Musul atabeyli¤inin güvenli¤i bak›m›ndan büyük bir darbe oldu. ‹zzeddin Mesud, Artuklu beyleri ve Ahlatflahlarla ittifak yap-maya çal›flt› ise de sonuç alamad›. Salâhaddin, Halife’nin taklîdini verdi¤i Âmid’i ele geçirip Artuklular’› da kendisine tâbi k›ld›. Böylece Musul Atabeyli¤i bir nevi tecrit edilmifl oldu. Yaln›z Irak Selçuklular› ad›na Atabey Pehlivan ve kardefli K›z›l Arslan’›n, tâbileri sayd›klar› Musul atabeyli¤i için mücadeleye girdi¤i görülüyor. Bu çerçevede Musul’a tâbi iken Selahaddin’e ba¤l›l›k bildiren Erbil Beyinin topraklar›

ya¤malanm›fl ama önemli bir sonuç al›namam›flt›.

Salâhaddin 1185’te Musul’u ikinci kere kuflatt›. Fakat mevsimin yaz olmas› do-lay›s›yla ç›kan zorluklar, muhasaran›n kald›r›lmas›na sebep oldu. Buna ra¤men ‹z-zeddin Mesud, Salâhaddin’e daha fazla karfl› koyamayaca¤›n› anlayarak onunla an-laflma yoluna gitti (1186). Büyük Zâp Suyunun do¤usundaki topraklar›n› Salâhad-din’e b›rakt›. Bu anlaflman›n en önemli maddesi, Irak’ta zaten art›k sözde kalan Selçuklu hâkimiyetinin, hutbe ve paralara Sultan Tu¤rul’un yerine Selahaddin’in ad›n›n konulmas› ile hukuken de sona ermesi idi. Bu anlaflma, Selahaddin’in he-deflerinin s›n›rlar›n› göstermesi bak›m›ndan önemli bir belgedir.

‹zzeddin Mesud, bu anlaflmadan do¤an yükümlülük gere¤i, Salâhaddin Eyyû-bî’nin hizmetinde, onun Haçl›lara karfl› düzenledi¤i bütün savafllara kat›lm›flt›r.

Atabey 1193’de ölünce yerine o¤lu Nureddin Arslanflah geçti.

Nureddin Arslanflah ve Musul Atabeyli¤i’nin Son Dönemleri

Arslanflah, bafla geçer geçmez amcas› II. Zengi’nin, Nusaybin çevresini zapt etme-si üzerine onunla ve onun ölümünden sonra yerine geçen o¤lu Kutbeddin ile mü-cadele etti ve Nusaybin’i geri ald›. Fakat Eyyûbî meliki Adil’in yard›ma gelmesiyle flehri terk edip Musul’a döndü (1198). Adil’in Mardin’i kuflatmas› üzerine Eyyûbîle-rin kendileri için de büyük bir tehdit oldu¤unu gören Arslanflah ve Kutbeddin, Ar-tuklulara yard›m ettiler. Bunun üzerine Eyyûbî ordusu yenilerek çekildi (1199). Bu arada Arslanflah’›n atabeyi ve Musul valisi olan Kaymaz’›n ölümü Musul’da bir dö-nüm noktas› oldu. Atabeylik onun yerine geçen Bedreddin Lü’lü’nün tahakkümü alt›na düfltü. Zengi hanedan› mensuplar›n›n ne kendi aralar›ndaki, ne de Eyyûbî-lerle olan çat›flmalar› bitmedi. Asl›nda Musul Atabeylerinin bundan sonraki tarihi, onlar üzerinden hâkimiyet mücadelesi yapan güçlerin savafllar›ndan ibarettir.

Veraset yoluyla bir nevi saltanata dönüfltürülen atabeylik kurumu, bu örnekte de

görüldü-¤ü gibi, adetâ tarih tekerrür edercesine, onlar›n kendi o¤ullar›na tayin ettikleri atabeyler taraf›ndan ortadan kald›r›l›yordu.

Arslanflah, Eyyûbî Melik Adil’e karfl›, Türkiye Selçuklu Sultan› G›yaseddin Key-hüsrev ve sonra ‹zzeddin Keykavus’un himayesinde, baz› Eyyûbî meliklerinin de içerisinde bulundu¤u ittifaklara kat›ld›. Bu çerçevede iki o¤lunu Erbil Beyi Kökbö-rü’nün k›zlar› ile evlendirerek, güçlü bir müttefike dayanmak istedi. Nitekim Kök-börü de bu yak›nl›¤› kullanarak Lü’lü’nün ve Eyyûbîlerin Musul Atabeyli¤i üzerin-deki nüfuzunu k›rmak için mücadele etmifltir.

Arslanflah’›n yerine geçen (1211) II. ‹zzeddin Mesud zaman›nda art›k Bedred-din Lü’lü herfleye hâkim bulunuyordu. Mesud’un Lü’lü taraf›ndan zehirlenip öldü-rülmesi üzerine, yerine on yafl›ndaki II. Arslanflah geçirildi (1218). Arslanflah ve Lü’lü, onun atabeyli¤ini tan›mayan ve baz› yerleri iflgâl eden Sincar hâkimi III. Zen-gi’yi, Eyyûbî Melik Eflref’in yard›m›yla yendiler. Ancak Atabey ayn› y›l içerisinde öl-dü (1219). Yerine Lü’lü taraf›ndan üç yafl›ndaki kardefli Nas›reddin Mahmud geti-rildi. Sincar hâkimi Zengi, Kökbörü’ye dayanarak atabeylik üzerinde hak iddias›na giriflti. Fakat Lü’lü’nün tüm düflmanlar›na karfl› daimi müttefiki olan Melik Eflref, 1220’de Sincar’› alarak buradaki Zengi hâkimiyetine son verdi. Son Musul atabeyi Mahmud ise 1233’te, Bedreddin Lü’lü taraf›ndan feci flekilde öldürüldü. Böylece Zengilerin tarihi bafllad›¤› yerde Musul’da, tarihe intikâl etti.

S O R U

D ‹ K K A T SIRA S‹ZDE

DÜfiÜNEL‹M

SIRA S‹ZDE

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

Halep Atabeyli¤i

Nureddin Mahmud

1118’de do¤an Nureddin Mahmud, babas› Zengi ile birlikte Câber kalesi kuflatma-s›nda bulunuyordu. Zengi’nin burada öldürülmesi üzerine, a¤abeyi Seyfeddin Gâ-zi ile anlaflan Nureddin, Haleb’e hâkim oldu.

Zengi’nin ölümünü f›rsat bilen eski Kont II. Joscelin, Urfa’y› isyan eden H›risti-yanlar›n yard›mlar›yla geri ald›. Ancak flehirdeki Müslüman halk ve muhaf›zlar iç kaleye çekilip direnmeye devam ettiler. Olay› haber alan Nureddin Mahmud sürat-le Urfa’ya geldi. Fakat II. Joscelin onun fsürat-lehre gelmesinden k›sa bir süre önce fsürat-leh- fleh-ri terk etmiflti. fiehir fazla direnmeden teslim oldu. ‹hanet edenler bir daha varl›k gösteremeyecek flekilde cezaland›r›ld›lar. ‹syan› bast›rmak üzere Ali Küçük idare-sinde asker gönderen Seyfeddin Gâzi, kendi hâkimiyet sahas›nda olmas›na ra¤-men, Urfa’n›n Nureddin taraf›ndan ele geçirilmesine, baflka meflgûliyetleri dolay›-s›yla itiraz etmedi.

Atabey Zengi’nin ölümünden faydalanmaya çal›flan bir baflkas› da Üner idi. Üner, Zengi’nin D›maflk atabeyli¤inden zapt etti¤i Ba’albek üzerine yürüdü. Necmeddin Eyyûb’un muhaf›zl›¤›nda bulunan flehir, su s›k›nt›s› sebebiyle üç gün içerisinde teslim oldu (Ekim 1146). Bu s›rada Urfa isyan›yla meflgûl olan Nureddin Mahmud bu duruma müdahale edemedi (Nisan 1147).

Nureddin Halep’te hâkimiyetini kurmaya çal›fl›rken, Urfa’n›n düflmesi üzerine yola ç›kan ikinci Haçl› ordusu da, Suriye sahillerine ulaflt›. Haçl›lar’›n nihaî hede-fi D›maflk’tan sonra Halep idi. Nureddin ve Seyfeddin Gazi, bunun bilinciyle ku-flatma alt›nda bulunan atabeyli¤e yard›m etmek üzere, ordular›yla D›maflk önle-rine geldiler. Gerçekten de bu büyük ordunun gelifli etkili oldu. Haçl› liderleri aras›ndaki anlaflmazl›klar›n da giderilememesi üzerine D›maflk kuflatmas› kald›-r›ld›. Haçl›lar Kudüs’e çekildiler. Nureddin bundan sonra Musul atabeyinin ver-di¤i kuvvetleri de yan›na alarak,Vezir Üner ile birlikte Haçl›lar›n elindeki Arima kalesini al›p y›kt›.

Halep atabeyi, Seyfeddin Gâzi’nin ölümü ve yerine di¤er kardefli Mevdûd’un geçmesi üzerine, Musul Atabeyli¤ine yapt›¤› müdahaleler ile ona üstünlü¤ünü ka-bul ettirdi. Antakya Haçl›lar›’na karfl› düzenledi¤i ak›nlardan sonra, Urfa

Kontlu-¤u’nun F›rat’›n bat›s›nda kalan topraklar›n› fethe giriflti. Türkiye Selçuklu Sultan› I.

Mesud ile birlikte yürütülen harekâtla Telbaflir, Antep, Raban, Marafl, Dülük gibi yerler al›narak kontlu¤un tüm izleri tarihten silindi (1151).

Bölgede Haçl›lara karfl› nihaî zaferi kazanmak, deniz ba¤lant›lar›n› da keserek ve M›s›r da dahil olmak üzere, ‹slâm ülkelerinde siyasî birlik sa¤lamaktan geçiyor-du. Nureddin bu sebeple daha önce de defalarca kuflatt›¤› D›maflk’› zabt edip bü-tün Suriye’yi idaresi alt›nda birlefltirdi (1154). Fakat iki bölge aras›nda bir rekabet alan› olan Güneydo¤uya do¤ru geniflleyen Türkiye Selçuklu sultan› II. K›l›ç Ars-lan’a karfl› izledi¤i siyaset pek dostane de¤ildi. K›l›ç Arslan’›n muhaliflerini destek-lemek ve topraklar›n› iflgâl etmek suretiyle, onunla mücadele ediyordu. 1157’de a¤›r bir flekilde hastalan›nca Harran emiri olan kardefli Halep’i almaya yeltendi an-cak baflar›l› olamad›. 1163’de Hârim’i kuflatan Nureddin, daha sonra Trablus Kont-lu¤una karfl› ç›kt›¤› seferde bask›na u¤rayarak büyük kay›plar verdi.

Fat›mî veziri fiaver görevinden azledilince, Nureddin’e baz› vaadlerde buluna-rak yard›m istedi. fiaver’e gereken yard›m verildi ise de o sözünde durmad›. Ayr›-ca Nureddin’e karfl› Haçl›lar› ça¤›rd› (1163). Atabey, Hârim’i zabt etmek suretiyle

Haçl›lar’›n oraya yard›m›n› engelledi. Sonra da Banyas’› ald›, ancak M›s›r’› almak flimdilik mümkün olmad›.

Urfa Kontlu¤unun y›k›lmas›, bütün Suriye’nin Nureddin Mahmud’un idaresine geçmesi ve Haçl› topraklar›na yap›lan ak›nlar›n giderek s›klaflmas›, Haçl›lar’› bir ç›k›fl kap›s› olarak M›s›r’› ele geçirmek hususunda zorluyordu. Ayn› flekilde Irak ve Suriye’de birli¤i sa¤lam›fl olan Nureddin de, M›s›r’›n fethedilmesi hâlinde, adetâ bir hilâl içerisine al›nacak olan Haçl›lar’›n bölgeden bütünüyle temizlenece¤i düflüncesiyle bu konuda çok kararl› davran›-yordu. Bu yüzden Haçl›lar’la rekabet büyük ölçüde M›s›r’a do¤ru kaym›fl bulunudavran›-yordu.

Nitekim Haçl›lar 1169’da Bilbis’i al›p M›s›r’› iflgâl etmek üzere harekete geçtik-lerinde, baflta fiaver olmak üzere, ileri gelenler yine Nureddin’e baflvurdular. Ata-bey, Selahaddin’in amcas› fiirkûh idaresinde 7.000 kiflilik bir ordu gönderdi (1169).

Vezirli¤e tayin edilen fiirkûh ölünce, yerine Selahaddin atand›. Bir süre sonra Nu-reddin’in emriyle M›s›r’da Abbasî Halifesi ad›na hutbe okutuldu. Böylece M›s›r da Halep Atabeyli¤i topraklar›na kat›lm›fl oldu (1171). Fat›mî Halifeli¤i y›k›ld›. Nure-din Mahmud için M›s›r da kendisine ba¤land›ktan sonra art›k büyük hedefine var-mak bak›m›ndan hiç bir engel kalmam›flt›. Selahaddin M›s›r’dan, kendisi Suri-ye’den Haçl›lar› k›skaca almak üzere bir sefere karar verdi. Fakat Selahaddin ken-disine verilmifl olan topraklar›n geri al›naca¤› korkusuyla, kararlaflt›r›lan yerde Nureddin’le buluflmadan M›s›r’a geri döndü. Buna ra¤men Selahaddin’i görevin-den al›nmad›.

Türkiye Selçuklu sultan› II. K›l›ç Arslan ile yap›lan antlaflmadan sonra Haçl›-lar üzerine bir sefer düzenledi. Musul atabeyi II. Seyfeddin Gazi’den asker gön-dermesini isteyen Nureddin, hem Haçl›lar› sindirmek, hem de itaâtsiz davran›flla-r›n› gördü¤ü Salâhaddin’i cezaland›rmay› plânl›yordu. Fakat bu s›rada hastalanan Nureddin Mahmud, 15 May›s 1174’te öldü ve D›maflk’ta yapt›rm›fl oldu¤u medre-sede gömüldü.

Melik Salih ‹smail

Nureddin Mahmud ölmeden önce onbir yafl›ndaki o¤lu Salih ‹smail’i veliaht ilân etmiflti. ‹smail babas›n›n ölümü üzerine, ümerâdan Gümüfltekin ile birlikte Haleb’e geldi. Atabeyin yafl›n›n küçük olmas› sebebiyle, ümera birbiriyle rekabet etmeye bafllad›. Gümüfltekin’in melik üzerindeki etkisinden rahats›z olan flehir ileri gelen-leri Salâhaddin Eyyûbî’yi davet ettiler. Bunun üzerine hemen yola ç›kan Selahad-din D›maflk’a geldi ve flehre hâkim oldu. Buna ra¤men hutbeyi hâlâ Melik ‹smail ad›na okutuyordu. Bu s›rada Nureddin’in ölümünü f›rsat bilen Musul atabeyi Gâ-zi, ba¤›ms›zl›¤›n› ilân etmifl ve topraklar›n› geniflletmeye bafllam›flt›.

Salâhaddin D›maflk’› ele geçirdikten sonra 28 Kas›m 1174’te H›ms üzerine yü-rüdü. H›ms halk› ona bir süre direndi. Salâhaddin flehre hâkim olmas›na ra¤men iç kaleyi alamad›. Burada askerlerinin bir k›sm›n› b›rakarak 28 Aral›k’ta Hama’ya git-ti. Buradan Haleb’e gelen Salâhaddin, Haçl›lar’›n H›ms’› tehdit ettiklerini haber al›nca 2 Ocak 1175’te, kuflatmay› kald›rarak oraya döndü. ‹ç kaleyi ald›ktan sonra Baalbek seferine ç›kt› ve 29 Mart 1175’te teslim ald›.

Salâhaddin’in Halep atabeyli¤ine ait olan D›maflk, H›ms, Hama ve Baalbek’e hâkim olmas› üzerine Melik Salih ‹smail, Musul atabeyi II. Seyfeddin Gazi’ye elçi yollayarak ondan yard›m istedi. Gâzi, Sincar hâkimi olan kardefli ‹madeddin Zen-gî’ye de askeri ile gelmesini bildirdi. Ancak o, Salâhaddin’in taraf›na geçti¤i için bu sefere kat›lmad›. Seyfeddin Gâzi kardefli Mesud’u bir ordu ile Haleb’e gönderdi.

159

8. Ünite - Atabeylikler

S O R U

D ‹ K K A T DÜfiÜNEL‹M

S O R U

DÜfiÜNEL‹M

D ‹ K K A T

SIRA S‹ZDE SIRA S‹ZDE

AMAÇLARIMIZ

AMAÇLARIMIZ

N N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

K ‹ T A P

T E L E V ‹ Z Y O N

‹ N T E R N E T ‹ N T E R N E T

Salâhaddin Seyfeddin’e bir elçi yollayarak H›ms ve Hama’y› teslim edebilece¤ini fakat D›maflk’›n kendisinde b›rak›lmas›n› istedi. Kuvvetinden emin olan Seyfeddin Gazi, ondan ald›¤› bütün yerleri b›rakarak M›s›r’a geri dönmesini istedi. Meselenin ç›kmaza girmesiyle iki ordu 13 Nisan 1175’te Kurûn-› Hama yak›nlar›nda savafla girdi. Salâhaddin’in galibiyeti üzerine Halep ve Musul Atabeyleri mevcut durumu kabul etmek zorunda kald›lar. Melik Salih’e tâbi gibi görünen Selahaddin, Halife taraf›ndan Suriye ve el-Cezire hâkimiyetinin onayland›¤› taklîdi al›nca

ba¤›ms›zl›-¤›n› ilân etti. Halepliler geri çekilmesi flart› ile onun hükümdarl›ba¤›ms›zl›-¤›n› tan›may› kabul ettiler. Salâhaddin 4 May›s 1175’te Halep kuflatmas›n› kald›rarak Hama’ya döndü.

Bu antlaflma atabeyli¤e ait topraklar› kendi idaresinde birlefltirmek isteyen Seyfed-din Gazi’nin ordusuyla harekete geçmesi üzerine bozuldu. Halep kuvvetlerinin de kat›ld›¤› ve 22 Nisan 1176’da, Cibâb el-Türkmân denilen yerde yap›lan savaflta Sa-lâhaddin yine galip geldi. Selahaddin bu defa aradaki flehir ve kaleleri al›p, Halep ile Musul’un irtibat›n› tamamen kestikten sonra, 25 Haziran’da Halep’i tekrar kuflat-t›. Sonuç olarak, iki taraf da ellerindeki yerlerin kendilerinde kalmas› flart› ile bir antlaflmaya vard›lar.

Halep Atabeyi Melik Salih ‹smail 1181’de öldü. Ölmeden önce ülkesini Musul atabeyine b›rakm›flt›. ‹zzeddin Mesud’un süratle sevk etti¤i kuvvetler flehri teslim ald›lar. Böylece k›sa bir süreli¤ine de olsa Musul atabeyli¤i topraklar› tek elde bir-leflmifl oldu. ‹zzeddin Mesud da nâibi Mücahideddin Kaymaz ile beraber Haleb’e geldi. fiehirde çok iyi bir flekilde karfl›lanan Mesud, baz› idarî düzenlemeler yapt›k-tan sonra Musul’a döndü. Fakat flehirde meydana gelen baz› olaylar üzerine, Ha-leb’i elinde tutamayaca¤›n› anlayarak Sincar karfl›l›¤›nda ‹madeddin Zengi’ye b›-rakt›. Selahaddin May›s 1183’de Haleb’i tekrar kuflatt›. Selahaddin, Haleb’i kendisi-ne tâbi olan Zengi’ye de b›rakmad›. Selahaddin ona daha önce Musul Atabeyli¤in-den zabt etti¤i Sincar’› verip Haleb’i teslim ald›. Bunun üzerine Zengilerin Suriye hâkimiyeti sona erdi (1183).

Musul Atabeyleri, özellikle ‹madeddin Zengi ve Halep atabeyi Nureddin Mah-mud zaman›nda, Haçl›lara kafl› verdikleri efsanevi mücadeleler ile ‹slâm Dünyas›-n›n ümidi oldular. Di¤er yandan Yak›ndo¤uda sa¤lad›klar› siyasî birlik sayesinde, Haçl› kal›nt›lar›n›n temizlenece¤i mücadele ruhunun temel tafllar›n› oluflturdular.

Musul Atabeyleri çok yo¤un siyasî mücadelelere ra¤men, imar ve e¤itime de çok önem vermifl, say›s›z medreseler, hattâ t›p e¤itiminin verildi¤i ihtisas medreseleri-nin yan›nda, bir çok câmi, mescit, köprü ve saraylar infla etmifllerdir. Halep, Musul ve Urfa gibi önemli ticaret yollar›n›n kavfla¤›nda bulunan Atabeylik, iktisadî ve sos-yal bak›mdan da zengin bir hayat sürmüfltür.

‹LDEN‹ZL‹LER/AZERBAYCAN ATABEYLER‹

(1146-1225)

fiemseddin ‹ldeniz ve Atabeyli¤in Kuruluflu

‹ldenizliler, Azerbaycan’›n Arran ve Cibâl bölgesinin kuzeyini kapsayan Kuzeyba-t› ‹ran’da hüküm sürmüfl bir atabeyliktir. Hanedan›n kurucusu fiemseddin ‹ldeniz aslen K›pçak Türklerindendir. ‹lk sâhibi Selçuklu veziri Sumeyremî’nin ölümü üze-rine Irak Selçuklu sultan› Mahmud, sonra da kardefli Mesud’un hizmetine girdi. Ze-kâ ve kabiliyeti sayesinde k›sa zamanda üst düzey ümera aras›na girdi. Mesud ta-raf›ndan ölen kardefli Sultan Tu¤rul’un dul efli Mümine Hatun ile evlendirildi. Böy-lece o, Selçuklu flehzâdesi Arslanflah’›n üvey babas› olurken, bu evlilikten Cihan Pehlivan ve K›z›l Arslan adl› iki o¤lu ile bir k›z› dünyaya geldi. Hanedanla kurulan

Taklîd bir yerin, Halife veya Sultan taraf›ndan bir melike, emire mülk olarak verildi¤ini bildiren vesika, bir baflka deyiflle temliknâmedir.

bu akrabal›¤›n sa¤lad›¤› imkânlar, ‹ldenizo¤ullar› hanedan›n›n temelini oluflturdu.

‹ldeniz 1148 y›l›nda, Sultan Mesud taraf›ndan Azerbaycan valili¤ine tayin edildi. ‹l-deniz’in üvey o¤lu Arslanflah’› 1154’de yan›na getirtmesine ra¤men; 1161’e kadar baflka Selçuklu melikleri ad›na saltanat davas›na girmesi, bu s›rada henüz Arslan-flah’›n atabeyi olmad›¤›n› göstermektedir. Süleymanflah’› tahttan indirip yerine Ars-lanflah’› geçirdi¤i bu tarihten itibaren kendisi de atabeg-i a’zam (En büyük atabey) unvan›yla an›lmaya bafllam›flt›r. ‹ldeniz, kendi o¤ullar›n› da hâcib ve emir-i silah gibi önemli görevlere getirirken, Sultan ad›na tüm gücü eline geçirmifl bulunuyor-du. Atabey ilk zamanlarda Arslanflah’a karfl› Halifenin de tahrikleri ile ç›kar›lan taht kavgalar›n› bast›rmakla meflgûl oldu.

Daha sonra bu olaylardan yararlanarak ‹slâm ülkelerini tahrip eden Gürcülere karfl›, Arslanflah idaresinde harekete geçen Selçuklu ordusu büyük bir zafer kazan-d›. Ancak bundan böyle Irak Selçuklular›n›n en büyük açmaz› olan, gulâm ümera-n›n yanlar›nda bulunan melikleri tahta geçirmek için girdikleri mücadeleler sürüp gitti. ‹ldeniz bunun yan›s›ra Halep Atabeyi Nureddin’i, Selçuklular›n tâbileri olan Musul atabeylerini rahat b›rakmas› konusunda uyarm›flt›. Nitekim onlar da kendi-lerini Selçuklular›n tâbisi sayd›klar› için, Halep atabeyine ve Selahaddin Eyyûbî’ye karfl› ‹ldenizlilerden yard›m istemifllerdir. ‹ldeniz 1172 y›l›nda, Kirman Selçuklula-r›n›n da, Irak Selçuklular› ad›na hutbe okutmas›n› sa¤lad›.

Ömrünün sonlar›nda Ani’yi iflgâl eden Gürcülere karfl›, bölgedeki tâbi emirle-rin kat›l›m›yla bir sefer düzenledi. ‹ldeniz, Arslanflah’›n hastal›¤› yüzünden sonra-dan kat›ld›¤› bu savafltan döndü¤ünde, Nahcivan’da vebasonra-dan öldü (1175). Heme-dan’da kendi yapt›rd›¤› medresenin yan›na gömüldü. Bu dönemde ‹ldeniz’in kud-reti sayesinde Kirman, Fars, Huzistan, Musul, Meraga hâkimleri ile Ahlatflahlar’›n Selçuklulara tâbiyeti devam etti. Adaleti dolay›s›yla H›ristiyan kaynaklar›n dahi öv-güyle söz ettikleri ‹ldeniz, sultan›n ad›n›n da bulunmas› kayd›yla para kestiriyor ve ad› sultandan sonra hutbede okunuyordu.

Atabey Cihan Pehlivan

‹ldeniz’in ölümü üzerine, Arslanflah’›n hâcibi olan Cihan Pehlivan, Nahçivan’a gi-derek babas›n›n yerine geçti ve kendisini atabey ilân etti. Pehlivan babas›n›n sa¤-l›¤›nda, Arslanflah’a karfl› isyan eden ümera ile Gürcülere karfl› savaflm›fl idi. Baba-s›n›n yerine geçtikten sonra kardefli K›z›l Arslan ile birlikte Tebriz’i ele geçirdi. Oy-sa Sultan Arslanflah, ‹ldeniz’in ölümü üzerine art›k kendi bafl›na hüküm sürmek ve atabeylerin bask›s›ndan kurtulmak istiyordu. Bunun için ordusuyla Pehlivan’›n üzerine yürüdü. Fakat bu b›rada rahats›z olan Arslanflah’›n hastal›¤› a¤›rlafl›nca, üvey kardefli Pehlivan ile anlaflmak zorunda kald›. Ancak k›sa bir süre sonra öldü (1177). Pehlivan Arslanflah’›n yerine onun o¤lu Tu¤rul’u tahta ç›kard›. Tu¤rul’un saltanat iddias›yla ayaklanan kardefli Muhammed’i yenilgiye u¤ratt›. Melike yard›m eden Fars atabeyinin topraklar›n› da ya¤malad›.

Abbasî halifesi el-Müstezî Biemrillah 1180 y›l›nda ölünce yerine o¤lu en-Nâ-s›r Lidinillah geçti. Pehlivan, Halep atabeyi Nureddin Mahmud’un ölümü üzerine k›z›flan hâkimiyet mücadelesinde, Irak ve Suriye’nin halife taraf›ndan Selahaddin Eyyûbî’ye verilmesine tepki olarak, bir süre biat etmedi. Zira bu topraklar henüz Selçuklular’a ait say›l›yor ve Pehlivan da fiili olarak denetiminde bulunan Selçuk-lular’›n hukukunu gözetiyordu. Selçuklu flehzadelerini taht mücadelelerine tefl-vik eden Halifelerin bu yolla saltanatlar›n› güçlendirmelerini de istemiyordu. Ni-tekim bu durum Selçuklular›n hilafet politikas›n›n sürdürülmesinden baflka bir fley de¤ildi.

Hâcib hükümdar›n bir bak›ma evi de say›lan saray›n en üst düzey görevlisi olup, Sultan›n hükûmet/vezir de dahil, saray›n d›fl› ile iliflkilerini düzenleyen görevlidir. Emir-i

Köle ticareti ile ilgili bir âdete göre, k›rk köle alan tacire, üstüne bir tane de hediye edilirdi. Derbend’den k›rk adet köle alan tüccara, promosyon olarak çelimsiz bir çocuk olan ‹ldeniz

Köle ticareti ile ilgili bir âdete göre, k›rk köle alan tacire, üstüne bir tane de hediye edilirdi. Derbend’den k›rk adet köle alan tüccara, promosyon olarak çelimsiz bir çocuk olan ‹ldeniz

Belgede BÜYÜK SELÇUKLU TAR H (sayfa 164-200)

Benzer Belgeler