• Sonuç bulunamadı

Sermaye piyasasını tanımlamak gerekirse orta, uzun ve sonsuz vadeli fonların arzının ve talebinin aracılık görevi üstlenen kurulumlar vasıtası ile menkul kıymetlere bağlımlı bir biçimde gerçekleştirilen piyasalardır. Sermaye piyasası arz ve talep değerleri birtakım araçlar vasıtası ile karşılanmaktadırlar. Bu araçlar; sermaye piyasası araçları ve menkul kıymetler olarak tanımlanmaktadır.

Sermaye piyasasının öncelikli görevleri, tasarruf sahipleri ile orta ya da uzun vadeli yatırım talebinde bulunan kurumlar ile direkt olarak iletişim kurulmasını sağlamak ve kendi başlarına küçük ve yetersiz olan tasarruflar için direkt ve daha hızlı bir şekilde büyük yatırım kanallarına aktarılmasını sağlamış olmaktır.

2.2.1. Birincil Piyasa

Birincil sermaye piyasaları, menkul kıymet ihraçları ile oluşturulan piyasalardır. Birincil sermaye piyasası olarak adlandırılan piyasalarda, dolaşıma daha önce çıkarılmamış olan hisse senetleri ve tahvillerin değişimleri olarak adlandırılmaktadır. İşletmelerin ihtiyaçları olan fonların birincil sermaye piyasasından sağlanabilmesinin yanında, doğrudan çıkarım veya dolaylı çıkarım yollarını kullanarakta sağlayabilmektedirler (Ceylan ve Korkmaz, 2008:428). Birincil piyasanın oluşabilmesi için, tahvillerin ve hisse senetlerinin direkt ihracatçı kurumlardan ya da aracı görevinde bulunan kurumlardan alması gerekmektedir. Birincil piyasalara göre önemli olan husus, menkul kıymetlerin ihraç yolu ile alınmasıdır. Alım aşamasında arabulucu diye tabir edilen bir kuruluşun bulunması bu alış şeklinin birincil piyasa olarak adlandırılmasına engel teşkil etmemektedir (Karslı, 2005:31).

2.2.2. İkincil Piyasa

İkincil piyasaları tanımlamak gerekirse ilk kez arz edilecek olmayan menkul kıymetlerin işlem gördüğü piyasalar olarak adlandırabiliriz. Sermaye piyasaları açısından en önemli işlemler ikinci el piyasalarında gerçekleşmektedir (Başoğlu,

40

Ceylan ve Parasız, 2009:16). İkincil piyasa görevlerinin en önemli hedefi; menkul kıymetlerin paraya dönüşüm hızının arttırılması böylece birincil piyasa için talep yaratabilmek ve bu piyasanın gelişebilmesini desteklemek amacı ile türlü yardımlarda bulunmaktır. İkincil piyasada gerçekleşen işlemler yalnızca ticari mal alınıp satılabilme özelliği taşıyan pazar olarakta tanımlanmaktadır (Kondak, 1999:26).

Bir ülkenin birincil piyasalarının gelişebilmesi için ikincil piyasaların önemi büyüktür. Birincil piyasada bulunan ve menkul kıymete sahip yatırımcıların ve aracılık yapan kurumların ellerinde bulunan menkul kıymeti istediklerinde ikincil piyasaları kullanarak paraya çevirebilme olanakları bulunmaktadır. Gerçekte küçük yatırımcılara menkul kıymet pazar olanağını sunmak ve küçük birikimlerin büyük yatırımlara doğru yol alması ikincil piyasalar ile sağlanmaktadır. İkincil piyasalar için gerçekleşen bir olumsuzluk etkisini hemen birincil piyasa için de hissettirmektedir ve böylece kamu kuruluşlarının uzun vadede temin etmesi gereken fonların bulunması güçleşir (Civan, 2007:32).

Gelişmiş piyasalarda ikincil piyasanın iş hacmi birincil piyasadan defalarca daha büyüktür. İkincil piyasanın en iyi teşkilatlanmış bölümü menkul kıymetler borsaları olarak belirtilmektedir. İkincil piyasanın menkul kıymet satmak isteyenlere sağladığı kolaylıkların yanında, bu belgelerden satın almak isteyenlere sağladığı kolaylık da önemlidir. Yalnız birincil piyasa mevcut olsaydı, tasarruf sahipleri ellerine para geçtiği zaman ihraç halinde hangi kuruluşun tahvil veya hisse senetleri varsa ancak onlardan elde etmek imkânıyla sınırlı kalırdı. Oysa ikincil piyasada, o güne kadar ihraç edilmiş hemen bütün kıymetleri (rayiç bedeli ödemek şartıyla) bulmak mümkündür. İkincil piyasa, bir yönüyle de gelişmelerin değerlendiği bir piyasadır. Kurulan bir anonim şirketin hisse senetleri, şirketin başarısına ve gelişmesine göre değerini ikincil piyasalarda bulmaktadır (Karslı, 2005:34).

Yatırımcılar ikincil piyasalarda işlem gören hisse senetlerinin değişen piyasa koşullarına göre gerçekleşen fiyat hareketlerinden yararlanarak kazanç elde etmek istemektedirler. Bu nedenle hisse senetlerinin gelecekteki fiyat hareketlerinin önceden tahminlenmesinde kazanç ve kayıpların büyüklüğü bakımından yatırımcılar için son derece önem teşkil etmektedir. Ancak belirli bir istikrar ve derinliğe kavuşamamış olan bu piyasalar ekonomik dalgalanmalar ve şoklardan doğrudan

41

etkilenirler. Ekonomik kırılganlık bu piyasalardaki hisse senetlerinin fiyatlarını bazen olumlu bazen de olumsuz yönde ve yüksek oranlarda etkileyebilmektedir. Bu süreç ise hisse senetlerini elinde bulunduran yatırımcıların kazanç ya da kayıplarının oluşmasına yol açmaktadır. Ekonominin doğasından kaynaklanan belirsizlik ve risk, hisse senedi fiyatlarının gelecekte ulaşacağı değerin önceden tahminlenmesini zorlaştırmaktadır (Özdil ve Yılmaz, 2006:212).

Menkul kıymetlerin yatırımcılar arasında el değiştirdiği ikincil piyasalar, iki temel kategoride incelenebilmektedir. Bunlardan birincisi, merkezi bir mekân çerçevesinde belirli kurallara göre menkul kıymetlerin el değiştirdiği borsalardır. İkincisi ise, borsada kayıtlı olmayan menkul kıymetlerin işlem gördüğü tezgâh üstü piyasalardır (Özdil ve Yılmaz, 2006:3). Yatırım sahiplerinin ikincil piyasalar üzerinden işlem yapmak istemesinin iki ana sebebi bulunmaktadır. Birincisi bilgi, ikincisi ise likidite olarak belirtilmektedir. İkincil piyasalar üzerinden işlemi gerçekleştirilen menkul kıymetler diğer piyasalar ile kıyaslandığında daha şeffaf olduğu görülebilmektedir (Civan, 2007:7).

2.2.3. Üçüncül Piyasalar

Borsaya kote edilmiş menkul kıymetlerin borsa dışında alınıp satılmasıyla oluşan piyasalardır (Sarıkamış vd., 2004:5). Üçüncül piyasalar adeta herhangi bir organize yaşamamış bir piyasaya benzemektedirler. Piyasada bulunan arabulucular durmaksızın bir pazar kitlesi oluşturmaya çalışmaktadırlar ayrıca borsa bünyesinde bulunan menkul kıymetler aracılığı ile oldukça fazla stok oranına sahip bulunmaktadırlar. Bu piyasadaki aracı kurumlar organize borsada bulunan acentalar ile rekabet etmektedirler ve acenta komisyonlarının azalmasına sebep olmaktadırlar (Ceylan ve Korkmaz, 2008:428).

2.2.4. Dördüncül Piyasalar

Menkul kıymetlerin aracısız alınıp satılmasıyla oluşan piyasalardır. Bu piyasalarda, genellikle birikim sahiplerinden topladıkları fonları finansal piyasalarda değerlendiren sigorta şirketleri, yatırım fonları gibi kurumsal yatırımcılar alım satımda bulunmaktadırlar. Bu piyasada fiyat doğrudan doğruya pazarlıkla oluşturulmaktadır. Bu yüzden alım satım maliyeti daha düşük olmakta ve blok alım

42

satımlar söz konusu olabilmektedir (Sarıkamış vd., 2004:5). Bu piyasalarda özellikle, zengin kurum ve kişiler faaliyette bulunmaktadırlar. Bu kişilerin amaçları, aracılara komisyon ödemeden menkul kıymet alışverişini doğrudan yapmaktır. Sermaye piyasasının gelişmiş olduğu ülkelerde, özel şahıslara ait dördüncül piyasa işlemleri yapan örgütler bulunmaktadır. Bu örgütler, alıcı ve satıcı arasındaki haberleşmeyi telefon ile veya doğrudan görüşme yöntemi ile sağlamaktadırlar (Ceylan ve Korkmaz, 2008:428).