• Sonuç bulunamadı

4. İNSAN BEYNİ VE ELEKTROENSEFALOGRAFİ (EEG)

4.2. Serebral Korteks

Beyine herhangi bir yerinden yapılan koronal kesitte, çıplak gözle en dışta 2- 4.5 mm kalınlığında kahverengi-grimsi bir kısmın çepeçevre beyni sardığı görülür. Bu gri bölüme beyin korteksi adı verilir. Nöronların gövdeleri bu korteks alanı içinde yer alır. Korteks altında ise beyaz cevher (substantia alba) bulunur. Burası nöronların uzantıları olan aksonların bulunduğu kısımdır (Vuckovic ve ark. 2002).

Şekil 4.1. Sol serebral hemisferin yandan görünüşü

Serebral hemisferlerin üzerini kaplayan serebral korteks yani beyin korteksi, anatomik, fizyolojik, kimyasal özellikleri ve subkortikal merkezlerle olan yoğun bağlantıları ile insanı diğer hayvan türlerinden farklı kılan istemli hareketlerin denetlenmesi, duyuların birleştirilip yönlendirilmesi, yüksek düzeydeki zihinsel ve duyusal işlevlerin düzenlenmesinden sorumludur. Korteks gri cevherden oluşmuş olup, ortalama 14 milyar nöron, 50 milyar kadar da glia hücresi içermektedir. Korteksin alanı gerçekte ortalama 0.25 metrekaredir. Ancak bu alan hemisferin yüzeyindeki birbirinden sulkuslarla ayrılan kıvrımlar (girus) sayesinde üçte birine inmiştir. Korteksin ağırlığı 600 gram kadardır. (Toplam beyin ağırlığı 1400 gramdır.) İnsanda korteks maksimum ağırlığına 8 yaşında ulaşır. Ağırlık ile zeka arasında saptanmış bir ilişki yoktur (Vuckovic ve ark. 2002).

Korteksin fokal stimulasyonu ile alınan cevaplar aslında o alanın gerçek fonksiyonunu göstermez. Her korteks alan fonksiyonunu, diğer kortikal alanlar ve subkortikal alanlarla yukarıda tanımlanan bağlantılar yolu ile ilişki kurduktan sonra entegre ederek gösterdiği gibi, kompleks fonksiyonlar da birçok korteks alanının ortak fonksiyonu sonucunda gerçekleşmektedir.

Korteksin fonksiyonları değerlendirilirken Brodmann’ın belirttiği alanlar gözönüne alınarak loblara göre değerlendirme yapılacaktır. Sırasıyla Frontal Lob korteksi, parietal lob korteksi, temporal lob korteksi, oksipital lob korteksi ve limbik lob korteksinin fonksiyonları anlatılacaktır.

4.2.1. Frontal lob korteksi

Toplam korteks alanının üçte birini oluşturur ve başlıca üç bölgeye ayrılır. Bunlar motor korteks, prefrontal, orbitofrontal korteks ve broca alanlarıdır (Oğul ve ark. 1996).

a. Motor korteks: Korteksin elektriksel stimulasyonları ile yapılan araştırmalar, serebral korteksde dört ayrı motor olduğunu ortaya koymuştur ve bu alanların lezyonunda da çeşitli tiplerde hareket bozuklukları gözlenmiştir.

Primer motor korteks: Motor korteksin elektriksel stimulasyonu homonkulusdaki vücut kısımlarında kontrlateral istemsiz motor hareketlerine neden olur.

Premotor korteks: Bu alana frontal göz alanı denir ve istemli göz hareketlerinden sorumludur.

Sekonder motor alanı: Bu alanın stimulasyonu ile motor cevaptan çok, duyusal cevaplar elde edilir. Bu da sekonder motor alanının motor aktivitede rolünün az olduğunu göstermektedir.

Suplementer motor alan: Bu alanın elektriksel stimulasyonunda bilateral jeneralize tonik veya postural hareketler görülür. (aksiyal, omuz-kuşak ve pelvis kuşak kaslarındaki aktiviteye bağlı olarak) bu esnada başta karşı tarafa dönme ve karşı kolda yukarı kalkma gözlenebilir.

b. Prefrontal ve orbifrontal korteks: Korteksin bu kısmı, soyut düşünme, çağrışım, fikir ve aktivitenin entegrasyonu, karar verebilme, ileri görüş, olgun düşünme, bellek, emosyonel (duygusal) reaksiyonların koşullara göre ayarlanması ile ilgilidir. Kişideki sakinlik ve aşırı sevinç keder ve mutluluk, dostluk ve huysuzluk

gibi karmaşık cevapların kaynaklandığı alanlardır. Emosyonel durumlardaki otonomik cevaplar ise (kan basıncı, solunum hızı ve gastrointestinal aktivitedeki değişiklikler) prefrontal alandan hipotalamusa projekte olan yollarla sağlanır (Oğul ve ark. 1996).

c. Broca Alanı : Broca alanı, konuşmanın motor merkezidir ve dominant merkezdeki aktiftir. Bu alanın lezyonunda konuşma bozukluğu ortaya çıkar. Hasta konuşulan kelimeleri anlar ancak ya hiç konuşamaz veya konuşmadaki kelime sayısında azalma, gramer hataları, sözcük bulmada zorluk veya gecikme gibi akıcı olmayan bir konuşma tipi ortaya çıkar (Oğul ve ark. 1996).

4.2.2. Parietal lob korteksi

Parietal lob korteksi, talamusdan gelen duyusal işlemlerin yüksek seviyede yapılması ve işitme, görme, somestetik kortikal alanlardan gelen nöral bilgilerin entegrasyonu ile ilgilidir. Korteksin bu kısmının ayrıca motor fonksiyonu da vardır.

a. Primer somestik alan (Sometik alan I, SI: Kortikal lezyonlarda epikritik duyuların algılanması bozulur. Yani stimulusların şiddetlerindeki farklar tanınamaz, stimulusların lokalize edilmeleri bozulur ve vücut düzeyi ile temas ettirilen cisimlerin benzerlikleri ve farklılıkları değerlendirilemez ve bunların sonucunda hastalarda “kortikal duyu bozuklukları” ortaya çıkar. Bunlar astreognozi (gözler kapalı iken avucuna konan bir cismi tanıyamama), agrafestezi (deri üzerine çizilen bir harf veya sayıyı tanıyamama), atopognozi (stimulusun lokalize edilememesi iki nokta diskriminasyonunda bozulma), abarognozi (avuç içine konulan farklı ağırlıkları ayırt edememe), simultanagnozi (aynı anda vücudun her iki yarısına simetrik noktalara verilen stimulusun iki ayrı stimulus olarak ayırt edilememesi) şeklinde tanımlanabilir (Oğul ve ark. 1996).

b. Sekonder somestetik alan (sometik alan ıı, sıı):Bu alan postsantral girusun tabanında sekonder motor alanla birlikte yer alır. Burada yüz, ağız ve boğaza ait alan yoktur. Sekonder somestetik alanın elektriksel stimulasyonu ile primer

somestetik alan stimulasyonunda ortaya çıkan duyuların benzerleri bilateral olarak ortaya çıkmaktadır (Oğul ve ark. 1996).

c. Somestetik assosiyasyon alanları: Bu alan işitme ve görme korteks assosiyasyon alanları ile olan yoğun bağlantılarıyla duyuların ayrıntılı algılanmasını ve böylelikle kişinin çevresinden, kendinden haberdar olabilmesini sağlamaktadır Bu alanların ayrıca gnozi, praksi, okuma, yazma, hesaplama, konuşulanları anlama gibi yüksek kortikal fonksiyonları da vardır (Oğul ve ark. 1996).

4.2.3. Temporal lob korteksi

Neokorteksin işitme vestibuler, emosyon, kişilik, bellek ve davranış ile ilgili

fonksiyonları varken, allokorteks (koku duyusu ve limbik sistemle ilişkilidir. Aynı zamanda temporal lobun medial ve inferior kısımlarının oksipital loblardaki görme korteksi ile yoğun bağlantıları vardı (Oğul ve ark. 1996).

İşitme temporal loblarda iki tataraflı edilir. Düşük tonlardaki sesler yanlarda yüksek tondaki sesler ise ortadadır. Lisan fonksiyonunda sesler için dominant hemisferdeki işitme korteksi önemli iken, diğer sesler, müzik ve ritm sesleri için ise nondominant hemisferdeki oditer korteks çok önemlidir. Belli alanların unilateral lezyonunda karşı taraf kulakta çok az işitme azlığı ile beraber o kulağa gelen seslerin yön ve mesafelerinin ayırt edilmesi güçleşir. Bunun hasta tarafından farkına varılabilmesi pek mümkün değildir (Oğul ve ark. 1996).

Primer işitme alanının hemen yanında Wernicke Alanı vardır. Bu alanın

uniteral lezyonunda hasta sesleri duyar, ancak ne konuşulduğunu anlayamaz; buna kelime sağırlığı veya sensorial afazi denir. Aşırı konuşma vardır ancak anlam pek yoktur. Kelimelerde yer değiştirme (parafazi) veya yeni kelimeler üretme (neologizm) ortaya çıkar. Temporal lob korteksinin medial bölgesinin (hipokampus) öğrenme ve yakın bellek ile ilişkisi olduğu görüşü vardır. Hipokampusun bilateral lezyonlarında yakın olaylara ait bellek kaybı ve hafif derecede davranış değişiklikleri

görülür, uzak bellek ise genellikle bozulmaz. Bu hastalar yeni olaylar öğrenmede, yeni beceriler elde etmede zorluk çekerler (Oğul ve ark. 1996).

4.2.4. Oksipital lob korteksi

Oksipital lob korteksi esas olarak görme korteksinden oluşmuştur. Bu alanların özellikle dominant hemisferindeki lezyonlarında vizüel agnozi veya psişik körlük görülür. Kişinin görme keskinliği ve zekası normal olduğu halde, gördüğü cismi tanıyamaz, isimlendiremez ve fonksiyonunu söyleyemez (Oğul ve ark. 1996). Bazı alanların lezyonunda ise hasta gördüğü cisimlerin renklerinin parlaklığını kaybettiğini ve baktığı her şeyi gri renkte gördüğünü ifade eder. Bu durum konjenital renk körlüğünden farklıdır. Oksipital loba ait görsel halusinasyonlar yarım görme alanında olup şekilsiz veya zig-zag çizgiler biçimindedir.

4.2.5. Limbik lob korteksi

Limbik sistemin bütün kısımları birbirleri ile sıkıca bağlanmıştır. Bu devrede hipotalamus emosyonel davranışlardaki motor ve endokrin cevapları entegre ederken, telensefalon emosyonel cevapları suprese etmekte ve hipotalamusun dış dünya ile bağlantısını sağlamaktadır. Neokorteks aynı zamanda korku, öfke haz, hoşnut olma gibi emosyonel tecrübelerle ilişkilidir (Oğul ve ark. 1996).

Sonuç olarak insanı rahatsız eden veya haz veren bir stimulusun iki yönlü etkisi vardır. Birincisi bu stimuluslar hipotalamusun entegre ettiği otonomik endokrin cevapları tetikleyerek organizmaya saldırı, kaçma, seksüel deneyim veya diğer ayarlanabilir davranışlar için hazırlar. İkincisi ise telensafalonun devreye girmesi ile stimulusa karşı verilebilecek en uygun cevabı ayarlar (Oğul ve ark. 1996).

Benzer Belgeler