• Sonuç bulunamadı

Serbest Zaman Etkinliği Olarak Oyun

Akabi Hikyayesi’nde yer alan serbest zaman etkinliklerine baktığımızda bu

uğraşlar arasında oyunun önemli bir yeri olduğu görülür. Erkekler arasında yaygın olan kağıt oyununun üst sınıf erkek ve kadınlar arasında oldukça popüler olması söz konusu olmakla birlikte masa oyunlarının Batı kaynaklı edebiyatlarda da yaygın olduğu söylenebilir. Jane Austen and Leisure (Jane Austen ve Serbest Zaman) adlı

kitabında David Selwyn, 18. yüzyılda çeşitli ev içi oyunların Austen ve arkadaşları arasında yaygın olduğunu söylemektedir. Kağıt oyunu gibi masa oyunlarının yazarın romanlarında sık sık karakterlerin bir serbest zaman etkinliği olarak geçtiğini ve karakterleri bir araya getirici, onları tek bir mekân içinde konuşlandırmak amacıyla bir araç olarak kullandığını söylemektedir. Selwyn’e göre yazar karakterleri ya da bir durumu tasvir için bu oyunları çok dikkatli bir şekilde seçmiştir. Akabi

Hikyayesi’nde de benzer bir durum söz konusudur. Yazar, kağıt oyununu hem roman

kişilerinin karakterlerini pekiştirici olarak kullanmış hem de serbest zaman etkinlikleri üzerinden Ermeni cemaatini yansıtıcı bir unsur olarak kullanmıştır.

Akabi Hikyayesi’nde bunların daha çok “Pıreferans”, “otuzbir” ve “pasians”

(14) gibi kağıt oyunları olduğu söylenebilirken özellikle de erkekler arasında önemli bir sosyalleşme aracı olarak işlev gördüğünü belirtmek gerekir. Ev toplantılarında ya da sadece oyun oynamak amaçlı düzenlenen günlerde aynı cemaatten Ermeni erkekler kağıt oynayarak vakit geçirmektedirler. Ortodoks ve Katolik olarak ikiye ayrılan, iletişim açısından dışa kapalı, muhafazakâr yapısını koruyan Ermeni cemaatinin kendi topluluğuna mensup bireyleri için kağıt oynamak eğlenceli bir şekilde vakit geçirmenin yollarından biri olarak karşımıza çıkmaktadır; çünkü romanda ifade edildiği biçimiyle “taal’lukat’den olmadıkca bir familya ile dostluk idib görüşmek pek güç maddedir” (12). Buradan anlaşılacağı üzere Ermeni cemaati kendi içindeki kapalı yapısını muhafaza ederek daha çok aynı mezhepten olan, birbirini çok iyi tanıyan ailelerin birbirleriyle görüşmeleri mümkün olmaktadır. Bu noktada kamusal alanın rolü öne çıkmaktadır çünkü kamusal alanda ayrı mezhepten insanların bir araya gelmesi çok da kabul edilir bir durum değildir. Kağıt oyununun hem ailelerin hem de erkeklerin tek başlarına bir araya gelerek evde resmî olmayan bir atmosfer içinde sade bir eğlenceye olanak tanıması serbest zaman etkinlikleri

arasında dışarıda uğraş geçirmeye alternatif bir etkinlik olmasını sağlamaktadır. Toplu yapılması ve oyuncuların davranışlarının sohbet yerine geçmesi de oyunu popüler kılan bir etkinlik hâline getirmektedir.

Vartan Paşa’nın, oyun aracılığıyla bir araya gelmiş, Batılılaşma ve din gibi konularda da birbirinden farklı düşünen insanların konuşmasından bir kesit vererek oyun etkinliğini betimlemesi, modernleşme süreci içinde yaşanan ikilemleri ve toplumsal dönüşümü yansıtması açısından önem taşımaktadır. Oyun, erkekler için ayrı bir var olma etkinliği, olmasının yanı sıra aynı cemaatin üyelerinden iki karşı cinsin bir arada bulunup sosyalleştiği bir alan olmaktadır. Aynı zamanda eğlenme ve sosyalleşme amaçlı bu vakit geçirme etkinliği zaman zaman Vartan Paşa tarafından hırsla oynandığı ve eğlencelikten çıktığı gerekçesiyle eleştirilir: “Pıreferans

münasebeti ile bir az dostluk olur ise teklifsizce bir dostun hanesine gidilebilir ve tarafeyn memnuniyet hasıl oldugundan bir az daha cesaret ziyade olur, çunku bu kyagıd oyunu bazılerine eylence tarikınden isede, bazılerine dahi eylencelikden çıkıb sair husus olmuşdur” (9). Vartan Paşa ardından şöyle devam eder: “Eylence tarıkınde oynanır ise bu kadar hırs, gürültü ve bazı kere gece sabaha degin uyukusuz kalmak niçun: ‘Oyunculardan birisi virmiş olur ise oyundan kalkmak yakışmaz’ Bizde memul ideriz ki bir adem keyfi içun virdiyi akceyi aramaz” (9).

Oyun diline içkin jargonlar, beden dili erkek karakterler için ayrı bir var olma, kendilerini ifade etme alanı açmaktadır: “Böyle pırefa oynanmaz, bu zor ile para virmek dir senin dikkat itmediyinden solo oldum, elimde sag dört var iken, böyle ayutoculuk mu olur diyerek Andon aga kyagıdlerin cemisini yere fırlattı” (10). Başka bir deyişle cemaat içerisinde “kapalı” sayılabilecek bir yaşam süren topluluğun bireyleri için bu oyun toplantıları, toplumsal konulara ilişkin her türlü konuyu da dile

getirdikleri bir alan olarak işlev görmektedir. Vartan Paşa, bu oyun partilerinden bir kesiti şöyle yansıtmaktadır:

Nasıl efendim, galiba dikkat etmeyorsunuz, zira itdiyi şeyler pek münasebetsizdir: Ol bir ahşam üzerinde oynadıgımız sofraye bir tepme vurdu ise kandil yuvarlanıb, zavallı Mikayel aganın üzeri büsbütün yag oldu ve sebeb ne oluyor deyu süal’ iderseniz, göya Mikayel aga yanındaki oyuncuya nasiat itmiş ki on dördü bozma deyu, bunların topu hilaf, çün bu keyfiyet vakı oldu ise bendeniz Mikayel aga ile bir husus için söhbet ideyorudum…Avf edin her ne kadar Andon ağaya çok itibar ideyor ise de meclise girecek adem deyil. (3)

Kağıt oyunu, Vartan Paşa’nın Akabi Hikyayesi’nde olduğu gibi Araba

Sevdası’nda da önemli bir vakit geçirme etkinliği olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bihruz Bey’in konağında akranlarıyla bir araya gelip sandalla mehtap eğlencelerine çıkmadıklarında, kır sefasına ilişkin konuları tükendiğinde ya da Mösyö Piyer’le birlikte çalışmaktan sıkıldıklarında akla gelen ilk etkinlik olarak karşımıza çıkmaktadır: Oynanan oyun alaturka “otuz bir” idi ki, davsız olarak her partisi bir çeyrek liraya olmak üzere mukavele olunmuş idi. Mösyö Piyer, bu oyunu kış geceleri Bihruz Bey’in konağına toplanan genç beylerden görmüş öğrenmiş ve hatta ara sıra kendisi de beylerin oyununa girişerek hayli mütemetti olmuş idi” (100).

Oyuna ilişkin başka bir betimleme ise şöyledir:

Çaker Bey, Talip Bey, Sahban Bey, Malik Efendi Bihruz Beyin konak komşularından ve teklifsiz görüştüğü gençlerdendir. Bunlar kışları ekser akşam Bihruz Bey’in konağında toplanırlar, konuşurlar, kâğıt oynarlar, beşlere altılara kadar hoşça vakit geçirirler, fakat yaz gelince

Bihruz Bey Küçük Çamlıca’ya naklettiği gibi, diğerlerinden yalnız Malik Efendi kalarak Çaker Bey Beykoz’a, Talip Bey Emirgân’a, Sahban Bey de Sarıyer’e sayfiyelere giderler. (211)

Sonuç olarak oyunun yönetici sınıftan genç Alafranga gençler arasında moda bir etkinlik olduğu ve önemli bir sosyalleşme aracı olarak işlev gördüğü söylenebilir.

Benzer Belgeler