• Sonuç bulunamadı

İşçi sendikaları işçilerin çalışma hayatındaki haklarının korunmasına ağırlık verirken, işveren sendikaları ise işçi sendikalarının gerçekleştirilmesi mümkün olmayan taleplerinden korunmak, üretim kapasitesini düzenlemek, pazar paylaşımı yapmak, satış fiyatları belirleyerek adil olmayan rekabeti engellemek gibi fonksiyonları ile işverenlerin yardımlaşmalarını ve ortak çıkarda buluşmalarını sağlayan kurumlardır (Mahiroğulları, 2012).

Dünyada faaliyet gösteren farklı sendikalar olmakla birlikte en sık rastlanan sendika türleri işçi, işveren ve memur sendikalarıdır. Buna göre;

- İşçi sendikaları: Tarihte ilk ortaya çıkan sendikalar olarak kalfa birliklerine dayanan

19

yapılardır. İşçi sendikaları en yaygın sendikalar olup, çalışma barışının önemli paydaşlarından biri konumundadırlar.

- İşveren sendikaları: İşçi sendikaları işçilerin çalışma hayatındaki haklarının

korunmasına ağırlık verirken, işveren sendikaları ise işçi sendikalarının gerçekleştirilmesi mümkün olmayan taleplerinden korunmak, üretim kapasitesini düzenlemek, pazar paylaşımı yapmak, satış fiyatları belirleyerek adil olmayan rekabeti engellemek gibi fonksiyonları ile işverenlerin yardımlaşmalarını ve ortak çıkarda buluşmalarını sağlayan kurumlardır (Mahiroğulları, 2012).

- Memur sendikaları: Memur sendikacılığı ise bu iki sendika türüne göre tarihsel olarak

çok daha geç ortaya çıkmış olup, 1960'lı yıllardan sonra yaygınlık kazanmaya başlamıştır. Türkiye'de memur sendikaları karşısında devlet, Cumhuriyetin ilk yıllarında işçi sendikacılığına gösterdiği olumsuz yaklaşımdan çok daha katısını göstermiştir. Dolayısıyla, devletin içerisinde yer alan ve sosyo-ekonomik hakları devlet tarafından tanınan memurların sendikal faaliyetleri tehlikeli bulunmuştur.

Bu bağlamda, memurların sendikal örgütlenme hakkı, 1961 Anayasası ile tanınmış olsa da, memur sendikalarının kurulması için 624 sayılı Devlet Personeli Sendikaları Kanunu’nun yürürlüğe girmesi beklenmiştir.

8 Haziran 1965 tarihinde kabul edilen ve 17 Haziran 1965 tarihinde Resmi Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren, toplam 25 maddeden oluşan kanunun 1. maddesinde, "işçi niteliği dışında olan kamu hizmeti personelinin ortak mesleki, kültürel, sosyal ve iktisadi hak ve menfaatlerini korumak, özellikle, mesleki gelişmeyi ve aralarındaki yardımlaşmayı sağlamak amacıyla kuracakları sendikalar" ifadesine yer verilmiştir (Mahiroğulları, 2009).

Memurlara sendikal hakların tanınmasında birçok sorun yaşanmıştır. Bununla birlikte memur sendikalarına ilişkin olumlu ve olumsuz görüşler söz konusudur. Olumlu görüş sahiplerine göre (Yıldırım, 2007);

- Sendikalar memurların görüşlerini ilgili makamlara aktarmasında, topluca temsil yeteneği tanıması itibarı ile önemli bir fonksiyona sahiptirler,

20

- Kamu otoritesi memurlarla tek tek ilişki kuramaz, bu nedenle az sayıda kişi ile ilişki kurmak imkânı tanırlar,

- Psikolojik açıdan memurlara doyum imkânı tanırlar. Sosyal hayatta kurulan dostluklar ve aktiviteler sendikaların olumlu yönleridir.

olumsuz görüş sahipleri ise (Yıldırım, 2007);

- Memurlara sendika hakkı tanınmasının halkın huzur ve güvenliğini tehdit edeceğini,

- Kamu yararına uygun düşmeyeceğini,

- Memurlar tarafından kötüye kullanılabileceğini,

- Sendika ve grev gibi hakların tanınmasının hiyerarşik düzeni tehdit edeceğini belirtmişlerdir.

4688 sayılı Kamu Görevlileri Sendikaları Kanunu’na göre kamu sendikalarının grev hakkı bulunmamakta, sadece üyelerinin özlük ve sosyal haklarını savunmaları için toplu görüşme yapma hakları bulunmaktadır. Ancak, bazı ülkelerin memurlara grev hakkı tanıdığı görülmektedir. 8 Eyalette ABD, Finlandiya, Fransa, İspanya, İsveç, İtalya, Lüksemburg, Norveç, Polonya, Portekiz, Senegal ve Yunanistan bu hakkı tanıyan ülkelerden bazılarıdır (Öcal, 1998).

- Kamu Sendikacılığının Bir Türü Olarak Öğretmen Sendikacılığı: Kamu sendikaları, on

bir iş kolunda örgütlenme hakkına sahip olup, bu kollardan biri de “Eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri” olarak kabul edilmiştir (Eraslan, 2012). Kamuda çalışan öğretmenler, memur statüsünde olup sendikal örgütlenmelerini “eğitim, öğretim ve bilim hizmetleri” alanında faaliyet gösteren örgütler altında gerçekleştirmektedir. Eğitim sendikacılığı sadece kamudaki öğretmenleri kapsamaz ancak kamu sendikacılığı yapmaktadır. Bu bağlamda, öğretmen/eğitim sendikaları; “kamuda ve özel sektörde çalışarak eğitim- öğretim faaliyetine dahil olan öğretmenlerin; çalışma ve yaşam koşullarını iyileştirerek geliştirmek, mesleki dayanışmayı tesis etmek amacıyla kurulan sivil toplum örgütleridir”. Dolayısıyla, öğretmen sendikalarının genel amacı üyelerinin ortak ekonomik, sosyal, özlük, mesleki, sendikal hak ve çıkarlarını koruyup geliştirerek, daha saygın bir sosyal statüye kavuşmalarını sağlayacak projeler geliştirmektir (Köybaşı vd. 2016).

21

Öğretmenlerin örgütlenme hakkına yönelik tavsiye kararı, ILO ve UNESCO’nun ortak çalışmaları sonucunda 1966’da kabul edilmiştir. Bu belgede öğretmenler sadece okulda değil, tüm sosyal hayat içerisindeki konumlarıyla ele alınırlar. “Öğretmenlerin Statü Tavsiyesi” isimli bu belgede öğretmen örgütlerinin katılmalı süreçler aracılığıyla eğitim, özlük ve meslek sorunları konusunda etkin bir rol oynamasını öngörmekte olup, grevi doğal bir hak olarak tanımaktadır (Yıldırım, 2007).

Batı’da öğretmen sendikacılığının köklü bir geçmişi vardır. İlk olarak 1870’de İngiltere’de hala faaliyet göstermekte olan NUT (National Union of Teachers- Öğretmenler Ulusal Birliği) kurulmuş olup, bir başka önemli öğretmen örgütü ise 1923 yılında kurulan Öğretmenler Ulusal Derneği’dir. Fransa’da öğretmen örgütlenmesi 1831 yılına kadar götürülmektedir ve her öğretim düzeyinin kendine göre bir örgütü vardır. Bu örgütler öğretmenler dışındaki kamu eğitimi personeli ve hizmetlilerinin de üyeliğine açıktır. Fransa’da sendikal faaliyet gösteren en önemli öğretmen örgütü FEN (Ulusal Eğitim Federasyonu)’dir. Almanya’da öğretmenlere sendika kurma hakkı ülkede yaşayan herkesle birlikte 1949 anayasasıyla birlikte mümkün olmuş ve öğretmenler tarafından Eğitim ve Bilim Sendikası (GEW) kurulmuştur (Erarslan, 2012).

Günümüzde öğretmenlerin örgütlendiği örgütler şu şekilde sıralanmaktadır;

- Uluslararası Hür Öğretmen Sendikaları Federasyonu (IFFTLU),

- Uluslararası Hür İşçi Sendikaları Konfederasyonu: (ICFTU)’ nun eğitim iş koluna

bağlı örgütüdür.

- Dünya Öğretmen Konfederasyonu: Kısa adı WCT olan konfederasyon Dünya- Emek

Konfederasyonu (WCL)’nun 1910 yılında kurulan eğitim iş koluna bağlı örgütüdür.

- Öğretmen Sendikaları Uluslararası Federasyonu: Kısa adı FISE olan federasyon

Dünya Sendikalar Federasyonu (WFTU)’na bağlıdır ve 1946 yılında kurulmuştur.

- Öğretim Mesleği Örgütleri Dünya Konfederasyonu: Kısa adı WCOTP olan örgüt 1951

yılında Alman ve İngiliz öğretmen sendikalarının işbirlikleriyle kurulmuştur (Erarslan, 2012).

22

Benzer Belgeler