• Sonuç bulunamadı

2.6. Sıklıkla Kullanılan Bazı Ni-Ti Döner Eğe Sistemler

2.6.8. SELF-ADJUSTİNG FILE (SAF)

Self-adjusting file (SAF; ReDent Nova), 120 µm’lik nikel-titanyum kafesten oluşan 1.5 ve 2.0 mm çaplı silindir şeklinde, sıkıştırılabilen içi boş bir eğedir (Resim 8). 1.5 mm’lik SAF, daha önce #20 K-file ile şekillendirilmiş herhangi bir kanala kolayca yerleştirilebilmektedir. 2.0 mm’lik SAF ise #30 K-file ile prepare edilmiş herhangi bir kanala kolayca yerleştirilebilmektedir (123). Kanala yerleştirildiğinde, kanalı temizleme ve şekillendirme işlemleri sırasında, sadece kanalda uzunlamasına adaptasyon gösteren diğer tüm döner eğe sistemlerinden farklı olarak kanalın çapraz kesitine de adapte olduğu için kanalda üç boyutlu adaptasyon sağlamaktadır. Kafesi oluşturan tellerin yüzeyi, eğenin ileri-geri zımparalama hareketi sırasında dentini kaldırmasına yardımcı olması için hafifçe pürüzlendirilmiştir (123). Operasyon sırasında, eğe dar bir kanala yerleştirilince sıkışabilecek şekilde dizayn edilmiştir. Ancak sonrasında eğe orijinal şekline tekrar dönmeye çalışır böylece kanal duvarları üzerinde hafif bir basınç da oluşturulmuş olur (124).

SAF, 0.4 mm iniş-çıkış hızında ve dakikada 3,000 ile 5,000 arası “içeri ve dışarı” titreşim harektiyle kök kanalını şekillendirmektedir. Böyle bir el aleti, KaVo GENTLEpower veya benzeri bir alet ile ya 3LDSY başlık (360o serbest rotasyon; Kavo, Biberach Riss

Germany) ya MK-Dent başlık (360o serbest rotasyon; MK-Dent, Bargteheide, Germany) yada

RDT3 başlık (serbest olduğunda 80 rpm dönen ve kanal duvarına kenetlenince dönmeyen; Re-Dent-Nova, Ra’anana, Israel) ile kombine edilerek kullanılmaktadır (124).

Bu eğenin içi boş dizayna sahip olması, kanal temizleme ve şekillendirme işlemleri boyunca sürekli yıkama sağlanmasına ilaveten vibrasyon hareketinin kanal içinde oluşturduğu türbülansla yıkama solüsyonunun ekstra aktivasyonuna da izin vermektedir (125). Yıkama işlemi, operasyon sırasında sürekli akışı sağlayan VATEA(Re-Dent-Nova) adında özel bir cihaz tarafından gerçekleştirilmektedir (126). Bu cihaz silikon bir boru ile eğenin üzerindeki dağıtım soketine bağlıdır ve düşük bir basınçla dakikada 1 ile 10 ml arasında sürekli bir yıkama solüsyonu akışı sağlamaktadır (124).

SAF önceden belirlenmiş çalışma boyuna ulaşılıncaya kadar hassas bir biçimde kanal içine yerleştirilir. Daha sonra her bir kanal için ikişer dakikalık iki döngüde toplam 4 dakika boyunca sürekli yıkama eşliğinde ve kanal içinde içeri ve dışarı el hareketleriyle şekillendirme gerçekleştirilir (124). Birinci iki dakikalık siklus boyunca sodyum hipoklorit (5 ml/dk), ikinci iki dakikalık siklus boyunca ise EDTA (5 ml/dk) kullanılır (126). Bu işlemin kanal içinden 60-75 µm arası üniform bir dentin tabakasını kaldırdığı bildirilmektedir (123). SAF tek kullanım için dizayn edilmiştir. (124).

Çoğu döner eğe sistemi kanalın en geniş olan kısmını bulacaktır, artan çaptaki bazı eğelerin kullanımı ise yuvarlak kesitli daha geniş bir kanal meydana getirecektir. Eğer kanal nispeten dar bir kanal ise orijinal kanalın tümü şekillendirmeye dahil edilebilir. Buna karşın kanal yassı, oval, damla şeklinde yada sadece genişse, bu şekillendirme tarzı özellikle kanalın bukkalinde yada lingualinde dokunulmamış alanlar bırakabilir (124).

SAF kanal duvarlarından muntazam bir dentin tabakası kaldırırken dar bir kanalı yavaş yavaş genişletip şekillendiren tek bir eğe olarak kullanılmaktadır. SAF uygulandığı kanalın çapraz kesitine adapte olduğundan dolayı yuvarlak kesitli bir kanalı daha geniş bir yuvarlak kanal şeklinde, oval kesite sahip bir kanalı ise daha geniş bir oval kanal şeklinde genişletir (123).

Yassı kök kanallarında çalışıldığında nikel-titanyum döner eğeler kanal duvarlarında dengesiz dentin kayıplarına yol açabilir. Bu durumda kanalda yuvarlak bir oyuk oluşturulurken mesial ve distalde kalan dentin incelir ancak bukkal ve lingual bölgede hala dokunulmamış dentin kalabilir (124). Kalan dentin duvarlarının kalınlıklarındaki bu

düzensizlikler, vertikal kök fraktürleri için predispozan faktör olabilmektedir (127). Buna karşın, SAF kanal duvarlarından düzenli kalınlıkta dentin tabakasını kaldırdığı için kanal duvarlarının kalınlığı daha muntazam kalmaktadır ve bahsi geçen risklerden de kaçınılmaktadır (124).

SAF aşırı derecede esnek ve yumuşaktır. Kanalı kendi şeklini almaya zorlamaz ancak kanalın orijinal şekline kendisi uyar. Eğri kanallarda kalın nikel-titanyum döner eğeler eğimin tersi yönüne doğru kanalı taşıma eğilimine sahiptirler. Aynı boyutlardaki SAF kanalı genişletmek için kullanıldığında ise, bu eğe eğri kanalın apikal kısmını orijinal yerine daha yakında tutmak eğilimindedir (124).

Kök kanal tedavisi sırasında bol miktarda NaOCl ile kök kanallarının yıkanması sıklıkla önerilmektedir (79,128). NaOCl’nin hedef bakteri veya debris dokusuyla karşılaştığında yavaş yavaş etkisini kaybettiği belirtilmiştir (129). Bu durumda çok küçük hacime sahip dar kanallarda, kanalın içerdiği az miktardaki sodyum hipoklorit etkisini kısa sürede kaybetmektedir. Bundan dolayı yıkama solüsyonunun sıklıkla yenilenebilmesi optimal etkinliğinin sürdürülebilmesi için gereklidir (124).

SAF yıkama solüsyonunun düzenli akışıyla çalışmaktadır, bu yolla kanalın içinde her zaman taze yıkama solüsyonunun bulunması sağlanmaktadır. Eğenin metal tellerinin irrigasyon ajanı içindeki vibrasyonu, yıkama solüsyonunun temizleme ve debridman etkinliğini arttırmaktadır (130,125).

Kanalda yıkama solüsyonunun yenilenmesi işlemi sırasında klinik olarak önemli bir basınç oluşmamaktadır. Metal tellerin yıkama solüsyonunun serbest kaçışına izin vermesinden dolayı kanalda SAF ile çalışılırken basınç oluşmaz (123).

Diğer mekanik aletlerde olduğu gibi SAF da kanal duvarlarında smear tabakasının oluşmasına yol açmaktadır. EDTA ya da sitrik asit gibi bir şelasyon ajanıyla son yıkamanın gerçekleştirilmesi, obturasyon öncesi smear tabakasının kaldırılmasında sıklıkla kullanılmaktadır. SAF’la birlikte %3’lük NaOCl ve %17’lik EDTA’nın dönüşümlü olarak yıkamada kullanılması kök kanal yüzeyinin debris ve smear tabakasından temizlenmiş hale getirmektedir (125).

2.7. Endodontide Mikrobiyolojik Çalışmalarda Kullanılan Deneysel Yöntemler

Benzer Belgeler