• Sonuç bulunamadı

6. SAYISAL ÖRNEKLER

6.11. Sayısal Örneklere Ait Analiz Sonuçları Tabloları

Çizelge 6.7. Bina Modellerine Ait Maksimum ve Minimum Tepe Deplasmanları-Lineer Analiz (STA4CAD V13.1)

89

90

Çizelge 6.9. Bina Modellerine Ait Maksimum ve Minimum Tepe Deplasmanları - Nonlineer+ P- Analizi (ETABS 13.0.0)

A NOKTASI DEPLASMAN (mm)

91

Çizelge 6.10. Bina Modellerine Ait Temel Deplasmanları-Lineer Analiz (STA4CAD)

Çizelge 6.11. Temel Deplasmanları-Nonlineer+P- Analizi (ETABS 13.0.0)

TEMEL DEPLASMANLARI δ (mm) 6,00 (-3,50),(-30,90) (-1,40),(-17,20) (-1,10),(-11,80)

92

Çizelge 6.12. 1.Derece Deprem Bölgesinde Binayı Deviren ve Devrilmeye Karşı Direnen Moment Tablosu

93

Çizelge 6.12. (Devam) 1.Derece Deprem Bölgesinde Binayı Deviren ve Devrilmeye Karşı Direnen Moment Tablosu G+nQ : Bina Öz Ağırlığı Değeri İle Hareketli Yükün İdealleştirilmiş Hali

94

Mdirenen : Binanın Devrilmesine Karşı Koyan Moment (tm)

Mdeviren1 : X Yönündeki Deprem Etkisindeki Devirici Moment (tm)

Mdeviren2 : P-δ Etkisindeki Devirici Moment (tm)

GS : Güvenlik Katsayısı

Çizelge 6.13. Göreli Kat Ötelemesi Sınır Değerin Aşılma Durumu Kontrolü

MODEL KAT D0 G.K.Ö. hk α =δi/hk R α*R GKÖ KONTROLÜ

95 δi : Göreli Kat Ötelenmesi (D0/N) hk : Kat Yüksekliği (m)

α : Göreli Kat Ötelenmesinden Kaynaklanan Açı Değeri (δi / hk)

N : Kat Sayısı

Çizelge 6.14. Temel Dönmesinden Oluşan Deplasmanın Toplam Deplasman İçindeki Payı

96 D0 : Binanın Tepe Deplasmanı (cm)

V : Temelin Genişliği Boyunca Düşey Doğrultuda Yaptığı Deplasman Farkının Mutlak Değeri (cm)

G.K.Ö. : Göreli kat Ötelenmesi ɣ : (V/D) Temelin Dönme Açısı

D1 : Temel Dönmesinden Kaynaklanan Tepe Deplasmanı (cm)

δ : ( D0- D1 ) Tepe deplasmanı ile Temel Dönmesinden Kaynaklı Deplasman Farkı (cm)

D1/D0 : Temel Dönmesinden Kaynaklı Deplasmanın Tepe Deplasmanına Oranı

97

7. SONUÇLAR

Bu çalışmada betonarme karkas binaların devrilmeye karşı tahkikinde, bina yüksekliğinin cephe genişliğine oranı (H/B) ile zemin yatak katsayısı (K) dikkate alınarak bilgisayar destekli optimum tasarımı amaçlanmıştır. Bu kapsamda dikdörtgen planlı bir betonarme binanın, yükseklik/cephe oranı ve zemin yatak katsayısı değişken tutulmuştur. Binanın optimum H/B oranını belirlemek için, zeminin çekme dayanımı ihmal edilerek, 20 adet farklı modelin, STA4CAD V13.1 programı ile lineer analizleri ve ayrıca P-δ etkileri de dikkate alınarak ETABS 13.0.0 programı ile lineer ve nonlineer analizleri yapılmıştır.

Bu çalışmada tüm modellerin genişlikleri 6,00 metre, temelleri de 80 cm, kolon boyutları 70/50 ve 70/80, kirişler 40/60 ve 60/60, döşeme kalınlıkları da 15 cm sabit, binanın yükseklik ve zeminin yatak katsayısı değişken tutulmuştur. Bina yükseklik/genişlik oranları 3.00, 4.00, 5.00 ve 6.00 olacak şekilde bodrumsuz 4 farklı bina yüksekliği 18.00, 24.00, 30.00 ve 36.00 metre için 5 farklı yatak katsayısı 500, 1000, 2000, 5000 ve 10000 t/m3 değerleri için ayrı ayrı modelleme ve devrilme tahkiki kontrolü yapılmıştır.

Ayrıca her model (4*5=20) için ETABS 13.0.0 programı ile lineer (20 adet) ve nonlineer (20 adet) ve STA4CAD V13.1 programı ile lineer (20 adet) olmak üzere toplam 60 adet farklı analiz ilgili şartnameler dikkate alınarak yapılmış ancak, yatay yük analizinde eşdeğer deprem yükü kullanılmış, ETABS 13.0.0 programı ile yapılan modellerde zeminin çekme değeri sıfır olarak alınmıştır.

Bu çalışmadan elde edilen bulgular şu şekildedir:

a) Bina yükseklik/genişlik oranı ve zemin katsayısı arttıkça modellerin yanal deplasmanların azaldığı görülmüştür.

b) 500 t/m3 yatak katsayılı zeminde 5,00 ve 6,00 yükseklik/genişlik oranına sahip modellerin devirici momentlerinin direnen momentlerden büyük olması sebebiyle devrileceği sonucuna ulaşılmıştır.

98

c) 500 t/m3 yatak katsayılı zeminde yükseklik/genişlik oranının 4,00 olduğu modelde devirici moment/direnen moment oranının 1,06 değeri ile devrilmeye yakın davranış gerçekleştirebileceği ve P-δ etkisiyle bu oranın 1,02’ye yaklaştığı görülmüştür.

d) Bina yükseklik/genişlik oranı 3,00’den 6,00’ya doğru arttıkça, P-δ etkisinin devrilmeye katkısı, yumuşak zeminde %2’den %11’e yükselirken, sert zeminlerde

%1 ile %2 arasında değişmektedir.

e) Yatak katsayısı 500, 1000 ve 2000 t/m3, yükseklik/genişlik oranının 3,00, 4,00, 5,00 ve 6,00 olan modellerde deviren momentin direnen momente oranının 0,84 ile 1,58 değerleri arasında değişerek devrilme davranışı içinde ve devrilmeye çok yakın davranışlar sergilediği, ancak 5000 ve 10000 t/m3 yatak katsayısına sahip zeminlerdeki aynı rijitliğe sahip modellerde bu oranın 2,08 ile 2,86 değerlerine yükselerek devrilme davranışından tamamen uzaklaştıkları görülmüştür.

f) Yatak katsayısı 5000 ve 10000 t/m3, yükseklik/genişlik oranı 3,00 olan modeller ve yatak katsayısı 10000 t/m3, yükseklik/genişlik oranı da 4,00 olan modelin göreli kat ötelemesi sınır değeri olan 0,02’yi aşmadığı ancak diğer tüm modellerin göreli kat ötelenmesi sınır değeri aştığı tespit edilmiştir.

g) Modellerin yapmış oldukları temel deplasmanları ile yatak katsayılarının çarpılması sonucunda bulunan zemin gerilmesi neticesinde, modellerin zeminin emniyetli zemin gerilmesi sınır değerini aştığı görülmekte, bu nedenle de temelin dönme, çökme ve yer değiştirme davranışlarına sebep olabileceği bundan dolayı da devrilme davranışının oluşabileceği kanaatine varılmıştır.

h) Zemin yaylarının 500 t/m3‘ten 10000 t/m3‘e doğru büyüdükçe, temel dönmesinden dolayı binanın tepesinde oluşturduğu deplasmanın, deprem etkisinden dolayı binanın tepesinde oluşan deplasmana oranının %90 seviyelerinden %50’lere indiğinin görülmesi, binanın yumuşak zeminlerde temeliyle birlikte toplam deplasmanın %90’ı oranında döndüğünü göstermekte; zemin rijitleştikçe bu dönme oranının %50’lere gerilediğini göstermektedir.

99

ı) Yumuşak zeminlerde binanın toplam deplasmanın %90’ı oranında temel ile birlikte dönme davranışı göstermesine rağmen, sert zeminlerde bu oranın %50’lerde olması, aynı rijitliğe sahip binalarda yumuşak zeminlerdeki binaların iç kuvvetlerinin daha az, sert zeminlerdeki binaların iç kuvvetlerinin daha fazla olduğunu göstermektedir. Bu da, aynı rijitliğe sahip sert zemindeki yapı sisteminin, yumuşak zemindeki yapı sistemine göre deprem sırasında üzerine gelen kuvveti absorbe edebilmek için zeminle daha çok mücadele edeceği yani zemin-yapı etkileşiminin daha çok oluşacağını göstermektedir.

i) Nonlineer analiz yöntemiyle bulunan dönme, çökme ve yer değiştirme değerlerinin lineer analize göre bulunan değerlerden büyük olması, depremde gerçekte yapının yapacağı davranışı öngörme ve bunlara alınacak önlemleri tespit etmede yardımcı olacağından bu tür narin binalar için 2.mertebe etkilerini de göz önüne alarak nonlineer hesap yönteminin seçilmesi, tasarlanacak yapılarda güvenli bölgede kalma adına en azından bu hesap yöntemiyle de kontrol edilmesi gerektiği kanaatine ulaşılmıştır.

j) Her ne kadar direnen momentlerin deviren momentlere oranı olan güvenlik sayısının 1,0’i geçmesi durumunda binaların devrildiği düşünülse de, temel deplasmanlarından dolayı zeminin çökmesinin ortaya çıkması bu nedenle de zeminin plastik davranışa geçmesinden dolayı binanın dönme noktasının zeminin çöktüğü her noktadan sonra ötelenme davranışı göstereceği açıktır. Bu nedenle devrilme davranışı için güvenlik sayısının en azından istinat duvarlarındaki gibi 1,50 seçilmesi güvenli bölgede kalma adına doğru olacağı düşünülecektir.

k) Devrilme davranışı için güvenlik katsayısının 1,00 seçilmesi durumunda H/B oranının 5,00 ve 6,00 olan modellerin 500 t/m3 zemin yay katsayısına sahip zeminlerde devrildiği, söz konusu güvenlik katsayısının 1,50 olması durumunda aynı modellerle birlikte H/B oranı 3,00 ve 4,00 olan modellerin de 500, 1000 ve 2000 t/m3 değerlerine sahip zeminlerde devribileceği görülmüştür.

l) Güvenlik katsayısına göre devrilme kontrolü sağlanan modellerin hemen hemen yarısı devrilirken, deprem etkisi sonucunda temelde basınç sebebiyle düşey yönde

100

deplasman yaparak zeminin emniyetli taşıma gücü değerini aştığı ve zeminin plastik davranışa geçeceğinden dolayı modellerin tümünün devrilebileceği riskinin taşıdığı gözlemlenmiştir.

m) Yüksekliği 25,00 metreden daha olan binalar 2007 Deprem Yönetmeliği’ne göre depremde yıkılma riski daha az riskli görüldüğü için Eşdeğer Deprem Yükü Yöntemi ile analiz yapılırken, çalışmada modellenen bu tür binalar için de devrilme riskinin olduğu görülmektedir.

n) Sağlam zeminlerde dahi depremden dolayı oluşan tepe deplasmanının temelin dönmesinden kaynaklanan tepe deplasmanının 2 katı olduğu görülmüştür.

Benzer Belgeler